Cilt:17 Sayı:04 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:17 Sayı:04 (2019) by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 25
Results Per Page
Sort Options
Item Bebek yüzme aktivitesine katılan ebeveynlerin tüketici tatmininin demografik değişkenlere göre incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Çevik, Hüseyin; Other; OtherÇocukların ebeveynleri ile beraber katıldıkları bebek yüzme programları bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerin gelişimine katkı sağlayan, son zamanların popüler rekreasyonel spor aktiviteleri arasında yer almaktadır. Program tasarlayıcılar ve işletmeler sunulan programa devamlılığı sağlamak, programı iyileştirmek ve pazar bölümüne yönelik strateji geliştirmek için, ebeveynlerin tatmin düzeyini ölçmelidir. Bu araştırmada da bebek yüzme programına katılan ebeveynlerin tatmin düzeyleri demografik değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırma verileri 2017 yılı bahar ve yaz döneminde Eskişehir, Bursa, Aydın ve İstanbul illerinde bebek yüzme programına katılanlardan toplanmıştır. Araştırmaya kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 304 kişi dahil edilmiştir. Veriler yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak anket aracılığı ile elde edilmiştir. Anketin birinci bölümünde Alexandris ve Palialia, (1999) tarafından geliştirilen, Türkçe uyarlaması Şimşek ve Mercanoğlu (2014) tarafından yapılan “Spor Tüketicisi Tatmin Ölçeği” yer almaktadır. İkinci bölümde ise demografik sorulara yer verilmiştir”. Verilerin yorumlanmasında tanımlayıcı istatistik, t-testi ve ANOVA analizleri kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre katılımcıların tatmin düzeylerinde cinsiyet, eğitim ve meslek grubu demografik değişkenlerine göre istatistiki olarak anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir. Bebek yüzme programları konusunda kadın katılımcıların tüketici tatminini etkileyen “bireysel/psikolojik”, eğitimli ebeveynlerin “sosyal” ve işçi meslek grubundan olanların ise “sağlık/fitnes” boyutlarında tatmin olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak araştırma bebek yüzme programlarından duyulan tatmin düzeyinin, katılımcıların demografik özelliklerine göre farklılaştığını ortaya koymakta ve programla ilgili yöneticilere değerlendirme fırsatı sunmaktadır.Item Öğretmen öğretim stiline göre ortaokul öğrencilerinin beden eğitimi yatkınlıklarının incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Öncü, Erman; Other; OtherBu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin beden eğitimi yatkınlıklarını öğretmen öğretim stiline göre incelemektir. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 743 kız ve 734 erkek toplam 1477 öğrenci ile bu öğrencilerin beden eğitimi derslerine giren 8 kadın ve 21 erkek toplam 29 beden eğitimi öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları “Beden Eğitimi Yatkınlık Ölçeği (Öncü, Gürbüz, Küçük-Kılıç ve Keskin, 2015)” ve “Öğretim Stili Ölçeği (Sarıtaş ve Süral, 2010)”‘dir. Verilerin analizinde betimsel istatistiksel yöntemler, t-testi ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, ortaokul öğrencilerinin beden eğitimine ilişkin tutum ve öz-yeterliklerinin orta seviyenin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Beden eğitimi dersleri kadın beden eğitimi öğretmenleri tarafından yürütülen öğrencilerin beden eğitimi dersine ilişkin tutum ve öz-yeterliklerinin daha yüksek olduğu ve beden eğitimi derslerini yürüten öğretmenlerin yaşları büyüdükçe öğrencilerin beden eğitimi dersine ilişkin tutum ve özyeterliklerinin azaldığı görülmüştür. Otoriter öğretim stili düzeyi “yüksek” olan beden eğitimi öğretmenleri tarafından dersleri yürütülen öğrencilerin beden eğitimi dersine ilişkin tutum ve öz-yeterliklerinin daha düşük olduğu; beden eğitimi dersleri rehber öğretim stili düzeyi “orta” olan beden eğitimi öğretmenlerince yürütülen öğrencilerin beden eğitimine ilişkin tutumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Item Futbolcularda 8 haftalık statik germe antrenmanlarının sıçrama performansına etkileri(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Yaşlı, Burak Çağlar; Antrenörlük Eğitimi; Spor Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, sekiz haftalık statik germe antrenmanlarının sıçrama performansına etkilerinin incelenmesidir. Araştırmaya 18 erkek amatör futbolcu (yaş: 21,78±4,25yıl; boy: 180,11±6,38cm; vücut ağırlığı: 76,19±7,73kg) gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların esneklik, dikey sıçrama yükseklikleri ve yatay sıçrama mesafeleri sırası ile; Otur Eriş Testi (OET), Countermovement Jump (CMJ) protokolü ve Durarak Uzun Atlama Testleri (DUAT) kullanılarak ölçülmüştür. İlk ölçümlerin