01-YÜKSEK LİSANS TEZLERİ
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Arap ülkelerindeki akademisyenlerin akademik sosyal ağlardaki varlığı: Kütüphanecilik ve bilgi bilimi bölümleri örneği(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Balela, Sabah MohammedÇalışmada, Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi alanında öğretim üyelerinin akademik sosyal ağları (ASA) kullanımını incelemektedir. Çalışma, on Arap ülkesindeki (BAE, Fas, Katar, Lübnan, Mısır, Sudan, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün) öğretim üyelerinin bu platformlardaki varlıklarını, kullanımı ve bilimsel iletişim, bilgi paylaşımı ve iş birliği üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Ancak, bu on ülke incelendiğinde Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimi bölümlerinin bulunmadığı tespit edilmiştir ve bu durum, yalnızca beş Arap ülkesiyle sınırlı kalmıştır (Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Sudan, Suudi Arabistan ve Umman). Akademik Sosyal Ağlar (ASA), akademik iş birliğinin geliştirilmesi ve bilimsel etkinin artırılması açısından önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, saha incelemesi ResearchGate (RG), Academia.edu ve Google Scholar Citation platformları üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçları, ResearchGate akademik iş birliği için en çok kullanılan platform olarak Suudi Arabistan'da öne çıkmaktadır. Ayrıca, Suudi Arabistan ve Mısır özellikle Academia.edu kullanımında dikkat çekici bir şekilde aktif oldukları tespit edilmiştir. Çalışma, ülkeler arasındaki akademik platform kullanımı ve performans farklılıklarını net bir şekilde tespit edilmiştir. Çalışma, bu platformların daha etkili bir şekilde kullanılabilmesi için öğretim üyelerine yönelik eğitimlerin düzenlenmesini ve akademik iş birliğini geliştirmek amacıyla stratejiler oluşturulmasını önermektedir. Akademik sosyal ağların etkin kullanımı, Arap dünyasında akademik eşitsizlikleri azaltmaya ve araştırma çıktılarının artmasına önemli katkılarda bulunmaktadır.Item Impact of gamification on employee productivity in IoT-enabled manufacturing systems(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Güntay, Muhammed AliBu çalışma, Nesnelerin İnterneti (IoT) tarafından desteklenen üretim sistemlerinde oyunlaştırmanın çalışanların verimliliği üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Oyunlaştırma, kullanıcıların ilgisini çekmek ve istenen davranışları teşvik etmek için oyun benzeri öğelerin oyun dışı bağlamlara dahil edilmesini içerir. Öte yandan IoT, gerçek zamanlı verilerin toplanmasını ve paylaşılmasını sağlayan, sensörler ve yazılımlarla gömülü fiziksel cihazların birbirine bağlı ağını ifade eder. Bu iki kavramın bir araya getirilmesi, üretim ortamlarında verimliliğin artırılmasına yönelik fırsatlar sunmaktadır. Bu çalışma, oyunlaştırmanın çalışan verimliliği üzerindeki etkisini inceleyerek, çalışan motivasyonu artırmadaki rolüne odaklanmaktadır. Çalışmada oyunlaştırmanın çalışan memnuniyetinin ve verimliliğin artması gibi faydalarının yanı sıra, oyunlaştırmanın uygulanmasıyla ilgili potansiyel zorluklar ve etik hususlar tartışılmaktadır. Bunlara ek olarak, IoT'nin üretim sistemlerinde oyunlaştırmayı kolaylaştırmadaki rolü, gerçek zamanlı izleme ve geri bildirime odaklanılarak araştırılmaktadır. Bu çalışma kapsamında, sahada operasyonel olarak kullanılan bir IoT cihazı ile çalışma kapsamındaki tasarımı gerçekleştirilecek oyunlaştırmanın entegresi gerçekleştirilmiş ve IoT üzerinden elde edilen veri analiz edilmiştir. Bu çalışma oyunlaştırmanın üretim sistemlerindeki üretkenlik etkisini inceleyerek; oyunlaştırma ve IoT teknolojileri aracılığıyla çalışan performansını ve operasyonel verimliliğini artırmayı amaçlayan kuruluşlar için değerli bilgiler ve pratik öneriler sunmayı amaçlamaktadır.Item Türkiye ve Mısır'da e-devletl platformlarının karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi, 2024) Ali, Eman