Allojenik hematopoetik kök hücre nakli yapılan hastaların akraba donörlerinde kısa ve uzun dönemde gelişen yan etkiler, komorbid hastalıklar ve sağkalım oranlarının belirlenmesi
No Thumbnail Available
Files
Date
2020
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Tıp Fakültesi
Abstract
Giriş: Organ, doku ya da kök hücre bağışları her zaman gönüllülük esasına dayanan bir süreç ile başlar. Hiçbir beklenti içinde olmadan bir insana yardım etmek, verici için en büyük motivasyon kaynağıdır. Allojenik hematopoetik kök hücre nakli sırasında ve sonrasında vericide bir takım istenmeyen tıbbi fiziksel ve psikolojik sonuçlarla karşılaşılabilir. Bu sonuçlar verici adaylarında endişelere yol açmaktadır. Ayrıca uzun süreli takiplerde ortaya çıkan komorbid hastalıklar, günlük aktivite ve iş gücü kayıpları, vericilerin bağış konusundaki düşünceleri merak edilen konulardır. Yöntem: Ocak 2010 ile Mart 2019 arasında bağış yapan akraba allojenik kök hücre donörleri (n= 257) çalışmaya dahil edildi. Etik kurul onayı alındıktan sonra 18 yaş ve üzeri vericiler ile ortalama 10 dakika (min-maks:4-21) süren telefon görüşmesi yapılarak 14 sorudan oluşan bir anket yapıldı. Anket vericilerin demografik özelliklerini, ek hastalıklarını, nakil süresinde ve sonrasında yaşadıkları sorunları, günlük aktivite ve iş gücü kayıplarını ve vericilerin bağış konusundaki düşüncülerini sorgulayan soruları içeriyordu. Bulgular: 257 akraba vericiden 175'si (%68,1) ile telefon görüşmesi yapıldı. Geriye kalan 82 (%31,9) verici ile çeşitli sebeplerden görüşme yapılamadı. 82 vericinin %80,5'ine (n=66) ulaşılamadı. %14,6'sı (n=12) görüşme yapmayı kabul etmedi. %3,7'si (n=3) 18 yaşından küçük olduğu için çalışma dışında kaldı. Bir verici ise (%1,2) nakilden 5 yıl sonra 54 yaşında hemorajik serebrovasküler olay geçirmesi sebebiyle vefat ettiği için çalışmaya alınamadı. Görüşme yapılan 175 vericinin 87'si (%49,8) kadın, 88'i (%50,2) erkek idi. Ortalama takip süresi 62.7±34,5 aydı (ortanca:61, min-maks:4-117). Vericilerin %82,3'ü (n=144) periferik kandan, %13,1'i (n=23) kemik iliğinden, %4,6'sı (n=8) ise hem periferik kandan hem kemik iliğinden bağışta bulunmuştur. Tüm periferik kök hücre vericilerine orjinal granülosit-koloni uyarıcı faktör yapılmıştır. Periferik kandan kök hücre mobilizasyonu sırasında en sık bildirilen yan etki kemik ağrısı (%57,2) olmuştur. Onu sırasıyla sırt-bel ağrısı, kas ağrısı, baş ağrısı, uykusuzluk, halsizlik, eklem ağrısı ve grip benzeri şikayetler takip etmiştir. Periferik kandan kök hücre bağışı yapan 2 (%1,31) kadın vericide ciddi yan etki görülmüştür. Bu vericilerden birinde lökoferezden sonra salpingooferektomi ve diğerinde ise nefrektomi ve çoklu tromboz ile sonuçlanan komplikasyon meydana gelmiştir. Ayrıca bir (%0,7) erkek vericide komplikasyona yol açmayan splenomegali görülmüştür. Lökoferez sırasında en çok bildirilen yan etkiler sırasıyla nöropati, hipotansiyon ve tetani olmuştur. Lökoferez için santral kateter takılan 43 vericiden sadece birinde (%2,3) kateter takılırken kardiyak aritmi ve buna bağlı kısa süreli bilinç kaybı olmuştur. Kemik iliğinden yapılan nakillerde en çok bildirilen yan etkiler sırasıyla işleme bağlı ağrı, bel ağrısı, yürüme güçlüğü olmuştur ve ciddi yan etki hiç görülmemiştir. CD34+ hücre sayısı istatistiksel olarak anlamlı olmasada kadın cinsiyette, genç yaş grubunda, kilolu olanlarda ve sigara içmeyenlerde daha yüksek bulunmuştur. 175 vericinin %44'ü (n=77) aynı gün günlük yaşam aktivitelerini yerine getirebilirken, %43,4'ü (n=76) 1-7 günde, %12,6'sı (n=22) >7 günde günlük aktivitelerine dönebilmiştir. Periferik kandan kök hücre bağışı yapan vericilerin %51,4'ü (n=74) aynı gün günlük aktivitelerini yapabilmiştir (p=0,001). 84 çalışan vericiden %27,4'ü (n=23) işlerine aynı gün işe dönebilmiştir ve bunların hepsi sadece periferik kandan kök hücre bağışı yapan vericilerdir. Vericilerin %65,1'i (n=114) tekrar gönüllü kök hücre vericisi olmak isterken, %12,6'sı (n=22) sadece akrabası için verici olabileceğini, %16'sı (n=28) verici olmak istemediğini, %6,3'ü (n=11) ise kararsız olduğunu söylemiştir. Sadece bir verici (%0,6) bağış sonrası kendisini suçlu hissederken, diğer tüm vericiler huzurlu hissetmişlerdir. Vericilerin %92,6'sı (n=162) kök hücre bağışını önermiştir. Nakilden sonraki süreçte vericilerde en çok görülen kronik hastalıklar sırasıyla; %10,3 kas-iskelet-eklem patolojisi, %5,7 kronik yorgunluk, %4 hipertansiyon, %3,4 diabetes mellitüs, %2,3 hiperlipidemi olmuştur. Sonuç: Kök hücre bağışı konusunda toplumu doğru bilinçlendirmek ve verici adaylarının endişelerini azaltmak önemlidir. Bağış sonrasında ortaya çıkan yan etkilerin çoğu geçici olurken, çok az soranda ciddi yan etki görülmektedir. Donasyon ciddi anlamda günlük aktivite ve iş gücü kayıplarına neden olmamaktadır. Anahtar Kelimeler: Periferik kan, kemik iliği, yan etki, kök hücre bağışı, telofon görüşmesi, günlük aktivite, iş gücü kaybı
Description
Keywords
Periferik kan, kemik iliği, yan etki, kök hücre bağışı, telofon görüşmesi, günlük aktivite, iş gücü kaybı