ardından katılımcılar rastgele, germe (n=10) ve kontrol (n=8) grupları olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Germe Grubuna (GG), rutin futbol antrenmanlarının yanı sıra sekiz hafta boyunca statik germe antrenmanları uygulatılırken, Kontrol Grubu (KG) ise yalnızca rutin futbol antrenmanlarına katılmaya devam etmiştir. Sekiz haftalık germe antrenmanlarının tamamlanmasından sonra, aynı ölçümler benzer sıra ile tekrarlanmış ve ön testler ile aradaki farklar değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde, grup içi farklılıkların belirlenmesinde bağımlı örneklem t testi, gruplar arası farklılıkların belirlenmesinde bağımsız örneklem t testi kullanılmıştır (p<0.05). Araştırma bulgularında, GG esneklik değerleri (30,60±4,78cm; 33,90±3,14cm) ve yatay sıçrama mesafelerinde (206,38±19,93 cm; 210,25±19,47 cm) istatiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0,05). Gruplar arası yapılan istatiksel analizlerde ise anlamlı fark bulunamamıştır (p>0,05). Sonuç olarak, amatör futbolcularda kronik germe antrenmanları sıçrama kuvvetini olumlu etkilemektedir. Gelecekte yapılacak araştırmalarda, bu etkilerin fizyolojik ve metabolik temelini oluşturan mekanizmalar araştırılabilir.Item Oryantiring sporcularının ciddi boş zaman perspektifleri(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Karaküçük, Suat; Other; OtherOryantiring bireylerin kazanım elde etmesine katkı sağlayan eğitici yönüyle ön plana çıkan bir aktivite türü olarak göze çarpmaktadır. Bu noktada bireylerin rekreasyonel amaçlı oryantiring branşına katılımları doğrultusunda deneyim, beceri geliştirmeleri söz konusudur ve bu amaçla kişisel bir çaba harcanmaktadır. Ciddi boş zaman olgusunu ortaya koyan bu yaklaşımla bu araştırmada, oryantiring sporcularının ciddi boş zaman perspektiflerinin ne olduğu, bu perspektifi belirli değişkenlerin değiştirip değiştirmediği sorularına açıklık getirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Ankara ilinde bir ciddi boş zaman aktivitesi olarak oryantiring sporu ile ilgilenen 128’i kadın 121’i erkek 249 öğrenci çalışma grubunu oluştururken, araştırmanın verileri Gould ve arkadaşları (2008) tarafından geliştirilen, Akgül ve arkadaşları (2016) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Ciddi Boş Zaman Envanteri (Serious Leisure Inventory and Measure / SLIM) ile toplanmıştır. Verilerin normal dağılım göstermediği Skewness-Kurtosis testleriyle ortaya koyulmuş, katılımcıların demografik verilerine yönelik dağılımları betimleyici istatistikler ile gösterilmiştir. İkili gruplar için MannWhitney-U testinden, üç ve üzeri gruplar için Kruskall-Wallis testinden yararlanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara bakıldığında katılımcıların yüksek bir ciddi boş zaman puanı sergiledikleri, en yüksek alt boyut puanını azim, en düşük alt boyut puanını ise uğraşla özdeşim alt boyutunda elde ettikleri görülmüştür.Araştırmadan elde edilen bulgulara bakıldığında katılımcıların oryantiring branşıyla ilişkilerinin ciddi boş zaman kavramıyla iç içe olduğu, bu ilişkiyi cinsiyet, algılanan refah, yaşanılan bölge, oryantiring yapma süresi ve son zamanlarda yarışmalara katılma durumunun değiştirdiği ifade edilebilir. Sonuç olarak oryantiring gibi farklı branşlar üzerinde sınanacak çalışmalarla, rekreasyon gibi farklı çalışmalara ihtiyaç duyulan, genişletilmesi gereken bu alana katkı sağlanması önerilmektedir.Item Futsal oyuncularında tekrarlı sprint yeteneği, izokinetik bacak kuvveti ve anaerobik performans arasındaki ilişki(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Köse, Mehmet Gören; Other; OtherBu çalışmanın amacı, futsal oyuncularının tekrarlı sprint yeteneği (TSY), izokinetik bacak kuvveti (İBK) ve anaerobik performansları (AP) arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Çalışmaya 13 elit erkek futsal oyuncusu (yaş: 24,38±2,46 yıl) gönüllü olarak katılmıştır. Futsal oyuncularının doğrusal tekrarlı sprint yeteneği (D-TSY) ve yön değiştirmeli tekrarlı sprint yeteneği (YD-TSY) sırasıyla 6x25m ve 6x(2x12,5m) tekrarlı sprint testleri ile ölçülmüştür. Oyuncuların 0-12,5m, 12,5-25m ve 0-25m mesafeleri için en iyi sprint zamanı, toplam sprint zamanı ve ortalama sprint zamanları ile performans düşüş yüzdeleri tespit edilmiştir. Futsal oyuncularının İBK, (60º.sn -1 , 120º.sn -1 ve 180º.sn -1 ’lik hızlarda izokinetik dinamometre ile), AP ise aktif ve squat sıçrama testleri kullanılarak ölçülmüştür. Yapılan Pearson Korelasyon analizi, anaerobik güç ile 120º sağ diz ekstansiyon kuvveti (r=0.598; p<0.05), 120º sağ diz fleksiyon kuvveti (r=0.563; p<0.05), 180º sol diz ekstansiyon kuvveti (r=.647; p<0,05), 180º sağ diz ekstansiyon kuvveti (r=.568; p<0,05) arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Tekrarlı sprint testleri sırasında elde edilen en iyi sprint zamanı, toplam sprint zamanı ve ortalama sprint zamanı ile performans düşüş değerlerine bakıldığında ise, tüm mesafelerde D-TSY ve YD-TSY arasında bir ilişki olmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Sonuç olarak, futsal oyuncularının bacak kuvveti değerlerinin anaerobik performanslarında belirleyici bir rol aldığı ancak TSY için etkili olmadığı söylenebilir.Item Bazı değişkenlere göre öğrenci sporcuların ahlaki karar alma tutumların incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Evrim, Böyükelhan; Other; OtherBu çalışmanın amacı bazı değişkenlere göre (cinsiyet, yaş grubu, sporculuk tecrübesi, kulüp lisansının olup olmaması ve ebeveynlerin lisanslı spor geçmişinin olup olmaması) öğrenci sporcuların ahlaki karar alma tutumlarının incelenmesidir. Çalışma grubu ortaokul ve lise düzeyinde okul sporlarına katılım gösteren Küçükler (5. ve 6. sınıf öğrencileri), Yıldızlar (7. ve 8. sınıf öğrencileri), B Genç (9. ve 10. sınıf öğrencileri) ve A Genç (11. ve 12. sınıf öğrencileri) yaş kategorilerinde %44,7’si (180) Kadın ve %55,3’ü (223) erkek toplamda 403 öğrenci sporcudan oluşmaktadır. Çalışmamızda Lee ve ark.’nın (2007) geliştirdiği ve Gürpınar ‘ın (2014) Türkçe geçerlilik ve güvenirlilik çalışmasını gerçekleştirdiği “Altyapı Sporlarında Ahlaki Karar Alma Tutumları Ölçeği” (Attitudes to moral decision-making in youth sport questionnaire - AMDYSQ) kullanılmıştır. Araştırma verileri SPSS 13.0 programı ile analiz edilmiştir. Bazı değişkenlere göre öğrenci sporcuların ahlaki karar alma tutumlarında farklılık olup olmadığının tespit edilmesi için Kruskal Wallis ve Man Whitney U testleri kullanılmıştır. Sonuç olarak cinsiyet, yaş kategorisi, sporculuk tecrübesi, kulüp lisansının olması ve ebeveynlerin lisanslı spor yapması gibi değişkenlerin “Altyapı Sporlarında Ahlaki Karar Alma Tutumları Ölçeği” alt boyutlarında anlamlı çıktığı tespit edilmiştir.Item Spor duygu ölçeği: geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Urfa, Osman; Other; OtherBu çalışmanın amacı Spor Duygu Ölçeği Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğinin sporcularda test edilmesidir. Çalışmanın örneklemini, 8 farklı branşta yer alan, 109 erkek (𝑥̅yaş=22.69±6.70), 82 kadın (𝑥̅yaş=20.63±5.80) olmak üzere toplam 191 sporcu (𝑥̅yaş=21.81±6.40) oluşturmaktadır. Spor Duygu Ölçeği 22 madde ve 5 alt boyuttan oluşan 5’li likert tipi bir ölçektir. Sporcuların müsabakadan önce veya müsabaka anında yaşadıkları duyguları Kaygı, Keyifsizlik, Öfke, Coşku ve Mutluluk olmak üzere 5 alt boyutta değerlendirmektedir. Çalışmada yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi, yakınsak ve ıraksak geçerlik için Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği ile Spor Duygu Ölçeği arasındaki ilişkiyi test etmek amacı ile pearson momentler çarpımı korelasyon analizi kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği için Cronbach’s alpha iç tutarlık katsayısı hesaplanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda, ölçeğin Türkçe formunun orijinal beş faktörlü (Kaygı, Keyifsizlik, Öfke, Coşku, Mutluluk) yapıyı desteklediği bulunmuştur (χ2 /df= 1.383, GFI= 0.886, CFI= 0.953, RMR= 0.049, RMSEA= 0.045). Madde faktör yükleri 0.49 ile 0.85 arasında değişmektedir. Ölçüt geçerliği için yapılan pearson momentler çarpımı korelasyon analizi sonucunda; Negatif duygular ile Kaygı (r=0.15, p<0.05), Keyifsizlik (r=0.29, p<0.01) ve Öfke (r=0.26, p<0.01) duyguları arasında pozitif yönlü; Coşku (r=-0.26, p<0.01) ve Mutluluk (r=-0.15, p<0.05) duyguları ile negatif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Pozitif duygular ile Coşku (r=0.39, p<0.01) ve Mutluluk (r=0.36, p<0.01) duyguları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Ölçeğin alt boyutlarına ait güvenirlik katsayısı ise 0.77 (Kaygı) ile 0.87 (Coşku) aralığında değişmektedir. Spor Duygu Ölçeği Türkçe formunun sporcuların müsabaka öncesi ve müsabaka sırasındaki duygularını ölçmek için geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğu söylenebilir.Item Dopingde ahlaktan uzaklaşma ölçeğinin türk kültürüne uyarlanması: geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Gürpınar, Bahri; Other; OtherBu çalışmanın amacı doping kullanımındaki ahlaktan uzaklaşma mekanizmalarını ölçmek üzere Kavussanu, Hatzigeorgiadis, Elbe ve Ring (2016) tarafından geliştirilen Dopingte Ahlaktan Uzaklaşma Ölçeği’ni (Moral Disengagement in Doping – MDDS) Türk kültürüne uyarlamak ve psikometrik özelliklerini değerlendirmektir. Araştırma grubunu yaşları 17-31 arasında değişen 32 farklı spor branşından 264 sporcu oluşturmuştur. Sporcuların yaş ortalamaları 19,25±1,96 ve spor