Browsing by Author "Aral, Sadi"

Now showing 1 - 5 of 5
  • No Thumbnail Available
    Item
    Ankara hayvan borsasının kasaplık hayvan ve et pazarlamasındaki yeri ve önemi ile pazarlama verimlilikleri ve aracı marjları
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1996) Hoştürk, Ferhan; Aral, Sadi
    Araştırmada, Ankara Hayvan Borsasının kasaplık hayvan ve et pazarlamasındaki yeri ve önemi belirlenmeye çalışılarak, pazarlama kanalında yer alan aracıların hizmetleri karşılığı aldığı marjlar incelenmiştir. Ankara Hayvan Borsasında, 1990-1994 döneminde, tüketim pazarında yer alan aracı marjlarının, satış fiyatı içindeki paylan belirlenmiştir. 1990-1994 döneminde, koyunlarda canlı-toptan marjın, satış fiyatının 1990 yılında yüzde 5'ini, 1991 yılında yüzde 3'ünü, 1992 yılında yüzde 6'sını, 1993 yılında yüzde 5'ini, 1994 yılında yüzde 2'sini; toptan-perakende marjın ise 1990 yılında yüzde 15'ini, 1991 yılında yüzde 17'sini, 1992 yılında yüzde 14'ünü, 1993 yılında yüzde 16'sını ve 1994 yılında yüzde 17'sini oluşturduğu tesbit edilmiştir. Aynı devrede, Ankara Hayvan Borsasında, sığırlarda canlı-toptan marjın, satış fiyatının, 1990 yılında yüzde 10'unu, 1991 yılında yüzde 6'sını, 1992 yılında yüzde 5'ini, 1994 yılında yüzde 0.1 'ini; toptan-perakende marjın ise 1990 yılında yüzde 20'sini, 1991 yılında yüzde 20'sini, 1992 yılında yüzde 21 'ini, 1993 yılında yüzde 23'ünü ve 1994 yılında yüzde 24'ünü oluşturduğu tesbit edilmiştir. Ele alınan dönemde koyunlar ve sığırlarda toptancı marjlarının, satış fiyatı içindeki paylarının azaldığı; perakendeci marjların satış fiyatı içindeki paylarının ise arttığı belirlenmiştir. Pazarlama hizmetlerini üretici ve tüketici aleyhine son fiyattan aldığı payın büyüklüğü, özellikle bu faaliyetlerin eksik rekabet şartlan altındaki piyasalarda görülmesine bağlanabilir. Üreticilerin her türlü girdiye en uygun şartlarda erişebilmesi ve ürünlerin pazarlanmasında, daha güçlü duruma gelerek, emeklerinin karşılığını alabilmeleri, kendi aralarında birleşmeleri veya örgütlenmeleri suretiyle küçük ve dağınık durumda bulunan hayvancılık işletmelerinin rasyonel yapıya dönüştürülmesi ile olabilecektir.AbstractIn this research, the role and importance of Ankara livestock market within the marketing of slaughtered animals and meat to be estimated and the margins of the intermediaries in the marketing channel for their servicies arc investigated. In Ankara Livestock Market, the share of the margins of consumer market intermediaries within the sale price is determined in the period between 1990-1994. It is determined that, in the 1990-1994 period, the living-wholesale margin in sheep, constitutes 5, 3, 6, 5 and 2 % ; and the wholesale-retial margin constitutes 15, 17, 14, 16 and 17 % respectively, of the saleprice. During the same period, in Ankara Livestock market, it is determined that, the living-wholesale margin in cattle, constitutes 10 % in 1990, 6 % in 1991, 5 % 1992, 0.1 % in 1994 of the sale price, and 20 % in 1990, 20 % in 1991, 21 % in 1992, 23 % in 1993 and 24 % in 1994 of the wholesale-retail price. It is determined that the share of the wholesale margins decreased within the sale price while the share of the retail margins increased in sheep and cattle during the period of 1990-1994. The breeders must be reached all kinds of needs easily and marketed their products with high price. For this reason they have to cooperated all of their possibilites in marketing. For realize this, small and dispersed animal husbandry enterprises might become to rational structure through their internal unification.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'de tavuk unu kullanımına getirilecek yasaklamanın broyler entegrasyonları üzerinde ekonomik etki analizi
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Çınar, Halit; Aral, Sadi
    Bu araştırmanın amacı Türkiye'deki kanatlı eti entegrasyonlarında kesimhanelere bağlı olarak çalışan rendering ünitelerinin üretim maliyetlerinin belirlenmesi, rendering ürünlerinin kanatlı yemlerindeki ekonomik ve besleyici öneminin ortaya konulması ve Avrupa Birliği'ne uyum kapsamında Türkiye'de bir yem yasağı uygulanması durumunda Kanatlı Eti Entegrasyonlarına etkisinin ne olacağının tespit edilmesidir. Avrupa Birliğinin yaşanan bazı krizlere cevaben gıda güvenliğine yönelik hazırladığı düzenlemelerden birisi Hayvansal Yan-Ürünler Direktifi (1774/2002)'dir. Buna ek olarak, TSE mücadelesi kapsamında gıda üretimi amaçlı yetiştirilen hayvanların beslenmesinde hayvansal protein kullanımı yasaklanmıştır. Yem yasağı olarak adlandırılan bu uygulamanın AB uyumu çerçevesinde ülkemizde uygulanması