Cilt:22 Sayı:02 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Kapsayıcı Pedagoji: Özel Gereksinimli Öğrencinin Psikopatolojik Analizi(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Kızılarslan, Aydın; Tuncay, Ayşegül Avşar; Umar, Çiğdem Nilüfer; Eğitim Bilimleri FakültesiKapsayıcı pedagoji, bireysel farklılıkları olan öğrencilerin öğrenmede ihtiyaç duydukları bireysel öğrenme stillerine ve öğretim sırasında da öğretmenlerin bu farklılıklara yönelik cevap verebilmelerine odaklanarak öğrenme fırsatlarıyla karakterize edilen zengin bir öğrenme ortamının geliştirilmesini amaçlar. Ülkemizde engelli sosyolojisi gelişim evresinde iken maalesef engelli psikoloji alanında çalışmalar halen başlangıç evresinde denilebilecek bir düzeydedir. Bu çalışmada, rekabet ve ek/özel eğitim kavramlarına sıkışmış kapsayıcı eğitime tabi olan özel gereksinimi olan öğrencilerin karşı karşıya kalabilecekleri anksiyete ve depresyon gibi psikopatolojik duygu durumlarının çocukların eğitsel yaşamlarına üzerine irdelemek ve kaynaştırma eğitiminin tüm sorumluluğunu yüklenen kaynaştırma öğretmenlerinin öğrencilerin yetersizlik ya da güçlüklerinin yanı sıra deneyimleyebilecekleri duygu durumlarına ilişkin farkındalıklarını arttırmak amacıyla hazırlanmıştır.Item Sistematik Derleme: Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylerde Uygun Olan ve Olmayan Davranış Örnekleriyle Öğretim(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Vuran, Sezgin; Olçay, Seray; Eğitim Bilimleri FakültesiSosyal beceri yetersizlikleri OSB’nin en önemli belirtilerinden biridir ve sosyal beceri öğretim programları ile sosyal yeterliliklerin geliştirilmesi mümkündür. Bu amaçla kullanılabilecek uygulamalardan biri uygun olan ve olmayan davranış örnekleriyle öğretimdir. Uygun olan ve olmayan davranış örnekleriyle öğretim, hedef sosyal becerinin hem uygun hem de uygun olmayan şeklinin gösterildiği bir sosyal ayırt etme programıdır. Bu çalışmada uygun olan ve olmayan davranış örnekleriyle öğretime, davranışsal beceri öğretiminden farklılaşan yönlerine ilişkin açıklamalarda bulunulması, uygun olan ve olmayan davranış örnekleriyle öğretimin OSB tanısı olan bireylere sosyal becerilerin öğretimindeki etkililiğinin incelendiği araştırmaların betimsel olarak analiz edilmesi amaçlanmıştır. Belirlenen dahil etme ölçütlerini taşıyan sekiz araştırma demografik, yöntemsel ve sonuç özellikleri açısından incelenmiştir. Araştırmalarda 3-12 yaş aralığındaki zekâ düzeyleri 67-132 arasında olan katılımcılar ile çalışıldığı, rol oynama çalışmalarının uygulamanın etkili olmasında kritik bir basamak olduğu, uygulamaların OSB tanısı olan bireylere sosyal becerilerin kazandırılmasında umut vaat ettiği görülmüştür.Item Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuk Anneleri Çocuklarının Hangi Davranışlarını Nasıl Yanıtlıyor?(Ankara Üniversitesi, 2021-05-01) Alak, Gamze; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, okul öncesi dönemde sözel olmayan OSB çocuk annelerinin çocuklarının nesne/eylem katılımını veya iletişim eylemlerini hangi sıklıkta ve nasıl yanıtladıkları gözleme dayalı boylamsal olarak incelenmiştir. Araştırmaya ölçüt örnekleme ile seçilen okul öncesi dönemde sözel olmayan 31 anne-çocuk çifti katılmıştır. Verilerin betimsel istatistikler ile analiz edildiği araştırma sonucunda, her iki ölçüm zamanında da çocukların kendiliğinden başlattığı nesne/eylem katılımının amaçlı iletişim eylemlerinden oldukça yüksek olduğu belirlenmiştir. Anneler, her iki ölçüm zamanında da çocuklarının ilgisini izleyen sözel yanıtlayıcılık türlerinden en çok yorumlamayı sonra da sırasıyla davranışsal istek ve dilsel istek bildirmeyi kullanmışlardır. Ayrıca sözel olmayan yanıtlamaları yorumlama dışında çocuklarının ilgisini izleyen diğer sözel yanıtlardan daha çok tercih etmişlerdir. Diğer taraftan dikkati yeniden yönlendiren ifadeleri, davranışı yeniden yönlendiren