Browsing by Author "Uysal, Meral"
Now showing 1 - 20 of 38
Results Per Page
Sort Options
Item Açık öğretim lisesi öğrenci ve mezunlarının katılım örüntüleri (Ankara ili Çankaya ilçesi örneği)(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2017) Şahin, Bediha; Uysal, Meral; OtherThis research is based on a survey model that combines the qualitative and quantitative approaches. The quantitative survey was conducted among 380 students who applied to Cankaya Public Education Centre for Open High School Education in the 2015-2016 academic year. The qualitative survey was conducted among 38 open high school students and 8 open high school graduates. The quantitative survey data were collected by means of a questionnaire, whereas a semi-structured interview was used to gather information in the qualitative survey. In this research, the quantitative data analysis was carried out with the help of the percentage and frequency techniques used in descriptive statistics. The test of significance for the variables, however, is based on the chi-square technique deployed by inferential statistics. During the analysis of the qualitative research data, first, information presented as sound recordings was transformed into a written dataset. Afterwards, the written data were subjected to content analysis. The content analysis revealed topics and subtopics covered in the dataset and related to the purpose of research. These topics and subtopics were then interpreted so that they should correspond to the research objectives. The research findings are summarized below. 40.52% of the research group are women, and 59.47% are men. The percentage of women is lower than in Turkey's Public Secondary Education sector in general. The participants are 18 to 54 years old. The participation rate decreases with the growing age. Approximately 70% of the group are single. 50,5% are unemployed. 77.1% of the whole group either do not have an income at all or have an income equal to or lower than the minimum wage. These characteristics concerning the income and employment indicate a low socioeconomic status in the student profile. It becomes evident that parents' low educational level is a cultural factor that determines the educational status of their children. Following the example of the research group, it is clear that illiteracy is a woman issue. The percentage of women, which is generally low in the group, tends to increase together with the age. This situation shows that open high school education is an opportunity for women who are not engaged in the educational process due to their gender roles to continue their studies later in life. The fact that 37.6% of the group are 18 years old and younger shows, firstly, the problems connected with the involvement of younger students in traditional secondary education. Secondly, it proves that the 4+4+4 system makes it possible to continue education in an open high school. Open high schools are seen as a second chance to get education for those who cannot continue their study for economic reasons and have to work, as well as those who are alienated because of their gender, gender identity, sexual preference, beliefs, political views or those who do not have access to education due to their physical disability. It is worth mentioning that many of the reasons for not continuing education have an economic background. Research has revealed that the most popular reason for studying at open high schools is pursuing academic purposes, such as continuing education later in life. The second main reason is connected with professional goals, which include finding a job, changing jobs, or getting promotion. There is also a small percentage of personal goals, for instance developing confidence, satisfying one's wish to study, or being more cultured. Members of open high schools face a number of problems. Some of them are connected with the necessity to combine study and family life. There are also issues that concern the study process itself. A general review of people's opinions on problems that affect the study process reveals issues at all levels of the educational system. At the same time, a vast majority of the participants specifically mention learning disability that stems from the absence of face-to-face education. Another important observation concerning the study process reflects the fact that test-based education does not ensure solid learning. This research contains a number of proposals: - measures should be taken to keep the open high school focused on adults; the practice of encouraging younger students to be transferred to open high schools should come to an end; - the open high school should provide sufficient guiding and counselling service; - teaching materials should be developed considering the needs of adults, too, and distance learning should be supplemented by face to face education; - the secondary school curriculum should be revised with respect to its correlation with the university examinations; the traditional secondary school system should include effective guidance service to prevent students from dropping out due to behaviour problems and academic failure; - policies should be developed that will ensure that working adults can take a paid study leave for getting education; - adults should be provided with a variety of courses that they can attend easily, such as evening high schools or external student programmes; public support policies should be developed to provide access to the traditional secondary school system for those who experience economic problems.Item Açık öğretim lisesi öğrenci ve mezunlarının katılım örüntüleri (Ankara ili Çankaya ilçesi örneği)(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Şahin, Bediha; Uysal, Meral; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, Açık Öğretim Lisesi'ne devam eden öğrenci ve mezunların eğitimlerini açık öğretim lisesinde sürdürme nedenlerinin, eğitime devam etme amaçlarının, eğitim sürecinde karşılaştıkları güçlüklerin belirlenmesidir. Araştırma nitel ve nicel araştırma yaklaşımlarının bir arada kullanıldığı tarama modelinde bir araştırmadır. Nicel araştırma, 2015-2016 öğretim yılında Çankaya Halk Eğitimi Merkezi'ne kayıt yaptırarak Açık Öğretim Lisesi'ne devam eden 380 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma, Açık Öğretim Lisesi'ne devam eden 38 öğrenci ve 8 mezun üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nicel analiz verilerinin toplanacağı bir "anket" ve "nitel analiz verilerinin toplanacağı bir "yarı yapılandırılmış görüşme aracı" kullanılmıştır. Araştırmada nicel verilerin analizinde