Browsing by Author "Konuklugil, Belma"
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
Item Ascidiacea sınıfına dahil Microcosmus vulgaris'den biyoaktif etken madde izolasyonu ve yapı tayini(Biyoteknoloji Enstitüsü, 2017) Sertdemir, Melek; Konuklugil, Belma; BiyoteknolojiDoğal kaynaklı etkili maddelerin eldesi, farmasötik endüstrisinde kullanılmak üzere üretilecek bileşiklerin ilk adımıdır. Bu amaçla elde edilen birçok doğal kaynaklı etkili madde, yapılan uzun çalışmalar sonucu, hastalıklara çözüm olacak ya da kozmetik olarak kullanılabilecek ürünlere dönüşmüştür. Bitki kaynaklı doğal ürünlerin yanı sıra, yeni bir alan olan deniz kaynaklı doğal ürünlerin araştırılması birçok farklı bileşiğin keşfini de beraberinde getirmiştir. Deniz kaynaklı olarak izole edilen ve ilaç haline dönüştürülen Prialt®, Lovaza®/Omacor®, Halaven®, Adcetris®, Carragelose® bunlardan bazılarıdır (1). Yondelis ® ilacının etken maddesi olan trabektedin kanser tedavisinde kullanılan ve bir tunikat olan Ecteinascidia turbinata' dan izole edilmiş bir bileşiktir (2). Aplidin® ve Lurbinektedin 173' de yine tunikat kaynaklı ve sırasıyla Faz III ve Faz I/II çalışmaları devam eden kanser ilacı adaylarıdır (3). Bu çalışmada Kordalılar şubesine ve Ascidae sınıfına dahil bir tunikat olan Microcosmus vulgaris ile çalışılmıştır. Bu amaçla biyoaktivite (Sitotoksik, antioksidan, antimikrobiyal ve asetilkolinesteraz inhibisyon biyoaktiviteleri) ve izolasyon çalışmaları yapılmıştır. Kloroform-metanol (1:1) ile ekstre hazırlanmıştır. Hazırlanan bu ekstre sıvı-sıvı ekstraksiyona tabi tutulmuştur. n- bütanol fazı alınmış ve vakum sıvı kromatografisine uygulanmıştır. Buradan alınan 2. fraksiyon kolon kromatografisi ile saflaştırılmıştır. Buradan alınan ürün NMR'a verilmiş ve yapı 5α- 6α- epoxyergosta 7-en- 3β- ol olarak tespit edilmiştir. Ham ekstrenin Hep-2 hücreleri (Human epidermoid cancer cells)' ne karşı sitotoksik aktivitesi incelenmiş ve IC50 değeri 40.0754 μg/ ml olarak tespit edilmiştir. Antioksidan aktivitesi ise süperoksit radikali süpürücü aktivitesi ölçülerek yapılmış ve 800 μg/ ml konsantrasyonda % 10'un altında bir aktivite göstermiştir. Bu sebeple SO radikal süpürücü etkisi yok denecek kadar azdır. İzole edilen 5α- 6α- epoxyergosta 7-en- 3β- ol'ün de antioksidan etkisine bakılmıştır. Bileşiğin aktivitesi, ham ekstreninkinden fazla olsa da dikkate değer bir aktivite bulunmamıştır. Ham ekstrenin, antibakteriyal ve antifungal aktivitesine bakılmıştır. Ekstrenin, Acinetobacter haemolyticus ATCC 19002, Staphylococcus aureus JCSC 4744, Cryptococcus neoformans NIH 68, Cryptococcus gattii NIH 112 türlerine karşı düşük seviyede antimikrobiyal aktivite gösterdiği görülmüştür. Asetilkolinesteraz inhibisyon aktivitesi ölçülmüş ve ham ekstrenin inhibisyon aktivitesinin % 40'ın altında kalması nedeniyle inaktif olduğu görülmüştür.Item Aspergillus niger ve trichoderma virilente mantarları üzerine farmakognozik araştırmalar(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Torun, Zehra; Konuklugil, Belma; OtherDünya yüzeyinin %70'inden fazlasını kaplayan deniz ekosistemi, muazzam bir yaşam çeşitliliğine ev sahipliği yapmaktadır. Son 20 yılda, araştırmacıların ilgileri deniz mikroorganizmalarının benzersiz ve ekstrem bir habitatta büyümesine ve dolayısıyla olağandışı sekonder metabolitler üretmesine yönelmiştir. Özellikle deniz mantarlarının, yeni ve özgün biyoaktif doğal ürünler ve potansiyel farmasötik önemi açısından zengin ve umut verici bir kaynak olduğu kanıtlanmıştır. Bu tez çalışması, Türkiye denizlerinden Microcosmus vulgaris (tunikat) türevi Aspergillus niger mantarı ve ayrıca Axinella verrucosa (sünger) türevi Trichoderma virilente mantarı üzerinde yapılmıştır. Her iki mantarın etilasetat ekstreleri üzerinde DPPH, SO, NO, ABTS yöntemleri ile antioksidan aktivite, MTT yöntemi ile sitotoksik aktivite ve modifiye mikrodilüsyon yöntemi ile antimikrobiyal aktivite testleri gerçekleştirilmiştir. Aspergillus niger mantarlarının ekstresi 4,428 μg/mL IC50 değeri ile önemli