Anayasa yargısında yorumlu ret kararı

No Thumbnail Available

Date

2012

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Abstract

Anayasa Mahkemesi, kuruluşundan bu yana Anayasa'da açıkça yer almayan bir uygulama olan yorumlu ret kararlarından faydalanmıştır. AYM'nin vermiş olduğu yorumlu ret kararları arasında en çok yankı getireni ise genellikle Türban Kararı olarak hatırlanılan 1990/36 Esas ve 1991/8 Karar sayılı iptal isteminin reddi kararıdır. Bu karar ardından yorumlu ret kararı üzerine tartışmalar alevlenmiş ve bir kısım yorumlu ret kararını demokratik meşruiyetten yoksun ve hakimler iktidarını yaratacak bir yetki gasbı olarak nitelemiştir. Ülkemizde sert tartışmalara neden olan yorumlu ret kararı uygulaması ve karar türünün temelini oluşturan anayasaya uygun yorum kanunların anayasaya uygunluğunun yargı organlarınca denetlenmesinden daha eski bir uygulamadır. ABD Yüksek Mahkemesi Marbury v. Madison kararından önce bu yolu olası bir iptal kararını engellemek için kullanmıştır. Yüksek Mahekmeye göre Anayasaya uygun yorumlanması mümkün olan bir kanun iptal edilmemeli bunun yerine kanun anayasaya uygun biçimde yorumlanarak varlığı korunmalıdır. ABD'de zaman içinde gelişen ve değişen bu yol Yüksek Mahkeme'nin kanunların anayasallığını denetlemekten kaçınmasını sağlayan bir yöntem halini almıştır. Yorumlu ret kararları ABD'de mahkeme içtihatları ile sorgulanması dahi gerekmeyen bir yöntem olarak kabul görürken, aynı yol parlamentonun üstünlüğünün son kalelerinden olan İngiliz Devletler Topluluğu üyelerinde, temel hak ve hürriyetlerin bir aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu uygulamanın temelini İngiliz ortak hukukunu değiştiren kanunların mümkün olduğu müddetçe ortak hukuka uygun yorumlanması geleneği oluşturmuştur. Bu gelenek uyarınca Parlamento'nun yaptığı kanunları ortak hukuka uygun yorumlamaya alışık olan mahkemelere 1998 tarihli İnsan Hakları Kanunu ile kanunları mümkün olduğu müddetçe AİHS'ye uygun yorumlama yükümlülüğü getirilmiştir. Ülkemizde de AYM aynı yöntemi benimsemiş ve anayasaya uygun yorumlanması muhtemel kanunları iptal yerine yorumlu ret kararları kurmayı yeğlemiştir. AYM'nin kuruluşundan itibaren bu yöntem ilk olarak AYM'nin anayasaya aykırılığı ortadan kaldırma işlevini yerine getiremeyecek bir yöntem olmakla ardından, özellikle Türban Kararı sonrasında, yargıçlar hükûmetinin kapısını açan bir uygulama olmakla suçlanmıştır. Ülkemizde ortaya çıkan bu eleştirilerden ilki merkezileşmiş anayasaya yargısı organlarının bulunduğu tüm ülkeler için geçerlidir, bunun nedeni merkezileşmiş organın elinde çoğu zaman genel mahkemeleri vermiş olduğu yorumlu ret kararlarına uymaya zorlayacak aygıtların olmayışıdır. Hukukumuza 2010 yılında girmiş bulunan bireysel başvuru yolu kabul edildiği diğer Avrupa tipi anayasaya yargısı düzenlerinde olduğu gibi genel mahkemeleri yorumlu ret kararlarını değer vermeye itecektir. Yorumlu ret kararlarının yargıçlar hükûmetine yol açtığı eleştiri ise ise yorumlu ret karar türünün uygulandığı her ülkede genellikle belirli kararlar üzerinde yoğunlaşmakla beraber mevcuttur ve yorumlu ret kararlarına karşı çıkışın asıl itici gücüdür. Çalışmamız ilk olarak hukukta yorum metotlarından ve anayasa yargısındaki karar türlerinden kısaca bahsetmekte ve bunun ardından ABD, BK ve Türkiye Cumhuriyeti'nde anayasal denetim organlarının kullanmakta olduğu yorumlu ret karar türünü incelemektedir. Çalışmamızda her üç ülkeden de karar örneklerine ve bu karalara getirilen eleştirilere yer verilmiştir. Giriş bölümünde anayasa yargısındaki karar türlerine değinildikten sonra geleneksel yorum metotları hatırlatılmakta ardından ise yorumlu ret kararının temelinde yatan "anayasaya uygun yorum" yöntemi tanıtılmaktadır. Giriş bölümünün son kısmında ise olası bir iptal kararı ile yorumlu ret kararı arasında yapılacak tercihten bahsedilmektedir. Çalışmamızın ABD Yüksek Mahkemesi'nin yorumlu ret karar türüne değindiğimiz bölümünde ilk olarak ABD yargı örgütü ve Yüksek Mahkeme'nin yargı yetkisine değinilmiştir. Bu bölümün ikinci kısmının konusunu "koruyucu yorum ilkesi" oluşturmaktadır. Koruyucu yorum ilkesi "kaçınma ilkesi" ve"ayrılabilirlik" olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir. Koruyucu yorumu tanıttığımız kısımda, kaçınma ilkesinin iki farklı kullanımı olan "modern kaçınma" ve "klasik kaçınma" ilkeleri ayrı ayrı ele alınmış ve örnek kararlara yer verilmiştir. ABD ile ilgili açıklamalarımız ayrılabilirlik ve kaçınma ilkesinin karşılaştırılması ile son bulmaktadır. BK'daki yorumlu ret uygulamasını tanıtmadan önce, "zayıf anayasal denetim" modeli ve İHK'nin getirdiği sistem tanıtılmıştır. İHK'nin AİHS'ye uygun yorum yükümlülüğü getiren 3. maddesi bu bölümün odağını oluşturmaktadır. 