Dil Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Dil Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 323
Results Per Page
Sort Options
Item Radıcal landscapes of r. F. Langley’s poetry: A stylıstıc analysıs of to a nıghtıngale(Ankara Üniversitesi Tömer, 2019) Vurmay, M. Ayça; Other; OtherThis paper aims to examine R. F. Langley’s poetry as an example of radical landscape poetry, which is characterized by the interplay between landscape and language in an open field of con/textual relationships, with a focus on his poem “To a Nightingale”. Langley’s poetry can be regarded as a Modernist compound of tradition and innovation, affirmation and negation, certainty and doubt, and the human and the non-human. Langley’s poetic landscape(s) or his artistic canvas is associated with the late-modernist writing of his time. In Langley’s poetry, the relationships between landscape/environment and humanity, the human and the non-human are depicted as mutually constructive. Situated between the romantic and the existentialist discourses, Langley’s poetry possesses a modernist, depersonalized, scientific, innovative, experimental and speculative approach to reality and language. “To a Nightingale” epitomizes the modernist indeterminacy of reality and language through the vertiginous vacillation of the speaker between alternatives of truth and expression in the checkerboard of existence, as well as through the disordered structure and shape of the poem, alternating between opposite poles, through the use of stylistic devices such as parataxis, juxtaposition, enjambment, parallelism, deviation, foregrounding and discoursal relations.Item Une critique des sociétés du monde dans l’univers du “Petit Prince” sous une optique sémiotique(Ankara Üniversitesi Tömer, 2019) Sönmez, Özge; Other; OtherLe Petit Prince d’Antoine de Saint-Exupéry, en tant que chef-d’œuvre, et qui a eu un immense succès dans le monde, continue à être l’objet de recherches dans plusieurs disciplines scientifiques telles que la linguistique, la didactique des langues, la sociologie, la sémiotique, la littérature comparée, etc. Dans ce grand éventail de recherches, les séquences les plus choisies par les chercheurs sont « la rose », « le serpent » et « le renard ». Mais l’univers métaphorique du Petit Prince est presque illimité. À part les fameuses séquences indiquées ci-dessus ; les rencontres avec le roi, le businessman et l’allumeur méritent aussi d’être un sujet de recherche approfondi de par leurs structures linguistiques, énonciatives et sémiotiques. Dans cette étude, nous essayerons d’analyser la construction du sens dans les séquences de ces quatre rencontres selon l’approche sémiotique. En premier lieu, les univers des personnages choisis, vont être analysés en se focalisant sur le sujet, l’espace et le temps pour déterminer l’ensemble des sens dénotatifs apparents, « en surface ». En second lieu, nous chercherons tout ce qui est dissimulé sous le sens dénotatif, à la lumière des travaux de Greimas, en se basant sur les modalités, le schéma actantiel des personnages et le carré sémiotique afin de pouvoir atteindre toutes les couches de significations. Antoine de Saint–Exupéy’inin Küçük Prens’i, bir başyapıt olarak tüm dünyada geniş bir başarı kazanmıştır. Eser dilbilim, yabancı diller eğitimi, sosyoloji, göstergebilim, karşılaştırmalı edebiyat gibi değişik bilimsel disiplinlerin konusu olmayı sürdürmektedir. Bu geniş yelpazeli araştırma alanında, araştırmacılar tarafından en çok incelenen bölümler genellikle Küçük Prens’in « gül », « yılan » ve « tilki » ile karşılaşmasını konu alan bölümler olmuştur. Ancak Küçük Prens’in değişmeceli (fr.métaphorique) evreni sınırsızdır. Yukarıda bahsedilen ünlü bölümlerin yanı sıra, Küçük Prens’in “kral”, “iş adamı” ve “sokak feneri görevlisi” ile karşılaşmaları dilbilimsel, sözcelemsel ve göstergebilimsel yapılarıyla, derinlikli bir araştırmayı hak etmektedir. Bu çalışmada, bu üç karşılaşmanın anlamsal boyutlarını göstergebilimsel yöntem aracılığıyla inceleyeceğiz. Göstergebilimci A.J.Greimas’ın çalışmaları ışığında; ilk olarak, seçilen anlatı kişiliklerinin yüzeysel yapıları -özne, uzam ve zaman boyutu- incelenecek, daha sonra düzanlatımın altında yatan derin yapıyı/anlamı ortaya çıkarmak amacıyla; tüm kiplikler, çağrışımlar, eyleyen şeması ve göstergebilimsel dörtgen ele alınacaktır.Item A functıon-fırst approach to verb tense usage ın research artıcle ıntroductıons ın applıed lınguıstıcs(Ankara Üniversitesi Tömer, 2019) Öztürk, İsmet; Other; OtherThe study aims to investigate verb tense usage in research article introductions in the field of Applied Linguistics by adopting a ‘function-first’ approach. The corpus used in the study consists of 50 research article introductions published in five prominent journals of the field. The communicative function of the sentences was determined on the basis Swales’ (1990; 2004) CARS (Create a Research Space) model. In the coding of data Maxqda 11 was used. The results show that each function is associated with particular verb tense. For instance, in ‘claiming centrality’ the present perfect tense, in ‘making topic generalisations’ the simple present and in ‘reviewing items of previous research’ the simple past tense is predominant. The results suggest that the ‘function-first' approach provides a more accurate description of verb tense usage in writing research article introductions than the ‘formfirst’ approach. The findings have implications for teaching academic writing.Item Türkçe sözlükte sesbilimsel sunulum üzerine sözlüksel tabanlı bir öneri(Ankara Üniversitesi Tömer, 2019) Uzun, İpek Pınar; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKurallar ve türetimler çerçevesinde oluşturulan Sözlüksel Sesbilim Kuramı, sözcükleri dilin sesbilimsel ve biçimbilimsel düzlemlerinde incelemektedir. Kiparsky (1982), Rubach (1981, 2008), Mohanan (1982) ve Oostendorp (2005) olmak üzere alanyazında pek çok araştırmacı tarafından çalışılan Sözlüksel Sesbilim Kuramı’nda sözcüklerin kullanımları için gerekli olan kuralların, sözlüksel ve sözlüksel-ötesi olmak üzere iki düzlemde uygulandığı görüşünü kabul edilmektedir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda bu araştırmada, Türk Dil Kurumu’nda (TDK) yayınlanan Türkçe Sözlük (2011)’den yararlanarak, Sözlüksel Sesbilim Kuramının verileri çerçevesinde, bir sözlükte sesbilimsel öğelerin nasıl sunulması gerektiği üzerine yeni bir model önerisi sunulması amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu Türkçenin ses dizgesinde etkin rol oynayan /b/, /c/, /ç/, /g/, /h/, /k/, /l/, /n/, /p/, /r/, /t/, /v/, /y/, /z/ ünsüzleriyle; /a/, /e/, /ı/, /i/, /o/, /u/ ünlüleri ve <ğ> yazıbiriminin ses çevresinde bulunan örnekler oluşturmaktadır. Ad ve eylem kategorilerindeki temsil örneklerini oluşturan her bir madde başı, Türkçe Sözlük (2011)’de seslem başı, seslem ortası ve seslem sonu konumlarına göre sesbilimsel gözlem tekniği kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen bulgular, Türkçe Sözlük’te, söyleyiş özelliklerini gösteren sesbilim abecesi, ikili ünlü kayması (örneğin tavuk, şair vs.), <ğ> yazıbiriminin sesbilimsel