ifadelere oranla daha fazla kullandıkları ancak çocuklarının ilgisini çoğunlukla sözel olarak yanıtlamadıkları belirlenmiştir. Son olarak annelerin çocuklarının iletişim eylemlerini çoğunlukla yanıtlamadıkları ancak yanıtladıkları amaçlı iletişim eylemlerinde ise en çok dilbilimsel haritalamayı, sonra da sırasıyla tekrar ve genişletmeyi kullandıkları tespit edilmiştir.Item Scaling Gifted Children’s Dominant Characteristics Using Pair-Wise Comparison Method(Ankara Üniversitesi, 2021-05-01) Büyükkıdık, Serap; Şimşek, Ayşe; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, Bilim ve Sanat Merkezi’nde (BİLSEM) eğitim-öğretim gören özel yetenekli öğrencilerin alanyazın taraması ve uzman görüşü sonucunda elde edilen baskın özelliklerinin ebeveyn görüşleri alınarak ölçekleme yöntemi ile önem derecelerini tespit etmek amaçlanmıştır. Özel yetenekli öğrencilerin baskın özellikleri araştırmacılar tarafından sekiz ifade altında toplanmıştır. Betimsel araştırmaya gönüllü katılan 204 ebeveynden veriler toplanmıştır. V. ve III. Hal Tam Veri Matrisiyle ölçekleme işlemi sonunda ebeveynlerin özel yetenekli çocuklardaki baskın özellikleri önem sırasına göre gelişmiş merak duygusu, keskin gözlem yeteneği, gelişmiş hayal gücü, yüksek derecede yaratıcılık, hızlı öğrenme yeteneği, iyi problem çözme/muhakeme yeteneği, geniş kelime dağarcığı ve mükemmeliyetçilik şeklinde sıraladıkları görülmüştür. Araştırma sonucunda V. Hal denklemi ve III. Hal denklemiyle elde edilen uyarıcı sıralarının birbiri ile tamamen tutarlı olduğu tespit edilmiştir.Item Özel Yetenekli Öğrencilerin Proje Tabanlı Müfredat Farklılaştırma Örneği(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Çetinkaya, Çağlar; Eğitim Bilimleri FakültesiGiriş: Özel yetenekli öğrenciler yaratıcı ve yenilikçi düşünceleri ile ait olduğu topluma yön veren çalışmalar yapmaktadır. Bahsedilen çalışmaların başında küresel olarak insanları ilgilendiren sorunların çözümüne yönelik projeler yer almaktadır. Bu çalışmada İstanbul’da öğrenim gören özel yetenekli olarak tespit edilmiş öğrencilerin proje tabanlı sanal öğrenmeye yönelik becerilerindeki değişimler araştırılmıştır. Sanal proje tabanlı farklılaştırılmış müfredat eğitiminin öğrencilerin proje tabanlı sanal öğrenme yeterliliklerinde etkili olup olmadığının incelenmesi araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Yöntem: Yöntem bakımından yarı deneysel modelde boylamsal bir araştırmadır. Çalışma kapsamında 2013-2019 yılları arasında 17 ortaöğrenim düzeyindeki öğrenciye Araştırmada Proje Tabanlı Sanal Öğrenme Yeterlikleri Ölçeği 3 yıl aralıklarla uygulanarak veriler toplanmış ve analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışmada bağımlı değişken öğrencilerin Proje Tabanlı Sanal Öğrenme Yeterlikleri (PTSÖY) Puanı, bağımsız değişken proje tabanlı sanal öğrenme eğitimi alma durumudur. Analiz sonuçlarına göre öğrencilerin proje tabanlı sanal öğrenme becerilerinde olumlu yönde değişmelerin olduğu bulunmuştur. Tartışma: Bu sonuçlara bağlı olarak özel yetenekli öğrencilerin proje tabanlı sanal öğrenme becerilerini geliştirilmesi için önerilerde bulunulmuştur.Item Jest Kullanımının Görme Yetersizliğinden Etkilenmiş ve Gören Yetişkinlerin Leksikal Ulaşım Sürecine Etkisinin Karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Töret, Zahide; Özdemir, Selda; Eğitim Bilimleri FakültesiGiriş: Jestler, leksikal ulaşım sürecinde rol oynayıcılardır. Bu araştırmanın temel amacı jestlerin GY olan ve gören yetişkinlerin leksikal ulaşım sürecine etkisini karşılaştırmaktır. Yöntem: Araştırmanın deseni deneysel desen 2x2 tekrarlı ölçümler tasarımıdır. Araştırmaya, eğitim, cinsiyet ve yaş bakımından benzer özellikler gösteren 20 görme yetersizliği olan ve 20 gören yetişkin katılmıştır. Katılımcıların sözel performansları, Sözel Akıcılık Testi kullanılarak ölçülmüştür. Leksikal ulaşım sürecinde jest kullanmanın etkisini belirlemek