Cilt:44 Sayı:01 (2017)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Ortodontik diş hareketiyle kemik dokusunun şekillendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Alkan, Özer; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiErken dönem daimi diş kayıplarında sıklıkla karşılaşılan bir durum olan alveoler kemik rezorpsiyonları diş eksiklerinin giderilmesinde rutin bir tedavi yaklaşımı haline gelen dental implantların başarısını doğrudan etkileyen bir faktör olarak kabul edilmektedir. Bu vakalarda uygun boyuttaki dental implantın yerleştirilmesi için gerekli olan kemik dokusunun oluşturulmasında kemik greftleri kullanılarak yapılan cerrahi ogmentasyon işlemlerine gerek kalmaksızın ortodontik diş hareketiyle birlikte rezorpsiyon bölgesindeki alveoler kemik dokusunun yeniden şekillendirilebileceği düşünülmektedir. Bu olgu sunumunda, mandibular sol kanin dişini erken dönemde kaybetmiş ve bu bölgede ciddi kemik rezorpsiyonu meydana gelmiş bir kadın hastada mandibular sol birinci premolar dişin sabit ortodontik mekaniklerle mandibular sol kanin diş bölgesine alınması ve kemik dokusunun şekillendiği mandibular sol birinci premolar diş bölgesinde uygun çaptaki implant boşluğunun hazırlanması gösterilmiştir. 1 yıl 6 ay süren aktif tedavi sonunda Angle Sınıf I molar ve Sınıf I kanin ilişki ile beraber mandibular sol birinci premolar diş bölgesinde 7 mm’lik implant boşluğu elde edilmiştir.Item Atipik parsiyel füzyon gösteren alt santral dişin endodontik tedavisi: Vaka raporu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Çelikten, Berkan; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiFüzyon, geminasyon ve konkresens diş sert dokularının gelişimsel anomalisi sonucu meydana gelmektedir. Füzyon, embriyolojik dönemde iki dental germin kaynaşmasıyla oluşan dental yapının, geniş bir kuron şeklinde ağızda görülmesidir. Ancak füzyon, embriyolojik geç dönemde gerçekleşirse normal boyutunun iki katı kadar bir diş oluşurken, erken dönemde gerçekleşmesi durumunda neredeyse normal boyutta tek diş gelişebilmektedir Bu anomalilerin tedavisi, fonksiyonel ve estetik nedenlerle endodontik, cerrahi, ortodontik veya estetik tedavi yaklaşımları gerektirebilmektedir. Bu olgu raporunda da, supernumerer keser diş ile atipik parsiyel füzyon gösteren sol alt santral dişin multidisipliner tedavisi sunulmaktadırItem Farklı anatomik varyasyonlar gösteren alt büyük azı dişlerinin endodontik tedavisi: Vaka raporu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Çelikten, Berkan; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiKök kanal tedavisinin amacı; pulpa boşluğunun mekanik ve kimyasal olarak temizlenerek üç boyutlu olarak hermetik bir şekilde kanal dolgusu ile tıkanmasıdır. Endodontik tedavi başarı oranı alt azı dişlerinde %81,48 iken, tedavi edilmemiş kök kanalları nedeniyle bu oranın yaklaşık olarak %42’ye düştüğü rapor edilmiştir. Bu vaka raporunda mesial kök kanallarında varyasyon gösteren sol alt birinci büyük azı ve sağ alt ikinci büyük azı dişlerinin endodontik tedavileri sunulmaktadır. Çok köklü dişlerin kompleks anatomik varyasyonlar göstermesi sebebiyle endodontik tedavisi güçtür. Endodontik başarısızlığın en büyük nedenlerinden biri kanalların gözden kaçırılması ya da kanallara erişilememesidir. Dişin anatomisinin tam olarak bilinmesi, radyografinin dikkatli yorumlanması, klinisyenin beceri ve tecrübesi ile hastaya başarılı bir endodontik tedavi sunulabilirItem Dental bleachıng treatment: a case report(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Gökay, Osman; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiIn cosmetic dentistry, vital tooth bleaching with gel techniques has been very popular. It involves home and office bleaching techniques. At home bleaching, generally, a soft private plastic tray filled with a commercially carbamide peroxide CP gel is used by the patient. Studies showed significant shade or color improvement following at-home use of the CP. In-office bleaching, higher concentration of CP or hydrogen peroxide HP is applied to tooth surface under the dentist’s supervision. It