sitotoksik aktivite gösterirken, Bacillus subtitilis ATCC 6633 üzerinde selektif antimikrobiyal aktivite göstermiştir. Bilinen sekiz bileşik (Rubrofusarin B, Flavasperone, Aurasperone A, Aurasperone B, Fonsecinone D, Nonanedioik asit dimetil ester, α,α-Trehalose ve β,β-Trehalose) tunikat endofitik mantarı Aspergillus niger kültüründen ve sünger endofitik mantarı Trichoderma virilente kültüründen β-Sitosterol ve Ergosterol semi-preparatif YPSK ve preparatif İTK yöntemleri ile izole edilmiştir. Bileşiklerin yapıları, kütle spektrometrisinin yanı sıra bir ve iki boyutlu nükleer manyetik rezonans (NMR) ve GK-KS uygulanarak aydınlatılmıştır. Aspergillus niger mantarının etil asetat ekstresi NCI değerlerine göre güçlü sitotoksik aktivite göstermiştir. İzole edilen Rubrofusarin B, Flavasperone, Aurasperone B ve Fonsecinone D bileşiklerinin antienflamatuar ve antialerjik aktiviteleri ilk kez incelenmiştir. Aurasperone B ve Fonsecinone D bileşikleri süperoksit anyon jenerasyonunun inhibisyonu açısından önemli antienflamatuar aktivite göstermişlerdir. Sonuç olarak, bu çalışma literatür taramasına göre Trichoderma virilente üzerine yapılan ilk çalışmadır. Bu doktora tezi, ülkemizde deniz kaynaklı mantarlar üzerine yapılan üçüncü çalışmadır. Elde edilen tüm sonuçlar, ülkemizin yaklaşık 8400 km'lik bir kıyı şeridine sahip olması nedeniyle ilaç, kozmetik ve diğer endüstrilerde deniz mantarlarının değerlendirilmesi için büyük bir kaynak oluşturmaktadır. Bu tezden elde edilen sonuçlar ileride yapılacak çalışmalara kaynak olacaktır.Item Aspergillus terreus ve Aspergillus costaricaensis Mantarları Üzerine Farmakognozik Araştırmalar(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2021) Uras, İbrahim Seyda; Konuklugil, Belma; OtherDünya yüzeyinin yaklaşık üçte ikisi deniz ve okyanuslarla çevrilidir. İlaç keşifleri için karasal kaynaklar kadar deniz ortamı da önem arz etmektedir. Deniz canlıları bu keşfin önemli bir parçası olmaktadır. Son 20 yılda deniz canlıları ve deniz canlılarından elde edilen mantarlar, çeşitli biyoaktivitelere sahip yeni ve benzersiz metabolitler üretmeleriyle artan bir ilgi görmektedir. Bu doğrultuda gerçekleştirilen bu tez çalışması kapsamında, Marmara denizinden toplanan Spirorbis sp. halkalı solucanından Aspergillus terreus mantarı ve Akdenizden toplanan Petrosia ficiformis süngerinden Aspergillus costaricaensis mantarı izole edilmiştir. Mantar ham ekstreleri üzerinde biyoaktivite çalışmaları yürütülmüştür. DPPH, SO, NO, ABTS yöntemleriyle antioksidan, MTT yöntemiyle sitotoksik ve modifiye mikrodilüsyon yöntemiyle antimikrobiyal aktiviteleri incelenmiştir. Aspergillus costaricaensis ekstresi 12,03 μg/mL IC50 değeriyle kaydadeğer sitotoksik aktivite göstermiştir. Aspergillus terreus ekstresi DPPH metoduyla yapılan testte 16,14 μg/mL IC50 değeriyle yüksek antioksidan aktivite göstermiştir. Mantarlardan sekonder metabolit izolasyonu gerçekleştirilmiş ve izole edilen sekonder metabolitlerin biyoaktiviteleri incelenmiştir. İzole edilen sekonder metabolitlerden 12 tanesinin yapısı aydınlatılmıştır. Gerçekleştirilen biyoaktivite testleri sonucunda Aspergillus terreus mantarından izole edilen Bütirolakton I maddesinin kayda değer antialerjik aktivitesinin yanında oldukça yüksek antienflamatuvar aktiviteye sahip olduğu ve normal hücrelere toksik olmadığı tespit edilmiştir. Bütirolakton I maddesinin 2019 yılı sonunda görülen ve 1 yıldır tüm dünyada etkisini ağır bir şekilde göstermekte olan COVID-19 virüsünün ana proteazını inhibe edici aktivitesinin araştırılması halen devam etmektedir. Sonuç olarak bu doktora tezi çalışmasıyla edinilen bilgilerin, hem yeni bir antialerjik ilaç etken maddesi üretilmesinde hem de ülkemiz denizlerinden elde edilecek deniz canlılarıyla yeni ilaç etken maddesi keşfi alanında başka araştırmacılara yön vermesinde etkili olacağı düşünülmektedir.Item Deniz kaynaklı mantar trichoderma saturnisporum'un farmakognozi açısından değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Demir, Özge; Konuklugil, Belma; EczacılıkDeniz