betimleyici istatistiğin yüzde ve frekans tekniğinden, değişkenler arası anlamlılık sınamasında ise anlam çıkarıcı istatistiğin kay-kare tekniğinden yararlanılmıştır. Nitel araştırma verileri analiz edilirken öncelikle sesli olarak kaydedilen veriler yazılı veri setine dönüştürülmüştür. Daha sonra kaydedilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. İçerik analizi sürecinde veri setinde yer alan ve araştırma amacına cevap niteliğinde olan temalar ve alt temalar elde edilmiş ve araştırma amaçlarına cevap verecek bir biçimde yorumlanmıştır. Aşağıda araştırma bulguları kısaca özetlenmiştir. Araştırma grubunun % 40.52'si kadın, %59.47'si erkektir. Kadın oranı Türkiye'deki Genel Ortaöğretimdeki kadın oranından düşüktür. Yaş dağılımı 18 - 54 arasında değişmektedir. Yaş ilerledikçe katılım düşmektedir. Grubun yaklaşık % 70'i bekârdır. İşsizlerin oranı % 50,5'tir. Tüm grubun % 77.1'i ya hiçbir gelire sahip değildir ya da asgari ücret ve altında bir gelire sahiptir. Gelir ve çalışma durumuna ilişkin bu özellikler öğrenci profilinde alt sosyo-ekonomik statüye işaret etmektedir. Anne ve babanın eğitim düzeyinin düşüklüğü çocukların eğitim durumunu da belirleyen ve yeniden üreten bir kültürel sermaye olarak ortaya çıkmakta, okumaz yazmazlığın bir kadın sorunu olduğunu araştırma grubu açısından da ortaya koymaktadır. Tüm grup içinde düşük olan kadın oranı ileri yaşlarda yükselme eğilimi göstermektedir. Bu durum toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkili olarak eğitim süreci dışında kalan kadınların daha sonra eğitme dönebilmelerinde Açık Öğretim Liselerinin bir fırsat oluşturduğunu da göstermektedir. Grubun % 37.6 gibi yüksek bir oranının 18 yaş ve altında olması, birincisi geleneksel orta öğretimin çağ nüfusunu kapsama ile ilgili sorunlarına, ikincisi 4+4+4 yapısal düzenlemesi ile eğitimin açık lisede sürdürülmesinin olanaklı hale gelmesinin sonuçlarına işaret etmektedir. Ekonomik nedenlerle eğitime devam edemeyen ve çalışmak zorunda kalanlar; toplumsal cinsiyet, cinsel kimlik ve tercih, inanç ve mezhep, siyasi görüş ayrımcılığı nedeniyle eğitim sürecinden dışlananlar ve kişisel dezavantajları nedeniyle eğitime erişemeyenler için Açık Öğretim Lisesinin ikinci bir eğitim şansı oluşturduğu görülmektedir. Burada belirtilmesi gereken bir husus eğitime devam etmeme konusunda birçok nedenin ekonomik nedenlerle iç içe geçtiğidir. Açık Öğretim Lisesine devam etme amaçları içinde, daha ileri eğitime devam etmek gibi akademik amaçların en yüksek oranı oluşturduğu; iş bulmak ve iş değiştirmek, işteki pozisyonunu değiştirmek gibi mesleki amaçların bunu izlediği; kendine güvenini geliştirmek, okuma arzusunu gerçekleştirmek, daha kültürlü olmak gibi kişisel amaçların ise daha küçük oran oluşturduğu görülmektedir. Açık Öğretim Lisesine devam etme sürecinde hem çalışma ve ev yaşamı ile ilgili sorumlulukları birlikte yürütmekten kaynaklı güçlükler yaşanılmakta hem de eğitim sürecinin kendisine ilişkin sorunlar gündeme getirilmektedir. Öğrenme sürecini etkileyen sorunlarla ilgili görüşler bütünsel olarak değerlendirildiğinde eğitimin bütün boyutlarına ilişkin sorunlar gündeme getirilmekle birlikte özellikle yüz yüze eğitimin olmamasından kaynaklanan öğrenme güçlüğü, grubun büyük çoğunluğu tarafından dile getirilmektedir. Teste dayalı öğrenme sürecinin kalıcı öğrenmeyi sağlamadığının ifade edilmesi, öğrenme sürecine ilişkin olarak yapılan anlamlı bir değerlendirme olarak ortaya çıkmıştır. Eğitimi sürdürme sürecindeki sorun alanları ve saptamaların daha çok ilgili alanyazın bağlamında kurumsal ve durumsal olarak ifade edilen engel grubu ile ilişkili olduğu görülmektedir. Araştırmada Açık Öğretim Lisesinin yetişkinlere yönelik bir uygulama olarak sürdürülebilmesi için gerekli önlemlerin alınması, çağ nüfusu öğrencilerinin Açık Öğretim Lisesine geçişini destekleyen uygulamalara son verilmesi; Açık Öğretim Lisesi'nde rehberlik ve yönlendirme hizmetlerinin yeterli hale getirilmesi; eğitim materyallerinin yetişkinlerin özellikleri de göz önünde bulundurularak geliştirilmesi ve uzaktan eğitim sürecinin yüz yüze eğitim olanakları ile desteklenmesi; ortaöğretim sistemi müfredatının üniversite sınavları ile ilişkisinin gözden geçirilmesi ve geleneksel ortaöğretim sisteminde okula uyum ve başarısızlık nedeniyle okul terkini önlemek amacıyla rehberlik hizmetlerinin geliştirilmesi; çalışan yetişkinlerin eğitim için ücretli eğitim izni alabilmelerini sağlayabilecek politikaların geliştirilmesi; akşam lisesi, dışardan bitirme programları gibi yetişkinlerin farklı katılım özelliklerine cevap veren kurumların yeniden açılması ve ekonomik nedenlerle eğitime erişemeyenleri geleneksel ortaöğretim sisteminde tutmak için kamusal destek politikalarının geliştirilmesi önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yetişkin Eğitimine Katılım, Açık Okullar, Uzaktan Eğitim, Açık Öğretim This research is based on a survey model that combines the qualitative and quantitative approaches. The quantitative survey was conducted among 380 students who applied to Cankaya Public Education Centre for Open High School Education in the 2015-2016 academic year. The qualitative survey was conducted among 38 open high school students and 8 open high school graduates. The quantitative survey data were collected by means of a questionnaire, whereas a semi-structured interview was used to gather information in the qualitative survey. In this research, the quantitative data analysis was carried out with the help of the percentage and frequency techniques used in descriptive statistics. The test of significance for the variables, however, is based on the chi-square technique deployed by inferential statistics. During the analysis of the qualitative research data, first, information presented as sound recordings was transformed into a written dataset. Afterwards, the written data were subjected to content analysis. The content analysis revealed topics and subtopics covered in the dataset and related to the purpose of research. These topics and subtopics were then interpreted so that they should correspond to the research objectives. The research findings are summarized below. 40.52% of the research group are women, and 59.47% are men. The percentage of women is lower than in Turkey's Public Secondary Education sector in general. The participants are 18 to 54 years old. The participation rate decreases with the growing age. Approximately 70% of the group are single. 50,5% are unemployed. 