(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Aydın, Berkay; Hukuk Fakültesi
1960'ların ortalarında Türkiye'den kitlesel emek göçü alan İsveç, sonraki
yıllarda da çeşitli sebeplerle Türkiye'den göç almaya devam etmiştir. Bugün
yaklaşık yüz bin civarında Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı İsveç'te Türkiye
kökenli göçmenlerin siyasal algıları, katılım, davranış ve eğilimlerine odaklanan bu
çalışma, yüz yüze gerçekleştirilen on beş derinlemesine görüşmeye dayanmaktadır.
Çalışmada İsveç'e göç öyküsü, İsveç siyasetinin tarihsel ve güncel panoraması,
Türkiye kökenli göçmenlerin algı ve eğilimleri üzerinde durulmaya çalışılmıştır.
Sosyal ve ekonomik olarak elli yıllık süreçte İsveç'e görece daha fazla tutunan
göçmenlerin siyasal tercihleri renklenirken aynı zamanda 'yeni göç dalgasına' karşı
ilginç sayılabilecek eğilimleri ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma derinlemesine
görüşmeler ve literatürden yararlanılarak 'yabancı ülkede yerli olma' sürecinde
olan göçmenlerin İsveç siyasetine bakışları çerçevesinde şekillenmiştir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Kantarcıoğlu, Tuğba Arslan; Hukuk Fakültesi
Avrupa Birliği seviyesinde kabul edilen düzenlemeler tüm AB vatandaşlarının
hayatlarını etkilemektedir. Brüksel’de AB Mahallesi olarak bilinen alana yerleşmiş
Komisyon, Avrupa Parlamentosu ve Konsey arasında gerçekleşen yasama süreciyle
oluşan bu yasalara etki eden lobiler ve bu lobilerin özellikle AP üzerindeki etkisi bu
çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Brüksel'de lobicilik faaliyetlerinin
gerçekleşmesinin AB'nin demokrasi açığı sorununa bir çare oluşturmasının yanı sıra,
çıkarların lobi faaliyetleriyle temsilinin AB kurumları özelinde vatandaşların
güvenini artırmak için bir araç olarak görüldüğüne inanılmaktadır. Çalışma
kapsamında gerçekleştirilen mülakatlar ile lobiciliğin AP üzerindeki etkisi
araştırılmaktadır. Çevre alanında kabul edilen Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi
özelinde AP’ye yapılan lobi faaliyetlerinin etkilerine dair çıkarımlar sunulmaktadır.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Övgün, Barış; Çolakoğlu, Şifa; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) planlamanın örgütlenmesi ve
işleyişi Türkiye’deki planlamanın örgütlenmesi ve işleyişiyle büyük benzerlikler
taşımaktadır. 1976 yılında Türkiye’deki Devlet Planlama Teşkilatı örnek alınarak
ulusal planlama örgütü olarak Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) kurulmuştur. Ancak
1980’lerde yükselişe geçen, neo-liberalizm olgusu ve rekabet ilkesi üzerine kurulan
serbest piyasa sistemi, gerek Türkiye Cumhuriyeti gerekse KKTC’deki planlama
anlayışında önemli değişiklikler getirmiştir. Kuzey Kıbrıs’taki etkisi 2000’lerden
itibaren Avrupa Birliği katılım süreci ile belirgin olarak hissedilen bu yeni planlama
anlayışı, DPÖ’nün işlevinde önemli dönüşümlere yol açmıştır. Bu çalışmada
amaçlanan, DPÖ’nün planlama anlayışının Kıbrıs’ın kendine özgü yönetsel,
ekonomik ve siyasal yapısından kaynaklanan bazı farklılıklara sahip olmasına
rağmen Türkiye’deki kalkınma planlaması uygulamasının merkezinde yer alan
DPT’nin yapısı, işleyişi ve dönüşümüyle büyük benzerlik taşıdığını ortaya koymaktır.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Bektaş, İbrahim; Hukuk Fakültesi
Markanın iptali, Avrupa Birliği hukukunda, 2015/2436 sayılı Direktif ve 2017/1001
sayılı Tüzük’te düzenlenmektedir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, markanın iptali
konusunda, Avrupa Birliği hukuku düzenlemelerini esas almaktadır. Bu çalışmada,
