Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Derin öğrenme teknikleri ile gelişimsel kalça çıkıklığının ultrason görüntülerinden otomatik tespiti
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Yılmaz, Muhammed Enes
Gelişimsel kalça displazisi, femur başı ile asetabulum arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan bir yapısal bozukluktur. Erken teşhis ve tedavi, uzuv kısalığı, topallama ve fonksiyonel özürlülük gibi olumsuz durumları önleyebilir. Bu rahatsızlık özellikle yenidoğan ve 0-3 aylık bebeklerde erken tanı konulması gereken bir durumdur. Tanıda gecikme durumunda, uzuv kısalığı gibi kalıcı sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle erken teşhis ve tedavi, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Tanıda iki temel yöntem olan fiziksel muayene ve ultrason ile görüntüleme yöntemi kullanılır. Özellikle ultrason görüntülerinin değerlendirilmesinde Graf yöntemi sıkça tercih edilir, ancak bu yöntemde uzman ve cihaz kaynaklı hatalar olabilmektedir. Günümüzde bilgisayar destekli tanı araştırmaları, tanı süreçlerini geliştirmek amacıyla yapılmaktadır. Ultrason görüntülerinin manuel işlenmesi, ölçümde zorluklara neden olabilir ve yanlış sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, bu çalışmada gelişimsel kalça displazisi tanısının ilk aşaması için farklı ağ mimarileri önerilmiştir: U-Net, Mask R-CNN ve YOLOv8. U-Net önerisi daha az veri ile ikili sınıflandırma olarak sunulmuştur, Mask R-CNN ve YOLOv8 ağ önerileri ise daha çok veriyle ve çok etiketli olarak eğitim süreçlerinden geçmişlerdir. Çalışmada öne çıkan YOLOv8, eğitim sonuçlarına göre en yüksek başarıya ulaşmıştır. Bölütleme, açı ölçümü ve istatiksel analiz kademeli olarak yapılmıştır. Açı ölçümü için iki öneri sunulmuş ve sonuçlar uzman sonucu ile karşılaştırılmıştır. Önerilerin doğruluğu için Bland-Altman analizi ve sınıf içi korelasyon analizi (ICC) uygulanmış, istatistiksel analiz sonuçları tablolar halinde karşılaştırılmıştır. Sunulan önerilerin doğruluğu ve güvenilirliği değerlendirilmiştir.
Sıçanlarda doksorubisin ile oluşturulmuş kardiyotoksisiteye karşı pelargonium sidoides ekstraktının koruyucu rolünün belirlenmesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Eskizengin, Hakan
Çalışmada, kanser tedavisinde kullanılan bir ilaç olan doksorubisin (Dox) kaynaklı kardiyotoksisiteye karşı antiviral ve antioksidan özelliklere sahip Pelargonium sidoides (PEL) bitkisinden elde edilen ekstraktın kalp kası ve aort üzerindeki koruyucu etkileri incelenmiştir. Çalışma kapsamında, 48 adet Wistar Albino erkek sıçan kullanıldı ve bu sıçanlar 6 gruba (n=8) ayrıldı. Kontrol grubuna 7 gün boyunca yalnızca intraperitoneal (i.p.) yolla serum fizyolojik uygulandı. P. sidoides grubuna (2. Grup), 7 gün süresince 30 mg/kg dozunda oral gavaj ile ekstrakt verilmiştir. Dox grubuna (3. Grup) ise 5. günde 15 mg/kg Dox uygulanmıştır. Deney grupları arasında farklı dozajlarda P. sidoides ve Dox kombinasyonları yer almıştır: 15 mg/kg P. sidoides + Dox (4. Grup), 30 mg/kg P. sidoides + Dox (5. Grup), ve 60 mg/kg P. sidoides + Dox (6. Grup). Bu gruplara 7 gün boyunca oral gavaj yoluyla P. sidoides ekstraktı uygulandı ve 5. günde 15 mg/kg Dox uygulaması yapıldı. Deneyin 8. gününde, hayvanlardan alınan