Türkiye'de eğitim finansmanı politikaları (2000-2021)
dc.contributor.author | Devecioğlu,Hüseyin | |
dc.date.accessioned | 2024-07-30T12:18:31Z | |
dc.date.available | 2024-07-30T12:18:31Z | |
dc.date.issued | 2022 | |
dc.description.abstract | 1980 sonrası dönemde küresel aktörlerin de etkisi ile tüm dünyada yoğun olarak gündeme gelen neo-liberal politikalar Milli Eğitim Sisteminde piyasalaşma ve özel sektörleşme yönünde köklü değişikliklere neden olmuştur. Küreselleşme süreci ile, daha önce genel anlamda, kamu hizmeti olarak sunulan hizmetler bir yandan özel sektöre açılmış diğer yandan bu hizmetlerin görülme usulleri piyasacı tarzda şekillendirilmeye başlanmıştır. Bu köklü dönüşüm sürecinde eğitim finansmanı alanında, kaynakların çeşitlendirilmesi söylemi ile, kamusal fon kullanımı yanında, okul-aile birliği üzerinden hane halklarının katkısı ve hayırseverlik faaliyetleri ön plana çıkarılmıştır. Eğitim alanında kamu finansmanı modelinden uzaklaşma ve/veya kamusal finansman yetersizlikleri, eğitim hakkı ve eğitimde nitelik açısından önemli tereddütleri ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu çalışmada 2000-2021 yıllarını kapsayan süreçte Türkiye'de eğitim alanındaki finansman politikalarına yön veren kamu politika belgelerini çözümlemek ve eğitim finansman politikası çerçevesinde şekillenen eğitim finansmanına ilişkin göstergeleri değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu kapsamda eğitim finansmanında küreselleşme, krizler ve neo-liberal politikaların etkisi altında finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve eğitim sürecinden beklentilerin farklılaşması konuları ele alınmıştır. Bu çalışma nitel bir araştırma olup araştırmada doküman analizi tekniği kullanılmış; kamu politikalarına yön veren yapısal etmenler göz önüne alınarak eğitim finansmanı ile ilgili kamu politikası metinleri, raporlar, planlar, istatistikler, şura kararları, programlar ve bütçe göstergeleri analiz edilmiştir. Araştırma, bağlam olarak Türkiye'de 2000-2021 yıllarını kapsayan süreçteki eğitim finansman politikası ve pratikte gerçekleşen eğitim göstergeleri ile sınırlıdır. Araştırmada MEB'e bağlı tüm örgün eğitim-öğretim düzeylerine ilişkin göstergeler ve politikalar analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında ulaşılan sonuçlara bakıldığında; Türkiye'de 2000'li yıllar neo-liberal politikaların eğitim hizmetleri alanında etkisinin yoğunlaştığı, kamusal alanda yenilen yapılandırılma sürecinin hız kazandığı, kamu politika belgelerinde kamusal alanı daraltıcı eğitim finansmanında kamusal finansman yerine finansman kaynaklarını çeşitlendirme söylemi üzerinden özel fon kullanımının teşvik edildiği ve arttığı bir dönem olmuştur. Eğitim finansman politikaları çerçevesinde şekillenen MEB bütçesi, eğitim harcamaları ve göstergeleri incelendiğinde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Harcamaları (GSYH) ve merkezi bütçe içerindeki payının oldukça düşük olduğu ve her geçen yıl, artan eğitim ihtiyaçlarına rağmen, giderek azaldığı belirlenmiştir. Aynı zamanda Türkiye'deki eğitim göstergeleri Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamaları ile karşılaştırıldığında Türkiye'de özellikle eğitim harcamalarına ayrılan payın OECD'nin çok altında olduğu, kamunun eğitim harcamalarındaki payının OECD ortalamasına göre çok geride kaldığı, özel harcamaların ise çok daha yüksek olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Ayrıca, eğitime ayrılan payın çoğunlukla cari harcamalardan oluştuğu, yatırım harcamalarına ayrılan payın ise çok düşük olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamında incelenen eğitim finansmanına ilişkin politika belgelerinde özel sektör payının eğitim hizmetlerinin her kademede arttırılması gerektiği vurgulanmakta ve eğitimde özel sektör payının artırılmasına dönük kararlar alınırken özel sektöre kamusal kaynakların aktarılması yoluyla teşvik mekanizmalarının yoğun uygulandığı ve kamusal eğitimde kaynak çeşitlenme yoluna gidildiği görülmektedir. Kamusal eğitime ayrılan kamu bütçesinin mevcut durumu da düşünüldüğünde kamusal kaynakların artırılmasının elzem olduğu bilinmekle birlikte eğitimin özelleştirilmesini teşvik eden politikalardan uzaklaşılarak eğitimin bir hak olarak görülmesi ekseninde her bireyin eğitime eşit erişimi için eğitim finansman politikasında kaynak çeşitliliğinden ziyade kamusal finansman anlayışının hakim olması ve kamu kaynaklarının kamusal eğitim alanında kullanılması önerilmiştir. In the post-1980 period, neo-liberal policies that had an intense effect all over the world with the influence of global actors also caused radical changes in the direction of marketization and private sector