fe dergi: feminist eleştiri
Permanent URI for this community
Browse
Browsing fe dergi: feminist eleştiri by Title
Now showing 1 - 20 of 301
Results Per Page
Sort Options
Item 12 Eylül Romanında Birey: Erkekliğin Yeniden İnşası Açısından “Kusma Kulübü”nü Okumak(Ankara Üniversitesi KASUM, 2020-12-20) Karanfil, ilknur; Other; OtherBu çalışmada, Mehmet Eroğlu’nun kaleme aldığı “Kusma Kulübü” romanı, Türkiye Edebiyatı’nda 12 Eylül sonrası solun yenilgisi ile ortaya çıkan darbe dönemi edebiyatının bir örneği olarak incelenecektir. Bir 12 Eylül romanı olarak Kusma Kulübü’nün erkekliğin sorgulanması ve yeniden kurulması bağlamında değerlendirilmesi çalışmanın ana amacıdır. 12 Eylül romanlarında yer alan iç sorgulamalar, psikolojik buhranlar ve bireysel kimlik konularının öne çıkışı toplumsal cinsiyet ilişkilerinin kurguda edindiği rolle birleştiğinde bu romanlar erkekliğin inşası bağlamında okunmaya müsait anlatılar halini almaktadır. Söz konusu romanda, toplumun kaybedenleri arasında olan başkarakter Umut’un özgüven edinme, bağımsızlaşma ve güçlenme alanı olarak metindeki toplumsal cinsiyet ilişkileri değerlendirilecektir. Bu doğrultuda melez erkeklik biçimleri de tartışmaya açılacaktır. Romanda melez erkeklik biçiminin inşası ve diğer erkeklik biçimleriyle ilişkisi irdelenecektir. Başkarakterin erkekliğini ilişkilendiği kadınlar aracılığıyla yeniden inşa ederek güçlendiğine dair romanın farklı bir okuması yapılacaktır.Item 2009 Yılını Geride Bırakırken Van’da Kadın ProfiliVan Kadın DerneğiItem 2012-2023 Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın toplumsal cinsiyet bakış açısı ile incelenmesiİNAL, Ebru; PAKSOY ERBAYDAR, NüketItem 8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında kısa bir hikayeKURTOĞLU, AyçaItem A Forgotten Figure of Philosophical Theology: Marguerite Porete(Ankara Üniversitesi KASUM, 2021-06-10) Canaslan, Eylem; Other; OtherThe Mirror of Simple Annihilated Souls and Those Who Only Remain in Will and Desire of Love is regarded as one of the most enigmatic and influential manuscripts in the history of medieval Christian mysticism. Its author was not known until the mid-twentieth century. In 1946, Romana Guarnieri identified Marguerite Porete, condemned and burned at the stake for “relapsed heresy” in Paris in 1310, as the author of this book. This paper aims to introduce Marguerite Porete, who is one of the most interesting forgotten women thinkers in the history of ideas. It will present the major sequences of her life, recount the rediscovery of The Mirror of Simple Souls by Guarnieri, and focus on its literary structure and certain philosophical themes it contains or implies. These selected themes are as follows: the subversion of the distinction between the learned and the ignorant, the opposition between Reason and Love, a naturalism beyond ascetism, a call for the constitution of a new subjectivity “beyond good and evil” and a concept of annihilation that denies the existence of free will.Item A Paradox of Women’s Employment and Empowerment inFlexible Capitalism(Ankara Üniversitesi KASUM, 2020-06-01) Him, Miki Suzuki; Other; OtherThis paper discusses a paradoxical implication of employment for women’s empowerment in flexiblecapitalism. Export-oriented factories employ women from the poorer sections of a society and theirearnings make substantial contribution to poverty reduction at a household level. However, animplication of wage work for women’s empowerment is contentious. Many socialist feminist criticshighlight exploitative aspects of export-oriented industries. The micro-level studies point out women’sempowering experiences through