yaşı ortalamaları 4,85±3,15 yıldır. Sporcuların %41,7’si (n=110) kadın, %58,3’ü (n=154)ise erkektir. MDDS’nin geçerliği DFA ile test edilmiştir. Uyum indeksleri tüm parametrelerde mükemmel uyum göstermiştir (Ki-kare/sd=1,44; RMSEA=0,041; GFI=0,99; AGFI=0,96; CFI=1,00; NNFI=0,99; SRMR=0,027). Sonuç olarak, Dopingte Ahlaktan Uzaklaşma Ölçeği Türkçe versiyonuna ait verilere bakıldığında ölçeğin güvenirliğinin oldukça yüksek olduğu, yakınsak ve eş zaman geçerliğine ait parametrelerin kabul edilebilir seviyelerde olduğu görülmekte ve doping kullanımına ait ahlaktan uzaklaşma mekanizmalarını belirlemek isteyen Türkiye’deki araştırmalarda bu ölçeğin kullanılabileceği düşünülmektedir.Item Spor bilimleri fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Biricik, Yunus Sinan; Other; OtherBu çalışmada; spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma grubunu Atatürk Üniversitesi’nde 2016-2017 güz yarıyılında Spor Bilimleri Fakültesinin; Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük ve Rekreasyon bölümlerinde öğrenim gören 90 kadın ve 202 erkek olmak üzere toplam 292 öğrenciden oluşturmaktadır. Medya Okuryazarlık Düzey Belirleme Ölçeği (Media Literacy Level Determination Scale) Karaman ve Karataş (2009) tarafından geliştirilmiş olup beşli likert tipinde üç boyutlu ve 17 maddeden oluşan bir ölçektir. Verilerin analizinde katılımcıların demografik özelliklerini belirlemek için frekans analizi; cinsiyet, öğrenim şekli ve gazeteleri takip etme değişkenine göre medya okuryazarlık düzeylerinin karşılaştırılmasında bağımsız gruplarda t-testi uygulanmıştır. Bölüm, sınıf, haftalık TV izleme sıklığı ve haftalık internet kullanım sıklığı durumlarına göre medya okuryazarlık düzeylerinin karşılaştırılmasında Tek Yönlü Varyans analizi (ANOVA) ve gruplar arasındaki farkın kaynağını belirlemek için de Tukey testi uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda erkek öğrencilerin, kadın öğrencilere oranla yargılayabilme / örtük mesajları görebilme alt boyutunda daha yüksek medya okuryazarlık düzeyine sahip oldukları tespit edilmiştir. Spor bilimleri alanında öğrenim gören öğrencilerin medya okuryazarlık alışkanlıklarının geliştirilmesi adına seçmeli derslerde bu programa yer verilmesi önerilmektedir.Item Elit türk güreşçilerinin anjiotensin ı-dönüştürücü enzim gen polimorfizmi ve vo2max düzeyleri ile atletik performans arasındaki ilişkinin belirlenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Kurtuluş, Melahat; Other; OtherAnjiotensin I-dönüştürücü enzim gen polimorfizmi fiziksel aktivite ile ilişkili önemli genlerden biridir. Bu çalışmanın amacı, elit Türk güreşçilerde ADE I/D gen polimorfizmi ile atletik performans ve ADE geni genotip dağılımı ile maksimum oksijen tüketimi (Vo2max) arasında bir ilişki olup olmadığını belirlemektir. ADE I/D gen polimorfizmi 46 elit Türk güreşçi ve 58 sağlıklı sedanter bireyde araştırıldı. Elit güreşçilerin Vo2max değerleri mekik koşu testi ile ölçüldü. Elit güreşçi ve sedanter bireylerin DNA’sı periferal kandan elde edildi. ADE I/D gen polimorfizmi alel frekansları ve genotip dağılımı polimeraz zincir reaksiyonu ile belirlendi. Elit güreşçi ve sedanter bireylerin ACE I/D gen polimorfizmi alel frekansları ve genotip dağılımı karşılaştırıldı ve elit güreşçi ve sedanter bireyler arasında önemli bir fark bulunmadı (P>0.05). Elit güreşçilerin ADE I/D gen polimorfizmi genotip dağılımı ile Vo2max düzeyleri arasında bir fark tespit edilmedi (P>0.05). DD, ID ve II genotipli elit güreşçilerde Vo2max’ın benzer dağılım gösterdiği belirlendi. Bu araştırma, elit Türk güreşçilerinde ADE I/D gen polimorfizmi ile spor performansı ve ACE I/D gen polimorfizmi genotipleri ile Vo2max arasında anlamlı bir ilişki olmadığını göstermiştir.Item Yüksek şiddetli interval antrenman programının fizyolojik parametreler ve solunum kas kuvveti üzerine etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Bostancı, Özgür; Other; OtherYüksek şiddetli interval antrenman (YŞİA) ve geleneksel antrenman yöntemleri ile ilgili sedanterler ve sporcularda birçok çalışma yapılmasına rağmen elit atletlerde solunum kas kuvvetine etkisi ile ilgili olarak yapılan ilk çalışmadır. Bu doğrultuda, çalışmanın amacı YŞİA metodunun ve geleneksel atletizm antrenman programının solunum kaslarına ve bazı fizyolojik parametrelere etkisini inceleyerek aralarındaki farkı araştırmaktır. Araştırmaya 18-22 yaş aralığında 16 elit atlet gönüllü olarak katılmıştır. Sporcular, çift kör deney dizaynı kullanılarak deney (n:8, YŞİA) ve kontrol (n:8, geleneksel) olmak üzere rastgele iki gruba ayrılmıştır. Deneklere antrenman programı öncesi ve sonrasında boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi (VKİ), anaerobik güç, aerobik