provides faster results compared with home bleaching systems. However, when the two gel techniques were combined, whiter teeth could be obtained. The 25-year-old man was dissatisfied with the brighter ceramic bridges and crowns than his own teeth, which he had done two months ago in a dentist. There were two options; either all of the fixed prothesis will be renewed or bleaching treatment will be applied to his own teeth. Replace the prothesis is more expensive and time consuming. In addition, dental tissue may be damaged during this procedure. Later was chosen and the combined bleaching home+office was used in this case. Patient did not suffer from local complications of teeth and irritation of gums during bleaching. After bleaching treatment, dental hypersensitivity was minimal. The patient was satisfied with the results of the bleaching.Item Ankara bölgesi erişkin bireylerde kıbt ile 3 boyutlu mcnamara sefalometrik analiz değerlendirmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Özdiler, F. Erhan; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiAmaç: Ortodontik sefalometrik normların oluşturulması ve incelenmesi için bugüne kadar birçok klinik ve radyolojik çalışma yapılmıştır. İki boyutlu lateral sefalogramların net bulgular gösterme konusundaki yetersizlikleri nedeniyle üç boyutlu görüntüleme ve bu görüntülerin analiz yöntemlerini de içeren çalışmalar ön plana çıkmıştır. Üç boyutlu verilerin toplumlar arasında farklılık gösterdiği tespit edilmiş ve norm değerlerinin oluşturulmasına yönelik çalışmalar ön plana çıkmıştır. Gereç ve Yöntem: Yaşları 18 ile 30 arasında olan, dişleri tamamen sürmüş, dengeli yüz profilinde, sınıf 1 molar ilişkiye sahip, ortodontik tedavi görmemiş bireyler çalışmaya dahil edilmiştir. Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) görüntüleri üzerinde üç boyutlu sefalometrik analizler gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Elde ettiğimiz ortalama değerler başka popülasyonlarda yapılan çalışmaların sonuçlarına göre farklılık göstermektedir. Ayrıca, erkek bireyler için lineer ölçümlerinin ortalama değerleri kadın bireylerden daha büyük bulunmuştur. Erkek bireylerde, kadın bireylere göre midfasiyal uzunluk (p<0.001), mandibular uzunluk (p<0.001), maksilla/mandibula arası fark (p<0.01), ANS-Me mesafesi (p<0.001) anlamlı olarak daha büyük bulunmuştur. Sonuç: Ankara bölgesi bireylerine ait McNamara ölçümleri ile elde edilen değerler özgündür. Özellikle ortognatik cerrahi vakalarında ortodontist ve maksillofasiyal cerrahlar için yararlı olabilir.Item Üç farklı apeks bulucunun NAOCI varlığında kanal çalışma boyu belirleme etkinliklerinin in vitro karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Erdoğan, A. Enes; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiBu in vitro çalışmanın amacı, üç farklı gelişmiş elektronik apeks bulucunun kanal çalışma boyunu tesbitinde ki başarısını belirlemek ve birbirleriyle karşılaştırmaktır.Çalışmamızda kök oluşumunu tamamlamış rezorpsiyon bulunmayan, çürüksüz 36 adet üst santral diş kullanılmıştır. Belirli bir referans olması için dişler mine sement sınırından kesilmiştir. Kök kanallarının 1/3 lük kısmında Gates glidden frezler kullanılarak eğelere rahat bir giriş sağlanmıştır. Her dişin uzunluğu #15 nolu K-file kullanılarak X8 büyütmeli stereomikroskop altında eğenin ucu apikal foramenden görülünceye kadar ilerletilerek ölçülmüştür. Ölçümler üç kere tekrarlanmış ve ortalamalar her diş için gerçek uzunluk olarak kaydedilmiştir. Sonra dişler aljinat modele gömülmüş ve elektronik apeks bulucular ile ölçümler yapılmıştır. Bu ölçümler de 3 kez tekrarlanarak ortalaması alınmıştır. Ortalamalar Root ZX Mini uzunluğu(RU), Propex Pixi uzunluğu(PU), Ipex II uzunluğu (I2U) olarak kaydedilmiştir. Her elektronik apeks bulucularla ölçülen değerler birbirleriyle ve gerçek uzunluklar ile karşılaştırılmıştır. İstatistiksel analizler Sample Paired t testi kullanılarak yapılmıştır. Parametreler arasındaki anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak belirlendi. Sonuçların analizleri cihazların minör forameni