Cilt:53 Sayı:03 (2020)

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 12 of 12
  • Item
    Anka Kuşu veya Sisifos Schwab’tan Sonra Eğitim Programları Alanı
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Rüzgar, M. Emir; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Schwab 1969 yılında yayımladığı bir çalışmasında eğitim programları alanının o dönemdeki mevcut ilke ve yöntemleriyle program işini yapamaz durumda olduğunu tartışmış ve alanın can çekiştiğini öne sürmüştür. Ayrıca alanın işlevsel duruma gelebilmesi için alandaki uğraşların kuramsaldan kılgısala döndürülmesi gerektiği iddiasında da bulunmuştur. Schwab’ın bu savları, alanda birçok cevap makalesine neden olmuş ve özellikle yurt dışı alanyazında birçok çalışmanın konusu olmuştur. Bu çalışmalar arasında yeniden kavramlaştırma olarak bilinen bir program akımı alanda gözle görülür bir ilgi çekmiştir. Bu makalede ise yazar, özellikle Amerika Birleşik Devletleri alanyazınını temel alarak Schwab’ın iddialarının günümüz eğitim programı alanı için geçerliğini incelemeyi amaçlamıştır. Yazarın temel iddiası, belirtilen bağlam içinde alanın can çekişir durumda olmadığı, ancak alanda bir bunalım (kriz) söyleminin hâlâ var olduğu yönündedir. Yazar ayrıca bu bunalım söylemlerini aşmanın, alanın tarihi çerçevesini kavrayarak Schwab’ın da dile getirdiği üzere program alanının okullara ve okullaşmaya olan bağı temelinde kılgısal bir yaklaşımla olanaklı olduğunu öne sürmüştür
  • Item
    İstismarı Önlemede Psikolojik Danışmanların Etik, Yasal Sorumlulukları ve Önleyici Rehberlik Çalışmalarına Öneriler
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Can, Nesime; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Milli Eğitim Bakanlığı, her yıl ülke genelindeki eğitim kurumlarında çalışan psikolojik danışmanlar tarafından rehberlik planlarına dâhil edilerek yıl boyunca çalışmalar yapmaları için iki genel rehberlik hizmeti hedefi belirlemektedir. Bakanlık tarafından 2018-2019 eğitim öğretim yılı için belirlenmiş bu iki genel hedeften biri ihmal ve istismardan korunma olmuştur. Bu durum ihmal ve istismar konusunun ülke genelinde var olan bir sorun olduğunu işaret ederken aynı zamanda okul ve rehberlik araştırma merkezlerinde çalışan psikolojik danışmanlara son derece önemli bir konudaki sorumluluklarını hatırlatır niteliktedir. Bu önemli sorumluluk göz önüne alınarak derlenen bu makalenin amaçları şu şekilde sıralanmaktadır: (1) ihmal ve istismarı tanımlayarak yaşanan istismarın çocuklar üzerindeki belirtilerini tartışmak, (2) psikolojik danışmanların ihmal ve istismar konusundaki etik ve yasal sorumluluklarının çerçevesini çizmek, (3) adli ihbar sürecini açıklamak, (5) okullarda ve rehberlik araştırma merkezlerinde çalışan psikolojik danışmanlara önleyici rehberlik çalışmaları ile ilgili bilgi vererek genel kabul görmüş istismarı önleme programlarını tanıtmak (6) önleyici rehberlik çalışmaları ve krize müdahale ile ilgili öneriler sunmak.