MuhamedBu araştırma, Mısır'daki elektronik devlet (e-devlet) platformunun uygulanışını kapsamlı bir şekilde analiz etmeyi ve değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın temel hedefi, Mısır'da e-devlet girişimlerinin başlatılmasına ve geliştirilmesine neden olan temel motivasyonları belirlemek, bu süreçte karşılaşılan zorlukları tespit etmek ve bu girişimlerin toplum üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini ortaya koymaktır. Mısır’ın e-devlet deneyimi derinlemesine incelenirken, bu deneyim Türkiye’deki e-devlet uygulamaları ile karşılaştırılacaktır. Böylelikle, her iki ülkenin e-devlet sistemleri, yönetim süreçleri, uygulama stratejileri ve karşılaşılan sorunlar bağlamında değerlendirilecek; bu analizlerden yola çıkarak her iki ülkenin dijitalleşme süreçlerine katkı sunabilecek öneriler geliştirilmesi hedeflenmektedir.Item Jeotasarım yöntemi kullanılarak karbon dengeleme üzerine bir çalışma: Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi(Ankara Üniversitesi, 2024) Taban, RanaKüresel iklim değişikliğinde önemli bir payı bulunan sera gazlarından karbon, genellikle insan kaynaklı faaliyetler sonucunda atmosfere salınmaktadır. Karbon ayak izi konusunda insanların bilgisini artırmak ve karbon salımını azaltmak için yerel yönetimlerin ve üniversitelerin öncü olması gereklidir. Özellikle kamu kurumları ve üniversitelerde yapılacak olan enerji verimliliği çalışmaları sayesinde karbon emisyonunun belirli seviyede tutulması ile; öğrenciler, akademik ve idari personel arasında bir çevre bilinci oluşturabilir. Bu tez çalışmasının bir üniversite yerleşkesinde yapılmasındaki amaç, öncelikli olarak eğitim kurumlarında karbon ayak izinin dengelenmesini sağlamak ve ardından tüm sektörlere yaymak için bilgilendirici olmaktır. Bu kapsamda, kampüs bazında örnek bir çalışma yapılmak istenerek çalışma alanı seçilmiştir. Çalışma kapsamında jeotasarım yönteminin adımları izlenerek, IPCC (2006a), DEFRA (2023) ve UI Greenmetric (2023) tarafından geliştirilen farklı hesaplamalar doğrultusunda yerleşkenin karbon ayak izi ölçülmüştür. Ardından, Myeong vd. (2006), US EPA (1998), Asan (1995), Asan (2011) ve Anonymous (2007) tarafından önerilen yöntemler incelenerek, toplanan veriler doğrultusunda iki farklı yöntem ile kampüs içerisindeki ve yakın çevresindeki bitki örtüsünün karbon tutma kapasitesi hesaplanmıştır. Her iki konuda elde edilen sonuçlar değerlendirilerek salınan karbonun yüzde olarak tutulabilen miktarı ortaya koyulmuştur. Salınan ve tutulan karbon arasındaki denge durumu ölçüldükten sonra, yerleşkedeki karbon ayak izini azaltmaya yönelik öneriler değerlendirilmiştir. Bu öneriler, alan için oluşturulan geçmiş (2016), şimdi (2024) ve gelecek (2032) durumları modellenerek, yıllara göre karşılaştırmalar yapılmıştır. Sonuçta öneri bir karar modeli hazırlanarak karbon ayak izini azaltacak ve karbon tutma kapasitesine katkı sağlayacak faaliyetler yorumlanmıştır.Item “Amelin sebepleri ve semereleri suduru” (Shan E Yin Yuo Jing)(Ankara Üniversitesi, 2025) Zehtabi, ElyarDunhuang, Turfan ve sair bölgelerde bulunan umumiyetle Burhancı (Buddhist)1 metinler, sadece din noktainazarından değil, filolojik açıdan da bir hayli ehemmiyete haizdir. Muhtelif dillere yazılan bu nüshalar, bazen kaybolmuş eski dilleri yeniden keşfetmemize vesile olup ilmî tetkikat yapmamıza zemin sağlamıştır. Bu dillerin içinde daha önceden de yaygın şekilde bilinen bir dilin Çince olduğu aşikârdır. Tabii Eski Uygurca metinlerin bulunması bizim açımızdan daha önemlidir. Ancak Eski Uygurca Burhancı metinlerin önemli bir kısmının kaynağının Çince metinler olduğuna nazaran, Orta Çince metinlerin tetkikatının Türklük bilimi ve Türk dili tarihi için ehemmiyeti, bilhassa karşılaştırmalı çalışmalarda daha aydın bir surette büruz ediyor. Bu tür Eski Uygurca odaklı karşılaştırmalı araştırmalar Türkiye’de de yapılmaktadır lakin filolojik öneme sahip olan bazı mühim metinlerin tetkik olunmadığını