belirlemedeki güvenilirliklerini ± 0.5 tolerans aralığında değerlendirildiğinde Propex Pixi %94.5, Mini Root ZX için %94.5, Ipex II için ise %97.2 olarak tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları Propex Pixi, Mini Root ZX, Ipex II ‘nin kök kanal çalışma boyunu tespit etmede doğru ve güvenilir cihazlar olduğunu göstermiştirItem Kök kanallarına kalsiyum hidroksit patı uygulanmamış dişler ile uygulandıktan sonra farklı kanal patları ile doldurulan dişlerin kırılma dirençlerinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Çelikten, Bayram; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiEndodontik tedavili dişler, sağlıklı canlı dişlere göre daha kırılgan yapı sergilemektedirler. Ayrıca çok seanslı endodontik tedavilerde uygulanan kalsiyum hidroksit gibi medikamanlar dişlerin kırılma dirençlerini olumsuz yönde etkilemektedirler. Ancak kanal dolgu materyalleri, kök kanallarını destekleyerek dişin kırılma direncini artırabilirler. Bu nedenle bu çalışmanın amacı; kök kanal dolgusu öncesinde kalsiyum hidroksit kanal patı uygulanmış ve uygulanmamış dişlerin kırılma dirençleri ile rezin içerikli kök kanal patı olan AH Plus ile kalsiyum silikat içerikli Sure Seal Root ile doldurulmuş kanalların kırılma dirençlerini karşılaştırmaktır. Çalışmamızda periodontal veya ortodontik nedenlerle yeni çekilmiş 80 adet alt premolar dişler kullanılmıştır. Kök kanal preparasyon işlemi tamamlandıktan sonra dişler, rastgele olarak her bir grupta 15’er diş olacak şekilde 4 deneysel gruba, 10’ar diş olacak şekilde ise 2 kontrol grubuna ayrılmıştır. Grup 1’de kök kanalları AH Plus kök kanal patı ve F3 gütaperka ile, Grup 2’de Sure Seal Root kök kanal patı ve F3 gütaperka ile tek kon tekniği kullanılarak doldurulmuştur. Grup 3’te kök kanallarına önce kalsiyum hidroksit patı uygulanmış, 1 ay sonra dişlerden kalsiyum uzaklaştırılarak Grup 1’deki gibi doldurulmuştur. Grup 4’te yine kök kanallarına öncelikle kalsiyum hidroksit patı uygulanmış ve 1 ay sonrasında kalsiyum hidroksit kaldırılarak Grup 3’deki gibi doldurulmuştur. Grup 1 ve Grup 2 arasında, Grup 3 ve Grup 4 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark çıkmamıştır p>0.05 . Ancak Grup 1’deki dişlerin, Grup 3’teki dişlere göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde kırılma direnci yüksek olup p0.05 . Sonuç olarak kalsiyum silikat esaslı kanal patı ile doldurulan dişlerin, rezin esaslı kanal patı ile doldurulan dişlerle benzer kırılma direnci gösterdiği ancak kanal dolgusu yapılana kadar kalsiyum hidroksit patının kök kanallarına 1ay süreli uygulanmasının dişlerin kırılma direncinde olumsuz bir etki yarattığı gözlenmiştir.Item Diş hekimliği fakültesi öğrencilerinde beslenme alışkanlığı, ağız diş sağlığı tutum ve davranışları ve DMFT indeksinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Çongara Kıvrak, Tuğba; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiBu çalışmanın amacı Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde 1. Ve 5. Sınıfta öğrenim gören öğrencilerin beslenme alışkanlığının, ağız diş sağlığı tutum ve davranışlarının ve DMFT indeksinin değerlendirilmesidir.Bu çalışmaya 100 1.sınıf, 100 5.sınıf öğrencisi olarak toplam 200 öğrenci katıldı. Öğrencilere ağız diş sağlığı tutum ve davranışlarını ve beslenme alışkanlıklarını belirlemek için 15 sorudan oluşan bir anket uygulandı. Ayrıca öğrencilerin ağız-diş muayeneleri yapıldı ve DMFT indeksi hesaplandı. DMFT indeksi 1.sınıfta öğrenim gören öğrencilerde 3.46, 5.sınıfta öğrenim gören öğrencilerde ise 4.92 olarak bulundu. 1.sınıf öğrencileriyle kıyaslandığında 5.sınıf öğrencilerinde DMFT indeksi istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu. DMFT indeksi açısından kız ve erkek öğrenciler arasında fark bulunamadı. 5.sınıf öğrencilerinde diş hekimine kontrole gitme sıklığında, diş fırçalama sayısında ve süresinde, diş ipi ve diğer ağız bakım ürünlerinin kullanımında artış gözlendi. Ayrıca sigara içen ve içemeyenler arasında da bir fark bulunamadı. Bu çalışmanın sonucuna göre diş hekimliği eğitiminin kişilerin ağız diş sağlığını iyi yönde etkilediği görülmüştür.