Siyasal bir kategori olarak dostluk

No Thumbnail Available

Date

2023

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Abstract

Siyasal düşünce içerisinde, kimi zaman satır aralarında kimi zamansa münferit çalışmalar içinde karşımıza çıkan dostluk kavramı Antik Yunan düşüncesinde siyasal tartışmaların merkezi kavramlarından biridir. Yunan polisleri ortaya çıkmadan önce hetaireia (yoldaşlık) ilişkilerinde, konuk-dostluk ilişkisinde gözlemlediğimiz dostluk (philia) bağı, Aristoteles'in düşüncesinde polisi ayakta tutacak kadar güçlü bir biraradalık olarak değerlendirilmiştir. Roma Cumhuriyeti ve Roma İmparatorluğu döneminde dostluk ilişkisi Roma siyasetinde etkili olmak isteyen yöneticilerin patronaj ilişkilerine dönüşmüştür. Öte yandan siyasal bütüne gösterilen sadakat dostlara gösterilen sadakatin önüne geçmiştir. Hıristiyanlık ortaya çıktığında dostluk pagan bir ilişki olarak görülmüş ve tehlikeli bulunmuştur. İnsanların, başka bir amaç gütmeden dostunun esenliği adına onunla ilişki kurduğu, eşitlik, karşılıklılık gibi özellikler barındıran, ifade ve deneyim özgürlüğüne dayanan dostluk kavramına ve birlikte iyi bir yaşam oluşturma düşüncesine bu yeni çağda rastlamak mümkün değildir. Kardeşlik, Hıristiyanların dostluk yerine geçirdiği yeni birliktelik olmuştur. Bu düşüncede başkalarını sevmek ve onlarla iyi ilişkiler kurmak yalnızca Tanrı için ve O'nun sevgisi dolayımıyla mümkündür. Orta Çağ kapandığında, Aydınlanma düşüncesinin etkisiyle insanlar yeniden dünyevi yasayı Tanrısal yasanın önüne geçirecektir. Halk egemenliğinin ilanından sonra, Fransız Devrimi'nin sloganlarından biri olan ve bir çeşit dostluk ilişkisi olarak görülen kardeşlik, bir ulus oluşturabilmenin temel motivasyonlarından biri olarak görülmüştür. 20. yüzyılda Schmitt, siyasal olanı dost-düşman ayrımı üzerinden kavramayı önererek düşmanın her zaman siyasal bir düşman olması gerektiği uyarısını yapsa da modern dünya içerisinde siyasal düşmanın belirlenmesindeki muğlaklığın ve modern ayrımlar (siyaset-ahlak, özel alan-kamusal alan gibi) arasındaki geçişkenliğin kaygı verici boyutları olduğu görülmektedir. Modernliğin vaat ettiği ve sürekli ihlâl ettiği ayrımlar üzerine düşünen Derrida, siyasalın yayıldığı alana nelerin dahil olduğu sorusunu sorar ve ulus-devletlerin, yani günümüz demokrasilerinin kendilerini her zaman homojen bir erkek kardeşliği ve aynı anlama gelmek üzere dostluklar olarak sunduklarını söyler. Dostluğun çağdaş siyaset teorisi içerisinde ele alınışından yola çıkarak ve içinde yaşadığımız demokrasilerin kendilerini homojen, simetrik, dışlayıcı erkek kardeşlikleri olarak kurguladığını göz önünde bulundurarak, hem ulus-devletler içerisinde hem de onların dışında, hem herkesin eşitlik, özgürlük ve hakkaniyet talebini dikkate alarak hem de herkesin heterojen tekilliğine saygı göstererek nasıl bir arada yaşarız sorusu sorulmuş ve yeni bir siyasallık tahayyülü için, "biz" üzerine, biraradalıklarımız üzerine, dostluk üzerine yeniden düşünmenin gerekliliği dile getirilmiştir.

Description

Keywords

dostluk, siyasal bağ, siyasal aidiyet

Citation