durumunda önemli ekonomik etkileri olacağı tahmin edilmektedir. Bu etkilerin öngörülebilmesi için yapılan anket çalışmasından elde edilen rendering maliyetleri AB uygulamalarında sunulan alternatif yan ürün işleme maliyetleri ile kıyaslanmıştır. Yem maliyetlerinde meydana gelecek değişikliklerin tahmin edilmesi için BRILL yem formulasyon programı ile simulasyonlar oluşturulmuştur. Yem yasağının uygulanması durumunda tavuk unu üretiminden kaynaklanan 6-14 milyon TL'lık bir katmadeğerin kaybedilmesi, alternatif değerlendirme yöntemlerinden kaynaklanan 59 milyon TL işleme masrafı oluşması ve yem maliyetlerindeki artıştan dolayı broyler canlı ağırlık üretim maliyetlerinde %2,64 artış meydana gelmesi beklenmektedir. Türkiye'de alternatif bertaraf etme yöntemlerine yönelik mevcut bir yatırım bulunmamaktadır. Yasağın uygulanması halinde bu durum, önemli ekonomik sorunlar yanında çevresel problemlere de yol açabilecektir.AbstractThe objective of this study was to determine the production costs of rendering units working affiliated to slaughterhouses of poultry meat integrations, to introduce the economic and nutritious importance of rendering products in poultry feeds and to assess the impacts of possible feed ban implementation on poultry meat integrations during harmonization with European Union. One of the regulations which were prepared by European Union on food safety, in response to the crisis was Animal By-Products Directive (1774/2002). Besides, the usage of animal proteins in feeding of animals intended for human consumption is banned within the context of TSE struggle. In case of implementation of that decision so called ?Feed Ban?, serious economic affects are expected. In terms of assessment of these economic affects; cost and benefit data obtained from rendering premises by questionnaire are compared with the costs and benefits of alternative disposal methods which were recommended by EU regulations. Simulations are prepared with BRILL feed formulation programme, to predict the possible changes in feed costs. If feed ban is adopted it is expected; the loss of 6-14 million Turkish liras added value resulting from production of poultry meal as a feed raw material, 59 million Turkish liras additional costs to occur from alternative disposal methods annually and broiler live weight production costs to increase 2.64% due to increase in feed costs. There is no available investment in Turkey for alternative disposal methods. This situation may cause environmental problems in addition to economic problems in case of implementation of this ban.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kars ili süt sanayi ve mandıra işletmelerinde üretim ve sanayi entegrasyonunun ekonomik ve sosyo-ekonomik analizi
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Demir, Pınar; Aral, Sadi
    Kars ilinde yapılan bu çalışmanın bulguları bölgedeki mandıra işletmeleri ve süt fabrikalarının yöneticileri ile yapılan yüz yüze görüşmelerde, anket uygulaması ve gözlemler yolu ile elde edilmiştir. Çalışmada tam sayım yöntemine baş vurulmuş, ancak toplam 35 süt sanayi işletmesi ile Mart- Temmuz 2007 ve 2008 tarihlerinde anket çalışması yapılmıştır. Bu çalışmada, süt sanayi işletmelerinin 2006 ve 2007 yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin veriler doğrultusunda, işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin analizi yapılarak, bölgede süt sektörünün yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri saptanmaya çalışılmıştır.Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, karlılık analizleri için regresyon modeli oluşturulmuş ve rantabilite rasyolarından yararlanılmıştır.İşletmeler ölçekleri itibariyle; günlük 10 ton'a kadar süt işleyen 7 mandıra küçük ölçekli, 11-30 ton'a kadar süt işleyen 12 mandıra orta ölçekli ve 31 ton ve üzeri süt işleyen 13 mandıra ise büyük ölçekli işletmeler olarak belirlenmiştir.Ankete katılan süt sanayi işletmeleri genelinde kapasite kullanım oranı 2006 yılı için ortalama yüzde 31,4; 2007 yılı için yüzde 31,3 olarak tespit edilmiştir.Araştırmada kullanılan girdi unsurlarının toplam girdi içerisindeki oranları incelendiğinde; çiğ süt giderinin yüzde 71,1; işçiliğin yüzde 5,1; süt toplama ve pazarlama giderlerinin yüzde 5,9; bakım-onarım ve amortisman giderlerinin yüzde 5,0 ve diğer giderlerin yüzde 12,9 oranında olduğu tespit edilmiştir.Mali rantabilite rasyosu büyük ölçekli işletmelerde 19,94; orta ölçekli işletmelerde 17,28; küçük ölçekli işletmelerde 13,36 ve süt fabrikalarında 2,77 olarak bulunurken, rantabilite faktörü değerleri sırasıyla 26,02; 26,13; 24,86 ve 7,18 olarak