Remisyonda şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarında zihin kuramı bozukluklarının içgörü ve diğer bilişsel işlevlerle ilişkisi

No Thumbnail Available

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Abstract

Remisyonda Şizofreni ve Bipolar Bozukluk Hastalarında Zihin Kuramı Bozukluklarının İçgörü ve Diğer Bilişsel İşlevlerle İlişkisi Amaç: Şizofreni ve bipolar bozukluk hastaları sosyal biliş ve işlevsellik alanlarında zorluklar yaşamaktadır. Sosyal bilişin önemli bileşenlerinden biri olan ZK, şizofrenide bozuk bulunmuştur ve şizofrenideki temel bozukluklardan biri olduğu düşünülmektedir. Son dönemdeki çalışmalarda bipolar bozukluk hastalarında da ZK bozukluğu olduğu ortaya konulmuştur. Ancak, ZK bozukluğunun, klinik görünüm ve nörobilişsel yetilere katkısı açık değildir. Bu çalışmanın amacı, remisyondaki şizofreni, bipolar bozukluk ve sağlıklı kontrol gruplarında ZK'nın değişik alanlarını (ZK-1, ZK-2, PKF, İA) incelemektir. Bu çalışmada ayrıca ZK becerileri ile klinik belirti şiddeti, nörobilişsel beceriler, sosyal işlevsellik, tedavi uyumu ve içgörünün ilişkisi de incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemi,, DSM-IV'e göre şizofreni (N=30) veya bipolar bozukluk (N=30) tanısı konan hastalar ve sağlıklı kontrol grubundan (N=30) oluşmaktadır. Çalışmaya dahil edilen hasta grubu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Polikliniği'ne başvuran hastalar arasından seçilmiştir. Kontrol grubu ise kendileri ve birinci derece yakınlarında şizofreni ve bipolar bozukluk tanısı bulunmayan sağlıklı gönüllülerden seçilmiş, bu gruba SCID-1 uygulanarak psikiyatrik bozukluk varlığı dışlanmıştır. Gruplar, yaş, cinsiyet, eğitim süresi ve toplam IQ düzeyi bakımından dengelenmiştir. ZK; birinci ve ikinci derece ZK testleri (ZK-1, ZK-2), Pot Kırmayı Fark etme (PKF), İmayı Anlama (İA) testleri ile değerlendirilmiştir. Hastaların belirti düzeyleri; Klinik global izlenim ölçeği, Young Mani Derecelendirme Ölçeği, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği ve Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Nörobilişsel batarya; toplam IQ, sözel çalışma belleği, sözel akıcılık ve yürütücü işlevleri değerlendirecek biçimde düzenlenmiştir. Sosyal işlevsellik; SOFAS ile, içgörü; Birchwood İçgörü Ölçeği ile değerlendirilmiş, son olarak hastaların tedaviye uyumları hakkındaki bilgiler, kendileri ve yakınlarından alınan öznel bildirimlerle elde edilmiştir. Bulgular: Çalışmamızın ana bulgularından biri her üç grubun toplam ZK puanları bakımından birbirinden farklı olduğu ve hiyerarşik bir dizilim (şizofreni < bipolar bozukluk < kontrol) gösterdikleridir (Ortalama ± standart sapma; bipolar grubu: 15.07 ±3.12, şizofreni grubu: 12.6 ± 4.13, kontrol grubu: 16.96 ± 2.81; ki- kare= 20.78, df=2, p <0.01). ZK-1 testlerinde üç grup arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (ki-kare=8.058, df=2, p=0.018) ve bu fark şizofreni grubunun kontrol grubundan düşük performans göstermesinden kaynaklanmaktadır (post hoc p<0.01). ZK-2 ve PKF testlerinde yine her üç grup arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (sırasıyla; ki-kare=15.169, df=2, p=0.001; ki-kare=13.878, df=2, p=0.001).Bu iki test için, hasta gruplarının kontrol grubuna göre düşük performans gösterdiği bulunmuştur (ZK-2'de her iki hasta grubu için: post hoc p<0.01; PKF'de kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, bipolar bozukluk grubu için: post hoc p=0.04, şizofreni grubu için: post hoc p<0.01). İA testinde ise şizofreni grubu hem bipolar bozukluk 70 hem de kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde düşük performans sergilemiştir (ki- kare=14.984, df=2, p=0.001, bipolar bozukluk grubuyla karşılaştırıldığında post hoc p=0.001; kontrol grubuyla karşılaştırıldığında post hoc p<0.001). ZK becerileri ile nörobilişsel test (SÇB, SA, yürütücü işlevler,toplam IQ) puanları arasında anlamlı ilişki olup olmadığı değerlendirilmiş ve üç grupta da anlamlı ilişki saptanmamıştır. Benzer şekilde hasta gruplarında ZK ile içgörü ilişkisi incelendiğinde, anlamlı bir ilişki olmadığı bulunmuştur (bipolar bozukluk grubu için: r=0.28, p=0.10; şizofreni grubu için: r=0.24, p=0.21). Bununla birlikte, ZK performansları ile sosyal işlevsellik şizofreni grubunda ilişkili bulunurken (r= 0.88, p=0.03), bipolar bozukluk grubunda ilişkili bulunmamıştır (r= 0.33, p=0.07). ZK ile tedavi uyumu ilişkisi incelendiğindeyse, bipolar bozukluk grubunda anlamlı ilişki saptanmış(r =-0.54, p=0.002), ancak şizofreni grubunda ilişki bulunmamıştır(r= 0.20, p=0.29). Sonuç: Bu çalışma, şizofrenide ZK becerilerinde ciddi bir bozulma olduğunu göstermiştir. Bipolar bozuklukla karşılaştırıldığında, şizofrenideki ZK bozukluğunun daha belirgin olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, daha önceki yayınlarla uyumlu olarak, ZK bozukluğu, kalıntı belirti düzeyleri ve nörobilişsel işlevlerle ve bazı yayınlara benzer şekilde içgörü ile ilişkili bulunmamıştır. Bu bulgu, ZK becerisinin sürekli bir durum olduğu görüşüne katkı sağlarken, şizofrenide ZK sosyal işlevsellik ilişkisi, bu hastalıktaki ?sosyal iletişim bozukluğunun? daha muhtemel bir endofenotip adayı