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) özellikle 2015-2018 yılları arasında verdiği
kararlardan hareketle ilgili düzenlemelerin nasıl anlaşılması gerektiği ortaya
konulmaktadır. Güncel kararların neredeyse tamamı “kullanmama” nedenine
dayandığından, çalışma “kullanmama nedeni ile iptal” konusuna özgülenmiştir. ABAD
kararları ışığında bu çalışmada cevap aranan temel sorular şunlardır: Markanın
kullanılması ne demektir? Hangi örneklerde markanın “ciddi biçimde kullanıldığı” kabul
edilmektedir? Kararlarda, “ticarî kullanım” ya da “işletme içi kullanım” gibi ölçütler
nasıl uygulanmaktadır? Markanın tescil edildiğinden farklı şekilde kullanılması
konusundaki güncel kararlar nelerdir? Hangi olaylar kullanmama için haklı sebep
oluşturabilir? Markanın kısmen iptali konusundaki örnekler ve sorunlar nelerdir?
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Özdemir, Çağatay; Siyasal Bilgiler Fakültesi
ABD’de Trump dönemiyle birlikte dış politika kararları tartışılmaya başlanmış
ve özellikle Beyaz Saray’ın karmaşa içinde olduğu fikri yaygınlaşmıştır. Washington
yönetiminin aldığı dış politika kararları çelişkilerle dolu olmuş ve dünya siyasetinde
belirsizlikler meydana getirmiştir. Bu durum, Transatlantik ilişkilerde de kendisini
göstermiştir. Bu belirsizlik ortamında Trump’ın, Avrupa’ya karşı selefi Obama’ya
nazaran sert bir çizgide durması Transatlantik ilişkilerde krizler ortaya çıkarmıştır.
Yaşanan gelişmeler, Batı’nın artık uluslararası sistemde yekpare bir biçimde hareket
etmediği ve ABD ile Avrupa olarak “İki-Batı” şeklinde ayrıştığı düşüncesini
kuvvetlendirmiştir. Bu makale ABD-Avrupa ilişkisinin karakterini ele almış ve
özellikle Trump döneminde bu karakterin yaşadığı değişimi ortaya koymuştur.
Çalışma bu yönüyle, Transatlantik düzenin fay hatlarında bir kırılma meydana
geldiğini iddia etmiştir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Kaya, Taylan Özgür; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Bu makale, AB’nin, dış politika amaçları, ilkeleri ve davranışlarını göz önüne
alarak Andrew F. Cooper, Richard A. Higgott ve Kim Richard Nossal tarafından
ortaya konan davranışsal model ışığında orta ölçekli bir güç olarak tanımlanıp
tanımlanamayacağı sorusuna cevap bulmayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak,
Birliğin “hayır için güç” söylemi çerçevesinde dünyayı herkes için daha iyi bir yer
haline getirmek için yürüttüğü faaliyetler, dış politikasında etkin çok taraflılığa ve
Birleşmiş Milletlere verdiği önem, Paris İklim Anlaşmasının imzalanması ile
sonuçlanan 2015 Paris İklim Konferansı öncesi ve esnasında oynamış olduğu
entelektüel ve girişimci liderlik, arabuluculuk ve köprü kurucu rol ve kendi ile
hemfikir olan aktörlerle kurduğu işbirlikleri Birliğin dış politika davranışları
açısından orta ölçekli bir güç olarak hareket ettiğini göstermektedir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Sağlam, Hakan; İletişim Fakültesi
Bu çalışmanın amacı; Türk medyasının Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ile ilgili
yayın politikalarının, okurların tutum ve kanaatleri üzerindeki etkilerinin
araştırılmasıdır. Çalışmanın ilk bölümü AB’nin kuruluşu ve genişlemesine, ikinci
bölümü Türkiye-AB ilişkilerine ayrılmıştır. Üçüncü bölüm; örneklem olarak alınan
gazetelerin 2016 yılına ait konu ile ilgili köşe yazılarının yanısıra okurlara uygulanan
anket çalışmasının sonuçlarına dayanmaktadır. Çalışmanın sonunda, medya
iletilerinin okurların tutum ve kanaatleri üzerindeki etkileri, ilgili kitle iletişim
kuramları yardımıyla değerlendirilmiştir
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Ağzıtemiz, Merve; Hukuk Fakültesi