77.1% of the whole group either do not have an income at all or have an income equal to or lower than the minimum wage. These characteristics concerning the income and employment indicate a low socioeconomic status in the student profile. It becomes evident that parents' low educational level is a cultural factor that determines the educational status of their children. Following the example of the research group, it is clear that illiteracy is a woman issue. The percentage of women, which is generally low in the group, tends to increase together with the age. This situation shows that open high school education is an opportunity for women who are not engaged in the educational process due to their gender roles to continue their studies later in life. The fact that 37.6% of the group are 18 years old and younger shows, firstly, the problems connected with the involvement of younger students in traditional secondary education. Secondly, it proves that the 4+4+4 system makes it possible to continue education in an open high school. Open high schools are seen as a second chance to get education for those who cannot continue their study for economic reasons and have to work, as well as those who are alienated because of their gender, gender identity, sexual preference, beliefs, political views or those who do not have access to education due to their physical disability. It is worth mentioning that many of the reasons for not continuing education have an economic background. Research has revealed that the most popular reason for studying at open high schools is pursuing academic purposes, such as continuing education later in life. The second main reason is connected with professional goals, which include finding a job, changing jobs, or getting promotion. There is also a small percentage of personal goals, for instance developing confidence, satisfying one's wish to study, or being more cultured. Members of open high schools face a number of problems. Some of them are connected with the necessity to combine study and family life. There are also issues that concern the study process itself. A general review of people's opinions on problems that affect the study process reveals issues at all levels of the educational system. At the same time, a vast majority of the participants specifically mention learning disability that stems from the absence of face-to-face education. Another important observation concerning the study process reflects the fact that test-based education does not ensure solid learning. This research contains a number of proposals: - measures should be taken to keep the open high school focused on adults; the practice of encouraging younger students to be transferred to open high schools should come to an end; - the open high school should provide sufficient guiding and counselling service; - teaching materials should be developed considering the needs of adults, too, and distance learning should be supplemented by face to face education; - the secondary school curriculum should be revised with respect to its correlation with the university examinations; the traditional secondary school system should include effective guidance service to prevent students from dropping out due to behaviour problems and academic failure; - policies should be developed that will ensure that working adults can take a paid study leave for getting education; - adults should be provided with a variety of courses that they can attend easily, such as evening high schools or external student programmes; public support policies should be developed to provide access to the traditional secondary school system for those who experience economic problems. Key Words: Adult Education Participation, Open School, Distance Education, Open LearningItem Açık öğretim ortaokulu öğrencilerinin teknoloji okuryazarlığı durumu(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2021) Bozer, Recep; Uysal, Meral; OtherThe content of literacy, which is built as a society, continuously changes in the context of the changing needs of the society within cultural practices. Recent rapid advances in technology have resulted in similarly rapid changes in literacy and literate individuals and the fact that these two phenomena are now associated with the concept of technology. Today, technology greatly influences the way we live and work. Independent from the social, cultural and economical backgrounds of individuals, they need to attain basic skills and proficiency regarding technology and become technologically literate in order to adapt to a life filled with technology, to exist in society, to improve themselves and to prosper by making use of existing opportunities. It is essential that people with a disadvantageous status in society are technologically literate so that they can avoid inequality arising from technology along with the destructive effects of already existing inequalities. This study has been conducted with the aim of determining the level of technology literacy among adult students of Open Middle School, aged 18 and above. The cognitive aspect of technology literacy has not been included in the research. The nature of the research, which has been conducted by making use of survey model, is comprised of registered students, aged 18 and above, in Open Middle School. The data used in the study has been obtained through a questionnaire which has been devised by the researcher and which includes questions aimed at determining the demographical characteristics of the students and their habits regarding reading, the use of traditional media and new technologies. During the analysis of the data, the frequency and percent value that belong to each answer have been tabulated and the gender and age correlations of these and their relevance have been evaluated with the use of chi-square test. In conclusion, it has been found out that the ownership of computer and internet technology and the rates of technology literacy are limited among the students. Even the students who claim to be competent computer and internet users actually have very basic skills. The technological awareness of the students is limited to tools and equipments used around the house in line with their needs. Accordingly, their perception of technology is at a very basic level as well. Almost all the students in the study own a cellphone. The rates of the use of cellphone functions which require relatively medium and high level technology skills are low. This situation, which is applicable for all the mentioned technologies, points to limited problem-solving skills in a technological realm and not being a functional technology user. It is not possible to talk about technology literacy in its common definition among the students who have poor access