Cilt:20 Sayı:01 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:20 Sayı:01 (2021) by Issue Date
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item Amerika'dan Japonya'ya Modern Dünyada Yaşlı Olmak: “Harry and Tonto” ve “Tokyo Story” Filmlerinin Psikoloji Bağlamında İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2021) Baştuğ, Gülbahar; Psikoloji; Sağlık Hizmetleri Meslek YüksekokuluBireyci ve toplulukçu kültür ayrımı, toplulukları ayrıştırma noktasında sosyal bilimlerde en fazla kullanılan kavramların başında gelmektedir. Bireyci topluluklar bireysel hayatın ön plana çıktığı kültürel inşayı ifade ederken, toplulukçu kültürlerde aktif sosyal normlar dikkat çeker. Toplumları anlamak için bireyci-toplulukçu kültür ayrımı alan yazında desteklenmesine karşılık, araştırmacılar tarafından bu ayrıştırmanın toplumsal dinamikleri anlama açısından yetersiz olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda da modernleşme kavramının bireycilik ve toplulukçuluk ayrımını anlamada önemli olduğu öne sürülmüştür. Bugün, hızla değişen ve gelişen dünyamızda modernleşmenin etkileriyle her alanda karşılaşmak mümkündür. Modernleşme kuramının öne sürdüğü sosyoekonomik gelişmelerle birlikte normatif toplulukçuluğun yerini istisnasız bir biçimde normatif bireyciliğe bırakacağı kabulüne karşın, Kağıtçıbaşı’nın önerdiği modelin bu kabule bir itiraz niteliğinde olduğu söylenebilir. Bu noktada Kağıtçıbaşı’nın ortaya koyduğu normatif ve ilişkisel bireycilik-toplulukçuluk ayrıştırması, kültürel farklılıkları ve benzerlikleri anlamak açısından çok daha etkili bir ayrım olmuştur. Bu ayrımla birlikte kültürel ayrıştırmalar hem bireyci hem de toplumsal olmak üzere iki farklı düzeyde anlaşılmıştır. Bireyin benlik oluşumu ve gelişimi de böylelikle çok daha anlaşılır kılınmıştır. Bu makale kapsamında ise Amerikan kültürünü yansıtan “Harry and Tonto” ve Japon kültürünü yansıtan “Tokyo Story” filmleri, alanyazındaki bireycilik-toplulukçuluk ayrıştırmasından faydalanılarak yorumlanmıştır. Ele alınan filmler, bireyci-toplulukçu kültür ayrımından ziyade özerk-ilişkisel benlik modelini destekler niteliktedir. Bu bağlamda bu iki filmi kültürel benzerlikler ve farklılıklar bağlamında, Kağıtçıbaşı’nın normatif ve ilişkisel bireycilik-toplulukçuluk sınıflandırması ile Özerk-İlişkisel Benlik Modeli üzerinden ve bazı geriatrik psikoloji kuramları çerçevesinde incelemek amaçlanmıştır. Filmlerdeki karakterlerin psikolojik analizleri hem benlikleri hem de içinde bulundukları zamansal ve mekânsal bağlamları ile anlaşılmaya çalışılmıştır. Her iki filmin de başrolünde yaşlı karakterlerin yer alması dolayısıyla, filmlerin karşılaştırması yapılırken geriatrik psikoloji kuramlarına da yer verilmiştir.Item Geçmişten Günümüze Türkiye'nin Sağlık Politikaları(Ankara Üniversitesi, 2021) Ak, Sebla; Other; OtherGiriş ve Amaç : Türkiye'de sağlık ve sosyal güvenlikle ilgili ilk yasal düzenlemeler, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte devletçilik ve halkçılık ilkesine uygun olarak ilerlemiştir. Türkiye'de çıkış arayışına yönelik karlı, siyasi ve ideolojik tercihler, toplumsal programların değişmesine neden olmuştur. Ülkede son yirmi kez uygulanan sağlık programları, halk sağlığı hizmetlerinin halk sağlığı hizmetlerine verilen desteğin kesilerek çökmesi, halk sağlığı kurumlarının bu desteği vatandaşlardan taze ödemelerle karşılaması ve dolayısıyla kamu sağlık kuruluşlarının alın terine dönüşmesi, özel bir kurum halk sağlığı finansmanının başka alanlara aktarılması ve verilen imkanlarla özel