  • Item
    Verbal Aptitude Levels of Prospective English Teachers: A Study in an EFL Context
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Ertürk, Gülşah Tıkız; Ata, Murat; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Yabancı dil yatkınlığı, yazılı dili kullanma ve sözcüklerle sunulan kavramları anlama yeteneği olarak tanımlanır. Yatkınlık, yabancı dil öğreniminde önemli bir rol oynamaktadır. Araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmalar, sosyo-psikolojik bir yabancı dil (ikinci dil) öğrenimi kuramının tartışılmasının gerekliliği üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kuram, ikinci bir dilin başarılı biçimde öğrenilmesi için başarılı bir yabancı dil öğrencisinin hedef dildeki belli dilsel ve sosyal etkenleri benimsemesi gerektiği yönündedir. Ancak, katılımcıların yatkınlık düzeylerinde onların yaş, cinsiyet ve not ortalama puanları gibi değişkenlere göre herhangi bir değişiklik olup olmadığının araştırılması ve ortaya çıkarılması yabancı dil öğretmenleri için önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı katılımcıların sözel yatkınlık düzeylerinin yaş, cinsiyet ve not ortalamaları gibi değişkenlere göre bir farklılık gösterip göstermediğini saptamaktır. Çalışma kesitsel modelli nicel bir çalışmadır. Araştırmaya 101 İngilizce öğretmeni adayı katılmıştır. Yabancı dile yatkınlık düzeyleri ile diğer değişkenlere göre anlamlı bir farklılık olup olmadığını saptamak için katılımcılara sözcükleri doğru heceleyebilme, doğru dilbilgisi kullanma, sözcük anlamlarını anlama ve sözcüğü anlama yeteneğini ölçen öğeleri içeren 40 maddelik çoktan seçmeli bir sözel yatkınlık testi uygulanmıştır. Veriler SPSS 22 programı ile çözümlenmiştir. Sonuçlar, dil yatkınlık düzeyleri hakkında bilgi sahibi olmanın, araştırmacıların dil öğrencileri, öğrenme ortamı ve öğrenme çıktıları hakkında daha iyi bir anlayış edinmelerine yardımcı olabileceğini göstermektedir. Sonuçlar ilgili alanyazın ışığında sunulmuştur. Bu çalışma etik kurul onayı ile ilgili karar verilmeden önce derginin sistemine yüklenmiş olduğu için etik kurul onay raporu bu çalışmaya eklenmemiştir.
  • Item
    Türkiye ve Avrupa Ülkelerinde Çocuk Yoksulluğunun Belirleyicileri Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Tekdemir, Nazmiye; Yılmaz, Hakkı Hakan; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Toplumların kalkınmasında en önemli rolü üstlenecek olan çocukları ve onların yetersiz eğitim ve gelir eşitsizliği kaynaklı sorunlarını dile getirmeyi amaçlayan bu çalışmada, Türkiye ve Avrupa ülkelerinde çocuk yoksulluğu karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Çocuk yoksulluğu; çocukların, yaşamlarının ileriki seviyelerinde, topluma tam ve eşit bireyler olarak katılmalarını zorlaştıran, çok boyutlu yoksunluklar kümesi olarak tanımlanabilir. Yetişkin yoksulluğundan farklılaşan çocuk yoksulluğuna dair genel kabul görmüş bir tanım ve ölçüm yöntemi araştırmacılar yanında politika yapıcılar için sağlam yoksulluk azaltma hedeflerini ve stratejilerini geliştirme ve izleme imkânı da sunar. Bu çerçeve de hazırlanan çalışma da gerek sosyal transferler öncesi gerekse de sosyal transferler sonrası Türkiye’nin, Avrupa bölgesinde çocuk yoksulluğu oranlarının en yüksek olduğu ilk 3 ülke arasında yer aldığı görülmektedir. Ayrıca çocuklardaki yoksulluk oranının, yetişkin yoksulluğu ve genel yoksulluk seviyeleriyle karşılaştırıldığında da belirgin bir şekilde daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Çocuk yoksulluğuna dair birincil dağılımdaki problemlerin, ikincil dağılım neticesinde hala çözülememiş olması bu konudaki politikaların sınırlılığına ve önemli bir temsiliyet sorununa işaret etmektedir. Karşılaştırmalı grafiklerden ve analizlerden çıkan sonuçlara göre çocuk yoksulluğuna dair yapılan çalışmalar ve tartışmalarla benzer olarak; çocuk yoksulluğuyla mücadelede özellikle eğitim sektörüne ve iş gücü piyasasına dönük politika ve düzenlemelere odaklanılmasının, çocuklardaki yoksulluk sorunun azaltılması noktasındaki en önemli adımlar olduğunu söylemek mümkündür.