olduğunu düşündürmektedir. Abstract Association of ToM deficits with insight and other cognitive functions among remitted schizophrenia and bipolar disorder patients Aim: Patients with schizophrenia and bipolar disorder experience many difficulties in social interactions and functioning that may be associated with impaired social cognition. Theory of mind (ToM) is an important domain of social cognition and refers to `mentaliazing?; that is the ability to infer metal states to oneself or others. Impaired ToM ability was proposed to be one of the core deficits and a strong predictor of social functioning in schizophrenia. ToM impairment was also detected in bipolar patients not only in affective epizodes but even in remission and predicts functional outcome in bipolar disorder. However, the association of ToM impairment with symptom dimensions and neurocognitive disturbance is contreversial. Assessing the association of ToM ability and neurocognition in `remitted? patients may therefore be informative. The aim of this study is to assess ToM ability among remitted patients with schizophrenia, bipolar disorder, as well as healthy control subjects. We also evaluated the association of ToM functioning with the severity of residual symptoms, neurocognitive performance, as well as levels of social functioning, insight and treatment compliance. Method: The sample consisted of clinically stable patients with DSM-IV schizophrenia (N=30), bipolar disorder (N=30) and healthy control subjects (N=30). Patients were enrolled from the Outpatient Unit, Department of Psychiatry, Ankara University School of Medicine. The control subjects were healthy volunteers without an individual or family history of schizophrenia and bipolar disorder as ascertained by the non-patient version of SCID-1. Study groups were balanced in terms of age, gender, education level and total IQ. ToM ability was evaluated by ToM-1, ToM-2, FPT and HT. Symptom severity was measured by the; Clinical Global Impression scale (CGI), Young Mania Rating Scale (YMRS); Hamilton Depression Rating Scale (HDRS) and Positive and Negative Syndrome Scale (PANSS). The neurocognitive battery consisted of the assessment of; the total IQ, verbal working memory, verbal fluency and executive functions. Social functioning was assessed by SOFAS, insight was measured by Birchwood Insight Scale and finally, we relied on individual subjective self assessment of treatment complience. Findings: The main finding is that the three groups were identifieble by and aligned in a hierarchical order (schizophrenia < bipolar disease < controls) in terms of overall ToM functioning (Mean ± standart deviation; Bipolar group:15.07 ±3.12, schizophrenia group: 12.6 ± 4.13, control group: 16.96 ± 2.81; chi-square= 20.78, df=2, p <0.01). Regarding the ToM-1 the significant difference between the three groups (chi-square=8.058, df=2, p=0.018) stemmed from the impairment in schizophrenia group relative to healthy controls (post hoc p<0.01). Tom-2 and FPT performance was significantly different between the three groups (chi- square=15.169, df=2, p=0.001; chi-square=13.878, df=2, p=0.001) whereas the patient groups demonstrate a more severe impairment than control subjects (In 72 ToM-2 tests, for both groups: post hoc p<0.01; In FPT when compared to control group, for bipolar disease group: post hoc p=0.04, for schizophrenia group: post hoc p<0.01). Schizophrenia patients showed marked impairment when compared to bipolar patients and healthy controls during the HT (chi-square=14.984, df=2, p=0.001, when compared to bipolar disease group post hoc p=0.001, when compared to control group post hoc p<0.001). However, we did not find a significant association between ratings of individual neurocognitive tests and ToM scores in any group. Namely, verbal working memory, verbal fluency, executive functions and total IQ level were not associated with ToM functioning. Similarly level of insight and ToM functioning were not associated in the patient groups (for bipolar group: r=0.28, p=0.10; for schizophrenia group, r=0.24, p=0.21). Nevertheless, ToM performance was correlated with social functioning in the schizophrenia group (r= 0.88, p=0.03), which was not the case for the bipolar group (r= 0.33, p=0.07). On the other hand, ToM functioning was associated with treatment compliance in the bipolar group (r =-0.54, p=0.002), but not in the schizophrenia group (r= 0.20, p=0.29). Results: This study reveals that schizophrenia is associated with a marked impairment in ToM abilities. When compared to bipolar disorder, schizophrenia may be associated with a more fundemenatal ToM deficit. However, in line with the previous findings, this critical deficit seems not to be associated with residual symtom dimensions, neurocognitive funcitons as well as insight. Although this finding supports the trait quality of ToM ability in schizophrenia, the association with social funcitoning further suggests that impairments in social interaction -at a more fundemental level- is a possible endophenotype for this disorder.

Description

Keywords

Citation

Collections