Kaynaklı Mantar Trichoderma saturnisporum'un Farmakognozi Açısından İncelenmesi Deniz canlıları, çok farklı kimyasal yapıları olan ve önemli biyoaktivitelere sahip sekonder metabolitleri üretmektedir. Yıllardır devam eden çalışmalar sonucu bu sekonder metabolitlerin farklı farmakolojik etkileri incelenmiş ve bunun sonucunda 18.000 farklı sekonder metabolit izole edilmiştir. Günümüzde 10 etkili maddenin klinikçalışmaları devam etmektedir. Çalışmalarda daha çok kanser, ağrı ve enflamatuar hastalıklarda etkili olanlar ön plana çıkmaktadır. Ayrıca son yıllarda öne çıkan bir konu da deniz canlıları ve onlarla birlikte yaşayan endofitik canlıların ürettikleri çok sayıda biyoaktivite gösteren sekonder metabolitlerin araştırılmasıdır. Zengin biyoçeşitliliği ve biyokimyasal içeriği son yıllarda anlaşılmaya başlanmış olan bu deniz kaynaklı mikroorganizmaların pek çoğu benzersiz ve ekstrem ortamlarda yetiştiklerinden dolayı; çok çeşitli ve alışılmadık sekonder metabolitleri üretme kapasitesine sahiptirler. Ayrıca deniz kaynaklı organizmalarla birlikte yaşayan endofitik mantarlar intraselüler olarak büyümekte ve konağı çeşitli saldırılara karşı korumaktadır. Bu mikroorganizmalarla deniz kaynaklı omurgasızları kıyasladığımızda, mikroorganizmalar kültürle üretilebilir ve hatta doğal ürünler için mikrobiyal bir fabrika gibi tasarlanabilirler. Bu özelliklerinden dolayı deniz kaynaklı mikroorganizmalar yenilenebilir ve tekrar üretilebilir kaynaklardır. Etkili maddenin istenilen oranda laboratuvar ortamında üretilmesi bu konudaki en önemli avantajlarıdır. Bu çalışmada, deniz süngeri Dictyonella incisa'dan izole edilmiş olan mantar Trichoderma saturnisporum'danetken madde izolasyonu ve biyoaktivite çalışmaları (antioksidan, sitotoksisite ve antimikrobiyal) yapılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda 4 madde izole edilmiş olup1 numaralı örnek; 2- metil 2,5,7 nonatrien 4- on; 3 numaralı örnek3,4- di hidroksi benzen asetik asit olarak tespit edilmiştir. 2 numaralı örnek için ana yapı tespit edilmiş olup yapıya bağlı grupların da alkil zincirleri olduğu tespit edilmiştir. Ancak miktar yetersizliğinden dolayı R gruplarının tayini yapılamamıştır. 4 numaralı madde ise iki sterolün karışımı olup bunlardan birisinin ergosterol olduğu tespit edilmiştir. Ham ekstrenin antioksidan aktivitesi ise toplam olarak üç farklı antioksidan yöntem ile değerlendirilmiştir. Kullanılan her üç yönteme göre de ekstre düşük derecede antioksidan aktivite göstermiştir.Ham ekstrenin, antibakteriyal ve antifungal aktivitesine bakılmıştır.Elde edilen sonuçlara göre ekstrenin Gram pozitif bakterilere ve mayalara karşı daha yüksek aktivite gösterdiği, Gram pozitif bakteriler arasında ise en yüksek etkiyi B. subtilis'e karşı gösterdiği tespit edilmiştir.Item Deniz mercanlarından Paramuricea clavata'nın biyoaktif etken maddelerinin izolasyonu ve tayini(Biyoteknoloji Enstitüsü, 2015) Korpayev, Serdar; Konuklugil, Belma; BiyoteknolojiNature has been instrumental as a source for therapeutics. Despite the fact that we live in an oceanic planet, a number of technical factors have historically prevented the evolution of a marine-based medicine. With the implementation of scuba diving tools and the development of sophisticated instruments for the isolation and elucidation of structures of natural products from marine organisms, major advances have been made in the discovery of marine derived therapeutics. Marine is an excellent source of bioactive secondary metabolites with potential biodiversity and unique therapeutic value in the treatment of diseases (Anti-HİV, Anti-tumor…). To illustrate, Vira-A inhibit the DNA polymerase and ET-743, Aplidin and Kahalalide F, have been shown to display a positive therapeutic index and activity in resistant solid tumors that supports the ongoing clinical phase III/II trials. In the latest years, the isolated marine compounds are over 10.000. Moreover, the development of a given marine candidate implies the collaboration of an