20. yüzyıl Türkiye'sinde bilim teorisi-bilim algısı ilişkisi

No Thumbnail Available

Date

2024

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Abstract

Çalışmanın temel sorunu, bilim algısının ilişkili olduğu kavramların yarattığı epistemik ve aksiyolojik krizin bir meta bilim olarak konumlandırılabilecek bilim teorisi tarafından çözülüp çözülmeyeceğidir. Bu sorunu çözmeye çalışırken kuramsal arka planını Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi bilim teorisyenlerinden alır. Çalışma toplam iki bölümden oluşuyor gibi görünse de ikinci bölümün kendi içindeki ayrımı oldukça fazla olup sorulan soruların cevapları da bu bölümde aranmıştır. Birinci bölüm ise Batılı entelektüellere ayrılmıştır. Bunun nedeni ise iki tanedir: Birincisi bu bölümdeki Comte, Poincaré gibi bilim teorisyenlerinin düşüncelerinin Türklere doğrudan etki etmesi, ikincisi ise Batı'nın içinde bulunduğu "bilim savaşları"nı daha iyi anlamaya çalışmaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Osmanlı ve Cumhuriyet bilim teorisyenlerinin bilime, bilim ile ahlak arasındaki ilişkiye ve bilimin değerine dair görüşleri ele alınmıştır. Bahsi geçen bölümde varılan neticeler şöyledir: Teorisyenlerimiz genellikle epistemolojiyi ontolojiye öncelerler, bilimsel bilgiyi olgusal anlamda sınırlarlar. Teorisyenler bilimin ahlak ile ilişkisine mesafeliler ve bilimin entelektüel ve pratik değerine dair Gazi'nin "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." düsturuna göreli derecede ama genel olarak sadıktırlar. Çalışmanın sonuç bölümünde ise bilim felsefesi, bilgi kuramı gibi tabirlerin yetersizliği vurgulanarak gerektiğinde ideolojiye yön verebilecek bir "bilim teorisi"nin uzlaştırıcı bir meta-bilim olarak kurulmasının gerekliliği saptanmıştır. Ayrıca Aydın Sayılı gibi ideolojiden müstakil her bilim insanının doğal olarak bir bilim teorisyeni olduğunun kanıksanması gerektiğinin altı çizilmiştir. Bu bağlamda çalışmanın ulaştığı bir diğer sonuç, bilimin değerinin salt bilim teorisyenleri tarafından tartışmaya açılmasının bilimin görünürdeki ihtilaflarını ortadan kaldıracağına yöneliktir. Böylece ideolojiden ve harici sözde ihtilaflardan arınmış bilim, açıklayıcı gücünü diğer mürşitlere nazaran ve insanlar nezdinde korumaya devam edebilecek ve "yoluna bakacak"tır.

Description

Keywords

:Bilim tarihi, Felsefe, Salih Zeki

Citation