Cilt:77 Sayı:03 (2022)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Demirel, Tanel. Türk Siyasetini Anlamak: Yaklaşımlar Hakkında Bir Deneme. Ankara: Liberte Yayınları, 2019, 274 s.(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Yıldırım, Umut Turgut; Other; OtherTürkiye’de sosyal bilimci olmanın ya da sosyal gerçekliğin analizini yapmanın maliyeti her şeyden evvel anlaşılması zor ve karmaşık bir yöntembilim öğrenme sürecine denk gelir. Ki bu süreç tam anlamıyla bir öğrenmeyi getirmemekle birlikte, hâlihazırda bu da bir idealdir, öğrenmeye çalışma çabalarını diğer ifadeyle “ideal olana” yaklaşma isteğini ihtiva eder. Tabii olarak ideal olamamanın göstergelerinden biri de Türk sosyal bilimcilerin akademik analizlerinde bir takım kronik yöntembilimsel ve kuramsal sorunların söz konusu olmasıdır ve bu tespit çeşitli argümanlarla desteklenebilir. Tanel Demirel’in 2019 yılında Liberte Yayınları’ndan çıkan “Türk Siyasetini Anlamak: Yaklaşımlar Hakkında Bir Deneme” adlı eseri, tam olarak bu argümanların araştırma evreni Türk siyasetini inceleyen sosyal bilim analizleriyle sınırlandırılmış kapsamlı bir literatürünü sunarak, bu analizlerin ithal ettiği Batı menşeili kuramsal ve yöntembilimsel yaklaşımlar üzerinde durmaktadır.Item Müslüman Kardeşler’in Yükselişi ve Düşüşü -İslami Hareketlerde Siyasi Kurumsallaşma Sorunu-(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Parlak, Abdulkadir; Other; Siyasal Bilgiler FakültesiMuhammed Hüseyin Mercan’ın doktora tezinin gözden geçirilmesiyle ortaya çıkan bu eser, İslam dünyasındaki kurucu ve en önemli hareket olma özelliğine sahip olan Müslüman Kardeşler üzerinden İslami hareketlerdeki kurumsallaşma sorununu ele almaktadır. İslami hareketlerin siyasi gündemleri ve sahip oldukları toplumsal tabanları itibariyle siyasi bir kurum olarak faaliyet göstermelerinden dolayı kurumsallaşma düzeylerinin incelenmesi gerekliliği çalışmanın temel argümanı olarak belirtilmiştir. Buna ek olarak Müslüman Kardeşler’in yaklaşık 90 yıllık tarihinde yaşadığı sorunları aşma noktasında kurumsallaşma kabiliyetini ne kadar kullanabildiği ve kurumsallaşma başarısı gösteremediği alanların teşkilatın genel siyasetini ne şekilde etkilediği soruları, çalışmada cevap aranan temel sorular olarak ifade edilmiştir. Çalışmanın kapsamı Mısır’daki Müslüman Kardeşler teşkilatı ile sınırlandırılsa da neredeyse tüm İslami hareketlerde var olan kurumsallaşma –daha doğru bir ifadeyle kurumsallaşamama- problemine yer verilmeye çalışılmıştır.Item Hirigoyen, Marie-France (2021). Narsisistler İktidarda. (A. Gür, Çev.) İstanbul: İletişim Yayınları, 2021.(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Gürtekin, Zeynep Büşra; Other; Other2016 yılında Donald Trump’ın ABD başkanlığını kazanmasından sonra Batı’nın kendine dönük bütüncül imajındaki bölünme, rasyonel/irrasyonel birey ve toplum tartışmalarını ön plana çıkardı. Bu bağlamda yapılan birçok tartışma süregelen modern toplum eleştirilerinin tekrar ele alınmasını içerirken bilimin çeşitli alanlarında da bu tartışmaya yönelik çalışmalar çeşitlendi. Bu çalışmalar, bireyin yapısının ve karar alma süreçlerinin hem psikolojik hem sosyolojik olarak incelenmesini, bu doğrultuda Trump’ı ve Trump’ın seçilmesinde etken toplumsal yapıların ele alınmasını gündeme getirdi. Marie-France Hirigoyen’in Les Narcisisse. Ils Ont Pris Le Pouvoir adlı eseri 2021 yılında İletişim Yayınları tarafından Ayşen Gür çevirisiyle okura sunuldu. Narsisistler İktidarda adıyla çevrilen eser bu tartışmalara psikoloji ve sosyolojinin bir aradalığı ile cevap vererek literatürde yerini almaktadır.Item İran ve Güvenlikleştirme Politikaları: Ayetullah Humeyni Dönemi (1979-1989)(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Karnap, Aylin; Other; OtherYirminci