kapasite, maksimal inspiratuar basınç (MIP), maksimal ekspiratuar basınç (MEP), dinlenik kalp atım, esneklik ve durarak uzun atlama testleri uygulanmıştır. Ön-son test farkları için bağımlı örneklem t testi, gruplara göre değişimi belirlemek için bağımsız örneklem t testi kullanılmıştır. YŞİA ve geleneksel atletizm antrenmanları sonrasında tüm parametrelerde anlamlı artış görülmüştür (p<0,05). İki antrenman grubundaki yüzdesel değişimler karşılaştırıldığında ise esneklik dışında tüm parametrelerde deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı gelişim elde edilmiştir (p<0,05). Sonuç olarak, elit atletlerde 6 haftalık YŞİA’nın geleneksel atletizm antrenman programına göre solunum kas kuvvetine ve diğer fizyolojik parametrelere olumlu etkisinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. YŞİA’nın sporcuların fizyolojik uyum düzeyinde kısa sürede olumlu yanıt verdiği göz önüne alındığında elit sporcular arasındaki rekabete olumlu katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca solunum kasları ile ilgili elde ettiğimiz sonuçlar literatüre önemli katkılar sağlayabilir.Item Bisiklet kullanımına ilişkin motivasyon kaynakları ölçeğinin geliştirilmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Kaynak, Semih; Other; OtherBu çalışmada yetişkinlerin bisiklet kullanımına ilişkin “fiziksel sağlık/egzersiz”, “sosyal” ve “duyuşsal” motivasyon kaynakları düzeylerini belirlemek amacıyla, amaç belirleme motivasyon kuramı temel alınarak, bir ölçek geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ölçeğin geçerliğine ve güvenirliğine ilişkin kanıt sağlamak amacıyla iki farklı çalışma grubu ile araştırma yürütülmüştür. Yaşları 18 ile 70 arasında değişen 45’i kadın, 260’ı erkek katılımcılardan oluşan çalışma grubu 1’de, ölçeğin faktör yapısının belirlenmesi amacıyla yapılan açımlayıcı analizi (AFA) sonucunda maddelerin özdeğeri 1’den büyük 3 faktör altında toplandığı ve toplam varyansın %57.02’sini açıkladığı görülmüştür. Çalışma grubu 1’de iç tutarlılık katsayıları sosyal alt boyutuna ilişkin .88, duyuşsal alt boyutuna ilişkin .84, fiziksel/egzersiz alt boyutuna ilişkin .81 ve ölçeğin tümüne ilişkin .90 olarak hesaplanmıştır. AFA sonucunda elde edilen yapının farklı bir örneklemde doğrulanıp doğrulanmayacağının belirlenmesi amacıyla, yaşları 18 ile 56 arasında değişen 111’i kadın, 367’si erkek katılımcılardan oluşan çalışma grubu 2’ye AFA sonucunda elde edilen 21 maddelik ölçek uygulanmıştır. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda AFA’da elde edilen 21 maddeden oluşan 3 faktörlü yapının doğrulandığı ve uyum iyiliği indekslerinin kabul edilebilir olduğu gözlenmiştir. Çalışma grubu 2’de iç tutarlılık katsayıları sosyal alt boyutuna ilişkin .86, duyuşsal alt boyutuna ilişkin .81, fiziksel/egzersiz alt boyutuna ilişkin .85 ve ölçeğin tümüne ilişkin .89 olarak hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen ve sosyal (7 madde), duyuşsal (7 madde), fiziksel/egzersiz (7 madde) olmak üzere 3 alt boyut ve 21 maddeden oluşan Bisiklet Kullanımına İlişkin Motivasyon Ölçeğinin alanda kullanılabilecek geçerli, güvenilir ve kullanışlı bir ölçek olduğu söylenebilir.Item Sporda sosyal bütünleşme düzeyi ile kişilik tipleri arasındaki ilişkiler ve etkileşimler(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Akoğlu, Halil Erdem; Spor Yöneticiliği; Sağlık Bilimleri EnstitüsüKişilik özelliklerinin, sosyal bütünleşmeye ilişkin davranışı ve motivasyonu etkilediği belirtilmektedir. Bu nedenle sosyal bir ortam olduğu düşünülen ve kişilerin sosyalleşmesini sağlayan sporun kişilik özelliklerinin gelişmesine fayda sağlayacağı ve psikologlara yardımcı olacak bir araç olarak ortaya konulması bakımından bu araştırma önem arz etmektedir. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı sporda sosyal bütünleşme düzeyi ile kişilik tipleri arasındaki ilişkilerin ve etkileşimlerin incelenmesidir. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Bu araştırmanın araştırma grubunu seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun (kazara) örnekleme yöntemi ve ölçüt örnekleme yöntemi ile seçilmiş Niğde ili spor bilimleri alanında öğrenim gören aynı zamanda düzenli spor yapan 152 kadın ve 148 erkek olmak üzere lise ve üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak anket yönteminden yararlanılmıştır. Üç bölümden oluşan anketin birinci bölümünde Yılmaz ve ark. (2007) tarafından geliştirilen Sosyal Bütünleşme Ölçeği, ikinci bölümde Goldberg (1990) tarafından geliştirilen Sudak ve Zehir (2013) tarafından Türkçe’ye uyarlanmış olan Kişilik Tipleri Ölçeği, üçüncü bölümde ise kişisel bilgi formu yer almaktadır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra; normallik testleri, Pearson