Güçlendirilmiş işbirliği, daha fazla bütünleşme amacı taşıyan üye devletlere bu
imkânı sunan bir mekanizmadır. En önemli özelliklerinden birisi de bu işbirliğinin
Antlaşmalara uygun olarak ve AB’nin mevcut hukuk düzeni içerisinde kurulmasına
olanak tanımasıdır. Güçlendirilmiş işbirliği mekanizması Lizbon Antlaşması ile
birlikte fonksiyonel hale getirilmiş ve işbirlikleri kurulmaya başlamıştır. Kullanım
alanlarının artması ve Brexit süreci/bütünleşme tartışmaları, bu mekanizmanın
gelecekte daha sık olarak uygulanma ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle
güçlendirilmiş işbirliği mekanizmasının hukuken doğru anlaşılması ve sağlam
temellere oturtulması gerekmektedir. Bu bakımdan mekanizmanın derinlemesine/çok
yönlü olarak incelenmesinde fayda bulunmaktadır. Bu makalede, güçlendirilmiş
işbirliğinin gelişim süreci incelenmiş, hangi ilke ve usullere bağlı olarak kurulması
gerektiği ortaya konmuş ve sonrasında uygulama ve ortaya çıkan hukuki eksiklikler
bu çerçevede değerlendirilmiştir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Ertürk, Ahmet Cemal; Hukuk Fakültesi
The current stalemate between the EU and Turkey directly affects much policy
implementation, ranging from democracy to the economy. In terms of escaping from
this crisis, the current proposed solutions seem to be only effective in a handful of
areas. Concerning Turkey’s Europeanization, there is certain inertia. In a fraught
period, transport policy is a surprising success story, with its stability and
continuation in the alignment process. This study investigates the main reasons and
driving forces behind this curious case. The changing dynamics between different
periods has not only changed the background factors but also contributed to a
progressive approach, which has once again showed the importance of domestic
political preferences when it comes to Europeanization.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Ünlü, Fatma; Atik, Hayriye; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Industry 4.0 phenomenon which comes together with the transformation of
information and technology-based economy is in the core of the European Union (EU)
policies. Therefore, the aim of this study is to make contribution to the determination
of Turkey’s relative industry 4.0 performance comparatively with the EU countries.
To achieve this, factor analysis and cluster analysis were performed by using 10
Industry 4.0 indicators for 28 EU countries and Turkey. Ward method was chosen.
The results indicated that Germany has the best performance in terms of Industry 4.0
indicators. However, it has been determined that the countries included in the analysis
were not displayed a homogenous appearance related with Industry 4.0. Turkey
shares the same cluster with Hungary, Latvia and Poland
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Bozkaya, Özge; Eylemer, Sedef; Hukuk Fakültesi
Sovyetler Birliği’nin çöküşü ile birlikte uluslararası sistem yeniden
şekillenirken Kafkasya’da güçlenen milliyetçilik akımı ve etnik grupların kendi
kaderlerini tayin etme yönündeki eğilimleri, Güney Kafkasya’daki çatışmalarda
önemli bir etken olmuştur. Bölgesel barış ve istikrarın inşası için Abhazya, Güney
Osetya ve Dağlık Karabağ çatışmalarının ve bunların neticesinde ortaya çıkan
yerinden edilmişlik sorununun çözümlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu
bağlamda Avrupa Birliği’nin (AB) istikrara katkı sağlamayı hedefleyen bir dış güç
olarak, bölgesel çatışmaların çözümünde aktif arabulucu roller üstlenmesine yönelik
beklentiler artmaktadır. Ancak AB’nin bu anlamdaki etkisi sınırlı düzeydedir.