görüyoruz; bunun da sebebi belki geriye kalan Eski Uygurca metinlerin kısalığı olabilir. Örneğin ele alacağımız AMELİN SEBEPLERİ VE SEMERELERİ SUDURU (ASSS) [佛說善惡因果經 Fo Shuo Shan E Yin Guo Jing] da Çince aslı (tedvini MS 6. yy.?)1 haricinde Tibetçe, Soğdca, Eski Uygur Türkçesi, Moğolca, Kalmukça ve Mançucaya tercüme edilmiştir. Ancak Eski Uygurca versiyonundan geriye kalan fragman çok kısadır. Pelliot 1908’de bu sudurun Soğdca versiyonunu Dunhuang’da keşfettiğinden (Pelliot, 1911: 329) beri, muhtelif dillere olan versiyonları farklı müdekkikler tarafından incelenmiştir. Bu durumda karşılaştırmalı inceleme bu tür metinler için kaçınılmaz addedilebilir.Item Yabancı insan ticareti mağdurlarının tespiti ve korunmasına ilişkin ulusal mekanizmaların uluslararası koruma rejimi ile uyumu ve etkinliğinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2024) Yılmaz, Aynurİnsan ticareti, insanın metalaştırılması ve üzerinden kâr elde edilmesi üzerine kurulu bir mekanizma olmakla birlikte, her yaştan, milletten ve cinsiyetten insanı hedef almaktadır. Kişilerin kendi ülkelerinde insan ticaretine konu olması her ne kadar mümkünse de “yabancılık” hali kişileri insan ticaretine daha kırılgan hale getirebilmekte, özellikle kadınların sınır aşan insan ticaretine konu olmalarına sebep olabilmektedir. Dünya genelindeki raporlar, insan ticareti mağdurlarının çoğunun yabancı ve kadın olduğunu, bu kadınların maruz kaldığı sömürü türünün cinsel sömürü olduğunu belirtmektedir. Ekonomik kaynakların kıtlığı veya erişilebilir olmayışı, eğitim ve sağlık sistemine erişimde aksaklıklar, farkındalık eksikliği yahut doğrudan kültürel ve toplumsal cinsiyete dayalı normlar, kadınlar ve kız çocuklarını insan ticaretine karşı bazı coğrafyalarda daha korumasız hale getirebilmektedir. Bu kişiler sınır aşan insan ticareti ağlarına dahil edilebilmekte, istismarın boyutu sınır aştıkça katlanarak artmaktadır. Özellikle kişilerin yasal statüden, aile korumasından yahut kendi devletinin korumasından mahrum olması, bu kırılganlık halini artırabilmektedir.Item Metalce fakir hd 1936 yıldızının aukr tayfları temelinde kimyasal bolluk analizi(Ankara Üniversitesi, 2025) Alazzawi, JannatTez çalışmasında, metalce fakir HD 1936 yıldızının ilk detaylı kimyasal bolluk analizi, AUKR’de bulunan T-80 teleskobuyla elde edilen yüksek çözünürlüklü ve sinyal-gürültü oranına sahip tayfı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yıldızın atmosfer parametreleri fotometrik ve tayfsal yöntemlerle, dikine hızı ve izdüşüm dönme hızı tayfsal olarak hesaplanmıştır. Elde edilen atmosfer ve hız parametreleri esas alınarak, ATLAS9 kodu yardımıyla yıldıza ilişkin atmosfer modeli oluşturulmuştur. Tayfta gözlenen atomik (ve moleküler) çizgilerin eşdeğer genişlik ölçümü ve sentetik tayf üretimi temelinde, toplam 29 atomik türün (Li I, C I, O I, Na I, Mg I, Al I, Si I, Ca I, Sc II, Ti I, Ti II, V I, Cr I, Cr II, Mn I, Co I, Ni I, Cu I, Zn I, Sr I, Y II, Zr II, Ba II, La II, Pr II, Nd II ve Eu II) kimyasal bollukları hesaplanmıştır. Gerçekleştirilen kimyasal bolluk analizi sonucunda, HD 1936’nın metalisitesi [Fe/H]= 1.74±0.15 olarak bulunmuştur. Bu değer göz önünde bulundurularak yıldız, özellikle, lityum, karbon, baryum ve evropyum bollukları temelinde tartışılmıştır. Lityum bolluğu 1.110.15 olup benzer parametrelere sahip diğer kırmızı dev kolu yıldızları ile uyumlu bulunmuştur. [C/Fe] oranı -0.310.1 olarak hesaplanmış olup yıldızın karbonca normal bir yıldız olduğu değerlendirilmiştir. Yıldızın [Ba/Eu] oranı -0.640.2 belirlenmiş olup bu değer onun r-süreci ile zenginleştirilmiş (r-I) bir metalce fakir yıldız olarak sınıflandırılmasını mümkün kılmıştır. Galaktik kimyasal evrim modellerine göre yıldız 20-70Mʘ kütleli süpernova olaylarının izlerini taşımaktadır. Yıldızın tayfsal atmosfer parametreleri kullanılarak Hertzsprung-Russell diyagramındaki konumu belirlenmiştir. Farklı kütle ve yaş değerlerine sahip kuramsal evrim yolları