to technology and a lack of ability to use it. Based on above-mentioned facts, it can be stated that the students, who are already at a disadvantage due to being insufficiently educated, suffer from the reemergence and the increasing continuation of their exisiting disadvantageous circumstances, which results from inadequacies in their access to and use of technology.Item Açık öğretim ortaokulu öğrencilerinin teknoloji okuryazarlığı durumu(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Bozer, Recep; Uysal, Meral; OtherThe content of literacy, which is built as a society, continuously changes in the context of the changing needs of the society within cultural practices. Recent rapid advances in technology have resulted in similarly rapid changes in literacy and literate individuals and the fact that these two phenomena are now associated with the concept of technology. Today, technology greatly influences the way we live and work. Independent from the social, cultural and economical backgrounds of individuals, they need to attain basic skills and proficiency regarding technology and become technologically literate in order to adapt to a life filled with technology, to exist in society, to improve themselves and to prosper by making use of existing opportunities. It is essential that people with a disadvantageous status in society are technologically literate so that they can avoid inequality arising from technology along with the destructive effects of already existing inequalities. This study has been conducted with the aim of determining the level of technology literacy among adult students of Open Middle School, aged 18 and above. The cognitive aspect of technology literacy has not been included in the research. The nature of the research, which has been conducted by making use of survey model, is comprised of registered students, aged 18 and above, in Open Middle School. The data used in the study has been obtained through a questionnaire which has been devised by the researcher and which includes questions aimed at determining the demographical characteristics of the students and their habits regarding reading, the use of traditional media and new technologies. During the analysis of the data, the frequency and percent value that belong to each answer have been tabulated and the gender and age correlations of these and their relevance have been evaluated with the use of chi-square test. In conclusion, it has been found out that the ownership of computer and internet technology and the rates of technology literacy are limited among the students. Even the students who claim to be competent computer and internet users actually have very basic skills. The technological awareness of the students is limited to tools and equipments used around the house in line with their needs. Accordingly, their perception of technology is at a very basic level as well. Almost all the students in the study own a cellphone. The rates of the use of cellphone functions which require relatively medium and high level technology skills are low. This situation, which is applicable for all the mentioned technologies, points to limited problem-solving skills in a technological realm and not being a functional technology user. It is not possible to talk about technology literacy in its common definition among the students who have poor access to technology and a lack of ability to use it. Based on above-mentioned facts, it can be stated that the students, who are already at a disadvantage due to being insufficiently educated, suffer from the reemergence and the increasing continuation of their exisiting disadvantageous circumstances, which results from inadequacies in their access to and use of technology.Item Ailelere yönelik düzenlenen etkinliklerin yetişkin eğitimi açısından değerlendirilmesi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2002) Şimşek, Elif; Uysal, Meral; Halk Eğitimi BölümüItem Alanya ilçesi'ndeki yaygın eğitim etkinlikleri ve katılım(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Şahin Erdem, Tuğçe; Uysal, Meral; OtherBu araştırma Alanya İlçesi'nde yaşam boyu öğrenme kültürünü destekleyen yaygın eğitim etkinliklerinin ve bu etkinliklere katılım durumunun ne olduğunu belirlemeyi amaçlamıştır. Bu amaç kapsamında, Millî Eğitim Bakanlığı, Alanya Belediyesi, Üniversiteler ve sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen yaygın eğitim etkinliklerinin ve bu etkinliklere katılım durumunun ne olduğu sorularına cevap aranmıştır. Tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmada verilerin toplanmasında nitel araştırma yaklaşımının doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma belgelerinden elde edilen istatistiki veriler araştırmanın alt amaçlarına açıklık getirecek biçimde betimsel istatistiğin yüzde ve frekans tekniği kullanılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, öncelikle Alanya Halk Eğitimi Merkezinin en fazla yaygın eğitim hizmeti veren kamu kurumu olduğu görülmüştür. Halk eğitimi merkezinin genel kurslar kapsamında daha çok genç gruplara hizmet verdiği, mesleki ve teknik eğitim kapsamında açılan kurslarda yaş ortalamasının yükseldiği ve okuma yazma kurslarında ileri yaş gruplarındaki okuryazarlık oranı düşse de kurslara katılımın daha düşük oranda olduğu görülmüştür. İlçede üniversiteler tarafından düzenlenen yaygın eğitim faaliyetleri ile ilgili olarak açılan kursların, kurs türleri açısından sınırlı olduğu ve katılımcı sayısının sembolik düzeyde kaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca ilçede Alanya Belediyesi, Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitimi Merkezlerine benzer biçimde yetişkinlere ve çocuklara yönelik kurslar düzenlemektedir. Halk Eğitimi Merkezi katılımcı sayıları ile kıyaslandığında Belediye tarafından ulaşılan hedef kitlenin daha sınırlı sayıda olduğu ancak, kadın katılımcıların oranının Belediye kurslarında daha yüksek olduğu görülmüştür. Son olarak, Alanya İlçesi'nde sistemli eğitim programı düzenleyen tek sivil toplum örgütü Alanya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından açılan eğitim programları içinde girişimcilik kursları önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum yaşam boyu öğrenme yaklaşımının temel hedefleri ile de örtüşmektedirItem Avrupa Birliği giriş sürecinde engellilerin eğitimi ve istihdamı(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2009) Cillo, Deniz; Uysal, Meral; Halk Eğitimi BölümüIn this research, education and recruitment policies about the handicapped in Turkey and EU has been investigated. Legal regulations of Turkey and EU has been analysed