Avrupa Komşuluk Politikası da beklenen etkiyi yaratamamaktadır. Çalışmada, söz
konusu üç örnek üzerinden yerinden edilmişlik sorunu incelenmekte ve bu sorun ile
bölgedeki çatışmaların çözümü arasındaki yakın ilişki açıklanarak AB’nin bölgedeki
rolü analiz edilmektedir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Veral, Evren Sapmaz; Sosyal Bilimler Enstitüsü
Avrupa Birliği’nin (AB) kaynak-verimli, yeşil ve rekabetçi düşük-karbon
ekonomisine geçiş hedefi doğrultusunda, kapsamlı bir eylem planını ve atıkla ilgili
yasal düzenleme tekliflerini içeren “Döngüsel Ekonomi Paketi”, 2 Aralık 2015
tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Paketin kabul edilmesi
sonrasında, 2018 yılının Ocak ayında söz konusu eylem planının hayata
geçirilmesine yönelik olarak ilave tedbirler getirilmiştir. Bu gelişmelere paralel
olarak, döngüsel ekonomiye geçiş doğrultusunda bazı Üye Ülkeler tarafından da
önemli stratejilerin kabul edilmeye başlanıldığı görülmektedir. Bu derlemede,
Avrupa Birliği’nde Döngüsel Ekonomi Paketinin kabul edilmesi sonrasındaki
gelişmelere ve yeni tedbirlere değinilerek, bazı üye ülkelerin stratejileri
incelenecektir
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Özer, Yonca; Tuza, Gülşah; Hukuk Fakültesi
Although the European Commission has to be immune to member state
influences in order to act on behalf of the whole Union, historically its cabinets have
been portrayed as national enclaves and even ‘mini-Councils’, constituting a venue
for national interests to penetrate in European Commission decision-making.
Despite the Kinnock reforms which led to the denationalisation of cabinets,
empirical evidence whether denationalisation has an effect on the cabinets’ role as
access points for national interests still needs to be discovered. This article claims
that in order to test whether the denationalisation of European Commission’s
cabinets has indeed prevented national interests to be represented in European
Commission decision-making, the focus should be on agency rather than structure.
Role theory has to contribute significantly in this regard.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Yılmaz, Samet; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Yönetimsel/siyasal örgütlenmeler, hareketliliği düzenleyerek mekânlarını diğer
mekânlardan ayırmaya çalışırlar ve bu hususta denetim mekanizmaları geliştirirler.
Bu süreç, birey ve birey topluluklarına fırsatlar sağlayan ve bir barınak işlevi gören
teritoryanın kurumsallaşmasını belirleyen süreçlerden biridir. Özellikle modern
devlet teritoryasının kurumsallaşmasında bu etki açık bir şekilde görülebilir. Benzer
bir durum Avrupa Birliği için de geçerlidir. Bir yönetimsel/siyasal örgütlenme olan
ve belli bir mekânı dolduran Avrupa Birliği, Birlik vatandaşlığı yoluyla belli bir
gruba ayrıcalıklı olarak serbest dolaşım ve hareketlilik imkânı sağlamakta ve
istenmeyen hareketlilikler üzerinde kontrol kurmaya çalışmaktadır. Bu şekilde
güvenli bir hareketlilik mekânı oluşturulması hedeflenmektedir. Çalışmada Birlik
kapsamında kişilerin dolaşımına ve hareketliliklerine ilişkin gerçekleştirilen
düzenlemelerin ve bu hususta uygulanan teknolojik gözetime ilişkin girişimlerin
Birlik teritoryasının kurumsallaşması üzerindeki etkisi analiz edilecektir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Gürel, Murat; Hukuk Fakültesi
Avrupa Birliği Adalet Divanı, şirketlerin tür değiştirmesine ilişkin 25.10.2017
tarih ve C-106/16 sayılı Polbud kararında bir şirketin tescilli merkezini, fiilen
ekonomik faaliyette bulunmayacağı bir üye devlete taşımasını da iş kurma serbestîsi
kapsamında değerlendirmiştir. Divan’ın Polbud kararı sonrasında, iş kurma
serbestîsinin uygulama koşulları arasında yer alan başka bir üye devletin ekonomik
yaşamına istikrarlı ve devamlı surette katılması unsurunu terk ettiği görülmektedir.