yüzyılda İran önemli bir toplumsal harekete tanıklık etmiştir: 1979 İran İslam Devrimi. Muhammed Şah’ın uyguladığı politikaların sonucunda oluşan olumsuz siyasi, sosyal ve ekonomik şartlara karşı toplumun farklı kesimleri Ayetullah Humeyni’nin liderliğinde bir araya gelmiştir. Devrim sonrasında İran’da monarşi sistemi yerini İslam Cumhuriyeti’ne bırakmıştır. İran İslam Devrimi’nin başarısında ve Velayet-i Fakih üzerine temellendirilen yeni rejimin kabul edilmesinde Ayetullah Humeyni’nin rolü önemli bir faktördür. Batılılaşma ve modernleşme politikalarına karşı duran, yabancı devletlerin ülkenin iç ve dış politikasına müdahale ettiği ve Muhammed Şah’ın uyguladığı politikalarda yabancı devletlerin çıkarlarını koruduğunu ileri süren Humeyni, İran’da bir “Güvenlik Devleti” inşa etmiştir. Bu çalışmanın amacı, Kopenhag Okulu’nun güvenlikleştirme teorisinden faydalanılarak Humeyni dönemi İran İslam Cumhuriyeti’nin iç ve dış politikasını analiz etmektir.Item The Long Term Comovement Between Sukuk And Conventional Fixed Income Markets(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Ataş, Berkan; Other; OtherPiyasa hacmi ve uluslararası bilinirliği artan sukuk piyasaları son yıllarda önemli gelişme kaydetmektedir. Bu ürünler faizden kaçınan yatırımcılar için özel olarak dizayn edilmektedir. Diğer taraftan bu varlıkların konvansiyonel yatırımcılar açısından da faydalı bir yatırım alternatifi olabileceği de literatürde son yıllarda sıklıkla tartışılan konulardan biridir. Bu çalışmanın amacı sukuk ve konvansiyonel sabit getirili piyasaların oluşturdukları uzun dönemli dengenin incelenerek sukuğun uluslararası çeşitlendirme açısından değerlendirilmesidir. Varlıklar arası uzun dönemli fiyat dengesi portföy yatırımlarında en önemli göstergelerden biridir. Bu nedenle çalışmada Engle-Granger ve Johansen koentegtasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmada FTSE (Financial Times Stock Exchange Group) sabit getiri endeksleri kullanılmıştır. Çalışmaya derinlik kazandırmak için VECM modeli (Vector Error Correction Model) uygulanmıştır. Çalışmanın bulguları sukuk ve sabit getirili varlıklar arasında sınırlı düzeyde nedensellik olduğunu göstermektedir. Sukuk piyasası konvansiyonel sabit getirili portföyler için faydalı bir yatırım alternatifi olabilir. Bu çalışmada sukuk varlıklarının sabit getirili varlıklar açısından denge ilişkisi oldukça geniş bir perspektifte ele alınarak, yatırım alternatifi olarak irdelenmektedir.Item Neo-Kaleckiyen ve Goodwinyen Yaklaşımlar Çerçevesinde Ücret ve Kâr Yanlı Büyüme Stratejileri(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Akar, Başak Gül; Other; OtherBu çalışmanın amacı, günümüzde emek ve sermaye gelirlerinin gelir dağılımındaki paylarının büyük ölçüde sermaye lehine değişmiş olması ve bunun toplumsal refah ve büyüme açısından sonuçları nedeniyle, alternatif büyüme stratejilerinin gelirin fonksiyonel dağılımı bağlamında tartışılması gerekliliğini teori düzeyde ortaya koymaktır. Bu amaçla, Kalecki ve Goodwin’in öncül olduğu tartışmada sınıflar arası bölüşüm sorununun bugün geldiği nokta dikkate alındığında, meseleye Kalecki sonrası bir perspektiften yaklaşıp, NeoKaleckiyen geleneğe ait dinamikler karşılaştırmaya dâhil edilmektedir. Bunun yanında, ücret yanlı bir talep anlayışının büyüme stratejileri için temel bir rol teşkil ettiği, ancak farklı değişkenlerin varlığına bağlı olarak güncel tartışmalarda talep rejimlerini tanımlama sorunu oluştuğu ve bu durumun dikkate alınmasının gerekliliği de vurgulanmaktadırItem Türk Dış Politikasında Statü Arayışı: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği (1951-52, 1954-55, 1961, 