işlevleri (oğul, iğde, eğer, uğur, vs.), /ı/ sesinin üçlü ünlü kayması (triftong) oluşturması (yığıl, vs.), /h/ ünsüzün içseste yitirilmesi (yemekhane vs.) ve seslem sayısı ve konumu bilgileri gibi pek çok sesbilimsel özelliğe ait bilginin sözlükte yer almadığını ortaya koymuştur.Item Damaksıl, Damaksıllaşmış ve Öndil Üzerine: Türkçe ve Karayca Uyumlarındaki Örtüşme Yıl 2019, Cilt 170, Sayı 2, 9 - 30, 03.07.2019(Ankara Üniversitesi Tömer, 2019) Kunduracı, Aysun; Other; OtherBu çalışma, Türkiye Türkçesinde ve Kuzeybatı Karaycasında uyumla etkileşen ve uyuma yansız kalan sesleri karşılaştırmakta ve uyumca hedeflenen özelliğin (yani uyum sürecinde aynılığı hedeflenen özelliğin) iki lehçede de ünlülere ait bir dilönü özelliği olduğunu savunmaktadır. Çalışma, sesbilimde “damaksıl”, “damaksıllaşmış” ve “önekaymış” olmayı ayırt etmekte ve uyumdaki hedef özelliğin “damaksıllaşmış” ile ilgili olan [öndil] olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Bilindiği gibi Türkçede devinimsel uyum, sözcükte devinimsellik açısından ünlüler arasında uyuşma gerektirir (örn. Yavaş, 1980; Kardeştuncer, 1983; Ergenç, 1995; Kabak, 2011). Ancak kimi öndil ünsüzleri uyumla etkileşerek uyumda hedeflenen özelliği [arkadil]den [öndil]e dönüştürmektedir (Levi, 2002). Diğer bir taraftan, özellik açısından /i/ ile örtüştüğü düşünülen /j/ sesbirimi, uyumla herhangi bir etkileşime girmemektedir. Bu yansızlık, /j/ ve /i/ seslerinin tümüyle aynı özelliklere sahip olmadığını göstermektedir. Çalışma, bu nedenle, /j/’nin (yalnızca seslemsel olarak /i/’den farklı) bir yarıünlü olduğu görüşünü (örn. Clements ve Sezer, 1982) sorgulamakta ve /j/’nin Türkçe ve Karaycadaki davranışından yola çıkarak uyum ve damaksıllaşma arasındaki etkileşimi araştırmaktadır. Çalışma, Ünlü-yeri Kuramı (Vowel-place Theory, Clements ve Hume, 1995) çerçevesinde bir öneri sunmakta; betimleyici, durum belirleyici bir yöntem izlemektedir. Çalışmanın sonuçları ise şu şekildedir: (i) Türkçedeki /j/ akıcı bir ünsüzken, Karaycadaki /j/ bir yarıünlüdür, (ii) hem Türkçede hem de Karaycada uyumun hedeflediği özellik [öndil], yani ünlülere ait dilönüdür, (iii) Türkçede ünlü uyumuna, bu özelliği içeren ünsüzler de katılabilir, (iv) damaksıl, damaksıllaşmış ve önekaymış ayrımının yapılması sesbilimsel olarak gereklidir, (v) sesleri ayırt edici sesbilgisel özellikler sesbilimsel süreçleri açıklamada önemli rollere sahiptir.Item Türkçede bileşik eki ve türetimsel dizil(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2020) Kunduracı, Aysun; Other; OtherBu çalışma, Türkçede geleneksel yaklaşımlarda belirtisiz ad tamlaması olarak bilinen, üretken ad+ad+(s)I(n) biçimindeki ad-ad bileşiklerini Süreçsel Biçimbilim (bkz. Zwicky, 1986; Aronoff, 1994; Pounder, 2000) çerçevesinde ele almakta, bileşikler için yapısal ve anlamsal bir çözümleme sunmakta ve bileşiklerde eklenen -(s)I(n) eki için yeni bir işlev önermektedir. Bileşiklerdeki -(s)I(n) ekine türetimsel ve saf biçim(bilgi)sel bir görev (bileşik tabanları biçimleme) yükleyen çalışma, bu ekin eklenme sürecini de içeren belli bir grup türetim işleminden sorumlu bir dizil (İng. paradigm) yapısı önermekte, -(s)I(n)’ın bir grup türetim ekiyle dizilsel bir ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Dizil yapısı, yalnızca -(s)I(n) eklenmesini değil (anlamsal olarak) beklendiği halde bu ekin eklenmediği durumları da açıklamaktadır. Çalışma, kuramsal açıdan da biçimbilimi (ve biçimbilgisel işlemleri) sözdizim ve sözlükçeye bağımlı olmayan ayrı bir dizge olarak kabul etmekte; anlamın biçimden, biçimin de anlamdan ayrı düzlemler olduğunu