dokuların bir kısmı ışık mikroskobu için %10 formaldehit, elektron mikroskobu için ise %2,5 gluteraldehit solüsyonlarında muhafaza edildi. Örnekler uygun gömme ortamlarına aktarıldı, bloklardan alınan kesitler boyanarak mikroskop ile incelendi. Diğer doku örnekleri ise spektrofotometrik analizlerde kullanıldı. Antioksidan enzim aktivitelerinin belirlenmesi amacıyla nitrik oksit (NO), katalaz (CAT), malondialdehit (MDA) ve süperoksit dismutaz (SOD) seviyeleri spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. İncelemeler sonucunda, P. sidoides ekstraktının oksidatif stres üzerinde koruyucu etkiler gösterdiği ve kalp dokusunu hücresel düzeyde koruduğu tespit edildi. Dox'un kalp ve aort hücrelerinde oluşturduğu hasarın, 30 mg/kg P. sidoides dozu ile kısmen engellendiği gözlemlendi. Bununla birlikte, 15 mg/kg ve 60 mg/kg P. sidoides dozlarının, Dox'un sebep olduğu hasarı tam anlamıyla önleyemediği, bu gruplarda mitokondri yapısındaki düzensizlikler ve çekirdek morfolojisindeki değişikliklerle belirlendi. Bu sonuçların, P. sidoides'in radikal süpürücü etkisinden ziyade, doku ve membran stabilizasyonunu sağlayan özelliklerinin daha belirgin olduğuna işaret ettiği düşünülmektedir. Elde edilen bulgular, Dox ve P. sidoides kombinasyonlarının kalp dokusu üzerine etkilerini araştıran gelecekteki çalışmalara kaynak sağlayacak niteliktedir. Ayrıca bu araştırma, Dox'un yan etkilerini hafifletmek ve kemoterapinin etkinliğini artırmak amacıyla alternatif tedavi stratejileri geliştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
O-vanilin gruplu halkalı trimerik fosfazen türevlerinin sentezi, karakterizasyonu ve biyolojik özelliklerinin in vitro çalışmalar ile değerlendirilmesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Parmaksız, Nisan Sevim
Bu tez çalışması kapsamında, o-vanilinin kuru MeOH'de 1,2-diaminoetan ve 1,4-diaminobütan ile tepkimesinden 3-MeO-Salen bileşikleri (1a ve 1b) elde edildi. 3-MeO-Salen bileşikleri (1a ve 1b)'nin kuru MeOH ortamında NaBH4 ile indirgenmesi, 3-MeO-Salan bileşikleri (2a ve 2b)'nin oluşumu ile sonuçlandı. 3-MeO-Salan bileşikleri (2a ve 2b)'nin kuru THF'de K2CO3 ile tepkimesinden yeni bir iskelet yapısına sahip 3-MeO-Salan-2-on bileşikleri (3a ve 3b) sentezlendi. Bileşik 2a'nın kuru THF'de hekzaklorosiklotrifosfazen [halkalı trimer, N3P3Cl6] ile tepkimesi, kısmen sübstitüe spiro-bino-spiro- (4) ve spiro-ansa- (5) motifli fosfazen türevlerini verdi. Tamamen hetero halkalı amin sübstitüe spiro-bino-spiro-fosfazen türevleri (6a-6d), kuru THF'de kısmen sübstitüe spiro-bino-spiro-fosfazen (4)'ün hetero halkalı aminler {pirolidin, piperidin, 1-(2-aminoetil)pirolidin ve 1-(2-aminoetil)piperidin} ile nükleofilik sübstitüsyon tepkimelerinden sentezlendi. Kısmen sübstitüe spiro-ansa-fosfazen türevleri (7a-7e), kuru THF'de kısmen sübstitüe spiro-ansa-fosfazen türevi (5)'in hetero halkalı aminler {pirolidin, piperidin, 1,4-dioxa-8-azaspiro[4,5]decan, morfolin ve 4-(2-aminoetil)morfolin} ile nükleofilik sübstitüsyon tepkimelerinden elde edildi. Sentezlenen tüm bileşikler; element analizi, FTIR, MS, 1D 1H, 13C ve 31P NMR yöntemleri kullanılarak karakterize edildi ve bileşikler (2a, 4, 5, 6a, 6c, 7b, 7c ve 7e)'nin yapısı (2D) HSQC yöntemi ile proton-karbon konumlandırmaları detaylandırılarak aydınlatıldı. 