İkinci dil olarak Türkçe konuşurlarının sözcük işlemleme süreçlerinde anlambilim, sözdizim ve sözcük sıklığı etkisi
No Thumbnail Available
Date
2024
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Ankara Üniversitesi
Abstract
İkinci dil edinimi alanında sözcüklerin eş bulunma sıklığına ilişkin işlemleme çalışmalarının azlığından hareketle gerçekleştirilen bu çalışma, Türkçe anadili konuşurlarının ve Türkçeyi ikinci dil olarak edinen öğrenicilerin sözcük sıklığı ile eş bulunma sıklığı yüksek ve düşük olan sözcükleri, okuma sürecinde işlemlemelerinde ortaya çıkan görünümü ruhdilbilimsel bakış açısıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Göz izleme ve tepki süresi çalışmalarının da gösterdiği üzere, kullanım sıklığı düşük olan ve ilgili bağlamda tahmin edilmesi zor olan bir sözcüğe, anlamsal açıdan ilişkili, kullanım sıklığı yüksek olan ve tahmin edilmesi görece daha kolay olan bir sözcüğe kıyasla daha uzun süreyle odaklanılmaktadır (Kliegl v.d., 2004; Pollatsek v.d., 2008; Hohenstein, 2013). Bir sözcüğün ardından gelecek olan sözcüğün, bağlamından tahmin edilebilme oranı ne kadar yüksekse, o sözcüğe sabitlenme süreleri de o kadar kısa olmaktadır (Kliegl v.d., 2004; Staub, 2011). Bu kapsamda, araştırmanın çalışma grubu Türkçe anadili konuşurlarından ve ana çalışma grubu Türkçeyi ikinci dil olarak edinen öğrenicilerden oluşmuştur. Çalışmanın deney deseninde yer alan uyaran setlerinin belirlenmesinde tarama modeli kullanılmış, uyaran setinde yer alan ad ve eylemler, seçilen derlemde (TS Corpus_v2) ve sıklık sözlüğünde (Aksan v.d., 2017) yer alan ifadelerle sınırlı tutulmuştur. Bu çalışma temel olarak, (i) Türkçe anadili konuşuru ve Türkçeyi ikinci dil olarak edinen yetişkinlerin okuma süreçlerinde, sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük olan sözcüklerde ölçülen süre, sıklığı ve eş bulunma sıklığı yüksek olan sözcüklerde ölçülen süreye kıyasla daha mı fazla olacaktır?, (ii) bu iki grubun, eş bulunma sıklığı düşük ve yüksek olan sözcüklere sabitlenme süreleri arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkacak mıdır?, (iii) sıklığın etkisi, anlamsal ve dilbilgisel açıdan bozulma olduğunda nasıl bir görünüm ortaya koyacaktır?, (iv) sıfat-ad, ad-eylem birleşimlerine yönelik gerçekleştirilen işlemleme süreçlerindeki görünüm nasıl olacaktır? sorularına yanıt aramaktadır. Bu araştırma soruları doğrultusunda, iki ayrı deney gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen deneylerin sonucunda sıklığın, anlamın ve dilbilgisel bozukluğun gruplar temelinde yapılan incelemelerde bazı benzer ve farklı sonuçlar ortaya çıkardığı görülmüştür. Genel olarak, D1 ve D2 konuşurlarının okuma süreçlerinde sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük olan sözcüklerde ölçülen sürenin, sıklığı ve eş bulunma sıklığı yüksek olan sözcüklerde ölçülen süreye kıyasla daha fazla olduğu görülmüştür. Bu bulguya koşut bir biçimde, iki grubun sıklığı ve eş bulunma sıklığı düşük ve yüksek olan sözcüklere sabitlenme süreleri arasında yüksek düzeyde anlamlı bir farklılığın ortaya çıktığı da bulgulanmıştır. Nadir sıklıktaki ad ve eylemlerin yer aldığı birleşimlerin işlemlenme sürelerinin, yüksek sıklıktaki ad ve eylemlerin yer aldığı birleşimlerin işlemlenme sürelerine göre daha uzun olduğu ortaya koyulmuştur. Referans grubuyla deney grubunun işlemleme süreleri arasında ise yüksek düzeyde anlamlı farklılık oluşturabilecek bulgular sunulmuştur. Çalışmanın sonuçlarının yönlendirilen ikinci dil edinimi kapsamında, özellikle ikinci dil olarak Türkçe öğretiminde sözvarlığı geliştirme ve dil becerilerinin öğretimi çalışmalarına sezdirimler yoluyla ışık tutacağı düşünülmektedir.
Description
Keywords
İkinci dil edinimi, sözcüklerin eş bulunma durumları, sıklık etkisi, kendi hızında okuma, ruhdilbilim.