employment in daily life. Employing a materialist feministperspective and Bourdieu’s theory of practice, this paper examines the discussion on women’semployment and empowerment in the past fifty years and attempts to understand women’smultifaceted exercise of agency within patriarchal power relations and explain a paradox ofexploitative employment and women’s empowering experiences. It argues that flexible employmenthas empowered many women in the world, yet, in a way to serve flexible capitalism and patriarchy.Item Adalet Ağaoğlu’nun Radyo Oyunlarında Kadınlık Halleri(Ankara Üniversitesi KASUM, 2020-06-01) Akkaya, Özlem; Other; OtherDevlet radyosunu çok katmanlı bir mücadele ve müzakere alanı olarak kabul eden bu çalışmada, Ağaoğlu’nun ilk iki radyo oyunu (Yaşamak ve İki Kişi Arasında), cinsiyet ideolojisiyle nasıl ilişkilendiklerini görmek üzere, kadınlık temsilleri ve anlatı yapıları temelinde eleştirel bir analize tabi tutulacaktır. Çalışmada radyonun bu ihtilaflı doğasının bir radyo çalışanı ve radyo oyun yazarı olarak Adalet Ağaoğlu’nun oyunlarına nasıl yansıdığı tartışılacak ve kadın kahramanların söz konusu oyunlarda daha büyük davaların sembollerine indirgenmiş yok-özneler olarak mı yoksa kendileri olarak mı yer aldıkları sorulacaktır. Bu oyunlara kulak vermek, devlet sponsorluğundaki cinsiyet ideolojisinin çelişkili ve tamamlanmamış doğasına ışık tutmanın yanı sıra, “kadınsı” popüler anlatıların değersizleştirilmesine de yanıt olacaktır.Item Ağır erkeklik: erkekliğin ağırlığıVARIŞLI, BerfinItem Ahmet Ümit’in “Overlokçu Kız” Başlıklı Hikâyesinde Toplumsal Cinsiyet İlişkileri ve Erkeklik Temsilleri(Ankara Üniversitesi KASUM, 2021-06-10) Çalışaneller, Saniye Çancı; Other; OtherBu çalışmanın amacı Ahmet Ümit’in 2019 yılında yayımlanan Aşkımız Eski Bir Roman başlıklı kitabındaki “Overlokçu Kız” hikâyesini toplumsal cinsiyet ilişkilerinin temsilleri bağlamında incelemektir. Eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkileri aynı gerçek dünyada olduğu gibi bu hikâyedeki kurmaca evrenin de her katmanına nüfuz ettiği için “Overlokçu Kız” toplumsal cinsiyet politikalarının nasıl işlediğini anlamlandırmak ve tartışmak adına yerinde bir örnek teşkil edecektir. Çalışma, toplumsal cinsiyet ve erkeklikler ile ilgili tartışmalar ışığında, hikâyenin karakterlerine odaklanarak eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkilerinin değişik bağlamlarda ve kültürel süreçlerde ataerkil sistemi inşa eden örüntülerine dikkat çeker. Bunun yanı sıra, karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerine odaklanarak, erkek egemen toplumda kadınlar ve erkekler arasındaki iktidar ilişkilerini sorgular ve aynı zamanda farklı erkeklikler arasındaki iktidar ilişkilerini de mercek altına alır. Bu anlamda çalışma eşit olmayan toplumsal cinsiyet yapılarının inşa süreçlerini hem kadınlar ve erkekler arasındaki ilişkiler hem de farklı erkekliklerin birbirleriyle olan etkileşimleri bağlamında tartışır.Item Akışkan Kırılganlıklar Ekseninde İranlı Mülteciler: Emek ve Toplumsal Cinsiyet(Ankara Üniversitesi, 2022) Topateş, Alican Kalfa; Other; Otherİçinde bulunduğumuz küresel çağ, çok katmanlı göç süreçleri üretmekte ve mültecilik son zamanlarda en yaygın göç formu olarak dünya gündemindeki yerini almaktadır. Risklerle örülü ve akışkan özellikler gösteren geç kapitalizmin göçmenler için yarattığı çeşitli dezavantajlar, kadın ve LGBTİ bireyler başta olmak üzere mültecileri daha derinden etkilemektedir. Göçün küresel bağlamıyla oluşan yeni toplumsallıklar, bireylerin çalışma ve gündelik yaşamdaki kişisel deneyimlerine sızarak öznelliklerini dönüştürmektedir. Bu araştırma sözü edilen gerçekliklerden yola çıkarak Sara Ahmed’in kırılganlık ve Zygmunt Bauman’ın akışkanlık kavramları ilişkiselliğinde, Denizli’de yaşayan İranlı kadın ve LGBTİ mültecilerin çalışma ve gündelik yaşam pratiklerini analiz etmektedir. Araştırmanın temel iddiası, kırılganlığın ve akışkanlığın birbirlerine eklemlenmesinin, mültecilerin göç, göçmenlik, gündelik yaşam ve mülteci işçi deneyimlerini biçimlendirerek onlara yeni öznellikler kattığıdır. Çalışma kapsamında nitel araştırma yöntemiyle 13 İranlı mülteciyle yarı yapılandırılmış, derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Kadın ve LGBTİ mültecilerin hem göç süreçlerinin hem de Denizli’de askıya alınmış yaşamlarının tamamlanmamış, kırılgan ve kopuşlar içeren bir yapıya sahip olduğu bulgulanmıştır.Item Alanda bir kadınOĞUZ, Hatice ŞuleItem “Algılanamazlık Feminizmi” ve Spinoza Tanınma/Temsil Politikalarına Spinozist Bir İtiraz(Ankara Üniversitesi KASUM, 2021-06-10) Gökçe, Tansu; Other; OtherSpinoza felsefesi feminist tartışmalar özgülünde Avustralyalı feminist düşünürler Genevieve Lloyd ve Moira Gatens’ın çalışmalarıyla birlikte yeniden ilgi toplamış, güncel cinsel fark feministleri Rosi Braidotti ve Elizabeth Grosz gibi düşünürlerin Deleuzecü-Spinozist bir teorik hattı takip etmesiyle çağdaş feminist felsefe için önemli bir uğrak olagelmiştir. İlk Spinozacı feminist tartışmalar cinsel fark feminizminin sorunsalları etrafında şekillenmiş; Spinoza, cinsiyet/toplumsal cinsiyet ayrımı tartışmaları, ana akım Batı felsefesi geleneğine, sözde nötralizasyon, zihin-beden ve doğa-kültür ayrımı, bedenin ve duyguların değersizleştirilmesi gibi başlıklar altında yapılan eleştiriler göz önünde bulundurularak ittifak kurulabilecek bir filozof olarak düşünülmüştür. Bu geleneğe, Elizabeth Grosz’un tanınma/temsil siyasetlerine karşıt olarak teklif etmiş olduğu “algılanamazlık siyaseti” bağlamında dâhil olan Hasana Sharp, çağdaş feminist felsefeye yeni bir soluk kazandırmıştır. Sharp bu tartışmanın sınırlarını Spinoza’nın natüralizmini ve insanmerkezciliği eleştiren fikirlerini merkeze alarak genişletir. Algılanamazlık siyaseti, tanınma/temsil siyasetinin varsaydığı hukuki özne modeli yerine bedenin duygulanımlarını, kapasitelerini, kudretlerini gözeten bir siyasi proje olarak cinsel fark feminizminin felsefi konumuyla ortaklaşır. Bu açıdan makale öncelikle Grosz’un projesini ardından Sharp’ın bu projeye olan katkısını sözü geçen ortaklığı göz önünde bulundurarak incelemeyi hedefliyor.Item Anadolu'da Akademisyen Olarak Çalışmanın Haletiruhiyesi: Başka Türlü bir Dünyaya İnanma İsteği(Ankara Üniversitesi, 2022) Erdoğan, Emine; Other; OtherOtoetnografik bir çalışma olan bu makalede kendi çalışma yaşamımın hâletiruhiyesine odaklanarak, Doğu Karadeniz’de bir üniversitede akademisyen olarak çalışmaya nasıl rıza gösterdiğimi anla(t)maya çalıştım. Makale çalışma öykümün “genç cumhuriyet kadını” imgesinin hâletiruhiyesi ile nasıl şekillendiğini ve aynı zamanda onunla nasıl çeliştiğini göstererek, çalışma yaşamının hâletiruhiyesinin toplumsal cinsiyet ideolojisinden bağımsız bir şekilde ele alınamayacağını vurguluyor. Temel olarak duygu/duygulam literatürüyle emek teorileri arasındaki bağlantıyı güçlendiren makale, akademisyen olarak çalışmamın hâletiruhiyesini başka türlü bir dünyaya inanma isteği olarak ele alıyor ve bunu çalışma öykümün bölümleri üzerinden irdeliyor: çalışma alanına geliş, çalışma alanını dönüştürme ve çalışmanın gereklerini yerine getirme. Bu başlıklar hem söz konusu haletiruhiyenin tarihsel olarak nasıl inşa edildiğine hem de gündelik yaşamda aktif olarak nasıl yeniden üretildiğine odaklanıyor. Hâletiruhiye