3. maddenin kullanımına örnek oluşturan karar örneklerine tarih sırasına göre yer verilmiş böylece Lordlar Kamarasının kararlarını izlediği gelişme aydınlatılmaya çalışılmıştır. Yorumlu ret kararı uygulamasına değindiğimiz son mahkeme olan AYM'nin, öncelikle karalarına yer verilmiştir. Kararlar aktarıldıktan sonra, yorumlu ret kararıyla ilgili doktrindeki temel tartışmalar olan "karar gerekçelerinin bağlayıcılığı" ve "kanun koyucu konumuna geçme" konularına değinilmiş, ardından AYM'nin yorumlu ret kararı uygulaması ABD ve BK'deki kararlar ile karşılaştırılmıştır. Bu bölümde son olarak bireysel başvuru yolunun yorumlu ret kararları üzerinde yaratacağı etki öngörülmeye çalışılmıştır. Bu bölümün son başlığında ise AYM uygulaması için önerilerde bulunduk.Abstract Our thesis starts with a short explanation of statutory interpretation methods and decision types utilized in constitutional review. Following chapters, respectively describes decisions that use saving constructions in USA, UK and the Republic of Turkey. Our thesis includes several decisions from each jurisdiction accompanied by criticism of such. Introduction chapter briefly touches on the decision types utilized by constitutional review mechanism the moves to statutory interpretation. Our main focus is naturally saving construction on which the practice we examine is built. Last part of introduction section concludes with the choice between annulment and saving construction. First jurisdiction covered by our thesis is USA. This chapter starts with a brief look on American judicial system and jurisdiction of the Supreme Court of USA. Saving construction methods under use by the Supreme Court are explored in two sections which are "avoidance canon" and "severability doctrine". Our examination of the avoidance canon is further divided into two parts as modern and classical avoidance. This chapter closes with a comparison of the two saving construction techniques, that are avoidance canon and severability doctrine. Following chapter takes on UK and its fabled 1998 HRA. Firstly, two sections of this chapter respectively describes weak judicial review and 1998 HRA. In this chapter we focus our work on exploring the interpretation obligation that is embodied in the section 3 of 1998 HRA so the third section starts off with judicial review mechanism implemented with HRA and continues with several decisions of the House of Lords. The decisions of the House of Lords are presented in chronological order in an attempt to convey the evolution of the position of House of Lords. Constitutional Court of the Republic of Turkey is he last court whose saving construction practices are inspected in this thesis. First section of this chapter includes sample decisions of Constitutional Court that utilizes saving constructions. Following section peruses the main arguments circling saving construction decision of the Constitutional Court; which are "the binding force of rationale of Constitutional Court decisions" and the allegation that these decisions vest "law making powers" to the Court. Then our thesis moves on with the comparasion of the jurisdictions. Last section of this chapter contains ideas regarding the effect of individual application procedure on saving construction decisions chiefly on their binding force. Finally we tried to enlist criteria regarding saving constructions that can be applied by both the judiciary and its critics.

Description

Keywords

BİLİM, SOSYAL BİLİMLER (GENEL), HUKUK

Citation