Çalışmada öncelikle kısaca tür değiştirme işlemlerine değinilecek, ardından
sınıraşan tür değiştirmeye ilişkin Vale ve Polbud kararlarına kadarki Divan içtihadı
özetlenecektir. Devam eden başlıkta sınıraşan tür değiştirmeye ilişkin Vale ve Polbud
kararları ayrıntıları ile incelenecektir. Son olarak, Polbud kararının Komisyon’un
hazırladığı Şirketler Hukukuna İlişkin 2017/1132 sayılı Yönerge’de Sınıraşan Tür
Değiştirme, Birleşme ve Bölünme İşlemleri İle İlgili Değişiklik Yapılması Hakkında
Yönerge Taslağı’na etkisi kısaca değerlendirilecektir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Gündüz, Fatma Feyza; Hukuk Fakültesi
The purpose of this study is to explain the factors affecting the student flow from
Turkey to different countries which takes place by means of Erasmus+ program in
2015 with the gravity model. The variables reflecting the economical size of the
countries and the variable representing the distance between Turkey and the country
visited were added to the gravity model formed and the statistical significance of the
model was tested. Moreover, at which level the student potential which wanted to have
an education with Erasmus+ was affected by the quality of the visited country’s
universities, visited country’s having a Mediterranean climate, its foreign language’s
being English and its being an OECD country were analyzed as dummy variables.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Oğuz, Gönül; Siyasal Bilgiler Fakültesi
The aim is to explore the challenges for women’s self-employment preferences
in Turkey in terms of the human resources strategies, influence and importance of the
EU policies affecting their entrepreneurial activities. It focuses on the questions of
how and why women’s entrepreneurship in Turkey is a distinct feature of the EU
entrepreneurship, which may have a different impact on competitiveness. It begins
with analysis of a range of specific challenges and obstacles faced by innovative
women in setting up, running and expanding their businesses, discusses the individual
resources of education and skills in terms of women’s entry in entrepreneurship and
success, proceeds to analysis of entrepreneurship tools to the extent of which how
such resources are related to the nature and volume of women’s entrepreneurship
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Akdemir, Erhan; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Kurumsal anlamda Avrupa Birliği (AB), uluslararası arenada küresel
ısınmadan, Ortadoğu barış sürecine, Afrika’daki siyasal ve ekonomik
azgelişmişlikten, mülteci ve sığınmacı sorunlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede
çeşitli ulusal, uluslararası, bölgesel ve küresel aktörlerle ilişkiler yürütmekte ve
diplomatik temaslar sağlamaktadır. AB aynı zamanda bu ilişkilerini yürütürken çeşitli
politikalar da takip etmektedir. Ancak AB’nin dış ilişki kurmakta ve diplomatik
temaslar yürütmedeki başarısını politika ortaya koymada ve uygulamada
görememekteyiz. Bu itibarla bu çalışma AB’nin dış politikasını ve dış ilişkilerini
analiz ederek dış ilişkilerdeki yetkinliğin dış politikaya neden yansımadığını
araştırmaya çalışacaktır.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Özer, Yonca; Siyasal Bilgiler Fakültesi
The customs union (CU) established in 1996 between the EU and Turkey has
always been regarded by the Turkish side as the main device for eventually
achieving full EU membership as envisaged by the Association Agreement of 1963.
