Cilt:77 Sayı:04 (2022)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • Item
    Koalisyon Oluşumu Oyunları: İçsel Kararlılık
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Özbilen,Seçkin
    Bu makalede hedonik koalisyon oluşumu oyunlarında kullanılan yeni bir denge kavramı olan içsel kararlılık ve içsel kararlı koalisyon yapılarını bulan İçsel Algoritma çalışılacaktır. İlk önce içsel kararlılık kavramının özellikleri işlenecek ve içsel kararlılık ile diğer kararlılık kavramları arasındaki ilişki analiz edilecektir. Daha sonra içsel algoritma tanıtılacak ve bu algoritma yardımı ile bir hedonik koalisyon oluşumu oyununda sıradan olmayan içsel kararlı koalisyon yapılarını bulmanın mümkün olduğu ispat edilecektir. Devamında da içsel algoritma ile içsel kararlı sıradan koalisyon yapıları arasında ilişki analiz edilecektir.
  • Item
    Yönetsel Gerçeklik Bağlamında Richard Sennett'in Diyalojik İşbirliği Yaklaşımı
    (2022) Aşkar, Gökhan
    İnsan işbirliğine dair düşünceler çoğunlukla her türden toplumsal etkileşim içinde gerçekleşen karşılıklı davranışlara göndermede bulunmaktadır. Ancak işbirliğinin bu geniş anlamı özellikle toplumsal ilişkiler içinde zorunluluk ve özgürlüğe ilişkin konularda belirsizlik yaratmaktadır. Richard Sennett Yeni Kapitalizm’in yıkıcı unsurlarına karşı diyalojik işbirliğini bir yaşam ilkesi olarak önermektedir. İşbirliğini techne ve diyalojik terimleriyle kavramsallaştırarak Sennett, kişiler arasındaki ilişkileri güçlendirecek becerileri tarif etmeye çalışmaktadır. Yönetsel gerçeklik bağlamında, diyalojik işbirliği örgütsel amaçlara sıkıca bağlı olan işbirliği formüllerine karşı bir alternatif niteliği taşımaktadır. Bunların yerine, diyalojik işbirliği yönetsel ilişkilerdeki kavrayış-uygulama ayrımını bozarak zorunluluk alanını dönüştürmeyi hedefleyen bir öneri görünümündedir. Bu anlamda diyalojik işbirliğinin öznesi hem kavrayan hem uygulayan homo faberdir. Sennett diyalojik işbirliğiyle yaratılacak kişiler arası bağların Yeni Kapitalizm koşullarında yaşayan insanlar için bir çare olacağını varsaymaktadır. Bu çalışma diyalojik işbirliğinin içeriğini ve olası sonuçlarını soruşturmayı amaçlamaktadır
  • Item
    Covid-19 Döneminde Yönetim Alanında Gerçekleştirilen Araştırmalar ve Geleceğe Yönelik Öngörüler
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Ağçay, Ferhat; Güleryüz, İlkay; Yılmaz, Benan K.; Dalkılıç, Olca Sürgevil
    Covid-19 salgınının ürettiği ekonomik ve sosyal krizler, dünya genelinde sağlıktan ticarete birçok alanda yönetsel süreçlerin aksamasına yol açarak kısa ve uzun vadede yönetim uygulamalarının değişimini gerektirmiştir. Bu araştırmanın amacı Covid-19 salgın sürecinin yönetim alanına etkileri, alan araştırmalarının gelişim eğilimleri, yönetim alanında yapılan ve yapılacak araştırmaların odak noktalarını belirlemektir. Bu kapsamda çalışma süresince Covid-19’un yönetim alanında oluşturacağı etkileri bütüncül bir açıdan ortaya koymak, önemli noktaların fark edilmesini ve anlamlandırılmasını sağlamak için nicel ve nitel analiz birlikte kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, Covid-19 salgını etkilerinin yönetilebilmesi için sağlam ve sürdürülebilir yönetim stratejilerinin oluşturulması, değişen çalışma ve yaşam kalıpları doğrultusunda uzaktan çalışma, ileri teknoloji ve dijitalleşme uygulamalarının arttırılması, performans değerleme ve denetimde yeni kriterler belirlenmesi, kriz yönetimi ve liderlik süreçlerinin gözden geçirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Ayrıca Covid19 salgınının yarattığı iş ve özel yaşam alanındaki değişiklikler doğrultusunda, bireylerin örgütsel bağlılığı, örgütsel adaptasyon süreçleri ve motivasyonları konularında yeni çalışmalar yapılması önerilmektedir.