gerçekleşmiştir.Bölgede süt sanayi işletmelerinin büyük çoğunluğunun geleneksel yöntemlerle üretim yapması, çiğ süt işleme kapasitesinin düşüklüğü, sermaye yetersizliği ve mali olanaksızlıklar vb. konularda bir çok sorunlarının olduğu görülmüştür. Bölgede faaliyet gösteren işletmelerin işbirliği yapmaları ve ortak üretime yönelik projeler geliştirmeleri veya kurulacak kooperatifler tarafından süt ürünlerinin üretilmesi ve pazarlanması gibi girişimlerin, sektörel sorunların çözümünü kolaylaştıracağı düşülmektedir.Ayrıca küçük ve orta ölçekli işletmelerin işyeri sayısı, çalışanların sayısı ve katma değer olmak üzere üç önemli göstergeye bakıldığında, ilin gerek sosyal gerekse ekonomik yapısında önemli bir yeri sahip olan süt sektöründe mevcut ve potansiyel kaynakları etkili olarak kullanılabilecek politikalarının oluşturulması ve bu yaklaşım içinde bölgede öncelikle süt hayvancılığının ve sonra da süt sanayi tesislerinin destek ve teşviki önem arz etmektedir.AbstractFindings of this search that has been completed in the region of Kars, was obtained by face to face interviews with managers and owners of milk factories and mandira enterprises as well as observations and questionnaire. During the accomplishment process of the Project, method of ?full counting? was applied so all of the mandira enterprises in the Kars region was visited one by one, however surveys could only applied to 35 milk factories between March ? July 2007 and 2008 time period. Consequently, by acquiring the 2006 and 2007 annual economic activity datas of Kars region dairy industry enterprises and analyzing these datum professionally, the project has objected to determine the main challenges that dairy sector has exposed to and recommend some solution proposals to these challenges.Regression model was formed and profitability ratios were used for productivity analysis in the evaluation of the obtained data.Productivity analysis were performed by estimating profitability of the enterprises were using multiple regression analysis and assessed by using the profitability ratiosThe mandira enterprises were grouped into three categories according to their scales, namely small scale (up to 10 tons), medium scale (11 -30 tons) and large scale (>30 tons). In addition, three milk factories included in the search.Milk factories and Mandira Enterprises average rate of capacity usage 31,4% in 2006; 31,3 % in 2007 respectively.The proportions of cost of milk, labour, transport, depreciation-repair-maintenance and miscellaneous expenses in the total cost accounted for 71,1; 5,1; 5,9; 5,0 and 12,9 respectively.The financial rantability ratio and rantability factor of large scale enterprises calculated as 19,94 and 26,02 for medium scale 17,28 and 26,13; for small scale 13,36 and 24,86; for milk factory 2,77 and 7,18 respectively.There are lots of problem in the area such as, vary majority of the dairy industry mandira enterprises use traditional methods for producing, low capacity of milk, lack of capital and money problem, etc. For solving the problem of the sector some ideas are thought such as; cooperating the factories, which are progressing in the area, and developing common production project or production and marketing of milk products by kooperatifs.According to three important scales, which are number of workers, number of businesses and added value of the small and medium scale enterprise, the social part of the city and also economic part of the city in the milk sector, potential sources should be used by created politics and after all those steps firstly dairy industry and then dairy industry service area should be supported.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Malatya ve çevresi illerde alabalık işletmelerinde verimlilik ve karlılık analizleri
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2002) Gökhan, Emin Ertan; Aral, Sadi; Veteriner
    SUMMARY The Assesment of the Productivity and Profitability of Trout Farms in Malatya and Its Nearby Provinces This PhD study aimed at assessing the partial and overall productivity in resource use and profitability in the Rainbow trout farms in Malatya and its nearby provinces by bulding an Cobb-Douglas type econometric model. The data used in the study obtained with an interview survey from randomly selected 33 Rainbow trout farms in years 1999, 2000 and 2001. The trout farms were analysed according to size of farms as well as at agregrate of all farms.The farms were grouped in to three categories, namely small scale ( <15 ton / year ), medium scale ( 1 5-30 ton / year ), large scale ( 30 > ton / year ). The proportion of cost