3-MeO-Salan-2-on (3b)'nin kristal yapısı, X-ışını krınımmetre yöntemiyle aydınlatıldı. Kısmen (5) ve hetero halkalı amin (7a-7e) sübstitüe fosfazenler, iki stereojenik fosfor atomu içerdiğinden örnek olması bakımından fosfazen türevleri (5 ve 7a)'nın kiral çözücü ajan (CSA) ilaveli 31P NMR spektrumu alındı ve bileşiklerin sırası ile psödomezo ve rasem karışımı halinde var olabileceği görüldü. Sentezlenen tüm bileşikler, adipoz kaynaklı kök hücreler (AKHler) üzerindeki sitotoksik etkileri açısından test edildi. İlave olrak elektro eğirme yöntemi kullanılarak tüm bileşiklerin polikaprolakton (PCL) ile mikro-/nano-lif temelli membranları elde edildi. SEM görüntüleriyle membranların morfolojisi incelendi, çapları belirlendi ve çekme testleri ile mekanik özellikleri araştırıldı. Ayrıca membranların doku mühendisliğinde üç-boyutlu biyoiskele olarak kullanım potansiyeli değerlendirildi.
İHA ile görüntü işleme tekniklerini kullanarak yoncada verim ve kalite parametreleri için uygun bitki indekslerinin elde edilmesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Gül, Veysel
Bu çalışma, Kırşehir ekolojik koşullarında beş lokasyonda İHA ile görüntü işleme tekniği kullanılarak yoncada (Medicago sativa L.) verim ve kalite parametrelerini belirlemek için uygun bitki indekslerini elde etmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada İHA ile elde edilen görüntülerden çıkarılan bitki indeks değerleriyle sahadan toplanan yonca örneklerinin kimyasal analiz sonuçlarını ilişkilendirmek için doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre GNDVI indeksi bitki boyunu R²=0.819, NDRE indeksi yaş ot verimini R²=0.935, TGI indeksi ise kuru ot verimini R²=0.974 düzeyinde tahmin ederek güçlü bir ilişkisi göstermiştir. Ham protein oranını NDRE indeksi (R²=0.765), NDF oranını CLREDEDGE indeksi (R²=0.698) ve ADF oranını da NDRE indeksi (R²=0.678) kabul edilebilir doğrulukta tahmin etmiştir. Ancak kalite parametrelerinden elde edilen bu ilişki önemli olmakla birlikte, verim parametreleri için elde edilen değerlerin oldukça altında kalmıştır. Bu yüzden kalite parametrelerinin tahmin doğruluk değerlerini artırmak için NDRE ve CLREDEDGE indekslerinin spektral özellikleri ayarlanarak modifiye indeksler geliştirilmiştir. Bu indeksler modifiye edilirken toprak yansıma değerleri azaltılmış ve spektral hassasiyetleri yakın kızılötesi (NIR) aralığına kaydırılarak MPNDRE, MNCLREDEDGE ve MANDRE indeksleri elde edilmiştir. Bu modifikasyonlar sonucunda, MPNDRE indeksi ham protein oranını %82, MNCLREDEDGE indeksi NDF oranını %72.6 ve MANDRE indeksi ADF oranını %70.5 doğrulukta tahmin etmiştir. Araştırma sonuçları, İHA tabanlı uzaktan algılama ve görüntü işleme tekniklerinin yoncada verim ve kalite parametrelerini yüksek doğrulukla etkili bir şekilde tahmin edebileceğini ve değişen ekolojik koşullar altında belirli agronomik özelliklerin tahmin edilmesindeki performanslarını artırmak için klasik bitki örtüsü indekslerinin modifiye edilerek geliştirilebileceklerini göstermiştir. Bu yaklaşım ürün özelliklerin hızlı, doğru ve mekânsal olarak ayrıntılı bir şekilde değerlendiren, aynı zamanda da verim ve kalite parametrelerinin belirlenmesinde farklı yöntemlerin kullanılmasının da önünü açacaktır.