sektör yaratılması olarak özetlenebilir Yöntem: Araştırmada makale, gazete ve arşiv belgeleri taranmıştır. Çalışmada açıklayıcı ve öğretici anlatım şekilleri kullanılarak devletlerin sağlık politikaları karşındaki yaklaşımlarının seyri üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırma konusu çerçevesini, sağlık reform süreçleri ve 2000 yılından günümüze kadar geçen sağlık hizmetlerinin de izlenen politika yapılan düzenlemeler ve yeniliklere yer verilmiştir. Sonuç: Bugün son nano teknolji, bilim ve sağlık dünyasında ki gelişmelere rağmen bir pandeminin insanlığı nasıl tesiri altına aldığı, ülkelerin bu süreçten nasıl etkilendiği, toplumun aşılanma süreci göz önündeyken acilen SDP’den vazgeçilmedir. Kamu- Özel ortaklığı altında milyonlarca dolar maliyetindeki işletmelerin hızlı bir şekilde kamu hastanelerine dönüştürülmesi, sağlık hizmetlerinin finansmanın, genel bütçeden sağlanarak ve diğer bir süreç zaman kaybetmeden bölge tabanlı aile hekimliği sistemine geçilmesi başlangıç olabilir.Item Association of Sudden Hearing Loss with Vertebrobasiler Insufficiency: A Case Report(Ankara Üniversitesi, 2021) Satekin, Merve Çınar; Tıp; Tıp FakültesiAim: Sudden hearing loss can occur due to viral and vascular causes. Vertebrobasilar insufficiency, which is one of the vascular reasons, commonly cause vestibular problems in middle-aged and older patients, with or without hearing impairment. However, little is known about the association between sudden hearing loss and vertebrobasilar insufficiency. Methods: A 51 years old male who had sudden onset hearing loss in his left ear and vertigo is presented. Initially, he was diagnosed of left-sided sudden idiopathic sensorineural hearing loss. Suspicion of vertebrobasilar insufficiency raised following completion of vestibular evaluations and diagnosed with imaging studies. Results: It should be kept in mind that vertebrobasilar insufficiency can be an etiologic factor in cases presenting with sudden hearing loss.Item COVID-19'un Kamu Bakımındaki Çocuklar Üzerindeki Etkileri; Depresyon ve Anksiyete Düzeyleri(Ankara Üniversitesi, 2021) Türkmen, Ayşe Sonay; Other; OtherAmaç: Bu çalışmanın amacı, sevgi evlerindeki çocukların COVID-19'dan etkilenme durumunu belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu araştırmanın evrenini, sevgi evlerinde yaşayan 7-12 yaş arasındaki çocuklar oluşturmuştur. Araştırma kapsamında 83 çocuğa ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak anket formu, Çocuklar İçin Beck Depresyon Ölçeği ve Çocuklar İçin Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Veriler, tanımlayıcı analizler ve fark analizleri kullanılarak analiz edilmiştir. İstatistiksel anlamlılık p<0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Çocukların yaş ortalaması 11.18 ± 1.58 yıldır. Çocukların salgın nedeniyle ortalama korku puanı kendilerine göre 2.42 ± 1.34, gözlemciye göre 2.42 ± 1.22 idi. Çocukların Beck Depresyon Ölçeği puan ortalaması 5,51 ± 3,06 olarak belirlendi. %62.7'sinin (n=52) düşük, %37.3'ünün (n=31) orta derecede depresif olduğu belirlendi. Hem durumluk (35,57 ± 6,16) hem de sürekli (38,43 ± 6,41) kaygı puanları ortanca değerin üzerinde bulunmuştur. Çocukların depresyon ve anksiyete puan ortalamalarının cinsiyete ve anne-babanın çocukla ilgilenmesine göre farklılık gösterdiği belirlendi. Sonuç: Sevgi evlerindeki çocukların pandemi sürecinde orta düzeyde anksiyete ve depresyon yaşadıkları belirlendi. En çok kaygı ve depresyon yaşayanların erkek ve anne-babası ilgilenmeyen çocuklar olduğu görüldü.