of feed, labour, fish material, general overhead, repair and maintenance, health, depreciation and other costs including the cost of electricity, fuel and water in the total cost accounted for 66,23, 18,05, 5,86, 1,72, 1,23, 0,89, 0,62, 0,55 respectively. The average financial rantability and rantability factor ratios of the farms were calculated to be 38,64, and 34,23 in 1999, 59,38 and 43,08 in 2000, 30,13 and 25,63 in 2001, 41,27 and 33,84 as the average of three years. According to the results of the Cobb-Douglas production function, increasing returns to scale in small, medium, large scale and all farms were determined. The marginal product values at all trout farms basis were calculated to be 1,38 for fish material, 1,65 for feed, l,43for labour and 2,30 for the other costs. Average productivity indexes estimated by using the real and predicted production values of farms were calculated to be 94,29, in small scale farms, 98,54 in medium scale farms, 99,53 in large scale farms and 97, 1 1 in overall farm basis.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Türkiye'nin AB'ne katılım sürecinde süt sektöründe ortak tarım politikası'na uyum öncesi ve sonrası alınması gereken önlemler
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2006) Güler, Hakan; Aral, Sadi; Veteriner Hekimliği
    SUMMARYMeasures, Required to be taken Before and After Harmonization toCommon Agricultural Policy (CAP) Within Milk SectorDuring Admission Period of Turkey to EUThis research is aiming to lay down the measures, required to be taken before and afterharmonization to Common Agricultural Policy (CAP) within milk sector during admission period ofTurkey to EU.In the research, experiences of states, such as Spain, Portugal and Greece which share similarrural economical structure with Turkey during membership negotiations period with EU during theirintegration periods to EU, as well as EU and Turkey within milk and dairy products sector wereexplored. Furthermore, DELPHI questionnaire, based on expert opinions, was applied for the purposeof estimation of compatibility, competitiveness and impact level to Common Agricultural Policywithin milk and dairy products sector after membership of Turkey to EU and describing theenvironment, where Turkish Milk sector is located during this period, when Turkey has started hermembership negotiations with EU.Under this thesis study, following brief results are obtained on harmonization of Turkey toCAP via DELPHI questionnaire, from 12 questions applied to producer, industrialist, representativesof government, university and civil society organizations, who has expert level information andexperiences within milk and dairy products sector in Turkey.According to the 63,8 percent of the experts participated to the DELPHIquestionnaire, advantages of Turkey shall be more than disadvantages during participation of Turkeyto EU. With full membership of Turkey to EU, while most important advantage, which might beobtained by Turkish milk producers, is the increase of marketing power of the producers withimprovement of current producer organizations, competition with other member states of EU inconnection with production costs is mentioned as the most important disadvantage for Turkish milkproducer.Solution of high quality raw milk, needed by Turkish milk industrialists, supply problem withfull membership of Turkey to EU, is seen as the most important advantage by the questionnaireparticipant experts. On the other hand, inability to cover demanded amount of milk by milkindustrialists due to milk quota and hygiene rules from inland is assessed as a serious disadvantage forthe sector.Approximately 80 percent of the experts found studies, performed for maintaining the animalhealth, hygiene and public health standards within Turkey, insufficient.All of the experts agree on the opinion of biggest problem within stockbreeding sector ofTurkey are the very small scale of business structure and problems in connection with this.69,4 percent of the experts participated to the DELPHI questionnaire has mentioned that asample model for produing and marketing milk and dairy products, should be specializedcooperatives.In Conclusion there appear to be lots of opportunities and threats the sector would be facedwith during harmonization of Turkish milk sector to CAP of EU, and there is a need for intense andconcerted efforts and substantial structural modification, which may require long time, for bestbenefiting from opportunities and removal of current threats.Key Words: European Union (EU), Common Agricultural Policy (CAP)Milk Sector, DELPHI Research