and statistical data about education and recruitment of the handicapped in Turkey, together with the opinions of the managerials and educators are presented in a complete perspective. The research has been conducted in a ?descriptive? screening model, interview method has been applied among document analysis and qualitative research methods. Data gathered are presented in a systematic way linear to the accessibility, authentication, understanding and analysis of the documents. As a result of the research, the facilities and inadequasies about the education and recruitment of the handicapped in Turkey during the accession into EU are intended to be determined.Item Avrupa Birliği yaşam boyu öğrenme ve yetişkin eğitimi politikaları(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2010) Kaya, Havva Eylem; Uysal, Meral; OtherIn this study, as being devoted to the aim of ascertaining lifelong learning and adult education policy framework of European Union, the official documents and reports issued for lifelong learning and adult education by the Union from 2000 till now have been analyzed. Within the context in question, the effects of knowledge society and globalization on education and lifelong learning have been inquired and the points of view of the international economic and political organizations related to the concept have been scrutinized. In the name of better understanding of the historical dimension of the subject, the formation and development of European Union and its decrees and praxis taken place in educational field have been dealt with, besides the political frame emerged in the area of lifelong learning and adult education has been tried to be comprehended.For the purpose of defining European Union policies set forth on lifelong learning and adult education in this research, the relevant official documents have been taken into consideration by the public policy analysis approach and the content analysis method has been applied while evaluating the data obtained in consequence of analyzing the subject documents via the documentary scanning within the framework of theme and main concepts. In conclusion of this study, it has been stated that lifelong learning and adult education policies of European Union have been structured as a continuation of growth and employment policies of the Union itself, so based on economy; its content has been put in an instrumental feature to get a labor force as demanded by the global capital, and therefore education which is a basic right of human being has been marketed step by step under the name of lifelong learning.Item Avrupa Birliği'nde yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesi: Uygulamalar ve sorunlar(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2016) Karaman, Ayşe Seza; Uysal, Meral; Eğitim Programı ve Öğretimi BölümüBu çalışmada, yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesi sorunları/güçlükleri bağlamında Avrupa Birliği (AB)'nin yetişkin eğitimcilerinin eğitimine yönelik politikalarının ve uygulamalarının neler olduğunun belirlenmesi ve bu politikalarda beyan edilenlerin Türkiye, Almanya, Danimarka, Estonya'daki ulusal politikalara ve uygulamalara yansımalarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında, meslek ve meslekleşmenin kavramsal çerçevesinde yetişkin eğitimi alanına ve meslekleşmesine ilişkin bakış açıları incelenmiş, küresel eğilimlerin yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesine olan etkileri sorgulanmış ve yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesinde yaşanan sorunlar ve güçlükler irdelenmiştir. Bu bağlamda, yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesinde önemli bir unsur olan yetişkin eğitimcilerinin eğitimine ilişkin olarak AB'nin politikaları ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Araştırmada, AB'nin yetişkin eğitimcilerinin eğitimine yönelik politikalarının belirlenmesi amacıyla ilgili resmi belgeler belgesel tarama yoluyla edinilmiş ve toplanan veriler için doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Araştırma, yetişkin eğitimi alanının meslekleşmesindeki başlıca sorunların ve güçlüklerin yetişkin eğitimi alanının geniş ve çeşitli bağlamından ve yetişkin eğitimcilerinin eğitim ve mesleki yollarının çeşitliliğinden kaynaklandığını göstermektedir. Bu çalışmanın bulguları, AB resmi belgelerinde yetişkin eğitimcilerinin niteliğini artırmak amacıyla temel ve sürekli eğitimlerine, mesleki gelişimlerinin sağlanmasına ve yetişkin eğitimcisi mesleğinin görünürlüğünü ve statüsünü artırmaya önem verildiğini göstermektedir. Bununla birlikte ülkelerdeki politikalara ve uygulamalara ilişkin olarak araştırma bulguları, yetişkin eğitimcilerinin eğitimi hususuna Estonya'nın ulusal politika ve stratejilerinde yer verildiği, Türkiye ve Danimarka'da yer verilmediğini, Almanya'nın federal bir devlet olmasından dolayı düzenlemelerin eyalet düzeyinde yapıldığını göstermektedir. Bulgulara göre, bu dört ülkede yetişkin eğitimcileri için düzenlenmiş sistematik bir eğitim bulunmamakta, uygulamalar ülkeden ülkeye değişmektedir. Yetişkin eğitimcilerinin eğitimi için mevcut eğitim olanakları sınırlı, değişken ve çeşitlidir, Danimarka ve Almanya'da çeşitliyken Türkiye ve Estonya'da nispeten daha sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Avrupa Birliği, Yetişkin Eğitimi, Meslekleşme, Yetişkin Eğitimcisi, Yetişkin Eğitimcilerinin EğitimiItem Avrupa Birliği'nin yaşam boyu öğrenme stratejileri Avrupa Birliği resmi belgelerindeki yaşam boyu öğrenme yaklaşımının incelenmesi(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2008) Özcan, Aynur; Uysal, Meral; Halk Eğitimi BölümüWith this thesis, the perspective of Europe Union about the lifelong learning was tried to be scrutinized. The explanations included in the official documents and signed treaties also reports were revised. Thus the perspective of Union was tried to be revealed. Within this context, perspectives of international organizations such as, OECD, WB, WTO which work hand in hand with the Union and have similar policies about lifelong learning were investigated. Thus the topic was tried to be handled in integrity. In order to achieve this goal the effects of globalization process over lifelong learning was researched. For historical framework of the term its first occuration and its usage today and also the main goals in the future were scrutinized in the view of the Union at first.As a research model documentary scanning method was applied. Since the purpose was to analyze EU approaches about lifelong learning term and the policies of EU, the study was completed by applying document