ve yaş çizgileri temelinde kütlesi 0.85Mʘ, yaşı 10 milyar yıl olarak öngörülmüştür.Item Din hakkında öğrenme modeli olarak uluslararası bakalorya dünya dinleri (world relıgıons) dersi(Ankara Üniversitesi, 2024) Dalkıran, MustafaEğitim, sürekli iyileştirme ve gelişim ilkeleri çerçevesinde, öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirmek ve eğitim programlarını daha etkin bir biçimde yapılandırmak amacıyla kritik bir işlev üstlenir. "Eğitim" sözcüğü, Latince kökenli olup "educare" ve "educere" terimlerinden türemiştir. "Educare," bireyi belirli bir beceriyle donatmak için talim ettirme anlamına gelir ve çoğunlukla belirli bir iş veya mesleğe yönelik eğitim süreçlerini ifade eder. Buna karşılık, "educere" kelimesi dışarıya çıkarmak veya ileriye götürmek anlamını taşır ve öğrencilerin yalnızca dünyayı keşfetmelerine değil, aynı zamanda kendilerini tanımalarına olanak sağlayan, kişisel değerlere dayalı, özerklik kazandıran bir eğitim yaklaşımını ifade eder. Educere yaklaşımının benimsenmesi, eğitimin temel amacını belirli uzmanlık alanlarında profesyoneller yetiştirmekten çok, bireylerde kişisel özerklik kazandırmaya dönüştürecektir. Böylelikle, bağımsız kararlar alabilen ve değişen koşullara uyum sağlayabilen bireyler yetiştirilmesi hedeflenmektedir.Item Ebū 'Ubeyde'nin (ö.210) Mecāzu'l-Ḳur'ān'ı ile el-Aḫfeş el-Evsaṭ'ın (ö.215) Me'āni'l-Ḳur'ān'ının konularına göre mukayesesi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Denizci, EsraBu çalışma giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, problemi ve amacı, kapsam ve sınırlılıklarıyla yöntemi aktarılmıştır. İlk olarak Ebū 'Ubeyde'nin ilmi kişiliği ve Mecāzu'l-Ḳur'ān'ı telif etme sebebi aktarılmış ve M. Fuad Sezgin'in Mecāzu'l-Ḳur'ān'ın girişinde eserin el yazmaları, ismi ve muhtevası hakkında verdiği bilgiler tartışılmıştır. Devamında el-Aḫfeş el-Evsaṭ'ın ilmi kişiliği ile eseri Me'āni'l-Ḳur'ān'ın telif edilme sebebi üzerinde durulmuş ve eserinin özgünlüğü hakkında muhakkiki Abdulemir Muhammed Emin el-Verd'in değerlendirmeleri incelenmiştir. Birinci bölümde, Mecāzu'l-Ḳur'ān ile Me'āni'l-Ḳur'ān usul konularına; ikinci bölümde, dilbilim konularına göre mukayesesi yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise her iki eserin muhakkiklerinin ileri sürdükleri görüşler ve yapılan mukayese hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır.Item Roma İmparatorluk Kültü'ne hizmet eden Anadolu Grek Tapınakları(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Şimşek, Hanife SüheylaRoma'nın ilk imparatoru Augustus (MÖ 27-MS 14) ile başlayıp, Hristiyanlığın yayılmaya başlamasıyla birlikte yavaş yavaş gücünü kaybederek sona eren imparatorluk kültü ideolojisinin en önemli temsil araçları tapınaklar olmuştur. "Roma İmparatorluk Kültü'ne Hizmet Eden Anadolu Grek Tapınakları" başlıklı bu çalışma, Arkaik Dönem'den Hellenistik Dönem sonuna kadar olan süreçte Anadolu'da inşa edilmiş ve Grek tanrı/tanrıçalarına adanmış, Roma İmparatorluk Dönemi'nde (MÖ 27-MS 395) ise imparatorluk kültünün entegre edildiği Grek kökenli tapınakları incelemektedir. Çalışma kapsamında ele alınan tapınaklar, mimari açıdan incelenmiş ve tarihsel kronoloji içerisindeki evreleri belirlenerek zaman içerisindeki değişimleri analiz edilmiştir. Tapınakların Roma Dönemi öncesi ve Roma Dönemi evreleri ile imparatorluk kültü uygulamaları, arkeolojik ve epigrafik veriler doğrultusunda tespit edilmiş; her bir tapınak, elde edilen bu veriler ışığında incelenerek değerlendirilmiştir. Tapınaklarda imparatorları tanrılarla bir araya getiren altyapıyı hazırlayan siyasi ve kültürel ortam incelendiğinde, III. Aleksandros'un bu bölgelerde bıraktığı miras ve etkisinin belirleyici bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır.Item Suriye'de 2011 yılı sonrasında kimyasal silah kullanımının Kimyasal Silahlar Sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Okur, KübraKimyasal silahlar ve Suriye'deki kimyasal silah kullanımı