AİHM kararları ışığında adil yargılanma hakkında makul süre
dc.contributor.advisor | Sancar, Mithat | |
dc.contributor.author | Akkurt, Kemal | |
dc.date.accessioned | 2019-02-07T18:58:54Z | |
dc.date.available | 2019-02-07T18:58:54Z | |
dc.date.issued | 2012 | |
dc.description.abstract | Türkiye, AİHS’i ve 1 nolu protokolü 1954 yılında onaylamış, AİHM’e Bireysel Başvuru Hakkını 1987 yılında tanımış, 21 Ocak 1990 tarihinde de AİHM’in zorunlu yargılama yetkisini kabul etmiştir. Bugün için AİHM’e Rusya’dan sonra hakkında en çok başvuru yapılan ülke Türkiye’dir. İhlaller yönünden ise, ilk sırada Türkiye bulunmaktadır. Ülkemizin AİHM’de en çok mahkûm olduğu madde, AİHS’in 6. maddesindeki “Adil Yargılanma Hakkı”dır. Adil Yargılanma Hakkı’nın en çok ihlal edilen bölümü ise “Makul Süre” dir. Gerek hukuk davaları, gerek idarî davalar ve gerekse ceza davalarına baktığımızda, davaların büyük bir kısmının adil yargılanma hakkı açısından AİHM standartlarının çok gerisinde kaldığı, makul sürede tamamlanamadığı görülmektedir. Çalışmamızda, gerek yerel mahkemelerde ve gerekse temyiz mahkemelerinde davaların uzama nedenleri; yargıçlardan, avukatlardan ve davanın taraflarından kaynaklanan nedenler üzerinde durulmuştur. İncelememizde referans alınan ölçüt, esas olarak AİHM kararları olmuştur. Referans alınan metinler; başta İHEB, AİHS, AİHM kararları, Anayasa ve ilgili yasalardır. AİHM kararları ile içtihatlaşan makul süre irdelenirken, davanın karmaşıklığı, başvurucunun, adli ve idarî makamların davranışları, yetkili makamların kusur ve ihmali ve yapısal sorunlar göz önüne alınmaktadır. Mahkemelerdeki iş yükü, mahkemelerin performansı, adli kolluğun bulunup bulunmaması, hakim ve savcı sayılarının yeterli olup olmaması, hakim ve savcı harici personelin sayısı, mahkemelerdeki uzmanlaşma konusu, bilirkişilik sistemi, yargıda teknolojinin kullanılma derecesi, yargılamanın adil olup olmadığını belirleyen faktörler arasındadır. Yargılamayı hızlandıran faktörler olarak ise; uzlaşma, arabuluculuk ve avukatların rolü sayılabilir. AİHM’e yapılan başvuruların katlanarak artması, kişilerin iç hukukta yeterli düzeyde hak ve özgürlüklerinin garanti altında olmadığını ya da düşündükleri haklarını elde edemediklerini göstermektedir. Uzun tutukluluk süreleri ve uzun yargılamalar, kişilerin yargıya ve adalete olan güvenlerini sarsmaktadır.Abstract Turkey, ratified the ECHR and Protocol No. 1 in 1954, and in 1987 recognized the right of individual application to the ECtHR, and on January 21 1990, adopted the compulsory jurisdiction of the ECHR. Today, Turkey is the second country, after Russia, in the number of the applications to the ECHR. Under violation of terms, Turkey is in the first place of the list. Turkey’s most sentences in the ECtHR is depending to the Article 6, "Right to a Fair Trial". Most frequently violated part of the Article 6 “Right to a fair trial” is the "reasonable time". When we look at the both lawsuits, administrative and criminal cases; majority of cases remain far behind to meet the right to a fair trial standards of ECHR and cannot be completed in reasonable time. This study focuses on the causes of prolongation arising from judges, lawyers and the parties of the cases, both in the local courts and courts of appeal. In our review, the reference criterion bases on the decisions of the Court. Reference texts of this study are, the UDHR, the ECHR, the ECtHR decisions, the Constitution and relevant laws of Turkey. During the study of reasonable time principle with the decisions of the ECHR; the complexity of the case; behavior, negligence and gross negligence of the applicants’, judicial and administrative authorities'; and the structural problems are taken into consideration. Workload of the courts, performance of the courts, the availability of judicial police, and the sufficiency of the number of judges and prosecutors, and the number of other personnel, the issue of specialization the courts, expert witness system, the degree of the use of technology in judiciary, are among the factors that determine whether a trial is fair or not. Conciliation, mediation and role of lawyers may be counted among the factors that accelerate the proceedings. Exponential growth applications to the ECHR shows that guarantees of the rights and freedoms of persons under domestic law is not adequate or people cannot obtain to rights that they think they are entitled to. Long detention times and long trials, undermines their confidence in the judiciary and justice. | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/20.500.12575/30856 | |
dc.language.iso | tr | TR_tr |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.subject | BİLİM, HUKUK | tr |
dc.title | AİHM kararları ışığında adil yargılanma hakkında makul süre | |
dc.type | masterThesis |