research method.It was concluded that EU lifelong policies were in the accompliance with the globalization process and were the instruments of raising human prototypes that market economy needs.Item Aydınlanmanın öğretmeni Niyazi Altunya(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Sam, Şule; Uysal, Meral; OtherEğitimci, sendikacı, araştırmacı ve yazar Niyazi Altunya'nın yaşam öyküsü, içinden geçtiği ve tanıklık ettiği siyasi dönem bağlamında ortaya konmuştur.Item Çocuklarını imam hatip lisesine gönderen anne babaların imam hatip liselerini tercih nedenleri ve beklentileri (Yozgat İli örneği)(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2008) Dündar, Fatma Gonca; Uysal, Meral; Eğitimin Sosyal ve Tarihi TemelleriThis study aims to reveal and analyze the expectations of the parents whochose Imam Hatip High Schools for the education of their children, and thefactors that lie behind their choice in the light of the current situation of İmamHatip High Schools.This research is qualitative. The population of the research consisted of theparents of 30 students who attented one of the Imam Hatip High Schools inone of the districts of Yozgat. 15 male and 15 female students are chosendelibrately in order to analyze the data in terms of gender. Interview is chosenas the measurement tool for this research. Interviews with 14 mothers and 16fathers of the students of the Imam Hatip High School are recorded. Parentsare assured that their identities will not be revealed in order that they can feeland speak comfortably. The obtained data is analyzed under different headingsand the quotations are made, where necessary.The study consists of five parts. The first part covers the problem, the aim,the importance and the limits of the research. The second part covers thenecessary historical and cultural backgorund in order to analyze the subjectthroughly. The third part covers the measurement tools, the data analyzingtechniques. In the fourth part, the findings of the study are analyzed andevaluated. And the fifth part covers results and suggestions.According to the findings of the research, it has been determined that themajority of the parents? do not solely expect their children to become Imamsor Koran course teachers. They can also have some social and/or ideolojicalmotives behind their decisions and having well mannered and religouschildren is the common answer to the question of the reason of choosing ImamHatip High Schools. Besides, the expectations and the reasons of the choiceof Imam Hatips are changeable in terms of gender. ?Imam Hatip? is treated asan identity by some parents and the prejudices towars other high schools canplay an important role while they are making their decisions.Item Ebelerin mesleği öğrenme kaynakları, meslekte karşılaştıkları güçlükler ve toplumun sağlık eğitimine katkıları hakkındaki görüşleri(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Üzel, Nesibe; Uysal, Meral; OtherToplum sağlığı eğitimi çok disiplinli bir öğrenme alanı olarak yetişkin öğrenenler için kendi sorumluluğunda sağlık kararlarını alabileceği, toplum düzeyinde sağlıklı nesillerin oluşturulmasına imkân sağlayan ve ekonomik kaynaklarını uzun erimli kültürel üretim sermayesine aktaran çok özel fırsatlar sunan bir alandır. Bu anlamda insan neslinin hayata sağlıklı başlanmasında ebeliğin önemli bir anlamı vardır. Bu çalışma temel fenomen olan ebelik çerçevesinde ebelerin toplumun sağlık eğitimine katkıları, mesleği öğrenme kaynakları, yeterlilik düzeyleri, mesleki uygulamalarında karşılaştıkları zorluklar ve bu bağlamda ebelerin toplum sağlığına katkılarını belirleyen etmenlerin neler olduğunu betimlemek amacı ile yapılmıştır. Çalışmamızda nitel araştırma yöntemlerinden femenolojik (olgubilim) yaklaşım benimsenmiştir. Araştırma grubunu ölçütlemeye uygun olarak belirli özelliklere sahip ebelik alanında görev almış, toplumun sağlık eğitimi konusunda ebelik fenomenine ilişkin bilgi ve deneyim aktarmayı kabul eden 17 ebe oluşturmuştur. Ebelerin toplumun sağlık eğitimine katkılarına ilişkin veriler araştırmacı tarafından geliştiren yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesi aşamasında veri kütlesi tematik analiz için kodlanarak alt temalar ve bu temaların birleştirildiği ana temalar oluşturulmuş ve veriler bu çerçevede araştırma amaçlarına açıklık getirecek bir biçimde yorumlanmıştır. Sonuç olarak ebelik fenomeninin Türkiye tarihinde mesleki yapısı, eğitimi, yasal mevzuatı ve mesleki değerleri açısından önemli değişimler gösterdiği görülmüştür. Tarihsel süreç içinde ebelerin toplumun sağlık eğitimine ve sağlığına önemli katkılar sunduğu ve bu katkıların dönemsel sağlık politikalarından etkilendiği, günümüzde sağlık politikaları çerçevesinde ortaya çıkan değişimlerin ebelerin hizmet alanları ve mesleki uygulama yapısını farklılaştırdığı bulgulanmıştır. Bu değişimler çerçevesinde günümüzde ebelerin toplum temelli hizmet imkanları ve sağlık eğitimine katkıları azalmış, ebelik uygulamalarını gerçekleştirme sürecinde zorluklar yaşandığı sonucu elde edilmiştir.Item Fevziye Sayılan’a Armağan(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2021) Uysal, Meral; Other; Eğitim Bilimleri Fakültesi; Yıldız, Ahmet; Bağcı, Ş. Erhan; Korkmaz, NurcanItem Halk sağlığı konulu bir programın kırsal bölgelerde yaşayan kadınların sağlık davranışlarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011) Güçlü, Sultan; Uysal, MeralBu araştırmanın genel amacı, kırsal kesimde yaşayan kadınlar için geliştirilecek ?Halk Sağlığı? konulu bir programın kadınların sağlık risk algılamaları ve sağlıkla ilgili davranışları üzerindeki etkisinin belirlenmesidir. Araştırma grubunu, Kütahya İli Köprüören Köyü Halk Eğitim Merkezi'ne bağlı kurslara devam eden, 15 yaşından büyük, okuma-yazma bilen kadın kursiyerler oluşturmaktadır. Çalışmada veriler, anket, görüşme ve odak grup çalışmalarıyla toplanmıştır. Kursiyerlere uygulanan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ve odak grup görüşmesi sonrasında analiz edilen verilerin sonuçları ile halk sağlığı konusunda bir eğitim programı hazırlanmıştır. Katılımcılara başlangıçta araştırmacı tarafından hazırlanan halk sağlığı konulu öntest soruları eğitim programından bir hafta önce uygulanmıştır. 