konularında Türkçe literatürde sınırlı sayıda çalışma bulunması bu alanın yorumlanmasını ve araştırılmasını zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla çalışmamızın ana hedefi, Suriye'de 2011 yılı sonrası yaşanan kimyasal silah kullanımı vakalarının Birleşmiş Milletler kararları ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından hazırlanan raporlar ve kararlar doğrultusunda sistematik ve kronolojik bir yaklaşımla incelenmesidir. Bu gaye ile çalışmamızın birinci bölümünde kimyasal silah kavramı ve böyle silahlara ilişkin uluslararası hukukun kaynakları ele alınmıştır. İkinci bölümde, Suriye'nin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne katılım süreci ve Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine değinilerek Birleşmiş Milletler ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından Suriye'de yaşanan kimyasal silah kullanımı vakalarına yönelik gerçeklerin tespit edilmesi ve böyle kullanımlardan sorumlu olan faillerin saptanması yönlerinden yürütülen işbirliği faaliyetleri gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmamızın merkezini teşkil eden üçüncü bölümde, Suriye'de 2011 yılı sonrası meydana gelen başta sarin ve klor olmak üzere zehirli kimyasalların silah olarak kullanıldığı vakaların tamamı kronolojik olarak incelenerek özetlenmiş ve vakaların Sözleşme'ye aykırılık boyutları ile uluslararası kamuoyunun bu vakalara tepkileri değerlendirilmeye çalışılmıştır.Item Matris katsayılı impalsif schrödinger operatörlerinin spektral analizi(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Çelik, MustafaBu tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm giriş kısmına ayrılmıştır. İkinci bölümde spektral teoride bilinen bazı temel tanım ve teoremler verilmiştir. Üçüncü bölümde yarım eksen üzerindeki matris katsayılı impalsif Schrödinger operatörü tanımlanmış ve bazı özel çözümleri elde edilmiştir.Bu özel çözümler yardımıyla impalsif operatörün saçılım matrisi ve bazı özellikleri verilmiştir. Dördüncü bölümde L matris katsayılı impalsif Schrödinger operatörünün rezolvent operatörü elde edilmiş,daha sonra L rezolvent operatörünün kutup noktalarıyla ilişkili olarak L impalsif operatörünün özdeğerler,spektral tekillikler kümeleri ve bunların bazı özellikleri verilmiştir. Beşinci bölüm ise tartışma ve sonuç için ayrılmıştır.Item TV show adaptations of video games: A study on gamers' views on empathy, fidelity, and queer representation(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Uyumaz, CananBu çalışma video oyunlarından uyarlanan televizyon serileri, yani Arcane, The Last of Us ve The Witcher üzerine yapılan analiz ile oyun uyarlaması çalışmaları ve kuir oyun çalışmaları arasındaki kesişimi incelemeyi hedefler. Bu çalışma tematik kodlama kullanarak uyarlamaların oyunlara bağlılığı, kuir temsili ve empati olmak üzere üç ana tema içeren Oyun Uyarlaması ve Temsil Şemasını geliştirir. Bu temalar mevcut literatür ve aynı zamanda oyuncu olan hayranlar ile yapılan röportajlar üzerinde incelenir. On beş katılımcı bu çalışmaya dahil edilmiş ve veriler yarı yapılandırılmış görüşme, amaçlı örnekleme ve nitel analiz yolları ile toplanıp analiz edilmiştir. Çalışmanın temel amacı hayranların hem serilerin geneli hem de kuir temsili üzerindeki beklentilerini anlamak ve gelecekteki uyarlamalar için geliştirilebilecek örnekler sunmaktır. Sınırlamalar genelleştirilebilirlik ve seçilen seriler arasındaki farklılıklar sayılabilir, örneğin; Arcane uyarlamasının diğer uyarlamalara göre daha fazla özgürlüğe sahip olması gibi. Genel olarak bu çalışma, video oyunlarından uyarlanan televizyon serilerini, popülerliklerini ve hayran toplulukları arasında dönen tartışmaları anlamak, hayran beklentilerine değinerek ve daha iyi temsil için fikirler sunarak katkı sağlamaktadır.Item Fibonacci ve lucas kuaterniyonları üzerine bazı genelleştirmeler(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Yaman, TuğbaBu tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm giriş kısmına ayrılmıştır. İkinci bölümde tezde gerekli olan temel tanımlara, teoremlere ve bazı özelliklere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, Fibonacci ve Lucas eliptik kuaterniyon dizileri tanımlanarak, bu diziler için Binet formülleri, üreteç fonksiyonları, Vajda özdeşliği, Honsberger özdeşliği ve toplam formülleri elde edilmiştir. Dördüncü bölümde, Fibonacci ve Lucas hiperbolik split kuaterniyon dizileri tanımlanarak, bu diziler için Binet formülleri, üreteç fonksiyonları,Vajda özdeşliği, Honsberger özdeşliği ve toplam formülleri elde edilmiştir. Beşinci bölüm tartışma ve sonuç bölümüne ayrılmıştır.Item Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklardabaş etme ve manevi baş etme becerisi olarakduayı kullanma biçimleri(2018) Tekin, DİdemDikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu kişide aşırı hareketlilik hali, dikkat eksikliği ve dürtüselliğin bulunduğu patolojik bir bozukluk olarak tanımlanmıştır. Bu bozukluk çocukluk çağında ortaya çıkıp yaşam boyu devam etmektedir. DEHB'li çocukların aile yaşamı, sosyal yaşamı, akademik hayatı olumsuz etkilenmektedir. DEHB'li çocukların karşılaştıkları problemlemlerle baş etme becerileri düyada ve Türkiyede araştırılmamıştır. Bu çalışma DEHB'li çocukların sadece baş etme becerilerini değil aynı zamanda manevi baş etme becerilerinide araştırarak bir ilk olacaktır. Bu amaçla yürütülen çalışma Ankara Keçiören Belediyesi Aile Eğitim Merkezine danışmanlık için başvuru yapan 9 DEHB tanılı çocukla yürütülmüştür. Araştırmanın sonucuna göre katılımcı çocuklar bu sorunlarla nasıl baş edeceklerini bilmemektedir. Çoğunluk olarak edilgen kabul ve dugusal ifade ile baş etmeye çalıştıklarını bildirmişlerdir. Manevi baş etme becerilerinden duayı nası kullandıkları sorulmustur. Çocuklar manevi baş etme becerisi olarak duayı pek kullanmamaktadırlar. Katılımcı çocukların daha çok DEHB rahatsızlığının getirdiği dürtüsel isteklerini alabilmek için dua ettikleri ortaya çıkmıştır. Yapılan görüşmelerde çocukların rahatsılıklarının yol açtığı problemlerle ilgili farkındalıklarının olmadığı da gözlemlenmiştir. Yapılan çalışma sonucu elde edilen bulgular kendinden sonraki araştırmalar için yol gösterici olabilecek yeni ve ilk denecek bilgiler içermektedir.Item Kuantum sistemlerin kuantum bilgisayarlarla simülasyonu(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Kutlu, MehmetKuantum bilişim ve bilgisayımının tarihine kısaca değinilmiş ve bazı kuantum bilgisayar donanımları ele alınmıştır. Tek ve çok kübit kuantum işlemcileri tanıtılmış ve bu işlemcilerin dahil olduğu durumların ölçümleri ele alınmıştır. Daha sonra Pauli işlemcileri cinsinden ve kuantum tomografiye dayanan ölçümlerin beklenen değer hesabı anlatılmış ve yerel dijital bilgisayar simülasyonu ve gerçek kuantum bilgisayar verileri kıyaslanmıştır. Donanım kaynaklı hatalar bu bölümün sonunda bu yöntemler ile karşılaştırılmıştır. Son bölümde tek parçacıklı sistemin Pauli matrislerinin tensörel çarpımından oluşan bir Hamiltonyen'in etkisindeki sistemin dinamiği ve Trotter – Suzuki ayrışımı ile ilişkisi incelenmiştir. Devamında çok-parçacık sistemlerin ikinci kuantizasyon yöntemi anlatılmıştır. İkinci kuantizasyon yöntemi kullanılarak Jordan – Wigner ve Bravyi – Kitaev kodlamaları tanıtılmıştır. Bu iki kodlama için Fermi – Hubbard modelinin dinamiği üzerinde sınama yapılmış ve bu sınama sonuçları bölümün son kısmında sunulmuştur.Item Diyarbakır kuzeyindeki ordovisiyen yaşlı bedinan formasyonu kumtaşlarının sedimantolojisi ve rezervuar özellikleri(Ankara Üniversitesi, 2019) Cenzgiz, CeylanBu tez çalışması; Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan Habur Grubu içindeki Ordovisyen yaşlı Bedinan Formasyonu'na ait kumtaşlarının sedimantolojik ve rezervuar özelliklerinin araştırılmasına yönelik hazırlanmıştır. Bu çalışmada Diyarbakır'ın kuzeyindeki alanlarda kuyulardan farklı seviyelerde ve farklı kalınlıklarda