korelasyon analizi, çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Ayrıca gruplara ayrılarak yapılan ikili korelasyon analizinde ortaya çıkan r değerlerinin karşılaştırılması için Z skoru hesaplanmış ve gruplar arasındaki farklılıklar incelenmiştir. Analiz sonucunda iki ölçüm aracı alt boyutları arasında genel olarak düşük, orta ve yüksek düzeyde anlamlı pozitif korelasyonlar bulunmuştur. Sonuç olarak spor bireylerin sosyal bütünleşmesi ile birlikte kişilik gelişimleri için çok önemli bir araçtır.Item Güreş hakemlerinin örgütsel sinizm tutumlarının incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Şahin, Süleyman; Other; OtherBu araştırma güreş hakemlerinin örgütsel sinizm tutumlarını bazı değişkenler açısından incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma tarama modelleri içinde yer alan betimsel tarama türünde bir araştırmadır. Araştırma grubunu Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde güreş hakemliği görevinde bulunan toplam 148 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu” ile Brandes ve ark., (1999) tarafından geliştirilen, Kalağan (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Örgütsel Sinizm Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın bağımlı değişkenini örgütsel sinizm tutumu, bağımsız değişkenlerini ise cinsiyet, yaş, eğitim durumu, medeni durum, aylık gelir, hakemlik kategorisi ve hakemlik süresi oluşturmaktadır. Veri toplama süreci sonucunda elde edilen bulgular bilgisayar ortamına aktarılmış, verilerin çözüm ve yorumlanmasında betimsel istatistikler (frekans, aritmetik ortalama, standart sapma), t-testi ve tek faktörlü varyans analizi (One-Way ANOVA) kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda ölçek bütününden alınan puanlar ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Yaş değişkeni ile ölçeğin duyuşsal alt boyutundan alınan puanlar arasında bir farklılık tespit edilmiştir. Hakemlik süresi değişkeni ile ölçeğin duyuşsal alt boyutundan alınan puanlar arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Eğitim düzeyi, medeni durum, aylık gelir ve hakemlik kategorisi değişkenleri ile ölçek toplamı ve alt boyutlarından alınan puanlar arasında anlamlı bir farklılaşmaya rastlanmamıştır.Item Örgüt kültür tipleri ve özdeşleşme: iş tatminin aracılık etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Solmaz, Serdar; Other; OtherÖrgütlerin özdeşleşmeyi sağlayarak belirlediği amaçlara ulaşması daha kolay olmakta bu sayede örgütsel etkinliği de sağlamaktadır. Örgütsel özdeşleşmenin sağlanmasında pek çok faktör rol oynamaktadır. Bu çalışmada akademisyenlerin örgütsel özdeşleşmeyi sağladığı düşünülen örgüt kültür tipleri ve iş tatmini faktörleri ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, akademisyenlerde örgütsel özdeşleşmeyi sağlayan faktörlerin modellenmesidir. Yapılan analiz sonuçlarında, örgüt kültürü alt boyutları olan başarı ve destek kültürünün, iş tatmini ve örgütsel özdeşleşme ile ilişkili olduğu ayrıca başarı ve destek kültürünün iş tatminini ve örgütsel özdeşleşmeyi pozitif ve anlamlı olarak etkilediği belirlenmiştir. Başarı kültürü ve destek kültürünün örgütsel özdeşleşme üzerindeki etkisinde iş tatminin kısmi aracılık rolü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu değişkenlerden oluşan yapısal eşitlik modellemeleri yol analizleri ile tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur.Item Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin yöneticiliğe yönelim nedenleri(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Esentürk, Oğuz Kağan; Other; OtherBu araştırmada, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin yöneticiliğe yönelme sebeplerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Mevcut araştırmada nitel araştırma yaklaşımlarından temel nitel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, Ankara ve Trabzon illerinde farklı okul türlerinde yöneticilik görevinde bulunan 10 beden eğitimi öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada çalışma grubundan elde edilen verilerin analizinde tematik analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın geçerliği, beden eğitimi öğretmenleri ile gerçekleştirilen görüşmelerden elde edilen verilerin ayrıntılı şekilde sunulması ve çalışma grubunun görüşlerine yönelik doğrudan alıntıların yapılması ile sağlanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın güvenirliği kapsamında, ham verilerin kodlanması ve oluşturulan kodların kategorilere yerleştirilmesi gerçekleştirilmiş olup; bu süreçte 2 uzmanın görüşlerinden faydalanılmıştır. Araştırmada beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin yöneticiliğe yönelme nedenleri 9 kategori altında toplanmıştır. Bu kategoriler sırasıyla “Maddi beklentiler”, “Mesleki ayrıcalık”, “Sosyal kazanım”, “Saygınlık”, “Kendini gösterme”, “Mesleki doyum”, “Alana katkı sağlama”, “Kişilik özellikleri” ve “Mesleki tükenmişlik” olmak üzere 9 boyuttan oluşmaktadır. Bu 9 kategoride toplam 27 kod elde edilmiştir.Item Farklı kategorilerdeki futbolcuların somatotip analizi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Koca Özer, Başak; Antropoloji; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAntropometri insan vücudunu metrik olarak ortaya koyan bir tekniktir ve spor bilimlerinde vücut morfolojisini incelemek için sıklıkla kullanılmaktadır. Günümüzde büyük bir ilgi odağı haline gelen futbol, fiziksel ve zihinsel açıdan birçok koordinasyonu içinde barındıran bir spordur. Çalışmanın amacı, futbolcuların (6-17 yaş) somatotip özelliklerini belirlemek ve futboldaki başarının artmasına katkıda bulunmaktır. Kesitsel olarak gerçekleştirilen çalışmanın örneklemini MKE Ankaragücü U17 futbol takımından 17, Keçiören Belediyesi Bağlum Spor Kulübü’nden 71 olmak üzere toplam 88 futbolcu oluşturmaktadır. Uluslararası Biyolojik Program (International Biological Programme-IBP) ve Antropometrik Standardizasyon Referans El Kitabı (Anthropometric Standardization Reference Manual-ASRM)’na göre ağırlık, boy, biceps ve baldır çevresi, diz ve dirsek genişliği, baldır, triceps, subscapular ve supraspinale deri kıvrımı kalınlığı ölçümleri alınmış, somatotip analizler için Heath-Carter metodu uygulanmıştır. Dört farklı kategoriye ayrılan futbolcuların somatotip ortalaması 2.9; 3.0; 3.0 olarak bulunmuş, minikler 2.9; 3.1; 3.1, küçükler 3.3; 2.9; 2.9, yıldızlar 2.8; 2.2; 3.8 ve gençler 2.5; 3.5; 2.4 olarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, gençler kategorisinin literatürdeki sonuçlarla göreceli olarak benzerlik gösterdiği saptanmıştır. Bununla birlikte diğer kategorilerdeki futbolcuların sahip olması gereken vücut yapısına tam olarak uygun olmadıkları belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre, antrenörlerin sporcu seçiminde daha dikkatli olmaları ve morfolojik özelliklerin göz önünde bulundurulması yararlı olacaktır.Item Sportif başarı hikayeleri spor medyası hakkında bildiklerimizi değiştirebilir mi? Kadın hentbolu örneği(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Çimen, Zafer; Other; OtherYaygın ve yerel medya araçları hangi sporlara daha çok yer verir sorusunun yanıtı genellikle futboldur. Bu algı günümüze kadar yapılan bilimsel çalışmalarla da desteklenmiştir. Ancak sportif başarı söz konusu olduğunda medyanın dönemsel olarak farklı sporlara geniş yer ayırdığı da bilinmektedir. Farklı spor branşlarındaki uzun dönemli sportif başarıların spor medyasının futbola ve erkek sporlarına olan ilgisini nasıl etkilendiğini belirlemek bu çalışmanın yapılmasına dayanak oluşturmuştur. Bu noktadan hareketle, eldeki çalışmanın amacı 3 yılı aşkın bir süredir hem ulusal ligde hem de Avrupa kupalarında başarı hikayelerine sahip Kastamonu Belediyesi Bayan Hentbol Takımının spor medyasında yer alma konusundaki genel durumu nasıl etkilediğini belirlemektir. Nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilen çalışmada Kastamonu’da yayınlanan altı günlük yerel gazeteden üç tanesi ölçüt örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Belirlenen bu üç günlük yerel gazetenin spor sayfaları 13 Nisan-14 Mayıs 2018 tarihleri arasında bir ay süreyle incelenmiştir. Bu incelemede gazetelerin spor sayfaları spor branşı ve cinsiyet dağılımlarına göre cm2 olarak ölçülmüş ve alan dağılımının hesaplanması betimsel yolla yüzde olarak verilmiştir. Araştırma kapsamında yer alan gazeteler üzerinde yapılan hesaplamalardan elde edilen bulgulara göre: yaygın kanıyla uyumlu olarak futbol branşı %51.08 ile birinci sırada yer alsa da hentbol branşının %26.89’yla ikinci sırada yerel medyada yer aldığı belirlenmiştir. Bu iki branşı basketbol (%6.78), bisiklet (%1.19) ve voleybol (%1.05) izlemiştir. Cinsiyete göre yapılan hesaplamalara göre erkek sporları %60.46, kadın sporları %32.15 ve cinsiyet içermeyen spor haberleri ise %6.17 oranında yer almıştır. Sonuç olarak, bu çalışma birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de popüler bir spor olmasından dolayı spor medyasının genel anlamda futbola ve erkek sporlarına daha fazla yer veriyor olsa da uzun süreli sportif başarı söz konusu olduğunda toplum ilgisi nedeniyle farklı branşlara ve kadın sporlarına yönelik haberlere de yer verebileceğini göstermiştir.Item The competıtıon strategy ın hıgh jump and pole vault: how many trıals?