Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne haşhaş: Ekonomik ve siyasi boyutlarıyla (1909-1950)

No Thumbnail Available

Date

2018

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Abstract

20. yüzyılın en önemli bitkilerinden biri olan haşhaş, insanlık hayatında hızla önemli bir yer edinmiştir. Haşhaş ve haşhaştan elde edilen afyonun kullanım alanı zamanla genişlemiştir. Haşhaş ve afyonun iyi amaçlarla kullanımının yanında kötü amaçlı kullanılmaya başlanmasıyla birlikte uluslararası alanda sorunlar baş göstermeye başlamıştır. 1900'den itibaren toplumlarda artan afyon kullanımı bağımlılık oranları bu ürüne müdahaleyi zorunlu hale getirmiştir. Bağımlılık oranlarının artmasının suçlusu da üretici ülkeler olarak gösterilmiştir. 1909 yılında ABD'nin çözüm için önerisi, üretici ülkelerin durdurulması yönünde olmuş olup, 1920 yılı itibariyle Milletler Cemiyeti'ndeki baskın gücünü de kullanarak üretici ülkelere kısıtlama ve yasaklama getirilmesini sağlayan konferanslar düzenlenmiş ve bu doğrultuda antlaşmalar imzalanmıştır. Osmanlı Devleti, haşhaşın ekonomik getirisinin vazgeçilmez olmasının yanında, antlaşma metinlerinde eşitlik ilkesinin yok sayılması ve diğer üretici ülkelerin konferanslarda çıkarlarının ön plana çıkarılmasından dolayı 1909 yılında Şangay Konferansı'nda başlayan süreçten itibaren uluslararası hiçbir oluşumun içinde yer almamıştır. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte haşhaş meselesinin uluslararası kontrolü konusunda dönüm noktasını oluşturan ve 1911 ile 1914 yılları arasında yapılmış olan Lahey Afyon Konferanslarında alınan kararların hiçbirisi uygulanmamıştır. Cumhuriyet'in kurulmasının ardından yeni döneminde devlet, 1933 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin benimsemiş olduğu haşhaş ve afyon politikasını aynen devam ettirmiştir. Türkiye, 1933 yılına kadar haşhaş ekimine ve ticaretine kısıtlama ve yasaklama getirmiş olan hiçbir oluşumun içinde yer almamıştır. Ancak ülke içinde çıkarılmış olan kanunlarla ve ihdas edilen kurumlarla haşhaş ve afyon konusunda bir düzenleme yapılmıştır. Toplumlardaki artan bağımlılık oranlarının tek suçlusu olarak üretici devletleri gösteren ABD'nin dikkati Türkiye üzerine yoğunlaşmıştır. ABD, Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda yaşanan durumun sorumlusu olarak göstermiş ve bu durum Türkiye'nin uluslararası alanda barışçıl, yapıcı, insancıl imajına zarar vermiştir. Türkiye Cumhuriyet'i Devleti, 1932 yılında almış olduğu Bakanlar Kurulu kararıyla haşhaş-afyon meselesine dair mevcut tüm antlaşma ve sözleşmeleri 1933 yılında imzalamıştır. 1933 ile 1950 yılları arasında gerçekleştiren tüm konferanslara Türkiye katılmış ve insanlığın faydasından başka hiçbir çıkar gözetmeden antlaşma hükümlerini uygulamıştır. Milletler Cemiyeti'nin düzenlediği konferanslara katılarak antlaşma ve sözleşmelere imza koyan devletler, II. Dünya Savaşı'nın başlamasını takiben, birlikte hareket etmekten vazgeçerek, ürünün ihracını hızlı bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. Yaşanan bu süreçte, hem devlete hem de çiftçiye ciddi bir kayıp yaşatmış olmasına rağmen, Türk Hükümeti yaptırımlara bağlı kalarak uygulamalarına devam etmiştir. Bu çalışmada; Osmanlı Devleti'nin son döneminden, yani haşhaş ve afyon üretimine dair ilk müdahalenin yapıldığı 1909'dan, başlayarak 1950 yılına kadar geçen sürede haşhaş konusu sosyo-ekonomik ve dış politik boyutlarıyla incelenmiştir. Anahtar kelimeler: Haşhaş, Afyon, Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti, Tarım, Ticaret

Description

Keywords

Osmanlı Dönemi, Sosyoekonomik analiz, Tarım

Citation