  • Item
    Toplumsal Alan Kuramına Göre Türkiye’de Orta Çocukluk Dönemindeki Ahlaki Gelişim
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Özsarı, Elif; Özçelik, Ayşe Dilek Öğretir; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Ahlaki gelişim toplumdan topluma değişim gösteren bir kavramdır. Her toplumun kendi ahlaki normları vardır ve bu normlara uyulmaması durumunda uymayan kişiye karşı toplumsal bir tepki geliştirilir. Ahlaki gelişim çalışmalarında Kohlberg’in çalışmalarına literatürde geniş yer verilmektedir. Ancak Kohlberg ahlakın toplumdan topluma değişen değer yargıları olduğundan bahsetmemektedir. Toplumsal alan kuramına göre Ahlaki gelişim çalışmaları literatürde kendine yeni yeni yer bulmaya başlamıştır. Bu durum çalışmasının amacı, ilkokula devam eden, orta çocukluk dönemindeki öğrencilerin Toplumsal Alan Kuramına göre ahlak gelişimlerini anlamaktır. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılında ilkokulda eğitimine devam eden 1,2,3,4. Sınıftan 60 çocuktur. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen 6 varsayımsal hikaye oluşturmaktadır. Yapılan içerik analizi sonucunda, çocukların büyük kural ihlali yerine küçük kural ihlalini tercih ettiği; çocukların kardeşini kurtarmak için bile hırsızlığın doğru bir davranış olmadığını belirttikleri, adaletli seçimler yapmanın doğru bir davranış olduğunu, çocukların istedikleri oyuncakla oynayabilmesi gerektiğini ve oyuncak seçimine saygı duyulması gerektiğini, ebeveynlerin müdahalesinin doğru bir davranış olamadığını, son olarak çocukların, kuralların her zaman geçerli olduğunu, her durumda uyulması gerektiğini belirlenmiştir.
  • Item
    Okul Yöneticilerinin Çatışma Yönetim Stratejileri İle Okul Kültürü Arasındaki İlişkinin Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Özkara, Ersay; Tunç, Binali; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu araştırmanın amacı, Mersin ilindeki kamu okullarında görev yapan öğretmenlerin görüşlerine göre, okul yöneticilerince kullanılan çatışma yönetimi stratejileri ile örgüt kültürü arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, Mersin ili merkez ilçelerindeki (Yenişehir, Akdeniz, Toroslar ve Mezitli) resmi ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 622 öğretmen oluşturmaktadır (274 erkek, 348 kadın). Araştırma verileri, Neiderauer (2006) tarafından Türkçeye uyarlanan “Rahim Örgütsel Çatışma Ölçeği (Rahim Organizational Conflict Inventory-II- ROCI-II)” ve Kuyumcu (2007) tarafından geliştirilen “Okul Kültürü Ölçeği” ile elde edilmiştir. Verilerin analizinde, betimsel analiz testleri, t-testi ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, ilkokul ve ortaokullarda görev yapan okul yöneticilerinin kullandıkları çatışma yönetim stratejileri ile okul kültürü arasında pozitif ve yüksek düzeyli bir ilişki bulunmaktadır. İlkokullarda görevli öğretmenlerin örgüt kültürüne ilişkin görüşleri, ortaokullarda görevli öğretmenlere göre daha olumludur. Araştırma sonuçları içinde dikkati çeken nokta, yöneticilerin çatışmaları “hükmetme” stratejisini uygulayarak yönetmelerinin, okulların örgüt kültürüyle ters yönlü bir ilişki göstermesidir. Hükmedici, otoriter davranışlar arttıkça, örgüt kültürü olumsuz etkilenmektedir. Çatışma yönetimi stratejilerinin “bütünleştirme, ödün verme ve uzlaşma” boyutları ile, örgüt kültürünün boyutları arasındaki yüksek düzeyli, bu stratejilerin okullarda daha çok tercih edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Buna karşın okullarda örgüt kültürünün inşası ve sürekliliği açısından, hükmetme ve kaçınma stratejilerine başvurulmaması önerilebilir.
  • Item
    Özel Yetenekli Öğrencilerin Destek Eğitim Odalarında Aldıkları Eğitimin Etkililiği
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Akgül, Savaş; Kumaş, Volkan; Gökçeer, Gökben; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu araştırmanın amacı, destek eğitim odalarında verilen eğitimin, özel yetenekli ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin benlik algıları, olumlu-olumsuz sosyal davranışları, problem çözmeye dayalı yansıtıcı düşünme becerileri ve sosyal duygusal öğrenme becerileri üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma 2018-2019 öğretim yılında Zeytinburnu ilçesinde ikamet eden ve aynı ilçede öğrenim gören, 40’ı ilkokul, 80’i ortaokul öğrencisi toplam 120 özel yetenekli öğrenci ile yürütülmüştür. Veriler, Problem Çözmeye Dayalı Yansıtıcı Düşünme Ölçeği, Okul Sosyal Davranış Ölçeği, Pierre Harris Çocuklar İçin Benlik Algısı Ölçeği, Sosyal ve Duygusal Öğrenme Becerileri Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın sonunda, destek eğitim programının, öğrencilerin problem çözmeye yönelik yansıtıcı düşünme becerisini, sosyal duygusal öğrenme becerisini ve sosyal yeterliklerini arttırdığı ancak benlik algısında bir değişim yaratmadığı bulunmuştur.
