Cilt:15 Sayı:02 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item MS II. YÜZYILDA AİZANOİ – ROMA İLİŞKİLERİ: TASFİYE VE YENİ DÜZEN(Ankara Üniversitesi, 2021) Türkan, Ahmet; Other; OtherGünümüzde Kütahya’nın Çavdarhisar İlçesi sınırlarında bulunan Aizanoi Antik Kenti, Hellenistik Dönemden itibaren Kuzeybatı Phrygia’nın önemli merkezlerinden biri olmuştur. MÖ 133 yılından sonra Roma’nın Asia Eyaleti sınırları içinde kalan kent, bu tarihten itibaren Roma ile ilişkilerini geliştirmeye çalışmış ve MS I.yüzyılda bu ilişkiler ciddi anlamda ivme kazanmıştır. Kent bu döenmde, imparatorluk kültü neokoriası almak ve bir metropolis olmak için çabalamıştır. Yüzyılın sonunda ise kısa sürede olsa bu kültün merkezi hâline gelmiştir. Fakat İmparator Domitianus’un ölümüyle birlikte Roma ile Aizanoi arasındaki ilişkiler de biçim değiştirmiştir. MS II.yüzyılda kent, İmparator Hadrianus’un merkeziyetçi ve panhellenist politikasının etkisinde kalmıştır. Zeus Aizanon Tapınağı’na ait topraklarda yapılan düzenlemeler önceki yüzyılın seçkinlerinin arka planda kalmasına neden olmuş ve imparatorların da desteğiyle yeni bir seçkinler ortaya çıkmıştır. Antoninus Pius döneminde ise Aizanoi, Panhellenion’da etkin bir konuma ulaşmış ve birliğin yönetiminde önemli bir role sahip olmuştur. Bunun yanında, kentin tiyatrosunda gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan yeni epigrafik bulgular bu yüzyılda kentin kabile sisteminde de bazı değişikliklerin gerçekleştiğini göstermiştir. Kentin yaşadığı bu süreç, Roma ile Hellen polisleri arasındaki ilişkinin niteliğini ortaya koymakla birlikte, Aizanoi’un yerel tarihinde bir tasfiye ve yeni düzen hareketinin bir portresini oluşturmuştur. Bu çalışmanın amacı da Aizanoi ve Roma arasında yaşanan bu sürecin panoramasını sunmak ve Roma ile Hellen kentleri arasındaki ilişkilere genellenebilir bir örnek ortaya koymaktır.Item İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ’NDE TEŞHİR EDİLEN İSLÂMİYET ÖNCESİ ARABİSTAN KOLEKSİYONU ESERLERİNİN TAHLİLİ(Ankara Üniversitesi, 2021) Oğuzhan, İbrahim; Other; OtherBu araştırmada; İstanbul Arkeoloji Müzeleri Eski Şark Eserleri Müzesi’nde yer alan İslâmiyet öncesi Arabistan koleksiyonu değerlendirilmiştir. Koleksiyonda teşhir edilen eserlerin, İslâmiyet öncesi dönemdeki içtimaî, iktisadî, dinî ve siyasî hayattaki konumları incelenmiştir. İnceleme esnasında koleksiyonun tarihçesi ve İslâm dönemine dek Antik Güney Arabistan sanatının tarihî gelişimi de ele alınmıştır. Ardından koleksiyondaki mezar taşlarının tanıtımı ve değerlendirmesi yapılmıştır. Sonraki bölümde adak heykelciklerinin, Antik Güney Arabistan medeniyetindeki konumları tahlil edilmiştir. Son bölümde ise koleksiyondaki kitabeler, buhurdanlıklar ve rölyefler analiz edilmiştir.Item ANTİK KAYNAKLARDA İSKELET KIRIK VE ÇIKIKLARININ TEDAVİ YAKLAŞIMI(Ankara Üniversitesi, 2021) Mutlu, Gülseren; Other; OtherÖzet İnsanoğlunun hayatını devam ettirebilmek için yaptığı ilk buluşlar, aynı zamanda ilk bilimsel çalışmaların kökenini