2009-2010)(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Kumek, İbrahim; Other; OtherDevletler uluslararası politikada güç arayışında oldukları gibi, aynı zamanda statü arayışındadırlar. Uluslararası örgütlerde etkin roller üstlenmek arzu ettikleri statüye ulaşmalarında önemli bir pratiktir. Bu çalışmada, Türkiye’nin 1951-52, 1954-55, 1961 ve 2009-2010 dönemlerinde üstlendiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliklerinin temel motivasyonu sorgulanmaktadır. Uluslararası sistemin yapısı, devletin göreli güç kapasitesi, tehdit algıları ve karar vericilerin dış politika yönelimleri dikkate alınarak, Türkiye’nin üyelik dönemlerindeki seçim kampanyalarına, oy tercihlerine ve performanslarına bakılmaktadır. İlk üç dönemde ‘Batı kampının eşit ve saygın bir üyesi’ ve ‘iyi ve yararlı bir müttefik’ olarak görülme, 2009- 2010 döneminde ise ‘merkez ülke’ ve ‘oyun kurucu’ olma arzularının temel motivasyonu teşkil ettiği iddia edilmektedir. Her iki dönemde statü kimliğini oluşturan ‘muasır medeniyetler seviyesine ulaşma’ hedefi süreklilik gösterirken, medeniyet tasavvurunda farklılıklar tespit edilmiştir. Konstrüktivist yaklaşım çerçevesinde konuyu tarihsel, yapısal ve sosyal bağlamı içinde değerlendirerek Türk dış politikasının farklı dönemlerini karşılaştırması bakımından literatüre katkı sağlanmaktadır.Item Avrupa’da Sol-Popülizmin İktidar Deneyimi: Syriza ve Podemos(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Yıldırım, Yavuz; Other; OtherPopülizm hakkında, demokrasilerin otoriterleşmesi tartışmasıyla ilgi kurularak, hem teorik açıdan hem de çeşitli ülke örnekleriyle pek çok çalışma yapıldı. Önceki dönemlerde genellikle Latin Amerika üzerinden anlaşılan bu tartışma, Avrupa kanadında ise aşırı-sağ eğilimlerle birlikte ele alınmaktadır. Bu çalışmada farklı olarak sol-popülist eğilimler sahip Syriza’nın ve Podemos’un partileşme ve hükümet ortağı olma süreçleri aktarılmıştır. Çalışmada öncelikle sağ ve sol-popülizmin teorik zeminleri ve söylemsel farklılıkları, yakın dönem çalışmalara odaklanarak, genel çerçevesiyle analiz edilmiştir. Devamında iki parti üzerinden solpopülist siyasetin hükümet deneyimi anlatılmıştır. Çalışmanın temel sorusu, sol popülist eğilime sahip hareketlerin partileşme ve hükümet olma sürecinde ne düzeyde değişime uğradığıdır. Gerek Syriza gerekse Podemos ülkelerindeki ana akım siyasetin işleyişini önemli ölçüde değiştirememiştir. Ancak partilerin kendilerini yeniden konumlandırmaları, demokratik tartışmayı yeniden gündeme getirmeleri ve siyasal tartışmaların genel seyrini etkilemeleri açısından belirleyici aktörlere dönüşmüştür. Sonuç olarak yazıya konu olan partilerin radikal öğelerden sıyrılıp merkez siyasetin oyuncusu olsa bile demokratik işleyişte pratik ve normatif dönüşümlere yol açtığı vurgulanabilir.Item Uluslararası Örgütlerin Rolüne İlişkin Sosyal İnşacı Bir Yaklaşım: BM’nin Norm-Üretim ve Sosyalizasyon Fonksiyonlarının İç Savaş ve Küresel Terörizm Örnekleri Üzerinde İncelenmesi(Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2022) Kaşıkçı, Tamer; Other; OtherHem nicelik hem de niteliklerindeki artış, uluslararası örgütleri modern uluslararası sistemin yadsınamaz bir bileşeni haline getirmiştir. Devletlerin bireysel çıkarları, örgütlerin dayandığı ortak çıkarların gerçekleştirilmesinde önemli sorunlar yaratsa da, örgütleri sadece devletlerin araçları olarak gören geleneksel yaklaşımlar, onların uluslararası sistemde oynadıkları önemli rolleri göz ardı etmektedir. Bu bağlamda, uluslararası örgütlerin uluslararası sistemin normatif boyutunun gelişiminde önemli bir role sahip olduğu varsayımına dayanan çalışma, sosyal inşacılık açısından örgütlere daha kapsamlı bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlamaktadır. Çalışma, uluslararası