Cilt:60 Sayı:02 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Prof. Dr. İbrahim Çalışkan Hocamıza Dair: Gönül Tanıklığı Nevinden Bir Haşiye(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Tan, Oğuzhan; İlahiyat Fakültesi2019 yılında vefat eden Prof. Dr. İbrahim Çalışkan için yazılmış bir vefa notudur.Item Felsefeye Adanmış Bir Ömür: Prof. Dr. Necati Öner (1927-2019)(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Köz, İsmail; İlahiyat Fakültesi2019 yılında vefat eden Prof. Dr. Necati Öner hakkında yazılmış bir vefa notudur.Item Uluslararası Sünnetin Otoritesi Sempozyumu (16-17 Mart 2019, Sakarya)(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Demir, Mahmut; İlahiyat FakültesiBu yazıda 16-17 Mart 2019 tarihlerinde Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Uluslararası İslam Düşünce Enstitüsü (International Institute of Islamic Thought/IIIT) ve Mahya Yayıncılık tarafından organize edilen “Sünnetin Otoritesi (مرجعية السنة)” konulu uluslararası sempozyum değerlendirilmiştir.Item Are We Bodies or Souls?(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Yılmaz, Aykut Alper; İlahiyat FakültesiBedenler miyiz Yoksa Ruhlar mı? Richard Swinburne, 1986’da kaleme aldığı The Evolution of the Soul1 eseri ve ardından 2012’de yayımlamış olduğu Mind, Brain, and Free Will2 ile bu soruya cevap aramıştı. Her ikisi de doğrudan ruh-beden ikiciliğini konu alan bu eserlerden sonra Swinburne’ün, Are We Bodies or Souls? (Bedenler miyiz Yoksa Ruhlar mı?) eserini kaleme almış olması, ilk anda niçin böyle bir gereksinim duyduğu sorusunu akla getirebilir. Swinburne de bu sorunun cevabını daha ilk sayfadan vererek, bu kitap ile her kesimden okuyucu kitlesine hitap etmeyi amaçladığını ifade ediyor. Eser yedi bölümden oluşuyor. Her bölüm yeni sorulara kapı aralıyor ve sonraki bölümler, genellikle kendinden önceki bölümler üzerine inşa ediliyor. Eserin sonunda ileri okumalar için oldukça kısa bir rehber de bulunuyor. Ayrıca, yeni basılmış olmasına rağmen Are We Bodies or Souls?’un bu baskısına düzeltmeler yapılmaya başlanmış bileItem Mustafa Öztürk & Hadiye Ünsal: Kur’an Tarihi(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Şimşek, Halil; İlahiyat FakültesiBu çalışmada Mustafa Öztürk ve Hadiye Ünsal'ın Kur'an Tarihi isimli ortak eserleri değerlendirilmiştir.Item İki Yeni İbranice Kur’an Çevirisi Üzerine(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Meral, Yasin; İlahiyat FakültesiBu çalışmada Hindistan'da ve Suudi Arabistan'da yapılan iki yeni İbranice Kur'an çevirisi değerlendirilmiştir.Item Antalyalı Athenaeus’un Felsefesinde Ruh (Pneuma) ve Beden İlişkisi(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Durmaz, Nihat; İlahiyat FakültesiAntik Yunan’da ortaya çıkan felsefe, MÖ 4. yüzyıldan MÖ 1. yüzyıla kadarki süreçte pek çok değişime uğrayarak gelişimini devam ettirmiştir. Felsefe, doğadan insana geçerek ilk değişimini, Platon ve Aristoteles tarafından felsefenin genel çerçevesinin çizildiği sistematik dönemle de ikinci değişimini gerçekleştirmiştir. Bu süreçte çizilen genel çerçevenin felsefenin yanında tıp alanını da etkilediği ve bu etkinin MÖ 1. yüzyılda açıkça ortaya çıktığı görülür. Bu çalışma, söz konusu dönemde filozof olduğu kadar hekim unvanıyla da tanınan Athenaeus’un ruh/beden düalizminde hangi düşünce okullarını benimsediğini ve ne tür kaynaklardan beslenerek mesleğini icra ettiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Buna göre Athenaeus’un felsefesini Platon ve Stoacı görüşlerden hareketle açıklamanın o dönemin önemli bir tartışma zeminini oluşturan ruh/beden ilişkisini daha anlaşılır kılacağı ifade edilebilir. Nitekim Roma İmparatorluğu’nun kuruluş döneminde hekimler, fizyolojik ve zihinsel olduğu farz edilen pek çok hastalığı psikolojik tedavilerle gidermeye çalışmışlardır. Ayrıca bu anlayış, bedensel hastalıkların ruhsal durumlarla ilişkili olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Hekimlerin psikolojik rahatsızlığı bulunan hastaları dikkat dağıtıcı egzersizlerle iyileştirme çabaları, böyle bir düşüncenin sonucu olarak okunabilir.Item Doğal Din Tasavvuru Üzerinden Hıristiyanlık Okuması: John Toland’ın Tanrı, Din ve Vahiy Anlayışı(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Kardaş, Meryem; İlahiyat FakültesiBugün “Aydınlanma” olarak nitelendirdiğimiz 18. yüzyıl Batı düşüncesine temel karakteristiğini veren hususlardan biri doğa felsefesinden “bilime” doğru yaşanan sıçramadır. 