Sayı:49 (2023)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • Item
    Asklepios “Nea Paphos-Alexandria-Trier Tipi” İçin Replik Önerisi: Kremna Asklepiosu
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Kaya, Mesut Can; Arkeoloji; Other
    Pisidia Bölgesi kentlerinden olan Kremna’da, 1968 ve 1969 yıllarında bölge halkı tarafından yapılan kaçak kazılar sırasında bir grup heykel gün yüzüne çıkartılmıştır. Satın alma yoluyla Burdur Müzesi’ne getirilen bu eserler arasında, makalenin konusunu oluşturan Asklepios heykelinin yanı sıra; Apollon, Herakles, Athena (2), Nemesis, Hygieia, Leto ve Büyük Herculaneum tipli giyimli kadın heykeli de yer almaktadır. Kaçak kazıcıların ifadesi doğrultusunda, eserlerin “Q Yapısı” olarak bilinen ve günümüzde “Hamam Yapısı” olabileceği önerilen yapıdan çıkarılmış oldukları tespit edilmiştir. Kentte ortaya çıkarılan üstün nitelikteki bu heykeltıraşlık eserler, sonraki süreçte bir kurtarma kazısı yapılması ihtiyacını doğurmuş ve 1970 yılında, J. İnan başkanlığında bir kazı çalışması gerçekleştirilmiştir. Kurtarma kazısı niteliğindeki bu çalışma, kentte yapılan ilk bilimsel kazı çalışması olarak araştırma tarihinde yer edinmiştir. Çalışma sonucunda yayımlanan kazı raporunda, heykeller ilk kez bilim dünyasına tanıtılmıştır. Bunun yanı sıra yine aynı raporda, çalışmalar sırasında bir grup yazıtlı heykel altlığı ve bir Tykhe heykelinin bulunduğu da bildirilmiştir. Yapıda ele geçen yazıtlı heykel altıkları sayesinde eserlerin büyük bir kısmının yapı ile bağlantılı oldukları bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Heykel altlıklarıyla ilişkilendirilen söz konusu eserler arasında Asklepios heykeli de bulunmaktadır. 1970 yılında bilim dünyasına tanıtılmış olan eser ile ilgili günümüz verileri ışığında yapılan yeni değerlendirmeler ve öneriler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.
  • Item
    Nikaia Kent Sikkelerinde Romanizasyon ve Roma Propaganda Etkisi
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Nikolayidis, Haralambos; Arkeoloji; Other
    Bu makale, Bithynia Bölgesi’nde yer alan Nikaia kentinin Roma İmparatorluk Dönemi sikkelerini ele almaktadır. Bu süreçte darp edilen sikkeler, Romanizasyon ve Roma propagandası bakımından değerlendirilmektedir. Böylelikle sikke betimleri ve lejantlar incelenerek dönem dahilinde hangi konuların ön plana çıktığı izlenebilmektedir. Çalışmada, MÖ 1. yüzyıldan başlayarak Nikaia’nın kent sikkelerinde Roma etkilerinin görüldüğü başlıklar kronolojik açıdan sıralanmaktadır. Dea Roma ile başlayan bu etkileşim, aynı yüzyıl dahilinde Hera-Iuno Lanuvia ve sella curulis betimleriyle devam etmektedir. MÖ 1. yüzyılda bu etkileşim az sayıda örneklerle temsil edilmektedir. Ancak MS 1. yüzyıl itibariyle Roma etkili örneklerin arttığı anlaşılmaktadır. Roma imparatorluk kültü bağlamında Bithynia Koinon’u sikkeleri başlı başına bir grubu temsil etmektedir. Bu sikke grubunun yanı sıra lituus, altar, capricornus ve kartal, Roma sembolleri olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca Securitas ve Pax personifikasyonları, Mars Ultor ve Zeus Lidaios-Litaios kültleri sikke betimlerinde kullanım görmüştür. Roma propagandası bakımından bolluk-bereket, agon, muzaffer Roma imparatorları ve signum militare betimlerinin Nikaia’daki örnekleri sunulmaktadır.
  • Item
    Nysa ad Maeandrum’da Ele Geçen Roma Eyalet Sikkeleri (1992-2023)
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Özbil, Canan; Arkeoloji; Other
    20. yüzyılın başından itibaren Nysa ad Maeandrum’da aralıklarla yapılan çalışmalar, 1990’dan bu yana Ankara Üniversitesi ekiplerince sistematik olarak sürdürülmektedir. Kazı çalışmalarında ele geçen sikkeler ile kent ve çevresinde bulunan yüzey buluntuları, Nysa tarihine katkı sağlamanın yanı sıra bölgesel veya dönemsel olarak da sikke kullanımı ve dolaşımı hakkında fikir vermektedir. 1992 ile 2023 yılları arasında ele geçen 693 adet sikkeden 111’i Roma İmparatorluğu’na bağlı kentlerin darp ettiği Roma eyalet sikkeleridir. Tanımlanabilen sikkeler arasında çoğunluk Nysa’nın kendi darplarıdır. Yabancı sikkelerin çoğunluğunun Maiandros Vadisi ve çevresindeki kentlere ait olması dikkat çekicidir. Bu sikkeler bölgedeki önemli yol güzergâhlarının kullanımının nümismatik kanıtlarındandır. Ayrıca, Batı Anadolu’nun hem kıyı hem de iç bölgelerindeki kentlere ait sikkeler de ele geçmiştir. Romanya kıyısındaki Kallatis’in bir sikkesi ise yabancı sikkeler arasında en uzaktan geleni temsil etmektedir.