çeşitli dillerden veriyle vurgulayan süreçsel yaklaşımlara Türkçeden destekler sunmakta ve böylelikle biçimbilimdeki Ayrıklık Varsayımı’na (Beard, 1995) doğrudan gönderim yapmaktadır. Çalışma, ayrıca, biçimbilimde özerk biçimsel işlemlerin uygulandığı girdilere, yani tabanlara, ışık tutmakta ve hem türetimsel hem de çekimsel biçimbilgisi açısından tabanların kritikliğini ortaya çıkarmaktadır.Item Ünsüz İkizleşmesinin Türkçedeki Akustik Görünümleri(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2020) Uzun, İpek Pınar; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu araştırmada, Türkçede içses konumunda oluşan ünsüz ikizleşmesinin akustik sesbilgisel görünümleri betimlenmeye çalışılmıştır. Ergenç ve Bekâr (2013)’te geliştirilen ünsüz ikizleşmesi modelinin akustik sesbilgisel açıdan nasıl bir işleyişi olduğunu araştıran bu çalışmada şu sorulara yanıt aranmaktadır: (a) Türkçede ünsüz ikizleşmesi, ikizleşen ünsüz çiftlerinin süreleri arasında ünsüzlerin fiziksel özelliklerine dayalı bir farklılık oluşturmakta mıdır? (b) Türkçede ünsüz çiftlerinin titreşim özelliklerindeki farklılıklara dayalı olarak F2 formant frekansında ayırıcı özellik gösteren bir farklılık görülmekte midir? (c) Türkçede ikizleşme içeren ünsüz çiftleri ile modelde sınıflandırılan ünsüzler arasında akustik sesbilgisel özellikleri açısından uyumluluk bulunmakta mıdır? (d) İkizleşen ünsüz çiftlerinin akustik özellikleri, Türkçede ünsüzlerin üçboyutluluk (bkz. Selen 1979; Ergenç, 1989) özellikleriyle benzerlik ya da farklılık göstermekte midir? Araştırmanın örneklem grubu anadili Türkçe olan 20 sağlıklı katılımcılardan oluşmaktadır. Dış sesten yalıtılmış bir ortamda toplanan sözlü dil verileri, formant frekansları, sesletim süreleri ve yoğunluk değerleri açısından incelenmiştir. İstatistiksel veriler, R dilinde Doğrusal Karma Analizi Modeli çerçevesinde çözümlenmiştir. Elde edilen bulgular, Türkçede Ünsüz İkizleşmesi Modelinde tekünsüzleşme sınıflamasındaki ünsüzlerin yeniden değerlendirilmesi ve ikizleşmenin ünsüzlerin üçboyutluluğuna göre incelenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.Item Tümce İşlemleme Süreçleri(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2020) Özge, Duygu; Other; OtherBu çalışma, sözlü tümce anlama süreç ve mekanizmasını oluşturan bileşenleri ve bu bileşenlerin birbirleri ile etkileşimlerini ortaya koyan belli başlı kuramları derlemeyi hedeflemektedir. Bu derleme, özellikle yapısal çözümleme süreçlerine dair varolan kuramların tartışmalarının yanı sıra, bu kuramların üzerinde anlaştığı belli başlı bulguları özetleyerek, insan dil işleme mekanizmasının doğasına dair güncel bilgi sunmayı amaçlamaktadır. İlk bölüm tümce anlama mekanizmasının doğasını, ikinci bölüm ise dil anlama süreçlerine dair kuramsal sorular ve bu sorular için alanyazındaki çözümleri ele almaktadır.Item Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan c1 seviye ders kitaplarındaki kültür unsurlarının incelenmesi (gazi yabancılar için Türkçe – İstanbul yabancılar için Türkçe)(Ankara Üniversitesi Tömer, 2020) Mutlu, Hasan Hüseyin; Other; OtherBu araştırmanın amacı, Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde ana materyal olarak kullanılan ders kitaplarının (Gazi Yabancılar İçin Türkçe ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe) C1 seviyelerinde yer alan kültür unsurlarını tespit etmektir. Çalışma nitel araştırma modellerinden temel nitel araştırma deseni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında yabancılar Türkçe ders kitaplarından Gazi Yabancılar İçin Türkçe C1 ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe C1 ders kitapları çalışma materyali olarak belirlenmiştir. Veriler doküman incelemesi yöntemi ile toplanmış, içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Gazi Yabancılar İçin Türkçe C1 seviye ders kitabında en çok kullanılan kültürel unsur atasözü ve deyimler; en az kullanılan kültürel unsur ise kişiler arası ilişkiler olmuştur. İstanbul Yabancılar İçin Türkçe C1 seviye ders kitabında ise en çok kullanılan kültürel unsur edebiyat, sanat ve müzik; en az kullanılan kültürel unsur ise kişiler arası ilişkilerdir. Elde edilen bulgular dikkate alındığında kültürel unsurların kullanım oranları öğrenen kişilerin seviyelerine uygun olarak yerleştirilmiştir.Item Çocuğa yöneltilen dilde çift-biçimli sözel ifadelerin ‘kap’, ‘yiyecek’ ve ‘cinnet’ kavramsal alanlarında yeniden gözden geçirilmesi(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2020) Yıldırım, Filiz Çetintaş; Other; OtherBu çalışma, Türk ebeveynlerin bebek/çocuklarına yönelttiği dil kullanımlarının anlamsal özelliklerini kavramsal alanlar çerçevesinde ele almaktır. Türk ebeveynler çocuklarına hitap ederken hem sevgi sözcüklerini hem de saldırgan tutum ifadelerini kullanmaktadır. Bu durum, Aragon ve diğerleri (2015)’te açıklanan sevimli uyarana yönelik saldırgan tutum ile uyumludur. B/ÇYD içerisinde yer alan tüm sözel ifadeler eğretilemeyi açıklamak için kullanılan kavramsal alanlar (Lakoff ve Johnsen, 2003; Kövecses, 1986; 1990; 2004; 2010) ile açıklanabilir. Çalışma için 100 Türk ebeveyn ile görüşülmüş ve 3 soruluk bir açık-uçlu bire anket uygulanmıştır. Anketin sonucunda elde edilen veri tabanı nitel çözümlemeye alınmıştır. Çözümleme soncunda, doğrudan sevgi ifadelerinin SEVGİ ve KAP kavramsal alanları, çift-biçimli ‘yeme’ ile ilgili sözel ifadelerin DUYGUSAL İSTEK, AÇLIK ve KAP kavramsal alanları ve son olarak, saldırgan tutum ifade eden çift-biçimli sözel ifadelerin KAP ve CİNNET kavramsal alanları ile açıklanabildiği görülmüştür.Item Türkçe öğretmenlerinin söylem belirleyicisi kullanımı(Ankara Üniversitesi Tömer, 2020) Sarı, Hamide Çakır; Other; OtherSöylem belirleyicileri (discourse markers) sözlü ve yazılı söylemde sıkça kullanılan birimlerdir ve bildirişimde önemli işlevler üstlenmektedirler (Schiffrin, 1987, 2001). Söylem belirleyicileri, konuşma içerisindeki bölümleri gösteren ve bu bölümler arasında tutarlığı sağlayan "yani", "işte", "şimdi", "evet", "ama", "şey" ve "tamam" gibi dilsel öğelerdir (Özbek, 1998). Sınıf içi söylemde pek çok farklı dilsel yapılarla birlikte, söylem belirleyicileri de önemli bir yere sahiptir. Bu yapılar aracılığıyla öğretmenler, sınıf içinde öğrencileri yönlendirebilmekte, konuya yönelik ilgilerini canlı tutabilmekte ve dersin evrelerine ilişkin değişimlere dikkati çekebilmektedir. Diğer bir deyişle, söylem belirleyicileri, sınıf içi etkileşimindeki ya da öğrenme döngüsündeki değişiklikleri ortaya koyabilmektedir. Bu doğrultuda bu araştırmanın amacı, günlük yaşamda kullandığımız söylem belirleyicilerinin sınıf içi iletişimde ne sıklıkla kullanıldığını ve iletişimdeki işlevlerini ortaya koymaktır. Schiffrin'in (1987) söylem modeli çerçevesinde oluşturduğu sınıflandırma, çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturmaktadır. Kesitsel olarak planlanan bu çalışmada, Türkçe öğretmenlerinin söylem belirleyicileri kullanımı üzerine odaklanılmıştır. Veri tabanının oluşturulma sürecinde, mesleksel deneyim süreleri farklılaşan ve farklı ortaokullarda görev yapan 4’ü kadın, 4’ü erkek olmak üzere toplam 8 Türkçe öğretmeni ve 7. sınıf öğrencileriyle çalışılmıştır. 