KELAM’DA İLAHİ İRADE VE İLİM İLİŞKİSİ

No Thumbnail Available

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ (KELAM) ANABİLİM DALI

Abstract

İlahi İrade ve İlahi İlim, yaratılışla ilgili temel iki sıfattır. Klasik kelâmî anlayışta İlahi ilim, ezelde her şeyi tayin ve temyiz edici olarak telakki edilmiş, İlahi iradenin her yönden bu mahiyetteki ilme uygun olmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Kelamcıların çoğunluğu tarafından kabul gören geleneksel anlayışa göre \\\"Allah, ezeli ilminde var olacağını bildiği şeyleri irade etmektedir.\\\" Bu da, iradenin ilim tarafından belirlendiği ve dolayısıyla varlığın gerçek sebebinin ilim olduğu anlamına gelmektedir. Halbuki varlık ilmin değil, iradenin eseridir. Belirleyici, temyiz edici ve müessir güç iradedir. İlahi ilim, İlahi iradenin bu tayinine tâbi olmak durumundadır. Fakat Klasik kelâmî anlayışta İlahi iradenin bu işlevi İlahi ilme yüklenmiş, irade adeta bağımsız bir işlevi olmayan îtibâri bir vasıf durumuna düşürülmüştür. İşte Klasik Kelâm\\\'ın \\\"kader\\\" konusunda ürettiği tüm problemler, onun İlahi irade ve İlahi ilim arasındaki bu çok önemli farkı görememiş olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İlahi irade ve İlahi ilme dair çeşitli tanımlar verilmiş ve bunların değerlendirilmesi yapılmıştır. İkinci bölümde ise \\\"yaratma\\\" hadisesi çerçevesinde irade-ilim ilişkisi incelenmiş, bu konuda Klasik Kelam\\\'ın çıkmazları tartışılmıştır.

Description

Keywords

Citation