kesilen kumtaşları çalışılmıştır. Yapılan litolojik ve petrografik analiz sonuçlarına göre genel olarak kumtaşları, beyazımsı gri, gri, kremsi gri renklerinde, ince-orta taneli, iyi/orta boylanmalı, yarı yuvarlak-yarı köşeli, otijenik kil bağlayıcılı, dolomit ve silis çimentolu ve yer yer detritik kil matriksli kuvars arenit, arkoz/ subarkoz, subarkozik arenit karakterindedirler. Ayrıca kumtaşı örneklerinin XRD yöntemiyle yapılan tüm kaya mineral bileşimi analiz sonuçları ortalama %35-65 arası kuvars, %20-30 arası feldispat, %10-20 arası kil minerallerinden oluştuğunu göstermektedir. Diyajeneze yönelik kil mineral dağılımının belirlenmesi amacıyla yapılan XRD kil mineral bileşimi analizi sonuçlarına göre genel olarak illit, kaolinit, az miktarda klorit ve simektit mineralleri gözlenmiştir. Kuyulardan alınan karotlar üzerinde yapılan temel karot analiz sonuçlarına göre tane arası olarak gözüken gözeneklilik değerleri %4-19 arasında değişmektedir. Sonuç olarak; Bedinan Formasyonu kumtaşlarında sedimantolojik açıdan geç diyajenetik dönemde yamalar halinde gözlenen dolomit çimento, erken diyajenetik dönemde kuvars tanelerinin dışa doğru çevresel büyümeleri şeklinde gözlenen silis çimento ve SEM/EDS çalışmalarında görülen illit ve kaolinit tipi kil bağlayıcı çeşitlerinin sebep olduğu otijenik kil mineralleşmeleri gibi diyajenetik gelişmeler tespit edilmiştir. Bu gelişmelerin sonucunda kumtaşların gözeneklilik ve geçirgenliğinin azaldığı ve rezervuar kalitesini de olumsuz yönde etkilediği sonucuna varılmıştır.Item Hafıza mekânları ve peyzaj mimarlığı: İstanbul, Tarihi yarımada örneği(Ankara Üniversitesi, 2019) Günaçan, SılaBu çalışma, toplumlar tarafından tarihi süreç içinde oluşturulan hafıza ve anıların korunup saklandığı alanlar olan hafıza mekânlarının, ulusal simge, kültürel kimlik ve mekânsal sürdürülebilirliklerini peyzaj mimarlığı kapsamında irdeleyerek önemli güncel sorunlardan biri olan kentlerdeki kimliksizleşme ile yerel kültürü yansıtan bu alanların olumsuz etkileşim ve dönüşümü konusunda farkındalık yaratmak amacı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın ana bileşen rolü ile hafıza mekânları; doğrudan duyu organları ile algılanabilen fiziksel alanların yanı sıra fiziksel çevre ile yankı bulan ve duyumsal, zihinsel etkileri olan alanlar bağlamında da değerlendirilmiştir. Binlerce yıla dayanan tarihsel geçmişi ve barındırdığı farklı kültürel dokular nedeni ile İstanbul, Tarihi Yarımada, hafıza mekânları beşiği olarak nitelendirilmektedir. İstanbul, Tarihi Yarımada, sahip olduğu kültürel değerler ve karmaşık sit niteliği ile taşıdığı özellikler bağlamında kronolojik sıra ve tarihsel gelişime bağlı dönemsel özellikler ile irdelenerek, sınırları içinde ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan taşınmaz kültür varlıkları kapsamında bulunan hafıza mekânları ile değerlendirilmiştir. Hafıza mekânları, bulundukları dönemlere özgü biçimde, işlevsel özellikleri ve kent kimliği üzerine etkileri temel alınarak, dâhil oldukları sit alanları çerçevesinde tartışılmıştır. Bu çalışma ile İstanbul, Tarihi Yarımada'da bulunan hafıza mekânlarının kültürel kimlik üzerine etkileri ve katkıları irdelenerek, önemi vurgulanmış, korunması ve sürdürülebilirliği ile farkındalığın arttırılması hedeflenerek peyzaj mimarlığı kapsamında katkıları ortaya konmuştur.Item Değer artış kazancı ile sağlanan kaynaklarla kamu projelerinin finansmanı uygulamalarının incelemesi ve Türkiye'de uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2020) Yılmaz, Muhammed SaidBu araştırmanın amacı; kamunun müdahalesi ve gerçekleştirdiği yatırımlar nedeniyle gayrimenkullerde ortaya çıkan değer artışının, kamunun gerçekleştirdiği veya gerçekleştireceği hizmet ve yatırımlar için finansal kaynak olarak kullanılabilirliği, kullanılması halinde uygulanabilecek yöntemleri ortaya koyarak, Türkiye'de kamu projelerinin gayrimenkullerde yaşanan değer artışı ile finanse edilebilme