BAKARA 256. AYET ÇERÇEVESİNDE İSLAM’DA DİN HÜRRİYETİ
No Thumbnail Available
Files
Date
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ (KELAM) ANABİLİM DALI
Abstract
Hürriyet, insanın kendi kendini yönetmesi, baskı altında olmaması anlamlarına gelmektedir. Din hürriyeti sadece dinler arasında veya inanma hürriyeti olarak degil bizatihi dinin kendi içinde de yasanılması gereken bir durumdur. Varlıgının amacını sorgulayan akıl, kendisinin yaratılmıs olduguna karar verdigi anda baglılık duygusu hissetmektedir. Ancak bu baglılık kendisini köle yapan degil, kul yapan bagdır. Kölenin seçim hakkı yokken, kulluk tamamen özgür varlıga sahiptir. Dolayısıyla din gibi insanın hürriyeti meselesi de beseriyetle beraber yasamaktadır Din bir yasam seklini olustururken, bazı yasam sekilleri de din meydana getirmistir. İnsanlar kendi çıkarları için baskalarının din hürriyetlerine din adına el koymuslardır. Ancak gerçekte din hürriyeti insanların bize anlattıkları veya tanıdıkları kadar degildir. Dinin sahibi kim ise hürriyetin sınırını da o belirler. Kur’an’ın verilerine ve Hz.Peygamberlin uygulamalarına baktıgımız zaman salt olarak küfrün, büyük günahın veya sirkin ölüm sebebi olmadıgını görmekteyiz. Aynı zamanda dinin amel boyutunun uygulamasında aksaklıkların olması veya itikadi olarak tamamen din dairesinden çıkılmasında da, kisilere maddi yaptırımlar uygulamaya sebep olmadıgı görülür. Esas olan iman ve ibadetlere yaklasımda teblig çerçevesinde kalınması ve bundan sonraki hukukun kisi ile Allah arasında oldugunun bilinmesidir. Vahiy ürünü olan din, Allah tarafından geldigi için ona uymak zorunludur. Ancak bu vahyi anlayan insanların olusturdugu yasam sekli, kültür veya gelenek beseri yapı oldugu için daima tartısmaya açıktır. Bugün bizler vahyi tenkit edemeyiz ancak yorumlarını ve bu yorumlar çerçevesinde olusmus olan kültürü, yasamı tenkit edebiliriz. Eger bunu yapamaz veya yapmaz isek, dinin asıllarını bırakıp sadece yorumlarında kalır isek kendimize yabancılasmıs ve dinin özüne de haksızlık etmis oluruz.