oluşturmaktadır. Antikçağ Yunan ve Romalı doktorların, kırık ve çıkığa bağlı deformitelerin azaltılması için birçok ilginç düzenek oluşturmaları ve oluşan travmaları yerinde sabitlemek için atel, bandaj ve ped uygulamaları bugüne değin korunmuş olan klasik tıp uygulamalarındaki başarıya öncülük etmiştir. Antikçağda dar ve kısıtlı imkanlarla daha çok, hastanın takibi ve ilaçla tedavi esasına dayanan konservatif tedavi yaklaşımı tercih edilmiştir. Açık ve kapalı kırık vakaların tedavisi için hazırlanan ilaçlar, farmasötik alandaki uygulamaları yansıtması bakımından ayrıca önemlidir. Antikçağ kırık ve çıkıkları hakkında en ayrıntılı bilgiyi ise Hippokrates, Celsus ve Galenos aktarmıştır. Hippokrates’in eserinde aktarılan kırık kemiklerin doğru yerine oturtulamadığı ya da dışarıya çıktığı durumlarda kemiğin kesilip çıkartılması (rezeksiyon) işlemi, antikçağ kırık tedavisinde cerrahi tedavi yaklaşımına örnek oluşturmaktadır. Bugün modern tıbbın gelişimi ile iskelet sistemi kırık ve çıkıklarının tedavisi cerrahi yöntemlerle çok daha ileri seviyelere taşınmış olmasına rağmen, bazı durumlarda konservatif tedavi yaklaşımı halen işlevsel olarak kullanılmaya devam etmektedir. Çalışmamız esas olarak Anadolu toplumundan verilen örneklerle antikçağ kırık ve çıkıkların iyileştirilmesinde kullanılan yaklaşım ve yöntemlerin, bugün halen kullanılmakta olan konservatif tedavi yöntemlerinin kökenine işaret etmesine vurgu yapmayı amaçlamaktadır. Tıp tarihinin modern tıbba hizmet edebileceği fikrinden yola çıkılarak makalede, tıp sanatının temelini oluşturan birtakım uygulamalarda olumlu ya da olumsuz fikir vermesi bakımından antik tarih bilimine yönelme en önemli noktadır. Bu amaçla çalışma, antik yazarların aktardıkları bilgiler çerçevesinde ve onları destekleyen Arkeometri Sonuçları ve Arkeolojik Raporlar ile modern tıp uygulamalarının karşılaştırmalı değerlendirmesinden oluşmaktadır.Item BOĞAZKALE ARŞİVİNDEN YENİ HİTİTÇE FRAGMANLAR(Ankara Üniversitesi, 2021) Şahin, Gülgünay Masalcı; Other; OtherÇalışmada tanıtılacak tabletler, 1987 yılında Berlin’den Türkiye’ye, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne geri getirilen fragmanlardandır. Hititçe tablet fragmanları dini içerikli olup, çalışmada, Bo 7825, Bo 7881, Bo 8141 ve Bo 8168 nolu tablet fragmanlarının transliterasyonu ve tercümesi verilecek, filolojik yorumu yapılacak ve seri içindeki yeri belirlenecektir.Item ESKİ ASURCA METİNLERDE ÇOCUK BAKICILIĞI(Ankara Üniversitesi, 2021) Kuzuoğlu, Remzi; Other; OtherÇoğunlukla ticari içerikli olan Kültepe metinlerinde çocukların bakımı ve yetiştirilmesiyle ilgili kısmi bilgiler de bulunmaktadır. Bu metinlerdeki geçişler, söz konusu dönemde çocuk bakıcısı ve sütannelik gibi kadın mesleklerinin var olduğunu göstermektedir. Burada yayınladığımız iki metin ēmiqtum “bakıcı, ev hizmetçisi” ile ilgilidir ve kelime ile ilgili yeni değerlendirmeler yapmayı sağlayan bilgiler içermektedir. Bu çalışmada çocuk bakımıyla ve yetiştirilmesiyle alakalı kelimeler