  • Item
    Çocukların Kitaplardaki Doğal Çevre Davranışlarına Yönelik Algıları
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Çabuk, Burcu; Teke, Nergiz; Baş, Tuğba; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Nitel araştırma yöntemlerinden durum araştırması ile modellenen bu çalışmanın amacı, resimli öykü kitaplarında yer alan görsellerdeki doğal çevreyle ilgili davranışlara ilişkin okul öncesi dönem çocuklarının algılarının incelenmesidir. Araştırma grubunu, amaçsal örnekleme yöntemlerinden tipik örneklemeyle belirlenen bir bağımsız anaokulundaki beş yaş grubunda yer alan on dört çocuk oluşturmaktadır. Çalışmada, dört adet doğal çevreyle ilgili olumlu davranışı ve dört adet doğal çevreye ilişkin olumsuz davranışı içeren resimli öykü kitabı görselleri belirlenerek çocuklarla yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmış, çocukların ifadeleri ses kaydına alınmıştır. Analizler, tümevarımsal içerik analiziyle yapılmış ve doğal çevreye ilişkin davranışlarla ilgili çocukların algıları kategorilendirilmiştir. Bu araştırma kapsamında gerekli geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Çalışmada, çocukların çoğunluğunun doğal çevreye yönelik olumlu davranış içeren görsellerdeki bu davranışları fark ederek uygun şekilde betimledikleri ve davranışların gerçekleşme nedenlerini olumlu gerekçelerle açıkladıkları bulunmuştur. Çocukların doğal çevreye yönelik olumsuz davranışları içeren bazı görsellerdeki davranışları fark edemeyerek betimleyemedikleri ve davranışların gerçekleşme nedenlerini olumlu gerekçelerle açıkladıkları tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları ışığında, çocukların sıklıkla kullandıkları resimli öykü kitaplarının çocukların davranışlarını etkiledikleri göz önünde bulundurularak, yetişkinlerin uygun kitapları seçme konusunda dikkatli olmalarına yönelik öneriler verilmiştir.
  • Item
    SES Related Differential Factors in Turkey’s PISA 2015 Science Literacy Data
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Yıldırım, Hüseyin; Ceylan, Eren; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu çalışmanın amacı Türkiye’de alt, orta veya üst sosyoekonomik statüdeki (SES) öğrencilerin PISA 2015 fen testindeki performansını yanlı olarak etkileyen madde özelliklerini araştırmaktır. Çalışmada profil analizi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar PISA 2015 fen testinde, farklı SES düzeylerine sahip öğrenciler arasında yanlılığa neden olabilecek temel madde özelliklerinin cevap formatı ve bilgi boyutu olduğunu göstermektedir. Genel olarak, cevabın yazılmasını gerektiren ve prosedür bilgisiyle ilgili maddelerin düşük SES düzeyindeki öğrencilerin aleyhine işlediği görülürken, çoktan seçmeli ve içerik bilgisi gerektiren maddelerin de üst sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin zayıflığı olduğu belirlenmiştir.
  • Item
    İlkokullarda Yetiştirme Programına (İYEP) İlişkin Öğretmen Görüşleri: Nitel Bir Çözümleme
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Tosun, Yusuf; Kozikoğlu, İshak; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu araştırmanın amacı, ilkokullarda yetiştirme programına (İYEP) ilişkin öğretmen görüşlerini belirlemektir. Durum çalışması deseninin kullanıldığı araştırma, Van ve Şanlıurfa illerinde görev yapan 38 sınıf öğretmeniyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler betimsel analiz tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin İYEP’i Türkçe ve matematik becerilerinde yeterli düzeye ulaşamamış öğrencilerin başarılarının artırılması açısından faydalı bir uygulama olarak görmelerine rağmen yaklaşık olarak yarısının hazırlanan program tasarısındaki kazanımlar, öğretim materyalleri, uygulama kılavuzları ve yönergelerdeki eksikliklerden dolayı programdan yeterli düzeyde faydalanılmadığını belirtikleri belirlenmiştir. Ayrıca, öğretmenlerin çoğunun İYEP sürecinde karşılaştıkları sorunlar sırasıyla; öğrencilerin devamsızlık yapmaları, öğrencilere okul derslerinin dışında ek sorumluluklar yüklenmesi, modüllerdeki öğrenci seviyelerindeki farklılıklar, bazı öğrencilerin yaşadıkları motivasyon eksikliği ve velilerin ilgisizliği olarak belirlenmiştir. Bu durumda, İYEP kapsamında MEB tarafından öğretmenlere materyal desteği sağlanabilir ve devamsızlık sorununu çözmek amacıyla veliler ile işbirliğini artıracak etkinlikler planlanabilir.