  • Item
    Çevre Bilinci Dinamikleri Çevresel Tutumda Bir Farklılık Yaratır mı? Kırklareli Üniversitesi Örneği
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Gürsoy, Sezin İba; Bahadır,Neriman Hocaoğlu; Yalçın,Esin Cumhur
    Bu çalışma üniversite öğrencilerinin çevreye yönelik tutumlarını etkileyen demografik özellikleri ve çevresel bilinç dinamiklerinin çevresel tutumları üzerinde yarattığı farklılığı ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, araştırmanın analiz kısmında, Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerine Şama (2003) tarafından geliştirilen 21 maddelik çevresel tutum ölçeği uygulanmıştır. Doğrulayıcı ve açıklayıcı faktör analizi sonuçlarına göre mevcut ölçekte yer alan maddeler geçerlilik ve güvenilirlik analiz sonuçlarına göre 10 maddeye indirgenmiştir. 438 öğrencilik örneklemden elde edilen bulgular doğrultusunda bazı çevresel bilinç dinamiklerinin (çevre sorunlarına olan ilgi, çevre derslerinin gerekliliği, çevre kuruluşlarının etkinliklerine katılım ve çevre kuruluşlarına verilen maddi destek) öğrencilerin çevresel tutumlarında farklılık oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede çalışmanın hem yeni bir ölçek geliştirilmesi hem de çevresel bilinç dinamiklerinin oluşturulmasına katkı sağlaması açısından yöntemsel ve kavramsal olarak yazın için önem arz edeceği düşünülmektedir. This study aimsto reveal the demographic characteristics that affect the attitudes of university students towards the environment and the difference that environmental awareness dynamics create on their environmental attitudes. In accordance with this purpose, in the analysis part of the research, a 21-item environmental attitude scale developed by Şama (2003) was applied to the students of Kırklareli University Faculty of Economics and Administrative Sciences. According to the results of confirmatory and explanatory factor analysis, the items in the current scale were reduced to 10 items according to the results of the validity and reliability analysis. In line with the findings obtained from the sample of 438 students, it has been found that some environmental awareness dynamics (interest in environmental problems, necessity of environmental courses, participation in the activities of environmental organizations and financial support given to environmental organizations) make a difference in students' environmental attitudes. In this context, it is thought that the study will be methodologically and conceptually important for the literature in terms of both developing a new scale and contributing to the creation of environmental awareness dynamics
  • Item
    Rasyonel Tercih Yaklaşımı Rehberliğinde Belirleyici Aktörlerin Ülke Seçim Barajı Oranı Tercihi: Türkiye Örneği
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Aslan, Mustafa Çağatay
    “Rasyonel Tercih” yaklaşımına göre, birden fazla seçeneğe sahip olan bir birey amacı ile seçeneklerin sonuçları arasında bağıntı kurarak uygun seçeneğe yönelir. Bu yaklaşım, seçim sisteminin bağımlı değişken olduğu çalışmaların kuramsal zeminlerinde sıklıkla kullanılmıştır. Buna göre, seçim sisteminin nasıl belirlendiği sorusuna cevap önerirken, karar alıcı aktörlerin siyasal amaçları gözetilmelidir. Buna karşın, Türkiye’de seçim sistemini konu alan çalışmalarda, “temsilde adalet” normunu önceleyen cevaplar önerilmiştir. “Nasıl bir seçim sistemi olmalı” gibi normatif sorulara ağırlık verilmişken, “karar alıcı aktörler seçim sistemini nasıl şekillendirir” gibi ampirik sorular yeterince tartışılmamıştır. “Rasyonel tercih” yaklaşımını merkezine alan bu çalışmada, seçim sisteminin bileşenlerinden olan “ülke seçim barajı” üzerinde durulmaktadır. Karşı-olgusal (counterfactual) yöntemle farklı ülke barajı seviyelerinde (%0, %5, %7) 2002–2015 parlamento seçim sonuçlarının üreteceği milletvekili dağılımıyla, belirleyici aktörlerin “yasama çoğunluğunu kazanma” amaçları arasındaki bağıntıyı incelenmektedir. Mevcut %10 seçim barajının korunması veya %7 seviyesine çekilmesi seçenekleri “yasama çoğunluğunu kazanma” öne çıkan “rasyonel tercihler” olarak tanımlanmıştır. The rational choice approach holds the view that an individual having more than one alternative is likely to opt for the one that will serve the individual’s interest best. This approach has been glossed over in existing studies on electoral system in Turkey. Much attention has been paid to normative questions, such as “how should the electoral systems be,” yet less attention has been given to the empirical questions, such as “which electoral system the decisive actors opt for.” Considering this gap, the article embraces the rational choice approach and discusses the impact of different electoral threshold levels on the incumbent’s electoral interest. Based on a counter-factual question - how would the legislative seats be distributed among the parties at different electoral threshold levels (0%, 5%, 7%) in parliamentary elections from 2002 and 2015 - this study concludes that the incumbents would deem one of the two alternatives as “the most rational choice” in terms of electoral threshold level: 7 per cent or 10 per cent level.
