Uluslararası insan hakları hukukunda uluslararası teamül hukuku kurallarının tespiti

No Thumbnail Available

Date

2024

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi

Abstract

Uluslararası teamül hukuku uluslararası hukukun asli kaynaklarından birisi olup söz konusu kurala ısrarlı olarak itiraz etmeyen bütün devletleri bağlayan normlardan oluşur. Uluslararası teamül hukukunun bu niteliği evrensel ve etkili bir uluslararası insan hakları koruma mekanizması oluşturulabilmesi için önemli bir imkân sunmaktadır. Bu durumda uluslararası insan hakları hukuku alanında teamül hukuku kurallarının nasıl tespit edileceği sorusu karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel iki unsurlu yaklaşıma göre bir uluslararası teamül hukuku normundan bahsedebilmek için yaygın ve tutarlı devlet uygulaması ile uygulamanın uluslararası hukuki bir yükümlülükten kaynaklandığına ilişkin inancın birlikte var olması gerekir. Ancak uluslararası insan hakları hukukunun kendine has özelliklerinden dolayı bahse konu yaklaşımın doğrudan bu alanda uygulanması kısıtlayıcı olabilecektir. Uluslararası insan hakları hukuku uluslararası hukukun diğer alanlarının aksine devletler arası ilişkilerden çok devlet ve vatandaşları arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Aynı zamanda insan hakları normları genellikle yasaklayıcı nitelikte olduklarından devletlerin belirli davranış biçimlerinden kaçınmalarını gerektirirler. Dolayısıyla devletlerin bu alandaki uygulamalarına ulaşabilmek için geleneksel görüşün dayandığı bazı varsayımların yumuşatılması gerekmektedir. Bu kapsamda devletler dışındaki uluslararası aktörlerin de teamül yapım sürecine katılımlarının kabul edilmesi, devletlerin fiziki eylemleri dışında beyanlarına da ağırlık verilmesi ve beyanlarla çelişen devlet uygulamalarına daha az ağırlık verilmesi gibi yöntemlere başvurulması teamül hukuku kurallarının tespitinde faydalı olacaktır. Customary international law is one of the primary sources of international law and consists of norms binding on all states that do not persistently object to the rule in question. This characteristic of customary international law provides an important opportunity to establish a universal and effective international human rights protection mechanism. This raises the question of how to identify customary law rules in the field of international human rights law. According to the traditional two-element approach, in order to speak of a customary international law norm, widespread and consistent state practice and the belief that the practice arises from an international legal obligation must coexist. However, due to the unique characteristics of international human rights law, it is not realistic to directly apply this approach in this field. Unlike other areas of international law, international human rights law focuses on the relationship between the state and its citizens rather than on relations between states. At the same time, human rights norms are generally prohibitive in nature, requiring states to refrain from certain forms of behavior. Therefore, in order to access the practices of states in this field, some of the assumptions underlying the traditional view need to be softened. In this context, methods such as acknowledging the participation of international actors other than states in the custom-making process, giving weight to the declarations of states in addition to their physical actions, and giving less weight to state practices that contradict declarations will be useful in determining the rules of customary law.

Description

Keywords

teamül, örf ve adet, insan hakları

Citation