HİTİTLERDE ÖLÜLERE ve YERALTI TANRILARINA SUNULAN KURBANLAR
No Thumbnail Available
Files
Date
2007
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
Abstract
Kurban, varlıgına inanılan dogaüstü güçlere ki, bu genellikle bir tanrı veya tanrılardır, yakın olmak, onlarla bütünlesmek veya onlardan fayda saglamak amacıyla sunulan canlı veya cansız nesnedir. Hititler de aynı amaçla tanrılarına cansız (ekmek, içki) ve canlı (hayvan, insan) kurbanlar sunuyorlardı. Ancak Hititler, diger pek çok konuda oldugu gibi kurban konusunda da M. Ö. 2. bin yıl Anadolu'sunda yasayan diger halkların inanç ve geleneklerinden etkilenmis ve faydalanmıslardı. Bu halkların basında Hurriler yer alıyordu. Hurriler Hititlere yeni bir tanrı sistemi ve ona baglı olarak yeni bir kurban terminolojisi bagıslamıslardır. Öncelikle tanrılar arasında gökyüzü ve yeraltı tanrıları olarak bir ayrım gündeme gelmistir. Bu tezde, Hurri etkisi de göz önünde bulundurularak Hitit yeraltı dünyası ve yeraltı tanrılarının tanımı yapılmıs ve her ikisine de sunulan kurbanlar ayrıntılı bir sekilde degerlendirilmistir. Ölülere cenaze törenleri sırasında sunulan kurbanlar, onları öteki dünyaya en uygun sekilde ugurlamak amacını tasıyordu. Ölen kisi bu dünyadan memnuniyetsiz ve kızgın ayrıldıgı taktirde birçok felaketin nedeni olabilirdi. Tezimizde isledigimiz ölülere sunulan kurbanlar konusu, dolaylı olarak yeraltıyla iliskilidir. Çünkü ölümün ve ölüler diyarının yeraltıyla ister istemez yakın iliskisi ve özdesligi vardır. Kralî cenazelerde, ölünün yanı sıra, hem yeraltı hem de gökyüzü tanrılarına kurbanlar sunulmaktaydı. Bunun nedeni, kralın öldükten sonra günes tanrısına dönüstügü ve günesin de hem gökyüzü hem de yeraltında sonsuz bir döngü içinde dolastıgı düsüncesi olmalıydı. Ata kültü ve mantalliya- kurbanları da ölülere sunulan kurbanlar kapsamında degerlendirilmistir. Hititler, ölmüs olan eski kralları ve kraliçeleri çesitli vesilelerle anıyorlar ve onlara düzenli olarak kurbanlar sunuyorlardı. Bu gelenekleri, ata kültü baslıgı altında ele alabilecegimiz bir kurumun olusmasına neden olmustur. Mantalliya- kurbanları ise M.Ö. 13. yüzyıldan sonra ortaya çıkmıs olan özel bir kurban türüdür. SISKURmantalliya- olarak adlandırılan bu kurban türü, ölmüs olan kisilere ve bazen ölmüs olan kisilerce, yasayanlar tarafından ödenen bir diyet ya da kefaret niteligi tasıyordu. Dogrudan yeraltı tanrılarına kurban sunmak için düzenlenen ritüeller ise, acil çözüm gerektiren olumsuz durumları telafi etmek amacıyla, bu isin uzmanı olmus kisilerin rehberliginde ve genellikle büyü yöntemleri kullanılarak gerçeklestirilirdi. Çünkü her türlü olumsuz durumun kaynagı genellikle kara topragın derinliklerinde yasayan güçlerdi. Bu nedenle, kurbanları onlara ulastırmak için genellikle yere bir çukur kazılır ve sunulan kurbanlar bu çukurun içine aktarılırdı. Yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlarla ilgili bir baska dikkat çekici özellik, sunulan kurbanın yakılmasıdır ki, burada yakılan kurbanlıklar genellikle kuslardır. Kusların her zaman yeraltı ile bir baglantısı oldugu inancı o dönem çok yaygındı. Yeraltı tanrılarına sunulan kurbanlarla ilgili pek çok ritüel metni vardır ve bunlar yeraltı ile iletisime geçmek için büyünün yöntemlerinin kullanıldıgını açıkça gözler önüne serer. Bunların arasından karakteristik bir metin seçilmis ve bu metinden yola çıkarak konuya ısık tutulma çabası gösterilmistir. Seçilen metne 'bir evin kandan arındırılması için yeraltı tanrılarına çagrı' baslıgı uygun görülmüstür.