amacı ile katılımcılara iki gruptan oluşan hedef kelime listesinde bulunan kelimelerin anlamları okunmuştur. Katılımcıların kelimeleri jestler engellenmiş ve jestler serbest koşulunda tahmin etmeleri istenmiştir. Bulgular: Araştırma sonunda, görme yetersizliği (GY) olan ve gören katılımcıların jest kullanmalarının serbest olduğu koşulda kullandıkları sembolik ve kendini düzenleme jestlerinin sıklıkları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı, ancak vurgulayıcı jestleri kullanma sıklıkları arasında anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Jest kullanımı engellenmiş koşulda ise katılımcı grupların leksikal ulaşım süreci sonunda doğru yanıt verme sıklıkları arasında anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. Tartışma: Araştırmanın sonuçları ilgili alanyazın çerçevesinde tartışılmış, ileride yapılacak uygulama ve araştırmalar için önerilerde bulunulmuştur.Item Okul Psikolojik Danışmanı Adaylarının Özel Eğitim Öz-Yeterlik Algıları ve Yeterlilik Düzeyleri: Bir Karma Yöntem Çalışması(Ankara Üniversitesi, 2021-05-01) Bayar, Öznur; Doğan, Türkan; Eğitim Bilimleri FakültesiGiriş: Okul psikolojik danışmanları özel eğitim hizmetlerinde kritik bir role sahiptir ancak okul psikolojik danışmanı adaylarının öz-yeterlik algıları ve yeterlilikleri yeterince araştırılmamıştır. Yöntem: Okul psikolojik danışmanı adaylarının özel eğitimde öz-yeterlik algılarının ve yeterlilik düzeylerinin incelenmesinin amaçlandığı bu araştırmada yakınsak paralel karma desen (NİC+NİT) kullanılmıştır. Katılımcıların özel eğitim öz-yeterlik algılarını ölçmek için nicel (“Rehber Öğretmen Özel Eğitim Öz-Yeterlik Ölçeği”); özel eğitim yeterlilik düzeylerini ölçmek için nitel yöntem (“Vaka Sunumu ve Vaka ile İlgili Sorular Formu”) kullanılmıştır. Katılımcılar Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık programı 3. ve 4. sınıf öğrencileridir (n = 233). Bulgular: Bulgulara göre katılımcıların özel eğitim öz-yeterlik algıları orta düzeydedir. Katılımcıların kimlik cinsiyeti ve sınıf düzeyine göre özel eğitim öz-yeterlikleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Kaynaştırma dersi alanların özel eğitim öz-yeterlik puanları kaynaştırma dersi almayanlara göre yüksektir. Katılımcılar tanı-değerlendirme için kurumlara başvuru, öğrenci için yapılacak eğitsel, kişisel/sosyal rehberlik, aileye ve öğretmenlere müşavirlik konularında bilgi sahibidir. Öte yandan katılımcılar yanıtlarında mesleki rehberlik ve hak savunuculuğu konularına daha az yer vermiştir. Tartışma: Orta düzeydeki özel eğitim öz-yeterlik algısı bulgusu önceki araştırmalarla örtüşmektedir ve bu bulgu özel eğitimle ilgili sınırlı eğitim alınmasıyla ilgili olabilir. Okul psikolojik danışmanı adaylarının özel eğitimde mesleki rehberlik hizmetleri konusunda bilgilerini arttırmaları gerektiği gözlenmiştir. Aynı zamanda, okul psikolojik danışmanlığının önemli bir parçası olan hak savunuculuğuna dayalı ifadeler katılımcıların yanıtlarında fazla vurgulanmamıştır ve bu sebeple hak savunuculuğuna dayalı bilgi seviyesi arttırılmalıdıItem Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuğa Sahip Annelerin Uyguladığı Uyarlanmış Fiziksel Aktivitelerin Annelerin Yaşam Kalitesine Etkisi(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Esentürk, Oğuz Kaan; Yarımkaya, Erkan; Eğitim Bilimleri FakültesiGiriş: Bu araştırmada, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocuğa sahip anneler tarafından uygulanan uyarlanmış fiziksel aktivite (UFA) programının annelerin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Karma modelde desenlenen araştırmaya OSB olan çocuğa sahip 24 anne katılmıştır (uygulama grubu = 12, kontrol grubu = 12). Uygulama grubunda yer alan anneler ve OSB olan çocukları ile birlikte 12 hafta süresince UFA programı yürütülmüştür. UFA programı öncesi, annelerin programda yer alan aktiviteleri uygulama becerisi kazanmaları