  • Item
    Değişen Madde Fonksiyonunun Belirlenmesinde “difR” R Paketinin Kullanımı: Ortaöğretime Geçiş Sınavı Fen Alt Testi
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Alatlı, Betül; Şenel, Selma; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Değişen Madde Fonksiyonunun (DMF) belirlenmesi, bir testin ve testten alınan puanların geçerliğine ilişkin önemli göstergeler sunmaktadır. difR paketi ise farklı DMF belirleme yöntemlerinin uygulanmasına izin vererek araştırmacılara ve uygulayıcılara büyük kolaylık sağlayan R paketidir. Bu araştırmanın temel amacı örnek bir araştırma verisi üzerinden, difR paketinde farklı DMF belirleme yöntemlerine ilişkin; yazılım kurulumu, varsayımların incelenmesi, analiz adımları ve analiz sonuçlarının yorumlanması için izlenen sürecin resmedilmesidir. Bu temel amaç doğrultusunda Türkiye'de 8. sınıf öğrencilerine uygulanan Ortaöğretime Geçiş Sınavı 2018 uygulamasında yer alan fen maddelerinin, madde sıra etkisi bakımından DMF gösterme durumları incelenmiştir. Bu yönüyle araştırma tarama modelinde bir araştırmadır. Araştırmada sıklıkla kullanılan DMF belirleme yöntemlerinden Klasik Test Kuramına dayalı Mantel-Haenszel, Lojistik Regresyon ve SIBTEST ile Madde Tepki Kuramına dayalı Olabilirlik Oran yöntemlerine ilişkin adımlar ele alınmıştır. DMF analizleri sonucu elde edilen bulgulara göre fen maddelerinin madde sıra etkisi bakımından çoğunlukla DMF göstermediği ya da ihmal edilebilir düzeyde DMF gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
  • Item
    A Review of Attitude Scales Developed in Turkey Between 2002-2018 Regarding The Scale Development Process
    (Ankara Üniversitesi, 2020-12-01) Gül, Güler; Ayan, Cansu; Eğitim Bilimleri Fakültesi
    Bu araştırma kapsamında belirli yıllar içerisinde eğitim alanında kullanılan tutum ölçeği geliştirme çalışmalarının ölçek geliştirme süreçlerine uygunluğunun incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede ölçek geliştirme süreci ile ilgili alanyazında sıklıkla karşılaşılan sorunlar belirlenmiş olacaktır. Ayrıca bu çalışma bundan sonraki tutum ölçeği geliştirme çalışmaları için de yol gösterici ve bilgi verici olması açısından önemli görülmektedir. Bu kapsamda ULAKBİM’de taranan yerel dergiler ve elektronik ortamda tam metinlerine ulaşılabilen eğitim dergilerinde tarama yapılmış ve 2002-2018 yılları arasında Türkiye’de eğitim alanında yapılmış tutum ölçeği geliştirme çalışmaları, tutum ölçeği geliştirilirken dikkat edilmesi gereken noktalar dikkate alınarak incelenmiştir. Bu çalışma nitel bir çalışma olup, araştırmacılar tarafından önceden belirlenen bir kontrol listesi kullanılarak, her bir ölçüt (kriter) için uygun olan ve olmayan çalışmaların frekansları belirlenmiştir. Çalışma sonucunda tutum ölçeği geliştirme çalışmalarında, alanyazında sıklıkla yanlış yapılan ya da eksik bırakılan noktalar saptanmıştır. Test ve ölçek geliştiricilere, bu sürecin önemli ve titizlik gerektiren bir süreç olduğunu unutmayıp çalışma kapsamında altı çizilen noktalara duyarlı biçimde yaklaşmaları önerilmiştir.