olanaklarının incelenmesidir. Gayrimenkullerde yaşanan değer artışının, kamuya aktarılması sürecinde dünyada uygulanan yöntemler ele alınmış ve Türkiye'de uygulanabilirliği ise mevzuat ve örnek proje sonuçları çerçevesinde irdelenmiştir. Bu çerçevede Türkiye'de gerçekleştirilen kamu metro yatırımı incelenerek, değer artışı; yatırım etki alanında yaşayan ve çalışan bireyler ile gayrimenkul pazarlaması yapan ofislerle görüşme ve anket sonuçlarına göre tespit edilmiştir. Buna ilave olarak kamunun değer artışından pay alarak finansman sağladığı uygulamalarda ölçüm olarak kullandığı emlak vergi değerlerindeki değişim de irdelenmiştir. Teori ve uygulamada kamunun müdahale ve kararları ile gayrimenkullerde yaşanan değer artışının, tekrar geliştirilen yatırımlar ve sağlanan hizmetler için finansal kaynak olarak kullanılması uzun süreden beri tartışılmaktadır. Değer artışının, kamuya geri kazandırılarak, hizmet ve yatırımlarında kullanılması uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından önemsenmekte ve bu yolla proje sürecinde ek finansman kalemi oluşturularak, sürdürülebilir yatırımlar gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Araştırma sonuçlarına göre değer artışının kamuya aktarılması uygulamalarına ilişkin Türkiye mevzuatı irdelenerek örnek olarak seçilen proje güzergahında oluşan değer artışları tespit edilmiş ve değer artışının kamuya aktarılma olanakları tartışılmıştır. Türkiye'de değer artışının kamu yatırımlarında finansal kaynak olarak kullanılması için gerekli yasal değişikliklerin yapılması gerektiği vurgulanmalıdır. Gayrimenkulde yaşanan değer artışlarına ilişkin olarak toplumun, kamu yöneticilerin ve çalışanlarının yeterli bilince sahip olmadığı görülmüştür. Paydaşların değer artışı, değer artışından yararlanarak kaynak oluşturulması konusunda bilinçlendirilmesi, sunulan hizmet ve yatırımlarda oluşan veya oluşacak değer artışını dikkate alarak, projelendirilme aşamalarında ele alınması gerekmektedir. Değer artışından yararlanılması için topluma açıklanması, şeffaflık ve hesap verilebilirlik kaygıları içinde gerçekleştirilerek, topluma aktarılması gerekmektedir. Yatırım projelerinin bireylerin sağladıkları faydaları açıklamak, değer artışının kamuya aktarılması işlemlerini kolaylaştırılacaktır. Özellikle bireylerden alınacak değer artış payının kullanım amacının açıklanması; başarılı uygulama yapılması için önemli görülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre proje finansmanı ve yönetimi uygulamalarının gerçekleştirecek kalifiye eleman ve yeniden yapılanmanın zorunlu olduğu ve bu işlemde gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının anahtar role sahip oldukları ortaya çıkmaktadır.Item 4-florobenzil-spiro(N/O)-siklotrifosfazenin değişen stokiyometrik oranlarda primer ve sekonder aminlerle tepkimeleri ve yeni ürünlerin spektroskopik, kristallografik ve stereojenik özelliklerinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Mutlu, Ömer FarukBu tez kapsamında, amin alkol (1) bileşiğinin NaH ile hazırlanan sodyum tuzunun, hekzaklorosiklotrifosfazatrien (trimer, N3P3Cl6) ile tepkimesinden kısmen sübstitüe 4-florobenzil-spiro(N/O)-siklotrifosfazen (2) bileşiği elde edilmiştir. Kısmen sübstitüe 4-florobenzil-spiro(N/O)-siklotrifosfazenin (2) değişen stokiyometrik oranlarda (1:1, 1:2, 1:3 ve 1:4 mol) primer (n-propilamin) ve sekonder (pirolidin) aminler ile yer değiştirme tepkimeleri sonucunda kısmen (3-6) ve tamamen (7 ve 8) sübstitüe siklotrifosfazen bileşikleri sentezlenmiştir. Sentezlenen tüm fosfazen bileşiklerinin yapıları element analizi, kütle spektrometresi (ESI-MS), NMR (1H, 13C ve 31P) yöntemleri ile aydınlatılmıştır. Kiral bileşiklerin (4, 5 ve 6) stereojenik özellikleri optikçe aktif reaktif (chiral solvating agent; CSA) ilave edilerek kaydedilen 31P-NMR spektrumları ile irdelenmiştir. Uygun tek kristali elde edilen fosfazen türevinin (2) katı hal yapısı X-ışını kristallografisi ile karakterize edilmiştir.