20 günlük bir eğitim programının tamamlanmasının ardından katılımcılara öntest olarak uygulanan testler on gün sonra sontest olarak tekrar uygulanmıştır. Deneysel araştırma modeli ile kadınların eğitim öncesi giriş davranışları ile eğitim sonrası çıkış davranışları öntest-sontest araştırma modeli ile test edilmiştir. Verilerin analizlerinde güvenilirlik analizleri, frekans, yüzdelik, ortalama, standart sapma, paired samples t testi ve varyans analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, 20 gün süren programlı bir eğitim çalışmasının etkili olduğu görülmüştür. Kadınların eğitim öncesi puan ortalamaları ile eğitim sonrası puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur [t (22) = 13,52, p<.01]. Bu eğitim programı, sağlığın yaşamın her kesitinde göz ardı edilemeyecek önemini, özellikle kadın boyutundan ele almıştır. Eğitime katılan bireyler, yalnız kendi bireysel sağlıklarını değil, aile kültürünü ve geleceğini de olumlu yönde etkileyebileceklerdir.AbsractThe aim of this research is to define the effect of a "Public Health" program called developed for the women in rural areas on women's health risk perceptions and behaviours of health. The study group is composed of female literate trainees of Public Education Centre in Köprüören Village of Kütahya who are above the age of 15. The data were collected through a questionnaire, the interviews and focus group studies. An education program was designed for trainees on public health as a result of the analysis of the data after a semi-structured interviews and focus group interviews had been conducted on the participants. The public health pre-test questions developed by the researcher were asked to the trainees one week prior to the education program. After completing the 20-day training program, during which one training program was conducted a day, the tests were conducted on the participants again as post-test ten days later. The behaviours of the participants before and after the training were analyzed with pre-test post-test research model. Data analysis was done as reliability analysis, frequency, percentage, mean, standard deviation, paired samples t test and variance analysis. Consequently, it was found that the 20-day education program was successful because there was a significant difference between the scores of the participants before and after the training [t(22) = 13,52, p<.01]. This education program dealt with the undeniable importance of health in every aspect of life especially from the vvoman's perspective. The participants will affect not only their own health but also family culture and their future positively.Item İngilizce okutmanlarının işyerinde enformel öğrenme örüntüleri(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Kılıç, Dilek; Uysal, Meral; OtherBu araştırmada, İngilizce okutmanlarının iş yerinde katıldıkları enformel öğrenme etkinliklerinin neler olduğunun, nasıl ve hangi yollarla gerçekleştiğinin, hangi çevresel faktörlerden etkilendiğinin, kişilik özelliklerinin bu öğrenme etkinliklerine katılımı ne kadar artırdığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nicel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve SPSS paket programında çözümlenmiş, bulgular ANOVA tekniği kullanılarak betimlenmiştir. Araştırmanın veri kaynaklarını, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Yabancı Diller Yüksekokulunda görev yapan 110 okutman oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplamak amacıyla Lohman'a ait İş Yerinde Enformel Öğrenme Anket formu kullanılmıştır. Bu anket formunda ilki demografik verilerin elde edilmesine yönelik olmak üzere dört bölüm yer almıştır. Geriye kalan üç bölüm ise Enformel Öğrenme Etkinlikleri, Enformel Öğrenmeyi Kısıtlayan Çevresel Faktörler ve Enformel Öğrenmeye Katılımı Artıran Kişilik Özellikleri şeklinde sıralanmaktadır. Anket formunda, katılımcıların on iki adet soruyu, her birinin altında yer alan sekiz adet enformel öğrenme etkinliğini 5li likert tipi seçenekle değerlendirerek cevaplamaları istenmiştir. Ayrıca anket formunda likert tipi olanlar dışında her biri bir bölümde olmak üzere, katılımcıların ilave görüşlerini belirtebilecekleri açık uçlu sorular yer almıştır. Katılımcıların bu sorulara verdikleri yanıtlar da tematik olarak incelenmiş, ortak konu başlıkları altında toplanmıştır. Araştırmada; okutmanların, deneyim, cinsiyet ve uyruğa bağlı bazı farklılıklar sergilemekle beraber başta "internet araştırması yapmak" olmak üzere "başkalarıyla konuşmak", "başkalarıyla iş birliği yapmak" ve "başkalarıyla kaynak ve materyal paylaşmak" gibi sosyal öğrenmeye ilişkin enformel öğrenme etkinliklerini sıklıkla kullandıkları, "vakitsizlik", "iş yükü" ve "farklı programlara sahip olma" gibi durumların enformel öğrenmeye katılımı en çok kısıtlayan faktörler olduğu, kişilik özelliklerine ilişkin olarak ise anket formunda sorgulanan kişilik özelliklerinin en çok "başkalarıyla konuşma" etkinliğine katılımı artırırken en az "mesleki dergi ve makaleler okuma" ya etki ettiği, ilaveten belirtilmiş kişilik özellikleri arasında ise "meraklılık", "sosyal olma", "ilgi" ve "isteklilik" gibi özelliklerin enformel öğrenme üzerinde çok etkili olduğu saptanmıştır. Yaşam boyu süren, maliyetsiz ve gönüllülük esasına dayalı, iş yeri öğrenmelerinin büyük bölümünü oluşturan enformel öğrenmenin daha fazla gerçekleşmesi için, işyeri koşullarının iyileştirilmesinin, okutmanların çalışma yoğunluklarının azaltılmasının, ders saatlerinin sosyal etkileşimi artıracak şekilde düzenlenmesinin daha iyi sonuçlar getireceği ileri sürülmüştür.Item İngilizceyi yabancı bir dil olarak öğrenen yetişkinlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011) Deveci, Tanju; Uysal, MeralBu çalışmada, İngilizceyi yabancı bir dil olarak öğrenmekte olan yetişkin öğrenenlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerinin saptanması amaçlanmıstır. Tarama modeli niteliğinde olan araştırmada, İstanbul ilinde üç farklı eğitim kurumunda yabancı dil (İngilizce) öğrenen 455 kisilik çalışma grubundan 227’si kadın ve 94’ü erkek olmak üzere toplam 321 kisi kapsanmıstır. Çalışmaya katılan yetişkinlerin yaşları 19 ile 82 yas arası değişiklik göstermiş ve yaş ortalaması 33,8 olmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak üç bölümden oluşan bir veri toplama aracı kullanılmıştır. Aracın birinci bölümünde demografik bilgiler, ikinci bölümünde katılımcıların öğrenim gördükleri ortamdaki İletişimsel Öğretim Yöntemi’ne dayalı Andragojik uygulamalara ilişkin görüşleri ve üçüncü bölümünde ise katılımcıların sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerinin belirlenmesine yardımcı olan Öğrenme Stilleri Ölçeği’nin (Ö.S.A.) Türkçe uyarlaması yer almıştır. Elde edilen veriler SPSS (version 18.0) (SPSS Inc., Chicago, USA) istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma grubuna ilişkin betimsel soruların yorumlanabilmesi için frekans dağılımı, ortalama, standart sapma gibi tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Kurumlar arası farklılıklar ve demografik özelliklere göre