Cilt:68 Sayı:04 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:68 Sayı:04 (2019) by Title
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item A Consideration on Legality of Border Barriers: The Principle of Non-refoulement and It’s Extra-territorial Effect(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Özturanlı, Beyza; Ergüven, Nasıh Sarp; Hukuk FakültesiDevletlerin, başta güvenlik olmak üzere pek çok gerekçeye dayanarak sınırlarına duvar ve benzer yapılar inşa etmeleri genel bir uygulamadır. Uluslararası mülteci hukukunun bir parçası olan ve 1951 Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme ile de düzenlenen geri göndermeme ilkesinin, sadece mülteci statüsü kazanan kişiler için değil, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korkan ve sığınma arayan herkes bakımından geçerli olacak şekilde ve ülke dışına çıkarma, iade etme, nakletme ve sınırda reddetme gibi her türlü sınır dışı fiillerini de içine alacak biçimde yorumlanması, uluslararası hukuk ve insancıl hukuk alanındaki gelişmelerden kaynaklanan bir gerekliliktir. Dünyanın çeşitli bölgelerindeki iç savaşlar, başarısız devletler, kuraklık ve iklim değişikliği gibi nedenlerden kaynaklanan kitlesel insan hareketliliğini engellemek amacıyla Balkan devletleri tarafından tamamlanan muhtelif sınır duvarları ve telleri ile buna ilişkin faaliyetler, geri göndermeme ilkesinin ülke dışı bir etkisinin olup olamayacağı sorununu gündeme getirmektedir. Sınır politikaları, devletlerin egemenliklerinin bir sonucudur; ancak sınırların korunması çerçevesinde alınan bu tedbirler, devletin uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri ihlal etmesiyle sonuçlanmaktadır.Item Alıntıda Hukuka Uygunluk Kriterleri(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Uslu, Ramazan; Hukuk FakültesiBu çalışmada, sosyal ve kültürel hayatın değişmez bir unsuru ve bilimsel çalışmaların vazgeçilmezi olan alıntı kavramının hukuka uygunluk kriterleri ele alınmıştır. Bilim dünyasında bilgi ve fikirlerin tartışılmasında güvenilirliği sağlayan bir unsur da olarak alıntı, başkasının hususiyetini taşıyan fikri çabalardan hak sahibinin izni olmaksızın yararlanmayı mümkün kılar. Bu kullanım ise sınırsız olmayıp, adil olup olmadığı birtakım ölçülerle anlaşılır. Yasa, şekli şartların yanında, alıntının hukuka uygunluğunun tespitinde subjektif karaktere ağırlık vermiştir. Bu şartların bilinmesinde genel yarar bulunmaktadır.Item Hukukta Ad Homınem Mantık Hatası(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Özdemir, Narin; Hukuk FakültesiYargı kararlarının gerekçelerinin sağlam argümanlar içeriyor olması demokratik hukuk devleti açısından önemlidir. Sağlam argümanların en temel özelliği ise mantık hatalarından arınmış olmasıdır. Bu çalışmada hukukta sıklıkla başvurulan mantık hatalarından ad hominem ele alınacaktır. Karalama olarak nitelendirilen ad hominem, “kötüleyici karalama”, “niteliksel karalama”, “önyargı karalaması”, “zehirli kuyu karalaması”, “sen de karalaması” ve “post mortem karalama” olmak üzere altı farklı tür açısından incelenecek ve somut yargı kararları bağlamında örneklendirilecektir.Item İnançlı İşlemlerin Muvazaalı İşlemlerle Karşılaştırılması Üzerine Bir Değerlendirme(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Yılmaz, Süleyman; Pınar, Hamdi; Hukuk Fakültesiİnançlı işlemler inanın inanılana güvenerek bir malını devrettiği ve ardından inançlı işlemin süresi sona erdiğinde veya amacın gerçekleşmesi ile malın ilk sahibine döndüğü işlemlerdir. İnançlı işler; inanç anlaşması ve tasarruf işlemi olmak üzere iki unsurdan oluşur. İnançlı işlemler kanun tarafından düzenlenmemiştir. Bununla birlikte, inançlı işlemler muvazaalı olmadıkça ve diğer geçersizlik sebepleri olmadıkça geçerlidir. Muvazaa tarafların bilerek ve isteyerek gerçek iradelerini yansıtmayan bir işlem yapmasıdır. İrade ve beyan arasında uyumsuzluk ise işlemin geçersiz olmasına neden olur. Taşınmaz mülkiyetinin nakli tapuda inançlı temlik yoluyla yapılamamaktadır. Taşınmaz mülkiyetinin devrinin inançlı işlemle temliki