  • Item
    Türkiye’de Milletvekili Seçilme Yeterliliklerine Dair Karşılaştırmalı Bir Çözümleme: 24’üncü, 26’ncı ve 27’nci Yasama Dönemleri Örnekleri
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Yaş, Sedef Zeyrekli
    Bu çalışmanın amacı 24’üncü, 26’ncı ve 27’inci yasama dönemlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan milletvekillerinin seçilme yeterliliklerini, eğitim düzeyi ve yaş kriterleri kapsamında incelemektir. Çalışmada, araştırmanın örneklemini oluşturan 1.676 milletvekilinin bilgileri değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında ortaya konulan dört hipotez çapraz tablolar ve tek yönlü varyans analizi (one-way ANOVA) yöntemleriyle sınanmıştır. Ulaşılan sonuçlardan ilki milletvekillerinin eğitim düzeylerinin ve yaş ortalamalarının yasama dönemlerine göre farklılık göstermediğidir. Milletvekilleri büyük oranda lisans ve lisansüstü dereceden mezundur. Yaş ortalamaları ise 50 olup, yasama dönemleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Kuşaklar bazında yapılan değerlendirmeler kapsamında ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hâlihazırda X kuşağının hâkim olduğu, ilerleyen dönemlerde ise Y kuşağının çoğunluğu oluşturacağı belirtilebilir. Ulaşılan bir diğer sonuç ise Meclis’te İstanbul Üniversitesi ile Ankara Üniversitesinden mezun milletvekillerinin ağırlıkta olduğudur. Sonuç olarak seçilme yeterliliklerinde ayrıntılı düzenlemeler olmasa da uygulamada ülke yönetiminde söz sahibi olan kişilerin benzer özelliklere sahip olduğu söylenebilir. This study aims to examine the eligibility qualifications of the deputies represented in the 24th, 26th and 27th legislative periods of the Grand National Assembly of Turkey in terms of their education level and age criteria. The information of 1676 deputies comprising the sample of the study was evaluated. The four hypotheses to be tested within this study based on the cross tables and one-way analysis of variance (one-way ANOVA). The first result found out is that the education level and the average age do not differ between the periods. Deputies have mostly bachelor's or higher degrees. Their average age is 50, and there is no significant difference between the legislative periods. Within the scope of the evaluations made based on generations, it can be stated that the X generation is currently dominant in the parliament and that the Y generation will build the majority in the future. Another result found out is that the MP’s who graduated mainly from Istanbul University and Ankara University are predominant in the Grand National Assembly of Turkey.
  • Item
    Âyanlar, Ticari Tarım ve Sermaye Birikim İmkânları
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Demirci, Hüseyin Aliyar; Aybudak, Utku
    Bu çalışma âyanların Osmanlı ekonomisindeki konumuna ve sermaye üretim kapasitesine odaklanmaktadır. Osmanlı toplumu içerisinde özellikle 17. yüzyıldan itibaren önem kazanan ayanlar, lisansüstü düzeyde çeşitli âyan ailelerin faaliyetleri açısından tekil olarak sıklıkla ele alınmıştır. Ancak bir toplumsal grubun tek bir hanesini ele almak, onların ekonomik sahadaki tutarlılık arz eden davranışlarını genel bağlamdan kopararak “israf, lüks düşkünlüğü” olarak tanımlama yanılgısına neden olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı âyanların ekonomik davranışlarının altında yatan bağlamsal sebepleri ortaya koymaktır. Bunun yanında âyanların servetlerinin mahiyeti ve tarihsel olarak karşılaştırılması da çalışmanın amaçları arasındadır. Enflasyondan arındırılmış biçimde bir karşılaştırma yapıldığında, âyanların Osmanlı siyasi ve iktisadi sistemini dönüşüme uğratacak derecede büyük bir maddi imkâna sahip olmadığı anlaşılmaktadır. 19. yüzyıl ile başlayan merkezileşme sürecinin ardından âyanların iktidarı büyük ölçüde kırılmış ve Osmanlı Devletinde16. yüzyıldan beri devam eden adem-i merkezileşme eğilimi son bulmuştur. Yaklaşık üç asır boyunca Osmanlı toplumsal yapısında oldukça mühim bir yer işgal eden âyanların ticari tarım faaliyetleri ve sermaye birikim imkanları, dönemin önemli tarımsal müesseseleri olan plantasyonlar ile de karşılaştırılmaktadır. Hem tarımsal verimlilik hem de toprağın doyurması gereken iş gücü açısından kıyaslamanın yapıldığı çalışmada âyanların düşük verimlilik ve yüksek maliyet koşullarında faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu nedenle sermaye birikim imkânlarının son derece kısıtlı olduğu ortaya konulmaktadır. This study focuses on the position of the Âyans in the Ottoman economy and their capital production capacity. At academic researches, The Âyans, which