17. yüzyılda Newton’la özdeşleşen doğa felsefesinin matematiksel yasalarının tespitine yönelik teşebbüsle Tanrı’ya, evrene ve insana yönelik bakış açısı da değişmiştir. Bu süreçte Hıristiyanlığın akıl ve doğa ile uyumlu hale getirilme çabalarının arttığı görülür. Doğa ve akıl ile uyumlu din arzusu Hıristiyanlık içerisinde dinî rasyonalistler başlığı altında değerlendirilen çeşitli yaklaşımlar doğurmuştur. Bu dönemde ayrıca ağırlıklı olarak deistler tarafından dile getirilen “doğal din” söylemi ile karşılaşılır. Yaşadığı zaman diliminde entelektüel kimliği ve çok sayıda eseriyle fikirleri takip edilmiş bir isim olan John Toland da doğal din anlayışını savunanlardan biridir. Bu çalışmada Tanrı, din ve vahiy hakkındaki görüşlerinden hareketle, Toland’ın sahip olduğu doğal din perspektifi açısından Hıristiyanlığın geleneksel yapısına yönelik değerlendirmeleri ele alınacaktır.Item Life through Death in Rumi’s Story of the Boatman and the Grammarian: A Thematic and Symbolic Analysis(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Şimşek, Halil; İlahiyat FakültesiBu araştırma yazısı Mevlānā Celāluddīn Rūmī’nin Mes̱nevī’sinde geçen “Arapça dilbilimci/Nahivci ile gemici” arasındaki hikayeyi analiz etmektedir. Çalışmamızda Mevlānā’nın vermek istediği mesajlar ve hikayenin alegorik yönünü açıklama gayretinde olduk. Bu bağlamda hikayenin temel hedefinin, maḥv (varlık iddiasında veya inancında olmamak) kavramına işaret etmek ve sufi erlerinin de bu kavramı sufi hayatta öncelemeleri gerektiğini belirtmek olduğunu gösterdik. Mevlānā’nın, bu kavramın önemini ve ne olduğunu sunarken kullandığı somut dünyevi tecrübelerle sembolik atıfları analiz etmeye çalıştık. Analizlerimiz Kur’an ayetleri, hadisler, ve erken dönem sufilerin sözleriyle ilişkilendirilmiş ve temellendirilmiştir. Sufiler için birinci dereceden önem arzeden “tecrübi bilgi” üzerinde durulmuş, bu bilgi edinme türünün ne olduğu ve sufiler tarafından nasıl kullanıldığı konusu da incelenmiştir. Bu bilgi türünün ne ve nasıl bir bilgi türü olduğu hem Mes̱nevī’nin diğer bölümlerinden hem de diğer sufilerin söylemlerinden istifade edilerek zenginleştirilmiştir. Burdan hareketle sufilerin epistemolojik yaklaşımlarına da ışık tutmaya gayret sarf edilmiştir.Item İmam Hatip Liselerindeki Suriyeli Öğrencilerin Din Eğitimi Sorunları: Çözüme Yönelik Nitel Bir Analiz(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Baltacı, Ali; Coşkun, Mehmet Kamil; Ceylan, İsa; İlahiyat FakültesiBu araştırma, imam hatip liselerinde çalışan din dersi öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda, bu okullarda öğrenim gören Suriyeli öğrencilerin din eğitimi derslerinde yaşadıkları sorunlara odaklanmaktadır. Ayrıca araştırma kapsamında din dersi öğretmenlerinin, din derslerinde yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri de sunulmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desende tasarlanan bu araştırmada ölçüt ve kartopu örnekleme yöntemleri eş zamanlı olarak işe koşularak karma örnekleme yaklaşımı kullanılmıştır. Ankara İlinin Altındağ, Mamak, Sincan, Çankaya, Yenimahalle ve Etimesgut ilçelerinde bulunan 17 imam hatip lisesinde çalışan 43 din dersi öğretmeni bu araştırmanın çalışma grubudur. Araştırma sonuçlarına göre; dilde, iletişimde, okul içinde ve okul dışında yaşanan sorunların yanı sıra sosyal dışlanma ve önyargılar temaları altında belirlenen sorunlar söz konusudur. Öğretmenler için en önemli sorun kaynakları: Suriyeli öğrencilerin Türkçe bilmemesi ve diğerleriyle iletişim kuramamasıdır. Bu sorunların çözümü için öğretmenler, dil eğitimi, empati eğitimi ve uyum eğitimi ile Suriyelilere özel okulların açılmasına yönelik çeşitli öneriler sunmuşlardır. Din eğitimi literatüründe ilgili soruna odaklanan bir çalışma olması ve ileride yapılacak çalışmalar için önemli veri kaynağı oluşturması araştırmanın önemini artırmaktadır.Item Rethinking Ḥadīth (Prophetic Traditions) as ‘Natural’ Narrative: In the Framework of Fludernik’s ‘Natural’ Narratology(Ankara Üniversitesi, 2019-11-30) Çamur, Fatma Yüksel; İlahiyat FakültesiMonika Fludernik, ‘doğal’ anlatı kavramı ile 90’lı yılların sonunda anlatıbilime yeni bir perspektif getirmiştir. Bu teoriye göre anlatıyı oluşturan esas unsur olayların belirli bir mantıkla art arda sıralanması değil, onun bir tecrübenin ifadesi olmasıdır. Fludernik’in yaklaşımı, hadisi anlamak noktasında ışık tutabilir. Zira hadisler, Hz. Muhammed’e ait ya da onunla ilgili bir söz, olay ya da yaşanmış bir tecrübenin sahabi ravi perspektifinden naklidir. Hadisler aynı zamanda Hz. Peygamber’in hayatı boyunca nasıl davrandığını ve insanların tutum ve davranışlarına nasıl tepki verdiğini bize anlatarak onun hayat tecrübesini ortaya koyar. Öte yandan hadis rivayeti, Hz. Peygamber’den edinilen bilginin bir nesilden diğerine anlatımını konu edinen bir tecrübedir. Bu makalede, Fludernik’in teorisi çerçevesinde hadisin ne ölçüde ‘doğal’ anlatı olarak ele alınabileceği tartışılmaktadır.