öğrenme stillerinin değerlendirilmesinde Tek yönlü varyans analizi ya da Kruskal-Wallis analizi kullanılmıştır. Demografik özelliklerin incelenmesinde Ki-kare testi ya da Fisher Exact testi kullanılmıştır. Bu araştırmada elde edilen bulgular, İngilizceyi yabancı bir dil olarak öğrenen yetişkin öğrenenlerin en baskın öğrenme stilinin Katılımcı öğrenme stili olduğunu göstermiştir. Bulgular ayrıca, gerek kadın gerekse erkek yetişkin öğrenenlerin, farklı gelir grubundan öğrenenlerin, lise ve yükseköğretim eğitim grubundan öğrenenler ile gerek evli gerekse bekar öğrenenlerin İşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stillerinin daha baskın olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte katılımcıların yaşları ilerledikçe Katılımcı öğrenme stilini daha fazla benimsedikleri ve programı bitirme istek dereceleri arttıkça Kaçınan öğrenme stili puanlarının azaldığı da belirlenmiştir.Item İsveç'teki yerel yönetimlerin yetişkin eğitimi uygulamaları bağlamında mültecilerin sosyal uyumu: Uppsala Belediyesi örneği(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Karataş, Safa; Uysal, Meral; OtherBu araştırma, İsveç'te yerel yönetimlerce uygulanan ve mültecilerin sosyal uyumunun tesisini hedefleyen bir kamusal yetişkin eğitimi programı olan Sivil Oryantasyon Programı'nı, programın uygulayıcısı yetişkin eğitimcileri, katılımcılar, yerel yönetim temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin yetkililerinin görüşleri bağlamında ve programın gözlemi çerçevesinde incelemeyi ve bir durum çalışması ortaya koymayı hedeflemiştir. Araştırma çerçevesinde yetişkin eğitimcileri, programın yararlanıcısı mülteciler, yerel yönetim temsilcileri ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş, aynı zamanda bahse konu program yapılandırılmamış bir biçimde gözlemlenmiştir. Aynı zamanda, söz konusu incelenen programın dayandığı yasal mevzuat ve dayanaklar incelenmiş, İsveç'in göç tarihi bağlamında konu günümüz ile ilişkilendirilmiş, böylece program incelenmesine daha uygun bir kavramsal arka plan geliştirilmiştir. Sonuç olarak, programın genel yapısının, yetişkin eğitiminin temel ilke ve prensipleri ile örtüştüğü, programın katılımcı merkezli bir yapıya sahip olduğu ve mültecilerin İsveç'teki toplumsal hayata uyumlarını güçlendirdiği gibi bulgulara ulaşılmıştır.Item Kadınla ilgili forward e-postalar bağlamında internet ve toplumsal cinsiyet ilişkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Ayvaz, Emel; Uysal, Meral; SosyolojiIn recent years, communication and information technologies has progressed eliminating the boundaries of time, place and geographical distances. The technological development that results new communication technologies, materialize in the atmosphere of todays political, economical and social enviroment and affect each other, being a result of this enviroment and forming it.The approaches intended for the explanation of the shape of the relations between technology and gender, rise from patriarchal society and different traditions that define relation types which are the results of this type of society. This approaches with definition of man and woman related with science and technology, conceptualize different types in terms of social results of symbolic coding that occures in the mass communication instruments.The production, the use of communication instruments and the messages that given by, the function for the establishment and progress of secondary social rank of woman are very important issues.Technology and social gender are concepts which established by society and having strong relationship with patriarchal systhem at the phase of establishment and associating technology with social gender identity are main issues of this study.In this study, the relations between competence, identity, technology and social gender are evaluated as interactive, forming each other, regenerating concepts not one sided.In this study, firstly there are explanations about main concepts and then the relations between this concepts. After the theoric phase, relations of technology, internet and social gender, were examined by compiling and analizing of 85 emails about woman and man which were sending on internet.Item Keçiören halk eğitimi merkezi'ndeki yetişkinlerin özdoyum kurslarına katılım örüntüleri(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2019) Çelik, Nilgün; Uysal, Meral; OtherBu araştırmada, Keçiören Halk Eğitimi Merkezi'nde 2016-2017 eğitim öğretim yılı bahar döneminde düzenlenen kurslara katılan yetişkin öğrenenlerin özdoyum kurslarına katılma nedenleri, kursların sağladığı katkılar, kurslara katılımı destekleyen unsurlar, kurslara katılmalarını güçleştiren veya engelleyen nedenleri katılımcı yetişkinlerin görüşleri doğrultusunda incelenmiştir. Bu doğrultuda araştırmada kurslara katılan yetişkin öğrenenlerin demografik özelliklerine yer verilmiştir. Bu araştırmada nitel yöntem kullanılmıştır. Özdoyum kurslarına katılan 25 yetişkin öğrenene görüşme formu uygulanmıştır. Görüşme formu iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, katılımcıların sosyo-demografik özelliklerini ortaya çıkarmayı, ikinci bölümü ise araştırmanın alt amaç sorularına açıklık getirmeyi amaçlayan 5 temel soruyu kapsamıştır. Buna göre özdoyum kurslarına katılan yetişkin öğrenenlerin katılım amaçları; sosyalleşmek, öğrenme isteği, günlük rutinden uzaklaşma, mesleki amaçlar, sağlıklı yaşamak; eğitimin sağladığı yararlar özgüven artışı, zamanı verimli değerlendirme, meslek sahibi olma beklentisinin oluşması, psikolojik iyileşme; yetişkinlerin kurslara katılımını destekleyen unsurlar; eğitici tutumu, öğrenme ortamı, eş ve arkadaşların teşvik etmesi ve yeetişkinlerin kurslara katılımını güçleştiren nedenler; ev işleri ve ailevi sorunlar, maddi güçlükler, ulaşım-mesafe, eğitim ortamının fiziksel yapısı, yaşa bağlı engeller ve çevrenin tepkisi başlıkları altında sınıflandırılmıştır. Sonuç olarak kadın katılımcıların çoğunlukta olması özdoyum kurslarının cinsiyetler arası eşitlik politikasına hizmet ettiğini göstermektedir. Ayrıca kursa katılan kadınların daha önce erişemediği eğitim ve öğrenme olanağı elde ettiği anlamı çıkarılabilir. Eğitim düzeyleri dikkate alındığında özdoyum kurslarına katılan bireylerin büyük bir bölümü lise ve üstü eğitim düzeyine sahiptir. Araştırma sonucunda katılma amaçlarının tek bir nedene bağlı olmadığı ve ayrıca başlangıçtaki katılma amacınının sonradan değişikliğe uğrayabildiği görülmüştür. Bu araştırmada çalışma grubunda yer alan katılımcıların eğitime katılmasını güçleştiren nedenler ile ilgili literatürde sözü edilen engel sınıflandırmaları paralellik göstermektedir.