1950 kuşağı öykücülerinin gerçeklik tartışmaları üzerine bir araştırma
No Thumbnail Available
Files
Date
2023
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract
Türk edebiyatı tarihinde pek çok kez tartışmaların konusu olan gerçeklik üzerinde, 1950'li yıllara gelindiğinde tekrar konuşma ihtiyacı hissedilir. Edebî metinlerin gelişimi içinde idealize edilen gerçekliğin kırılarak Sait Faik'in yön belirlemiş olduğu insan/birey gerçekliği düzlemine çekildiği yıllarda kendilerinden bir kuşak olarak bahsedilen 1950 kuşağı, Sait Faik'in yolunu genişleterek gerçekliği çok boyutlu biçimde anlatıma ve yazıma taşımaya çalışmışlardır. Yazarlığın bir bilinç işi olduğunun farkında olan bu kuşak, edebiyatı bir propaganda yapmak için kullanan yazarlara dış dünya gerçeğini yalnızca nesnel biçimde, basmakalıp gerçeklikle gösterdikleri yönünde eleştiriler getirmişlerdir. Bütüncül bir gerçekliği tüm anlatı unsurlarında parçalayarak toplum-birey ilişkisini yeni bir gerçeklik anlayışı doğrultusunda işlemişlerdir. Toplumsal, ideolojik ve varoluşsal etkenler öykülerinin dinamiklerini kurmada etkili olmuştur. Bu bağlamda kendilerinden öncekiler tarafından benimsenen "fotoğraf gerçekliğine" karşı tavır geliştiren kuşak yazarları, bireyin iç gerçekliğini yeni anlatım biçimleri deneyerek ortaya koymuştur. Anlatımlarını üst-gerçeklik, varoluşçu söylemlerle besleyerek derinliği arttırmışlar ve gerçekliğe boyut kazandırmışlardır. Kullanmış oldukları imgesel dil, çağrışımsal üslup, devrik cümleler, tam bir cümleyi parçalama gibi uygulamalar Türk edebiyatında yeniliği ve çeşitliliği oluşturur. Kurgularındaki düşsellik yeni temalara zemin oluşturmuş, zamanda ve mekânda nesnel/dış gerçeklik bireyin gerçekliğine dönük şekilde yerleştirilerek öykü klasik yapıdan uzaklaştırılmıştır. Modern olanı anlama ve anlatma düşüncesi ile gelenekten gelen bütün tekdüze oluşumlar aşılmak istenmiştir. Dil ve anlatım üzerinde yaptıkları yeni uygulamalar her birinin kendi üslubunu oluşturmasına olanak tanımıştır. Üslubu yaşam, yaşamı insan ile bir tutan 1950 kuşağı öykücüleri, kabullenilen gerçeklik anlayışının dar sınırlar içinde kaldığı görüşüyle bu sınırları genişletme imkânı oluşturarak yeni kavramların türemesine sebep olmuşlardır. Birey gerçekliğini kavrayışta yeniliğe sebep olan kuşağın, zihniyet değişimine önemli katkıları olmuştur. Anlatım ve kurgu bakımından getirdikleri yenilikler Türk öyküsünün modern çizgide gelişimini sağlamıştır.
Description
Keywords
öykü, 1950 kuşağı, gerçeklik, toplum