in the national education system. In general terms, with the globalization process, services that were previously offered as public services were opened to the private sector on the one side. On the other hand, the procedures for seeing these services began to be shaped in a market mechanism. In this fundamental transformation process, in addition to use of public funds in the field of education financing, the contribution of households through parent-teacher association (PTA) and charitable activities have been brought to the forefront with the discourse of diversifying resources. The move away from the public financing model in the field of education and/or the inadequacies of public financing have led to significant hesitations and discussions in terms of the right to education and qualifications in education. In this study, it is aimed to analyze the public policy documents that guide the financing policies in the field of education in Turkey in the process covering the years 2000-2021 and to evaluate the indicators related to education financing formed within the framework of the education financing policy.. In this context, the issues of globalization, crises and diversification of funding sources under the influence of neoliberal policies in education financing and differentiation of expectations from the educational process have been analyzed. This study is a qualitative research and the document analysis technique was used in the research. Public policy relevant texts related to education funding,, reports, plans, statistics, council decisions, programs, and budget indicators were analyzed by considering the structural factors that shape public policies. As a context, the research is limited to the education financing policy in the process covering the years 2000-2021 in Turkey and the education indicators realized in practice. In the research, indicators and policies related to all levels of formal education and training related to the MoNE have been analyzed. According to the results that obtained within the scope of the research; The 2000s in Turkey were a period when the influence of neo-liberal policies in the field of educational services intensified and the process of restructuring renewed in the public sphere gained momentum. In addition, it is a period when the use of private funds is encouraged and increased through the discourse of diversifying sources of financing instead of public financing in education financing that narrows the public space in public policy documents. When the Ministry of Education budget, education expenditures and indicators formed within the framework of education financing policies are examined it was determined that the share of MoNE expenditures in the GDP and its central budget is quite low is gradually decreasing every year, although the increasing educational needs. At the same time, when the education indicators in Turkey are compared with the OECD averages, it is concluded that the share allocated to education expenditures in Turkey, which is much lower than the OECD, the share of the public in education expenditures is far behind the OECD average, and private expenditures are much higher. In addition, it was determined that the share allocated to education consists mostly of current expenditures, while the share allocated to investment expenditures is very low. Within the scope of the research, it is emphasized that the share of the private sector in the policy documents on education financing should be increased at all levels of educational services. In the policy documents, it is seen that incentive mechanisms are intensively applied through the transfer of public resources to the private sector while decisions are made to increase the share of the private sector and the path of resource diversification is being taken in public education. Increasing public resources, moving away from policies that encourage the privatization of education, in order for education to be seen as a right and for everyone to have equal access to education, the understanding of public financing rather than the diversity of resources prevails in the education financing policy and use of public resources in the field of public education have been proposed | |
dc.identifier.uri | https://dspace.ankara.edu.tr/handle/20.500.12575/91322 | |
dc.language.iso | tr | |
dc.publisher | Ankara Üniversitesi | |
dc.subject | eğitim finansmanı | |
dc.subject | eğitim bütçesi | |
dc.subject | eğitim hakkı | |
dc.title | Türkiye'de eğitim finansmanı politikaları (2000-2021) | |
dc.title.alternative | Education financing policies in Turkey (2000-2021) | |
dc.type | Thesis |