Covid-19 pandemi sürecinde Ankara ilinde pazara yönelik üretim yapan tarım işletmelerinde sebze üretim faaliyetinin ekonomik analizi ve sürdürülebilirliği
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Karakaş, Türkan
2019 Aralık ayında başlayan, 30 Ocak 2020'de küresel acil durum ilan edilen ve 5 Mayıs 2022'de küresel acil durumdan çıkarılan COVID-19 pandemi süreci, dünya ekonomisini etkilediği gibi tarım sektörünü de derinden etkilemiştir. Bu dönemde tarım sektörünün krizlere karşı dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirilmesi oldukça önem kazanmıştır. Bu çalışma, Ankara ilinde pazara yönelik sebze üretim faaliyeti gösteren tarım işletmelerinin üretim ve pazarlama faaliyetlerinin incelenerek ekonomik analizlerinin yapılması, COVID-19 pandemi sürecinin işletmeler üzerine etkilerinin belirlenmesi ve işletmelerin sürdürülebilirliklerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışmada ana materyal olarak, Ankara ilinde Beypazarı ve Ayaş ilçelerinde Tabakalı Tesadüfi Örnekleme yönetimi ile belirlenen 112 adet sebze üreten tarım işletmesine yüz yüze anket uygulanarak elde edilen birincil veriler kullanılmıştır. Çalışmada, tarım işletmelerine dair bazı sosyoekonomik değişkenler, sebze pazarlama yapısı, sebze üretimine yönelik görüşler incelenmiş, işletmelerin ve sebze üretim faaliyetinin ekonomik analizi yapılmıştır. İncelenen işletmelerde, belirlenen bazı göstergeler kullanılarak indeks yöntemi ile genel sürdürülebilirlik düzeyleri hesaplandıktan sonra, sürdürülebilirlik üzerinde etkili olan faktörler doğrusal regresyon analizi kullanılarak belirlenmiştir. Pandemi döneminde pandemi öncesine göre kredi kullanımı, sebze arazisi değişimleri incelenmiş, pandemi sürecinin işletmelere etkisi 5'li likert ölçeği kullanılarak sıralanmıştır. Araştırma bulgularında; aktif sermaye, işletmeler ortalamasında 5.531.768,34 TL olarak hesaplanmıştır. Pasif sermayenin içindeki öz sermayenin oranı %72,28'dir. İşletmeler ortalamasına göre dekara; gayrisafi üretim değeri 13.196,43 TL, tarımsal gelir 4.230,60 TL, net kar 2.140,13 TL olarak bulunmuştur. Dekara yapılan işletme masrafı toplamı 9.748,22 TL olarak belirlenmiş olup bunun %76,88'ini değişen masraf %23,12'sini sabit masraf oluşturmaktadır. Sonuçlara göre işletmecilerin, pandemi döneminde sorun yaşandığına dair katılım düzeyi genel olarak düşük düzeyde bulunmuştur. İncelenen işletmelerin ekonomik sürdürülebilirliği %19,71, sosyal sürdürülebilirliği %22,46 ve çevresel sürdürülebilirliği %4,78 olmak üzere genel sürdürülebilirlik %46,95 olarak hesaplanmıştır.