(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Bayraktar, Işık; Other; OtherThe pole vault and high jump are events named vertical jumps within track and fields. The aim of the vertical jump events is that the athlete runs on the approach way with proper speed, then jumps upwards and passes over the bar where height is previously determined by the athlete, without dropping the bar to the ground. In the vertical jump events, the competition variables which the starting height, the final height, the difference between the starting and final height, the total number of attempting, the amount of valid and invalid jumps were examined measured within the scope of competition tactics. The aim of this study is to show coaches and athletes how to plan the competition variablesin order to achieve the aimed performance by putting forth their competition strategy features. In addition, the study is going to determine the similarities and differences between podium athletes and other finalist athletes through the example of European championship finals where elite athletes compete. The research group consisted of 223 high jumpers (male: 105, female: 118) and 216 pole vaulters (male: 109, female: 107) competing in the European Championships (6 indoor and 5 outdoor) between 2009 and 2019. Statistical comparison of the podium athletes and remaining finalist athletes’ groups was carried out using Independent Samples t-Test. Pearson correlation coefficients (r) were used to express the relationships between parameters. Linear regression analysis was used to find coefficients of determination (r2 ) for the relationships. Significant differences were found in podium athletes in terms of initial height, final height, difference between them, total number of trials and number of successful trials in both events and both genders. Male and female athletes who have won medals in both high jump and pole vaults have performed a total of 4-8 trials. The difference between the initial height and the final height was 12 ± 4 cm in male high jump podium athletes and 14 ± 3 cm in female high jump athletes; It was found that the male pole vaulters were 34 ± 12 cm and the mean 29 ± 8 cm in females. It is clear that the average of the total number of trials in both events and genders has declined significantly in the last 10 years. The total number of trials was found to be higher in high performing athletes. As a result, it was seen that the medallist athletes had higher initial heights than the other finalists, they reached the final heights with more differences after the initial heights, and the total number of trials and successful trials were higher. In the light of these data, it is recommended that the performance components that are examined and found to be important in this study for vertical jumps be examined in detail by the coaches, and that a strategy for competition management is developed according to the current situation of the athletes.Item Sporcularda ahlaktan uzaklaşmanın güdüsel iklim ve sporcuların önem verdikleri özellikler ile ilişkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Sarı, İhsan; Other; OtherBu araştırmanın amacı, sporcuların ahlaktan uzaklaşmaları ile algıladıkları güdüsel iklim arasındaki ilişkiyi belirlemek ve sporcuların ahlaktan uzaklaşmalarının önem verdikleri özelliklere göre (kazanma, kişisel gelişim ve eğlence) farklılık gösterip göstermediğinin ortaya koymaktır. Üç yüz otuz beş sporcu gönüllü olarak “Sporda Algılanan Motivasyonel İklim Ölçeği” ve “Sporda Ahlaktan Uzaklaşma Ölçeği” kısa formunu doldurmuşlardır. Elde edilen veriler, tanımlayıcı istatistikler; Pearson korelasyon analizi, çoklu regresyon analizi (enter metodu) ve tek yönlü ANOVA kullanılarak SPSS 17.0 programı ile analiz edilmiştir. Korelasyon analizi sonucuna göre ahlaktan uzaklaşmanın algılanan ustalık iklimi (r = -.11) ve performans iklimi (r = .37) ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu belirlenmiştir. Çoklu regresyon analizi sonucuna göre, performans iklimi (β = .223, p <.001) ahlaktan uzaklaşmanın anlamlı bir belirleyicisidir [R2 = .06, F (2,332) = 10.875, p <.001]. Son olarak sporcuların önem verdikleri özelliklere göre ahlaktan uzaklaşma puanlarında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir [F (2,332) = 7,200, p <0,001]. Kazanmayı en önem verdiği özellik olarak belirten sporcuların ahlaktan uzaklaşma puanlarının, en önem verdiği özelliğin kişisel gelişim ve eğlenme olan sporculara göre anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak performans ve ustalık ikliminin ahlaktan uzaklaşma ile anlamlı derecede ilişkili olduğu belirlenirken, yalnızca performans ikliminin ahlaktan uzaklaşmaya anlamlı katkı sağladığı tespit edilmiştir. Ayrıca sporcuların ahlaktan uzaklaşmalarının en çok önem verdikleri özelliklere göre anlamlı ölçüde farklılık gösterdiği bulunmuştur.