için üç gün süreyle aile eğitimi oturumları düzenlenmiştir. Araştırmanın nicel verileri Beach Center Aile Yaşam Kalitesi Ölçeği aracılığıyla, nitel verileri ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Bulgular: Bulgular, annelerin yaşam kalitelerinde UFA programı öncesi ve sonrası arasında olumlu yönde anlamlı farklılık olduğunu göstermiştir. Araştırmadan üç hafta sonra elde edilen izleme testinde, UFA programı sonrası annelerin yaşam kalitelerinde gözlenen olumlu yöndeki değişimin devam ettiği belirlenmiştir. Tartışma: Sonuç olarak, anneler tarafından uygulanan UFA programının araştırmaya katılan annelerin yaşam kaliteleri üzerinde olumlu bir etki oluşturduğu ortaya konulmuştur.Item Kaynaştırma Öğrencilerinin Fen Bilimleri Dersi STEM Çalışmalarının Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2021-06-01) Balçın, Muhammed Doğukan; Yıldırım, Mehtap; Eğitim Bilimleri FakültesiGünümüzde, özel gereksinimli öğrencilerin sosyal anlamda sınıf ortamında akranları ile kaynaştırılabildikleri ancak yeterli akademik eğitime ulaşamadıkları görülmektedir. Bu nedenle kaynaştırma öğrencilerinin akademik düzeylerinin yükseltilmesi için destek eğitim odaları kullanılmaktadır. Bu araştırmada destek eğitim odalarında verilen fen bilimleri dersi kapsamında özel gereksinimli öğrencilerin STEM çalışmalarındaki yeterliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma bir durum çalışmasıdır. Çalışma grubunu bir devlet ortaokulunun yedinci sınıfında öğrenim gören tam zamanlı kaynaştırma eğitimi alan üç özel gereksinimli birey oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak; bilgi testi, kontrol listesi, materyal değerlendirme formu, STEM becerileri dereceli puanlama anahtarı, öz değerlendirme formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veri analizinde içerik ve betimsel analizden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrencilerin fen bilgilerini gerçekleştirdikleri materyallerine yansıtabildikleri fakat matematik, teknoloji ve mühendislikle bağdaştıramadıkları belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin tasarımlarını planlayabildikleri, zihinlerinde oluşturabildikleri ancak çizime dökemedikleri görülmüştür. Buna rağmen tasarıma dönüştürmede başarı sağlayabildikleri belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, kaynaştırma öğrencilerinin STEM çalışmalarına dâhil edilmeleri önerilmektedir.Item Öğretmen Adaylarının Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimine Yönelik Görüşleri(Ankara Üniversitesi, 2021-03-02) Erdoğan, Sezen Camcı; Eğitim Bilimleri FakültesiÇalışmanın amacı öğretmen adaylarının, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitimine yönelik görüşlerinin belirlenmesidir. Nitel bir araştırma olarak planlanan çalışmada lisans son sınıfa devam eden toplam 104 Sınıf Öğretmenliği, Fen Bilgisi Öğretmenliği ve Fransızca Öğretmenliği adaylarına görüş formları dağıtılmıştır. Bu görüş formu kapsamında öğretmen adaylarının özel eğitime gereksinimi olan grupların eğitim ihtiyaçlarına yönelik sorumluluk alıp almamaları gerektiğine ve en çok/ en az hangi grupta faydalı olabilecekleri ve nedenleri gibi ifadelere yer vermeleri istenmiştir. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının %98’inin özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitiminde sorumluluk almak gerektiğini düşündüğü sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen adaylarının en faydalı olabileceği grubun fiziksel yetersizlik grubu; en az fayda sağlayabilecekleri grubun ise zihinsel yetersizlik grubu olduğunu düşündükleri ortaya çıkmıştır. Bu düşünceleri ortaya çıkaran nedenlerin ise, bazı grupların daha öğretilebilir olması, özel eğitime dair gerekli ve yeterli eğitimlerin varlığı/yokluğu, özel eğitim gereksinimi olan öğrenciler ile ilgili deneyimlerin varlığı/yokluğu gibi durumlarla ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır.