Felsefi ve kelami açıdan Tanrı-âlem ilişkisi-İbn Sînâ ve Kādî Abdülcebbâr örnekliğinde
No Thumbnail Available
Files
Date
2023
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract
İslam düşünce geleneğinin iki ana damarı vardır. Bu iki ana damarı kelâm ve felsefe olarak tasnif edebiliriz. İslam düşünce geleneğinde Tanrı-âlem ilişkisi önemli bir yer teşkil etmiştir. Zira teolojik sorunların ortaya çıkması ve bu sorunlara cevap aranması aynı noktada karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Tanrı'ya inananlar için her şeyin başlangıcı Tanrı-âlem ilişkisi ile başlamaktadır. Biz çalışmamızda İslam felsefe geleneğinin en etkili sistem kurucu filozofu olan İbn Sînâ (ö. 1037) ile Mu'tezilî geleneğinin önemli temsilcisi olan Kādî Abdülcebbâr'ın (ö. 415/1025) Tanrı-âlem ilişkisini karşılaştırmalı olarak ele almayı hedefledik. Kelâmın ele aldığı konular, mantıktan fiziğe, fizikten metafiziğe kadar uzanmaktadır. Sözgelimi Tanrı'nın varlığını kanıtlamada ve Tanrı'nın bilgisine ulaşmada, şahid âlemden ġā'ib âlemine gitmeyi bir yöntem olarak benimsemiştir. Bu yöntemi benimseyen kelâmcıların amacı âlem ile Tanrı arasında kesin bir ayrım ve farklılığın olduğunu göstermektir. Özellikle Mu'tezile kelâmcılarının Tanrı ve âlem tasavvuru bu temel ayrıma dayanmaktadır. İbn Sînâ da Mu'tezililer gibi Tanrı-âlem arasındaki farka önem vermektedir. Tezimizde İbn Sînâ ve Kādî Abdülcebbâr seçmemizin önemi burada yatmaktadır. Her iki düşünürün ortak olduğu noktalar; 1) Allah'ı tenzih etmek, 2) Kurmuş oldukları sistemi akla dayandırmalarıdır. Ancak ortak kaygıları olan bu düşünürlerimizin bu problemlere vermiş oldukları cevaplar birbirinden farklıdır. Bu bağlamda Tezimizin konusu "Tanrı-âlem ilişkisi" konusunda felsefe ile kelâm arasında ciddi tartışmalara yol açan temel kırılma noktalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Description
Keywords
tanrı-âlem ilişkisi, Kādî Abdülcebbâr, ibn Sînâ