Psikotik bozukluk tanısı almış hastaların sanrı içeriklerinin bireyçi-toplulukçuluk açısından değerlendirilmesi ve bunun damgalamaya etkisi

No Thumbnail Available

Date

2019

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Abstract

Psikotik bozukluklar sık görülen ruhsal hastalıklardandır. Psikoz yaşantısının en önde gelen belirtilerinden birisi sanrılardır. Şizofrenide en sık görülen sanrılar perseküsyon sanrılarıdır. Perseküsyon sanrılarına getirilen bilişsel açıklamalar arasında bu sanrıların kötü ben (KB) ve zavallı ben (ZB) sanrıları olarak ikiye ayrılmasının geçerli bir yöntem olduğu öne sürülmüştür. Psikotik bozukluk olguları için önemli bir bouyutda damgalan olgusudur. Bu tez çalışmasında paranoyanın tipine göre içselleştirilmiş damgalamanın, depresif belirti şiddetinin ve benlik saygısının değişip değişmediğini araştırmaktır. Paranoya tipi ve damgalanma ilişkisine sosyal destek algısı ve kültürel etmenler de aracılık edebilir. Bu nedenle sosyal destek algısı ve kültürün bireycilik/toplumculuk boyutlarının etkileri de araştırılmıştır. Bu tez çalışmasının örneklemi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Erişkin Psikiyatrisi Polikliniği'ne başvuran, ardışık şizofreni hastalarından oluşturulmuştur (N=56). Polikliniğe başvuran ve hastayı değerlendiren ilgili poliklinik hekimi tarafından Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal Sayısal El Kitabı (DSM-IV)'e göre şizofreni, şizofreniform bozukluk, şizo-affektif bozukluk, delüzyonel bozukluk, psikotik özellikli bipolar affektif bozukluk tanıları olan hastalar alınmıştır. Bu amaçla psikotik bozukluk tanısı almış ve perseküsyon sanrısı olan hastalar önde gelen sanrılarının tipine göre klinisyen tarafından Trower ve Chadwickin (1995) yöntemine uygun biçimde ZB ve KB olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Hastalara sosyo-demografik veri formu, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Ruhsal Hastalıklarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği (RHİDÖ), Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ASDÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), Bireycilik-Toplulukçuluk Değerlendirme Ölçeği (INDCOL) uygulanmıştır. Perseküsyon sanrısının niteliğine göre katılımcılar değerlendirildiğinde, tüm katılımcıların 34'ünün (%60.7) sanrısı ZB, 14'ünün (%25) sanrısı ise KB olarak sınıflandırılmıştır. ZB ve KB grupları arasında yaş, cinsiyet, eğitim ve medeni durum karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmamıştır. ZB ve KB grupları RHDÖ-toplam ve alt ölçek puanları bakımından karşılaştırıldığında RHDÖ yabancılaşma ve damgalanmaya direnç puanının KB'de ZB'ye göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Beck depresyon ölçeğinde KB olguları ZB olgularından daha yüksek puan almışlardır. Bu bulgu literatür de ilk kez saptanan bir bulgudur ve şizofrenide paranoya niteliğinin damgalanma üzerine etki ettiğine işaret eder. Beck depresyon ölçeğinde KB olguları ZB olgularından daha yüksek puan almışlardır. Ölçek puanları arasındaki korelasyonlar incelendiğinde Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile RHDÖ 'nün Yabancılaşma, Algılanan Ayrımcılık, Kalıp Yargılar, Sosyal Çekilme puanları arasında saptanan negatif bağıntı ve Beck Depresyon Ölçeği ile RHDÖ'nün Yabancılaşma, Algılanan Ayrımcılık, Kalıp Yargılar, Sosyal Çekilme ve RHDÖ Toplam Puanı arasında anlamlı pozitif ilişki ve bunun yanında Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile Depresyon puanı arasında saptanan anlamlı negatif ilişki saptanmıştır. Damgalanma algısı üzerine çalışmada ölçülen değişkenlerin etkisi çoklu varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bağımlı değişkenlerin damgalanma algısı alt ölçek puanlarından ve bağımsız değişkenlerin ise RBSE puanı, BDÖ puanı, ASDÖ puanı ve paranoya çeşidinden oluştuğu bu analizde damgalanma algısı üzerine yalnızca paranoya niteliğinin etkisi anlamlı bulunmuştur. Paranoya tipi ve içselleştirilmiş damgalanma arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. KB paranoyasında ZB paranoyasına oranla içselleştirilmiş damgalanma düzeyinin ve depresif belirti şiddetinin daha yüksek olduğu bulunmuş olup, ZB ve KB arasında benlik saygısında anlamlı bir fark bulunmamıştır bireycilik (dikey bireycilik) arttıkça içselleştirilmiş damgalanma arttığı bulunmuştur. Bu tez çalışmasının rutin klinik uygulamalara en önemli katkısı ZB ve KB paranoyası tiplemesinin psikotik bozukluğu olan hastalarda depresyon ve damgalanmayı öngörebilen ve kolay yapılabilen bir ayrım olduğuna işaret etmesidir. Bu tez çalışması literatürde sanrı tipiyle damgalanma algısı arasında bir ilişkiyi sınayan ilk çalışmadır.

Description

Keywords

Damgalama, Psikiyatrik hastalıklar, Psikotik bozukluklar

Citation