incelenerek genel bir değerlendirme yapılmıştırItem HİTİT TIP METİNLERİNDE GEÇEN BAZI GÖZ HASTALIKLARI ÜZERİNE(Ankara Üniversitesi, 2021) Katırcıoğlu, Salih Fehmi; Kalp ve Damar Cerrahisi; Tıp FakültesiHer ne kadar modern tedavi yöntemleri ile ilgileniyor olsak da Hititler tıp metinleri de oldukça gerçekçi yöntemlerden bahsetmektedirler. Konuya dair Hitit metinlerini biri majik diğeri ise medikal metinler olarak ikiye böldüğümüzde, Hititlerin oldukça akılcı yöntemler içeren tıp metinlerini kayda geçirdiklerini kolaylıkla gözlemleyebiliriz. Hititler, fiziksel olarak gerçek ve tutarlı bir medikal sağaltım üzerine yoğunlaşmışlar görünmektedirler. Biz de ele aldığımız bu yayında, Hitit metinlerinde adı geçen iki tür göz hastalığı üzerine görüşlerimizi aktaracağız.Item CICERO’NUN PRO LIGARIO ADLI SÖYLEVİNDE DEPRECATIO(Ankara Üniversitesi, 2021) Kalycıoğlu, Serap; Latin Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiPro Ligario (Ligarius Savunması), Caesar ile Pompeius arasındaki İç Savaş sonrasında Cicero’nun forumda yaptığı ilk dava konuşmasıdır ve aynı zamanda Cicero’nun söylevleri arasında bildiğimiz tek deprecatio (eylemin taammüden yapıldığının kabul edilmesi ve bağışlanma talep edilmesi) örneğidir. Çalışmada öncelikle Quintus Ligarius’u yargıya götüren süreç ve dava hakkında genel bilgi verilecektir. Daha sonra Cicero’nun davada Ligarius’u savunmak için başvurduğu deprecatio, antik kaynaklar ışığında tanımlanacaktır. Ardından savunma metni, kuramsal yapısı çerçevesinde deprecatio açısından incelenecektir. Nihayet Cicero’nun hangi ölçüde deprecatio’ya başvurduğu ve metnin tamamının bir deprecatio örneği olarak nitelenmesinin uygun olup olmadığı sorularına yanıt verilmeye çalışılacaktır.Item ÇİVİ YAZILI BELGELERE GÖRE ESKİ MEZOPOTAMYA’DA KUVARS GRUBU’NDAN BAZI TAŞLAR VE ÖZELLİKLERİ(Ankara Üniversitesi, 2022) Arslan, Sema; Other; OtherYerkabuğunda doğal olarak bulunan kuvars taşları, bünyesinde farklı mineralleri içerebilmesinden ötürü geniş bir yelpazede renk çeşitliliği sunar. Bu yapısal özellik taşların büyüleyici ve albenili olmasını sağlar. Mezopotamyalıların söz konusu gruptan bazı taşları iyi bir şekilde tanıdığı, özellikle de bantlı agat türlerini noktalarına ve şeritlerine kadar ayırt edebildiği görülür. Bazı taşlar ise eril ve dişil olarak cinsiyete sahip bir şekilde isimlendirilmiştir. Kuvars taşları hem renk harmonisi hem de üzerinde işlem yapılarak karakteristik bir nitelik kazanması gibi özelliklerinden ötürü ön plana çıkmıştır. Bu kıymetli taşların Eski Mezopotamya uygarlıklarında yoğun olarak kullanıldığı, özellikle ḪAR.ra=ḫubullû Serisi, Abnu šikinšu Serisi ve Lugal.e Mitosu gibi mineraloji ve petroloji alanlarına yönelik bilgi sağlayan kayıtlar sayesinde aydınlatılmıştır. Literatüre Kuvars Grubu olarak geçmiş taşlar içerisinde özellikle yedi taşın inceleneceği bu çalışmada çivi yazılı kayıtlar doğrultusunda yapılan analizlere göre taşların tanımları, türleri, kullanım alanları ve mineralojik özellikleri üzerinde durulacaktır.