  • Item
    Çerkeş’ten bir Antik Kent: Tabula Peutingeriana’da Yer Alan Antoniopolis/Antoninopolis?
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Buruldağ, Erdinç; Arkeoloji; Other
    İşlevselliği bakımından bir yol haritası olarak tanımlayabileceğimiz Tabula Peutingeriana, Roma İmpa-ratorluğu’nun hakim olduğu coğrafyaları yansıtan bir propaganda aracı olarak da değerlendirilmektedir. Harita, Britanya’dan, Hindistan’a, Kuzey Denizi’nden, Akdeniz’in güney kıyılarına değin farklı coğrafi alanla-rın, yer isimlerinin ve özellikle de oldukça geniş bir yol ağını günümüze taşır. Birden fazla parçadan oluşan Tabula Peutingeriana’nın IX. kısmında Bithynia ve Paphlagonia bölgeleri arasında doğuya doğru uzanan iki yol güzergahı görülmektedir. Bunlardan biri olan güneydeki yolun Nikomedia ile Sinope arasındaki bölümü üzerinde bulunan yer adlarından biri de Antoniopolis’dir. Tabula Peutingeriana’da belirtildiği üzere burası, Gangaris olarak yazılı olan Gangra’nın 64 Roma mili batısında yer almaktadır. Tabula Peutingeriana’nın keşfi ve yayınlanmasını takiben bazı haritalarda Antoniopolis ismine rastlanmaktadır. W. M. Leake, 1822 yılında çizdiği haritada, Antinoopolis olarak belirttiği antik kenti Çerkeş ile eşleştirir. İki asırlık süreç içerisinde Çerkeş ve çevresine gelen seyyahlar ve araştırmacılar, gördükleri arkeolojik verileri not ederken, bölgede yapılan yüzey araştırmaları, burada adı ve kuruluş tarihi bilinmeyen bir antik kentin var olduğunu ortaya koymaktadır. Böylelikle söz konusu antik ve modern yerleşimlerin aynı alanda bulunduğu öngörüsü günü-müze değin kabul görmüştür. Dolayısıyla mevcut çalışmanın amacı, Çerkeş ile Antoniopolis arasındaki ilişki-yi irdelemektir. Bu bağlamda, çalışmada, Çerkeş ve civarındaki antik kentin Tabula Peutingeriana’da yer alan Antoniopolis olup olamayacağı sorusuna eldeki veriler ışığında yanıt aranmıştır.
  • Item
    Rock Reliefs of Zeus and his Thunderbolt in the High Plateau Settlements of Kabalis / Kabalia
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Dökü, Feyzullah Eray; Kileci, Şenkal; Arkeoloji; Other
    The worship of Zeus, the head of the gods of Olympus, is more widespread in rural areas than in urban centers in the Kabalis / Kabalia region. Zeus, who is generally seen in cities for the prosperity and well-being of the city or for amity in treaties, has a different presence in rural areas than the established cult in the cities. Zeus, who is mostly associated with the sky and celestial phenomena, also manifests himself in rural life in agriculture and animal husbandry. In this context, the bust of Zeus and the reliefs, altars and architectural blocks bearing winged or wingless thunderbolt, the attribute of Zeus and recorded in ancient literature, were analyzed on the basis of rural life and especially seasonal migration. In addition to these finds, two altars, one with an inscription, registered in the inventory of the Burdur Archaeological Museum, were also included in the research, and, in relation to rural life and transhumance activities the characteristics related to this deity were investigated. This depiction, which is sometimes seen as a winged thunderbolt and sometimes as a thunderbolt carried by an eagle on the coins of the cities of the Kabalis / Kabalia Region during the Hellenistic Period, appears on rock reliefs, architectural blocks, and altars in the high plateaus, permanent or periodic rural settlements during the Roman Imperial Period. Through the identification of the finds in the region, including those with similar reliefs, a preliminary impression of the epithets with which this deity may have been worshipped has been attempted.