gained importance in Ottoman society especially since the 17th century, were frequently dealt with singularly in terms of the activities of various families. However, addressing a single household of a social group by taking them out of the general context can cause the misconception of identifying their consistent behavior in the economic field as "wasteful, fondness of luxury ". The aim of this study is to reveal the contextual reasons underlying the economic behavior of the Âyans. In addition, the nature and historical comparison of the fortunes of Âyans are among the objectives of the study. When a comparison which is free of inflation is made, it is understood that the Âyans do not have the financial means to transform the Ottoman political and economic system. After the centralization process that began in the 19th century, the power of the Âyans was largely broken and the trend of decentralization Ottoman State which had been going on since the 16th century ended. For nearly three centuries, the commercial agricultural activities and capital accumulation opportunities of the Âyans, which occupied a very important place in the Ottoman social structure, are also compared with plantations, which were important agricultural institutions of the period. In the study, in which a comparison was made both in terms of agricultural productivity and the labor force that the soil should feed, it is revealed that the Âyans continued their activities under low productivity and high cost conditions and therefore the capital accumulation opportunities were extremely limited.
  • Item
    Acil Durum Eylem Planları Farkındalığında Eğitimin Etkisi: İş Sağlığı ve Güvenliği Alanı Üzerinde Bir Uygulama
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 2022) Aran , Azize Sudan; Erol , İsmail
    Afetler sonucunda yaşanan can ve mal kayıplarının, afetlere karşı hazırlıklı olmayı gerektirdiği, bu süreçteki başarının ise bireylerin eğitilmesi ile mümkün olduğu bilinmektedir. Yapmış olduğumuz literatür analizi sonucunda, afet farkındalık düzeylerinde, müfredat kaynaklı farklılıkların incelendiği araştırmaların sınırlı olduğu görülmüştür. Bu çalışma ile bu alanlarda eğitime duyulan ihtiyaca işaret etmek ve literatürdeki bu boşluğa katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda eğitim müfredatında, acil durum ve afet yönetimi konularında içeriğin bulunduğu iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında, eğitim alan ve almayan bireyler üzerinde uygulama yapılmış, bu içeriklerin bireylerin acil durum ve afet bilinci konularında farkındalıklarını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Veriler, araştırma yöntemlerinden anket yöntemi uygulanarak elde edilmiştir. Araştırmada; tanımlayıcı özelliklerin, İSG eğitimi alma ve İSG öğrenim düzeyi faktörlerinin, acil eylem planları farkındalığına etkisi bağlamında hipotezler geliştirilmiş ve test edilmiştir. Verilerin analizinde; Man Whitney U Testi, Kruskal Wallis Testi, ortalama ve standart sapma, frekans ve yüzdelik değerler kullanılmış, istatistiksel anlamlılık düzeyi ise p≤0,05 olarak alınmıştır. Çalışma bulgularında; acil durum ve afet yönetimi konularındaki farkındalığın, katılımcıların eğitim müfredatlarında bu alanlara yönelik içerik bulunması ve katılımcıların eğitim düzeyi kriterleri ile anlamlı bir biçimde farklılaştığı ortaya konulmuştur. It is often stated that the loss of life and property as a result of disasters requires being prepared for disasters, and success in this process is possible by educating individuals. In the literature analysis, it was seen that the studies on the disaster awareness effect of curriculum-based differences are quite limited. With this study it is aimed to contribute to this gap in the literature. In this direction; A research was conducted on individuals who received and did not receive training in the field of occupational health and safety (OHS). Data were collected by a survey. In research; Hypotheses have been developed and tested in the context of the effect of descriptive characteristics, OHS education and OHS education level factors on the awareness of emergency action plans. In the analysis of the data; Man Whitney U Test, Kruskal Wallis Test, mean and standard deviation, frequency and percentage values were used, and the statistical significance level was taken as p≤0.05. In the study, it has been revealed that the awareness of the participants on emergency and disaster management issues differs significantly according to the content in the education curriculum and the education level criteria of the participants.