ise inançlı işlemlerin muvazaa ile karıştırılmasına neden olmaktadır. Bu çalışmamızda öncelikle inançlı daha sonra ise muvazaalı işlemler üzerinde durulmaktadır. Bu açıklamalardan sonra muvazaa ve inançlı işlemler kıyaslanmaktadır. Son olarak ise taşınmaz mülkiyetini devir için yapılan inançlı işlemlere özgü özel durumlar ile inançlı işlemlerde muvazaanın olup olamayacağı tartışılmaktadırItem Motorlu Araç Mülkiyetinin Yetkisiz Kimseden Devralınması ve Sonuçları(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Özçelik, Barış; Hukuk FakültesiHukukumuzda trafik siciline kayıtlı bir motorlu aracın mülkiyetinin devredilebilmesi için, araç malikiyle resmî şekilde yapılacak sözleşmeye dayalı olarak, aracın zilyetliğinin devredilmesi gerekmektedir. Mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmenin, sözleşme konusu üzerinde tasarruf yetkisine sahip kişiyle yapılmak zorunda olması anlamına gelen bu durum, genel olarak taşınırlar için söz konusu olan, emin sıfatıyla zilyetten hak edinimini, motorlu araçlar bakımından imkânsız kılmaktadır. Tasarruf yetkisine sahip olmayan kimsenin, her nasılsa trafik siciline malik olarak kaydedilmiş olması da bu kimseden hak edinen iyiniyetli üçüncü kişilerin edinimlerinin korunmasına yetmemektedir. Çünkü hukukumuzda, trafik siciline, motorlu araç üzerindeki aynî hakları dış dünyaya açıklama işlevi tanınmadığı gibi, trafik sicilinin yansıttığı görünüşe güvenin korunacağına dair herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu çerçevede edinimi korunmayan kimse, Türk Medenî Kanunu’nun 989. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şartlar çerçevesinde, motorlu araç için yetkisiz kimseye ödediği satış bedelinin malik tarafından kendisine ödenmesini isteyebilir. Söz konusu haksız zilyedin motorlu aracı geri verme borcunun kapsamı ve araç için yaptığı giderlere ilişkin olası talepleri ise, TMK 993-995. maddelerinde düzenlenmiş olan haksız zilyetliğin geri verilmesine ilişkin hükümlere tâbidir.Item Popülizm, Liberal Demokrasi ve Faşizm Denklemi(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Orhan, Salim; Hukuk FakültesiPopülizm kavramı, günümüzdeki siyasi analizlerin ve tartışmaların egemen kavramlarından biri haline gelmiştir. Coğrafi olarak dünyanın çeşitli bölgelerinde politik ve ideolojik açıdan birbirinden oldukça farklı –hatta karşıt– çizgilerde bulunan birçok siyasi hareketi ve aktörü tanımlama ve niteleme maksadıyla, çağdaş siyaset biliminin temel bir kavramı olan popülizm kavramına başvurulmaktadır. Ancak popülizmin kendisi müphem ve muğlak bir kavram olup henüz net ve evrensel bir tanıma sahip değildir. Belirsiz bir kavram olmasından dolayı popülizm, bir taraftan gerçek demokrasi diğer taraftan faşist diktatörlük şeklinde birbirine tamamen zıt siyasi pozisyonlar üzerinden tanımlanacak kadar geniş bir kullanıma sahiptir. Bu çalışma, popülizm kavramını incelemeyi ve bu kavramın iki zıt siyasi anlayış ve pozisyon olarak liberal demokrasi ve faşizm (faşist diktatörlük) ile ilişkisini tespit etmeyi amaçlamaktadır.Item Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı Bakımından Bildirim Usûlünün Kapsamı(Ankara Üniversitesi, 2020-04-17) Ekinci, Bezar Eylem; Hukuk FakültesiToplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı demokratik toplumlarda temel bir unsurdur. Özgürlüklerin kullanılmasında genel olarak serbestlik, izin ve bildirim olmak üzere üç farklı sistem öngörülmektedir. Türkiye’de anayasal düzenleme, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının önceden izin alamadan yapılacağını belirtmektedir. İlgili Kanun’da ise bildirim usûlü öngörülmüştür. Bildirim usûlünün kullanımı, amacına uygun gerçekleştirilmediği zaman fiilen izin sistemine dönüşme riskini taşımaktadır. Dolayısıyla bildirim usûlü Anayasa’da güvence altına alınan izin almadan kullanılacak bu hakkı işlevsiz hale getirmeyecek şekilde düzenlenmeli ve uygulanmalıdır. Bu çalışmada, bildirim usûlü gerek Anayasa Mahkemesi gerekse İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak açıklanacak ve incelenecektir.