  • Item
    Koranza Artemis-Apollon Kutsal Alanı’nda Bulunan Bir Figürin Başı Işığında “Başörtüsü”
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Sevmen, Deniz; Arkeoloji; Other
    Karya Bölgesi’nin önemli kentlerinden Stratonikeia’nın territoryumunda yer alan Koranza yerleşiminde 2019 yılında yapılan yüzey araştırmasında boyun hizasından kırılmış ve ne yazık ki gövdesi korunamamış bir figürin başı bulunmuştur. Başörtülü bir kadının betimlendiği terrakotta baş üzerinde yapılan ikonografik değerlendirmeler sonucunda, baş örtüsünün kullanım şekli ve örtünme tarzının, -günümüzde olduğu gibi- farklı anlamlara gelebileceği, bu olgunun bir anlamda, klişeleşmiş olduğu üzere, genellikle evli hanımların bir belirteci olarak değerlendirilmesinin yetersiz kalacağı görülmüştür. Çok farklı işler yaparken ele alınan başörtülü kadınların hangi sebeplerle ve ne şekilde örtündükleri tartışmalı ve ilgi çeken bir konudur. Bu nedenle bu çalışmada, Koranza buluntusu ışığında, başörtüsünün içerdiği veya içermesi mümkün olabilecek anlamlar, adlandırmanın sadece manto ya da himationla sınırlı kalmaması gerektiği veya duruma ve şartlara göre tercih edilmesi mümkün olan örtünme şekilleri olabileceği konusu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Hellenistik Dönem’de yaygın olarak görülen ve dönemin sevilen tiplerinin arasına giren başörtülü kadınların öncülleri, bağlı bulundukları sosyal çevrede nasıl değerlendirildikleri ve başlarını örtmelerinin asıl nedenleri cevaplanmaya değer hususlardır.
  • Item
    Geländemauer, Limen Kleistos ve Hekatomnos Hanedanlığı Dönemi Liman Kentlerinin Savunma Sistemine Bir Bakış
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Büyüközer, Aytekin; Arkeoloji; Other
    Bu makale, Karia Bölgesi’ndeki liman kentlerinin Hekatomnos Hanedanlığı Dönemindeki savunma stratejisine odaklanmaktadır. MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda Atina, Sparta ve Pers donanmalarının Kaunos, Iasos, Knidos ve Halikarnassos gibi kentlerin limanlarını üs olarak kullanması, gerek ticari gerekse askeri anlamda liman kentlerinin ne derece önemli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. MÖ 4. yüzyılın başlarında özerk bir satraplık haline gelen Karia Bölgesi’nde satrap olarak görevlendirilen Hekatomnos ve ardılları liman kentlerinin bölge savunması için önemini kavramış ve savunma stratejilerini buna göre oluşturmuşlardır. Maussollos ile başlayan şehirleşme politikası kapsamında ya yeni liman kentleri kurulmuş ya da var olan kentler genişletilip güçlendirilmiştir. Bu kentlerin yer seçimindeki belirleyici faktörler ise yerleşimin çevresinin Geländemauer tipi sur yapmaya elverişli zirve ve sırtlara sahip olması ayrıca kentin, limanın, donanmanın ve kente gelen gemilerin güvenliğini sağlamak için Limen Kleistos oluşturmaya uygun, korunaklı koyların bulunmasıdır. Kentlerin bu şekilde güvene alınması, deniz ticareti için stratejik bir konumda olan bölgenin, Ege ve Doğu Akdeniz ile ticari ve kültürel ilişkilerini geliştirebilmesine de olanak tanımıştır. Hekatomnidler, denizle doğrudan teması olan yerleşimler oluşturabilmek veya var olan yerleşimleri büyüterek güçlendirmek için iç bölgeleri belli oranda terk etmişler ve savunma stratejilerini genellikle liman kentleri üzerine kurmuşlardır. Bu kapsamda Hekatomnidler anakara ile sınırlı kalmayarak Rhodos, Kalymnos, Nisyros, Telos, Kos gibi adalarda düzenli deniz üsleri sağlayabilecek limanları çoğaltarak hem savunma hem ticari anlamda bölgenin denizcilik potansiyelini artırma arzusunda olmuşlardır. Böylece kuzey Karia’dan Lykia’ya kadar uzanan bölge ile birlikte adalardaki liman kentleriyle, Hekatomnos Hanedanlığı hakimiyeti altındaki toprakların savunmasında etkin bir hat oluşturmuşlardır.
  • Item
    Bahçelievler Kemik Buluntuları: MÖ 8. Binyıl Sonundan 7. Binyıl Sonuna Yerleşmedeki Davranışlar ve Eğilimler
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2023) Azeri, Hazal; Arkeoloji; Other
    Kuzeybatı Anadolu’da, Bilecik şehir merkezinde konumlanan Bahçelievler, MÖ 8. binyıl sonundan başlayarak bin yıllık süre zarfında iskân görmüş Neolitik bir yerleşimdir. Yerleşmede üç sezon boyunca yürütülen kurtarma kazıları, bölgede yaşam sürmüş Neolitik topluluklara dair bilgileri yeni verilerle güncellemiştir. Araştırmalar süresince 114 adet işlenmiş kemik ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmada, toplam sayı arasından seçilen 78 adet kemik buluntu teknik ve sosyal açıdan analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar üzerinden yerleşmedeki temin, yapım ve olası kullanıma dair davranışlar ile uzun bir süredeki eğilimler tartışılmıştır.