Cilt:24 Sayı:01 (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:24 Sayı:01 (2020) by Subject "Dış Türkler"
Now showing 1 - 1 of 1
Results Per Page
Sort Options
Item Romanlarda ötekileştirilen kimlik: Dış Türkler(Ankara Üniversitesi, 2020) Biricik, İbrahim; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesiİnsan, yapısı itibariyle psikolojik ve fizyolojik derinliğe sahip bir varlıktır. Bu özelliğinden dolayı duygu ve düşünce dünyası zengin olan insan; sanatsal faaliyetlerin ve temel disiplinlerin merkezindedir. İnsanın duygu ve düşüncelerini, dilin bütün imkânlarından yararlanarak estetik ve etkili biçimde anlatma sanatı olan edebiyat ve bilhassa roman; insanla ve insanın içinde bulunduğu sosyal dünyayla ilgilenir. Öteki olgusu ise, bireyin “ben”lik/kimlik yapılanmasıyla ilgili psikolojik bir durumdur. Çünkü her benlik, etkilendiği bir başka benliğe göre kendi kimliğini yapılandırır. Toplumların ise tarihi süreçte oluşturdukları milli kimliklerini, “öteki” olarak görülen kimlikler şekillendirir. Mesela, Türk’e göre Meksikalı bir diğeri/başkasıyken; Yunan “öteki”dir. Ulus kimliğin inşâsında oluşturulan “biz” bilinci, ötekinin varlığı ile kuvvet bulur. Bu kuvvetin önüne geçilmezlik, sosyolojik ve tarihsel platformda ötekinin mağduriyetini barındırır. Bu mağduriyetler; sistematik asimile faaliyetleri, kültürel dez-entegrasyon ve sosyal dışlamalar ile derinleşir. Meydana gelen trajik durumlar ise romanın özündeki çatışma unsurunu barındırdığından tematik izleklerle romanlara konu olur. “Öteki” imajına odaklanarak ele alınan romanlardan Sevinç Çokum’un Hilal Görününce’sinde ve Cengiz Dağcı’nın Benim Gibi Biri’sinde Kırım Türklerinin; Alev Alatlı’nın Yaseminler Tüter mi, Hâlâ?’sında Kıbrıs Türklerinin; Cengiz Aytmatov’un Beyaz Gemi’sinde Kırgız Türklerinin kendi öz yurtlarında asimile faaliyetleri ve ötekilikleri dikkati çeker. Fakir Baykurt’un Yüksek Fırınları’nda ise ekonomik menşeli olup Almanya’ya göç eden Türklerin kültürel dez-entegrasyonuna vurgu yapılır. Beş romanda da ortak olan “Dış Türkler”in öteki görülme trajedisidir. Nitekim roman kahramanlarından ikisi ötekileştirmenin şiddeti ile öldürülürken; biri sürgüne gönderilir; biri intihar eder; diğeri ise asimile olur. İncelenen bu romanlar, 19. Ve 20. yüzyılda Türk dünyasının sosyolo-politik panoramasını da gözler önüne serer.