Currently, in the absence of a well-defined and strong membership prospect,
continued structural deficiencies of the CU and global pressures force both parties
to modernise the CU to meet their shared economic interests and high level of
interdependence. This paper explains why and how the parties need to modernise
the CU and discusses political difficulties before the modernisation process. The
paper reveals that the parties’ preferences regarding modernisation and the specific
parameters that negotiations may depend on are mainly generated by the domestic
interests of societal actors.
Türkiye ile AB arasında Ocak 1996’da kurulan Gümrük Birliği, 1963 Ortaklık
Anlaşması’nın da öngördüğü üzere, Türkiye tarafından AB üyeliği için hep önemli
bir araç olarak görülmüştür. Ancak uzun bir gümrük birliği ilişkisine rağmen
üyeliğin orta vadede beklenmediği düşünüldüğünde, mevcut yapısal sorunları ve
güncellenme ihtiyacı Gümrük Birliği’nin reformunu ortak ekonomik çıkarlara sahip
ve yüksek derecede karşılıklı bağımlı taraflar için acil bir ihtiyaç haline getirmiştir.
Nitekim taraflar Mayıs 2015’te Gümrük Birliği’nin modernisasyonu sürecini başlatmışlardır. Bu çalışma tarafların neden ve ne şekilde bu sürece angaje
olduklarını açıklamayı hedeflemekte ve bu sürecin başarıya ulaşmasını zora sokan
mevcut siyasi zorlukları tartışmaktadır. Çalışma, genelde Gümrük Birliği’nin
modernisasyonu açısından, özelde de modernisasyon müzakerelerine konu
olabilecek meseleler açısından tarafların tercihlerinin, Liberal Hükümetlerarası
kuramın öne sürdüğü üzere, ağırlıklı olarak toplumsal aktörlerin çıkarlarının etkisi
altında oluştuğunu göstermektedir.
(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Uzgören, Elif; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Bu çalışmanın iki amacı vardır. İlki Avrupa entegrasyonunun krizinin Avrupa
Çalışmaları literatüründe nasıl çalışıldığını ve ne gibi reform stratejilerinin
önerildiğini analiz etmektir. İkincisi ise Avrupa sermaye grupları ve emek
hareketinin ve Avrupa Birliği’nin kurumlarının krizi nasıl değerlendirdiği ve
geleceğe dair nasıl bir entegrasyon tasarladığını tartışmaktır. Çalışmada, anaakım
literatürün krizi entegrasyon politikalarının kötü yönetiminden kaynaklandığını
vurgularken, eleştirel siyasal iktisat yazınının literatüre özellikle dört katkısının
olduğu tartışılmıştır: Avro-krizini küresel faktörlere içkin analiz etmesi; analizlerine
sınıf politikalarını entegre etmesi; Avrupa entegrasyonunun açmazlarının ve
alternatif politikaların sorgulanması. Çalışmada ayrıca Avrupa entegrasyonunun
geleceğine dair tartışmalar konusunda Avrupa sermayesinin dijital Tek Pazar’ın
kurulmasını önerirken, Avrupa emek hareketinin daha iddialı bir Sosyal Gündem ile
sosyal adalet, insana yakışır iş ve adil dijitalleşmeyi sağlamayı hedeflediği
vurgulanmıştır.
This study has two aims. First, it aspires to uncover how European integration
crisis is explained and what kind of reforms are proposed in European studies
literature. Second, it aims to study what kind of strategies European capital and labour groups as well as European institutions develop regarding the reform
process and debates around the future of European integration. It argues that
whereas mainstream reads crisis as mismanagement, critical political economy
contributes to situate Euro-zone crisis within structural dynamics, integrate policies
of social classes and question contradictions and alternatives. The representatives
of European capital prioritizes strategies to form digital Single Market, whereas
European labour prioritizes a more ambitious Social Agenda to guarantee social
justice, decent work and just digitalization.