Milletlerarası ticari tahkimde yolsuzluk karşıtı kurallar

No Thumbnail Available

Date

2023

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi

Abstract

Tarihin ilk günlerinden beri var olan bir olgu olan yolsuzluk, önceleri her ülkenin kendi iç işleri ile alakalı bir konu iken, uluslararası ticaretin yaygınlaşmasıyla beraber uluslararası alanda da önem kazanmaya başlamıştır. 2003 yılında Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesinin (UNCAC) imzalanması ile yolsuzlukla mücadele tüm dünyada gittikçe artan bir ivmeyle yaygınlaşmaya başlamış, bu konuda çok sayıda uluslararası sözleşme imzalanmış ve ülkeler yolsuzlukla mücadele noktasında ortak hareket etmeye başlamışlardır. Bu ortak uluslararası tavrın bir sonucu olarak ülkeler kanunlarını uluslararası sözleşmelerle uyumlu hale getirmek için değiştirmişler ve bu dinamik süreç, farklı görüşler ve farklı uygulamalara yol açmıştır. 1990'lı yılların sonuna kadar çoğu Avrupa ülkesinde rüşvetin vergiden dahi düşüldüğü bir noktadan, günümüzde bir şirketin alt kademesinde çalışan bir personelin, basit bir gümrük işlemini hızlandırmak için bahşiş vermesinin dahi şirketi ağır sorumluluk altına sokabildiği bir noktaya geldiği göz önüne alındığında, yolsuzlukla mücadele anlayışının ve yolsuzlukla mücadeleyi öngören kanunların ne kadar değiştiği anlaşılabilir. Konunun nispeten yeni olması ve tahkim yargılamalarında tarafların genellikle yolsuzluk iddialarını gündeme getirmemesi veya yolsuzluk iddiası ortaya atıldığında hakem heyetinin konunun esasını incelemeden konuyu görmeye yetkili olmadıklarına kararı vermeleri gibi çeşitli faktörlerden ötürü konuyla ilgili tüm yönleri kapsayan ve emsal teşkil edecek miktarda ortak görüşlere sahip hakem veya mahkeme kararları bulunmamaktadır. Mevcut olan az sayıdaki kararda ise farklı uygulamalar görülmektedir. Bu tezde bu konu üzerinde durulmuş ve yolsuzluk karşıtı kuralların milletlerarası ticari tahkimdeki uygulamaları irdelenmiştir. Tezin ilk bölümünde yolsuzluk konusu işlenmiş, yolsuzluğun tanımı yapılarak hangi fiil ve işlemlerin yolsuzluk kapsamında sayılabileceği ve yolsuzluğun gerçekleşebileceği aşamalar değerlendirilmiş, devamında yolsuzlukla mücadele eden uluslararası kuruluşlar ve uluslararası sözleşmeler ile çeşitli ülkelerin ve Türkiye'nin yolsuzlukla ilgili yasal düzenlemeleri ve enstrümanları incelenmiştir. İkinci bölümde devletlerin doğrudan uygulanan kuralları arasında bulunan yolsuzluk karşıtı kurallar ve kamu düzeni ile yolsuzluk söz konusu olduğunda bu kuralların tahkim sürecine olan etkileri incelenmiştir. Kamu düzeni ve doğrudan uygulanan kuralların ortak yanları, yolsuzluk karşıtı kuralların hangi kapsama girdiği, bu bağlamda yolsuzluk karşıtı kuralların tahkim sürecinde doğrudan uygulanabilirliği değerlendirilmiştir. Devamında bir yolsuzluk iddiası ortaya atıldığında bu durumun ahlaka aykırılık gibi gerekçelerle ana sözleşmeyi hükümsüz kılıp kılmayacağı, ana sözleşme hükümsüz olduğu takdirde bu durumun tahkim anlaşmasının geçerliliğini etkileyip etkilemeyeceği, tahkim sürecinde hangi yolsuzluk karşıtı kuralların uygulanacağına değinilmiş ve yolsuzluk iddialarının araştırılması ve ispatlanması ile ilgili süreç anlatılmıştır. Üçüncü ve son bölümde yolsuzluk olgusu içeren bir tahkim sürecinde bir karar verildiği takdirde bunun hakem kararına yapılacak bir itiraz veya iptal başvurusunda göz önüne alınıp alınamayacağı, akabinde yabancı bir hakem kararının tanınması ve tenfizinin hangi şartlara tabi olduğu, bu bağlamda New York Sözleşmesinin hükümleri ve gerek bu sözleşmenin, gerekse ulusal mevzuatın kamu düzeni ile ilgili hükümlerinin "yolsuzluk" içeren bir hakem kararının tanıması/tenfizi aşamalarında nasıl bir etkiye yol açabileceği değerlendirilmiştir.

Description

Keywords

Milletlerarası Ticari Tahkim, Yolsuzluk, Yolsuzlukla Mücadele, Yolsuzluk Karşıtı Kurallar, Kamu Düzeni, Tahkim Sürecinde Yolsuzluğun İspatı

Citation