interdisciplinary team special focused on supply, biology, oceanography, formulation, pharmacogenetics and preclinical toxicology. The further work is in progress to determine its activity profile relative to marine compounds and other drugs of this class. In this work in Ankara University Biotechnology Institution, we investigated the Paramuricea clavata having high biological activity (cytotoxic to the Hep-2 and radical scavenging) belonging to Cnidariacollected from Ayvalık, Agean sea coast of Turkiye and elucidated the structures of the isolated compounds. Two compounds are isolated. First compound is β-sitosterol. Second compound is being tried for further identification. Compounds; Anethole, Aniquinazoline A,C,D, Benzodiazepine, Dioxoindole, Papyracillic acid C are detected by using HPLC.Item Deniz süngeri Agelas oroıdes'in etkili bileşiklerinin izolasyonu ve yapı tayini(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2008) Kaban, Ülkü Gökçen; Konuklugil, Belma; EczacılıkIn this study, active compounds of the sponge sample of Agelas oroides from the Mediterranean sea in our country have been isolated. DPPH-radical scavenging activity and acetylcholinesterase enzym inhibitory effects of the sponge extract and active compounds have been investigated.Sponges were collected from the coast of Kemer from 25 meter depth in August 2007 and the extract was prepared with methanol. Starting with the methanol extract, ethyl acetate and hexane fractions were obtained; oroidin and 4,5-dibromopyrol-2-carboxylic acid from ethyl acetate phase and 25-hydroxy-24-methylcholesterol from hexane fraction were isolated as the major compounds. TLC, column chromatography, HPLC and LC-MS methods were employed during isolation.Activity studies were performed after isolation. In the first phase of activity studies, DPPH-radical scavenging activity of the methanol extract and isolated compounds have been determined. DPPH-radical scavenging activity has been assayed as 29.76 ± 4.66% for dilution of 2 mg/ml of methanol extract of the sponge, 93.91±0.46% for dilution of 2 mg/ml of oroidin, 16.58±0.89% for dilution of 2 mg/ml of 4,5-dibromopyrol-2-carboxylic acid and 6.44±0.97% for dilution of 2 mg/ml of 25-hydroxy-24-methylcholesterol.In the second step of the study, acetylcholinesterase enzym inhibiting activity of the methanol extract and isolated compounds have been investigated. It was found that 2 mg/ml dilution of the methanol extract of the sponge showed 47.02±4.40% enzym inhibiting activity whereas 2 mg/ml dilution of oroidin showed 55.21±2.94% and 2 mg/ml diluiton of 25-hydroxy-24-methylcholesterol exerted 7.85±2.42%. 4,5-dibromopyrol-2-carboxylic acid did not show any activity.Item Menopoz ve fitoöstrozenler(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006) Özer, Özlem; Konuklugil, Belma; EczacılıkMenopause and PhytoestrogensPhytoestrogens are plant compounds that have estrogenic andantiestrogenic properties. Molecular and cellular experiments made in humanand animals showed that phytoestrogens are useful in menopausalsymptoms, cardiovascular diseases, osteoporosis and various cancers(breast, colon and prostate carcinomas).Variety of phytoestrogens and their metabolic products have been identifiedin man and animals (in bile, urine, semen, blood, feces). They are classifieldas isoflavones, coumestans, prenyl flavonoit and lignans. Most importantphytoestrogens are isoflavones. Most important resources are Glycine max,Linum usitatissimum, Cimicifuga racemosa and Trifolium pratense. Inpopulations that consume these plants, cardiovascular diseases,osteoporotic fractures, menopausal symptom and some carcinomas are seenless often. In postmenopausal and perimenopausal periods. They are used inalleviating vasomotor symptoms.Food supports and phytopharmaceutical forms have been developed.Phytoestrogens are suggested for use, especially in menopause, and otherdiseases.Key Words : Phytoestrogens, estrogenic/antiestrogenic activity, menopauseosteoporosis97