literatürüne dayanarak, kadının ücretli çalışma yaşamına dair diskursiv bir analiz sunan çalışmanın, hâletiruhiye, emek süreçleri ve toplumsal cinsiyet ideolojileri arasındaki ilişkiye dair tartışmalara katkı sağlayacağını umuyorum.Item Ankara’da Ev İşçisi Kadınların Toplu Taşıma Deneyimleri: Zorluklar ve Stratejiler(Ankara Üniversitesi, 2022) Keysan, Asuman Özgür; Other; OtherUlaşım yolcuların bir noktadan başka bir noktaya taşınması faaliyetinin ötesinde, toplumsal cinsiyet, sınıf, yaş ve engellilik gibi sosyal kategorilerin kestiği, devlet politikaları tarafından şekillenen ve toplumsal kodların hakim olduğu bir alandır. Bu çalışma ulaşım konusuna toplumsal cinsiyet perspektifinden bakmanın gerekli olduğunu vurgulayarak ev işçisi kadınların toplu taşıma deneyimlerine odaklanmaktadır. Temelde bu araştırma ev işçisi kadınların toplu taşımaya atfettikleri anlamlara, kadınların toplu taşımada kadın oldukları için karşılaştıkları zorluklara ve bu zorluklarla mücadele etme yöntemlerine odaklanmaktadır. Araştırmanın ampirik temelini, 2020 yılında Ankara’da 10 ev işçisi kadın yolcu ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler oluşturmaktadır. Çalışma toplu taşıma yolculuğunun, kadınların aracın kendisi, şoför ve diğer yolcularla kurdukları ilişkilerden bağımsız olmayan bir sosyal ilişkiler bütünü olarak ele almakta ve yolcuların evden çıkış anından gideceği yere varış anına kadar bir süreç olarak değerlendirmektedir. Çalışmada, ev işçisi kadınların ev dışındaki toplumsal cinsiyet ilişkilerinin toplu taşıma deneyimlerini tercihten ziyade bir zorunluluk haline dönüştürdüğü ve bu kadınların toplu taşımada yaşadığı problemlerin, içinde bulundukları sınıf temelli zorluklar yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri temelli sorunların eklemlenmesi ile çok boyutlu bir forma kavuştuğu tezi savunulmaktadır.Item Anneler Ne Yapar, Kızları Ne İster? İki Nesil Kadın Anlatılarında Bir Gecekondu Mahallesi(Ankara Üniversitesi KASUM, 2020-12-20) Bektaş, Leyla; Other; OtherKentin çeperlerinde yaşamlarını sürdüren kent yoksullarının gündeliğine odaklanan bu araştırma, kent politikalarının ev ve mahalle düzlemindeki tezahürünü anlamaya çalışır. İzmir’in gecekondu mahallelerinden Limontepe’de yaşayan kadınların kentsel dönüşüm süreci eşiğinde ev, mahalle ve kent deneyimini inceler. Kendi çocukluğumun da geçtiği bölgede yürüttüğüm araştırma, mahallede yaşayan iki nesil kadının hayat anlatılarına dayanır. Mahallelinin göç hikâyelerini, mahalle kurulumunu, komşular arasında geliştirilen ilişkileri, Limontepe’de olma hâlinin kentle kurdukları ilişkideki yerini, bu bölgenin hayat anlatılarındaki ağırlığını anlamaya çalışır. Meseleye kuşaklar üzerinden bakarak mekân deneyimindeki süreklilik ve kopuşların izini sürmeye olanak tanır. Mahalleli kadınların evlerinden kent hayatına uzanan mekânda nasıl aksiyon aldıklarını, özel ve kamusal mekân kullanım biçimlerini ve gündelik hayatlarındaki yerini, birbirleri ve mekânla nasıl ilişkilendiklerini anlamaya çalışan araştırma, bir gecekondu mahallesi hikâyesi anlatır. Bu hikâye, birinci kuşak kadınların mahalle ortamında geliştirdiği motivasyon ve bunun ikinci kuşak kadınlardaki tezahürü üzerine inşa edilirken, iki kapsamlı soruya yanıt arar: Bunlardan birincisi, mahallenin kuruluşundan bu yana birinci kuşak kadınlar ne tür sorumluluklar üstlenmiş, nasıl bir mücadele yürütmüştür? İkincisi ise, üzerine büyük emek verilen, büyütülüp yetiştirilen ikinci kuşak kadınların kendilerinin de parçası olduğu mahalle hayatından beklentileriyle elde ettikleri arasında nasıl bir ilişki vardır ve bugünün kent mekânına bu mahalleden atılmanın olanak ve