örgütlerin sahip oldukları norm üretme ve sosyalizasyon mekanizmaları ile uluslararası aktörler arasındaki ilişkileri mümkün kılan ve sınırlayan bir role sahip olduğunu ileri sürmektedir. İleri sürülen bu hipotez, Birleşmiş Milletlerin (BM) iç savaş ve küresel terörizmle mücadele hususlarındaki norm-üretimi ve sosyalizasyon faaliyetleri örnekleri ile açıklanacaktır.Item Hatay’ın Yayladağı İlçesine Göç Eden Suriyelilerin Bütünleşme Süreçleri(Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2022) Bozkurt, Önder; Other; OtherBu çalışmada, Suriye’de iç çatışma ve güvensizlik ortamının başladığı 2011 yılından itibaren Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin, Türkiye’nin en güney ucunda yer alan Yayladağı ilçesine göçleri sonucunda, ilçe sakinleri ile göç edenler arasında ortaya çıktığı görülen sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden karşılıklı bir etkileşim sürecinin boyutları ve bunun ülke geneline yansıyan sonuçları ele alınmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği kullanılan çalışma kapsamında, göç edilen yerde yaşayan Yayladağlılar ile birlikte Suriyeli Bayırbucak Türkleri ve Araplar ile yarı yapılandırılmış görüşme formlarıyla derinlemesine mülakatlar yapılarak kamu görevlileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile birlikte toplam 91 katılımcının görüşlerine yer verilmiştir. Araştırmanın kuramsal arka planı oluşturulurken Friedrich Heckmann’ın bütünleşme teorisinden yararlanılmıştır. Saha araştırmasının sonuçlarından anlaşıldığı üzere, yerli halk ile göç edenler arasında bir kültürlenme ve etkileşim sürecinin yaşandığı ancak bunun ortak dil, kültür gibi özellikler taşıyan Bayırbucaklı Türklerde daha fazla olduğu, Araplarda ise düşük düzeyde kaldığı ortaya konulmuştur. Bu durum da bütünleşmede ortak dil, kimlik ve kültürün önemini bir kez daha ortaya koymuştur.Item İngiliz Okulu’nun Düzen-Adalet Tartışması Bağlamında BM Barışı Destekleme Operasyonlarının Analizi(Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Elçi, İsmail Hakkı; Other; OtherDevlet egemenliğinin insani müdahale sebebiyle ihlal edilip edilemeyeceği konusunda fikir ayrılığına düşen İngiliz Okulu üyeleri dayanışmacılar ve çoğulcular olarak iki kutupta yer almışlardır. Devlet egemenliğine uluslararası ortamda düzen sağlayıcı işlevinden hareketle daha fazla önem atfeden çoğulcular; egemenliğin insani müdahale sebebiyle de olsa ihlal edilmemesi gerektiğini, bu durumun bir düzen sorunu yaratacağını ileri sürerken; devlet-birey ilişkisinde devletin araçsallığından hareketle bireyi daha fazla önemseyen dayanışmacılar; birey haklarının güvence altına alamayan devlete müdahalenin meşru olduğunu ileri sürerler. Bu makalenin amacı; insani müdahale sebebiyle yapılan Birleşmiş Milletler barışı destekleme operasyonlarının bu teorik çerçeve içinde değerlendirilmesidir. Niteliksel ve betimleyici bir yöntemin kullanıldığı çalışmada öncelikle İngiliz Okulu’nun genel bir okuması yapılmış; daha sonra Dayanışmacılar ve Çoğulcular’ın egemenlik-insan haklarından hareketle düzen-adalet tartışmaları ele alınmıştır. Bu teorik incelemeden sonra barışı destekleme operasyonları tanım, kapsam ve tarihsel süreç açılarından anlatılmış, Soğuk Savaş ve sonrası dönemde geçirdiği dönüşüm açıklanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada ortaya çıkan temel sonuç; barışı destekleme operasyonlarının fikirsel altyapısında ve uygulamasında egemenliğin ne insani müdahaleyi aşırı derecede kolaylaştıracak kadar gevşek, ne de insani müdahaleyi imkansız hale getirecek kadar katı olduğu fikrinin yattığı ve bu operasyonların devlet egemenliği ile insan haklarının korunması tartışmasında çözüme dair orta bir yolu temsil ettiğidir.