Farklı hibrit ve seramik materyallerin çiğneme simülatörü ile yaşlandırma sonrası bükülme dirençlerinin değerlendirilmesi
dc.contributor.advisor | Berksun, Semih | |
dc.contributor.author | Bildir Çakın, Ece | |
dc.contributor.department | Other | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2023-03-01T11:34:03Z | |
dc.date.available | 2023-03-01T11:34:03Z | |
dc.date.issued | 2018 | |
dc.description.abstract | CAD/CAM teknolojisinin klinik kullanıma girmesiyle, hekimler tek seansta tam seramik restorasyonları tasarlayıp, üretip, simante etme imkanı bulmuştur. Bu avantajlarının yanı sıra, pratikte geleneksel tekniklerle üretim imkanı bulunmayan polikristalin seramikler ve hibrit seramikler gibi materyallerin araştırılmasına ve geliştirilmesine de aracı olmuştur. Dental materyallerin uzun dönem klinik başarılarının değerlendirilebilmesi için uzun takip periyodu içeren klinik çalışmalar gerekmektedir. Ancak klinik çalışmaların uzun zaman alması, bir takım etik sorunlar oluşturması, değişkenlerin standardizasyonunun sağlanamaması ve yüksek maliyet gibi sorunlar oluşturması nedeniyle; restoratif materyallerin mekanik özelliklerinin değerlendirilmesinde in vitro testler ön plana çıkmıştır. Çalışmamızda, 3 farklı yapısal özelliğe sahip CAD/CAM materyalinin (Lava Ultimate, Vita Suprinity, IPS e.max CAD) çiğneme simülatöründe termomekanik yaşlandırma sonucu, bükülme dirençlerinde ve young modülü değerlerinde meydana gelen değişimin incelenmesi amaçlanmıştır. Kontrol grubundaki örnekler başlangıç bükülme direncinin tespiti için kullanılırken; yaşlandırma grubundaki örneklere çiğneme simülatöründe; 50 N kuvvet, 1,6 Hz ile 480.000 mekanik döngü ve 5℃-55℃'lik 1350 termal döngü uygulanmıştır. Tüm örnekler 3 nokta bükülme testine sokularak başlangıç ve nihai bükülme dirençleri ve young modülleri tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; tüm materyal gruplarında termomekanik yaşlandırma işlemi bükülme dirençlerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede azalmaya sebep olmuştur. Yaşlandırma sonucu en fazla bükülme direnci kaybı, %23,43 ile IPS e.max CAD örneklerde görülürken, en az direnç kaybı %14,91 ile Lava Ultimate örneklerde meydana gelmiştir. Yaşlandırma sonucu, sadece Lava Ultimate örneklerin young modülü değerlerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir düşüş gözlenirken; IPS e.max CAD örneklerin young modülü değerlerinde artış görülmüştür. Başlangıçta en yüksek bükülme direnci değerlerini IPS e.max CAD örnekler göstermekle birlikte, ağız ortamını taklit eden termomekanik yüklemeler sonucu; güçlendirilmiş cam seramik materyaller daha fazla yorulma ve direnç kaybı göstermiştir. Hibrit materyallerin dinamik yorulma testlerinde daha iyi performans göstermesinin, düşük young modülü ve polimer içeriğin yapıya sağladığı şok absorbsiyon özelliği ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. | tr_TR |
dc.description.ozet | With the introduction of CAD/CAM technology, clinicians have been able to design, produce and deliver full ceramic restorations in a single appointment. In addition to these advantages, it has also been instrumental in the research and development of materials such as polycrystalline ceramics and hybrid ceramics, which could not have been practically produced by conventional techniques. Clinical studies involving a long follow-up period are needed to evaluate the long-term clinical success of dental materials. Since clinical studies taking a long time, creating some ethical problems, ensuring standardization of variables and being costly, in vitro tests have been performed in the evaluation of the mechanical properties of restorative materials. In our study, it was aimed to investigate the change in flexural strength and Young's modulus values of 3 CAD/CAM materials (Lava Ultimate, Vita Suprinity, IPS e.max CAD) with different structural characteristics, after thermomechanical aging in the chewing simulator. The specimens in the control group are used to determine the initial flexural strength. Mechanical loading was performed with 50 N force and frequency of 1.6 Hz for 480,000 cycles. Simultaneously, 1350 thermal cycles at 5°C-55°C was applied. 3 point bending test was performed to all specimens to determined initial and residual flexural strength and Young's modulus. According to the results obtained from this research, thermomechanical aging caused a statistically significant reduction in flexural strength in all groups. The highest flexural strength loss was observed in IPS e.max CAD specimens with 23.43% while minimum strength degradation percent (14.91%) was seen at Lava Ultimate specimens. As a result of aging, statistically significant decrease in Young's modulus values were observed only at Lava Ultimate specimens while IPS e.max CAD specimens exhibited increase in Young's modulus values. However, the IPS e.max CAD specimens showed the highest flexural strength values at the beginning, during the thermomechanical aging procedure that mimics the mouth environment, reinforced glass ceramic materials showed more fatigue and flexural strength loss. The performance of hybrid materials in dynamic fatigue tests is thought to be related to the shock absorption characteristics provided by the low Young's modulus and polymer content. | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/20.500.12575/87409 | |
dc.language.iso | tr | tr_TR |
dc.publisher | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | termomekanik yaşlandırma | tr_TR |
dc.subject | bükülme direnci | tr_TR |
dc.subject | 3 nokta bükülme testi | tr_TR |
dc.title | Farklı hibrit ve seramik materyallerin çiğneme simülatörü ile yaşlandırma sonrası bükülme dirençlerinin değerlendirilmesi | tr_TR |
dc.type | MedicalThesis | tr_TR |