2012-2013 Eğitim Öğretim yılı güz döneminde 16 ders saati kayda alınmıştır. Öncelikle, öğretmenlere araştırmanın konusu ile ayrıntılı bilgi verilmeden, öğrencileriyle ders sırasındaki tüm etkileşimleri kamera ile kaydedilmiştir. Daha sonra da bu öğretmen-öğrenci etkileşimleri yazıya dökülerek çözümlenmiş ve söylem belirleyicisi kullanımı incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, söylem belirleyicilerinin kullanım sıklığı öğretmenin cinsiyetine, yaşına ve deneyimine göre değişiklik göstermektedir.Item Eşzamansız danışmanlık sisteminde öğrenici mesajlarının incelenmesi(Ankara Üniversitesi Tömer, 2020) Zenci, Sevgi Çalışır; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAçık ve uzaktan öğrenme programları son zamanlarda oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu programlar, öğrenicilere esnek, etkili ve öğrenici merkezli öğrenim ortamları sunmaktadır. Özellikle dil öğreniminde oldukça verimli sonuçlar da alınmaktadır. Ancak bu programlar planlanırken kullanıcı açısından da düşünmek ve buna uygun içerik, donanım vb. hazırlamak gerekmektedir. Çalışmada, temel ve orta düzey uzaktan Türkçe öğrenicilerinin eşzamansız öğretim ortamını kullanma amaçlarını belirlemek ve sistemdeki mesajların içeriğini inceleyerek sınıflandırmak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Uzaktan Türkçe Öğretim Sertifika Programında eşzamansız danışmanlık sisteminde yer alan öğrenici mesajı içeriklerinin analizi yapılmıştır. Çalışmada şu sorulara yanıt aranmıştır: 1. Öğrenicilerin eşzamansız danışmanlık sistemini kullanım amaçları nelerdir? 2. Öğrenicilerin mesaj içeriklerinin dağılımı nasıldır? 3. Öğrenicilerin eşzamansız danışmanlık sistemini kullanma amaçları ve mesaj içeriklerinin dağılımları düzeye göre farklılık göstermekte midir? Veriler, uzaktan yabancı dil olarak A1, A2 ve B1 düzeylerinde Türkçe öğrenicilerinin Türkçe Sertifika Programı (TSP)’ndaki eşzamansız danışmanlık sisteminde yer alan mesajlardan toplanmıştır. A1 düzeyinde 164, A2 düzeyinde 45, B1 düzeyinde 131 ve B2 düzeyinde 89 olmak üzere toplam 429 mesaj incelenmiştir. Mesajlar tek tek okunarak öğrenicilerin sistemi kullanma amaçları belirlenmiş, aynı zamanda mesaj içerikleri analiz edilerek tespitlerde bulunulmuştur. Yapılan tespitlerin sonucunda ana ve alt başlıklar oluşturularak sınıflandırılmıştır. Öğreniciler sistemi; soru sormak, sorununu dile getirmek, bilgisini kontrol ettirmek, yanıt vermek, başarı dilemek, ödev yüklemek, yardım istemek, deneme yapmak, öneride bulunmak, izin istemek, dönüt istemek ve İnternet adresi paylaşmak için kullanmaktadır. En fazla kullanım amacı; soru sormaktır (%40). Dille ilgili sorular, danışmanlıkla ilgili sorular, ödevle ilgili sorular, sınavla ilgili sorular, sistemle ilgili sorular; teknik sorun, İnternet sorunu, sistemle ilgili sorun, e-derse ilişkin sorun; dille ilgili bilgisini konrol ettirme; arkadaşına yanıt, ödevle ilgili dönüt, İnternet adresi ya da kaynak paylaşma gibi mesaj içeriklerinin olduğu görülmüştür. En fazla dağılımın dilbilgisine yönelik sorularda olduğu tespit edilmiştir. Öğrenicilerin sistemi kullanma amaçları ve mesaj içeriklerinin dağılımı düzeylere göre farklılık göstermektedir. Bu çalışmanın, açık ve uzaktan öğretim programları hazırlanırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Item Long narratıve poetry as a lyrıc and narratıve hybrıd form: A stylıstıc analysıs of davıd jones' ın parenthesıs(Ankara Üniversitesi Tömer, 2020) Altın, Merve; Other; OtherThis study presents a stylistic analysis of David Jones' long narrative poem In Parenthesis in order to find out and discuss the prominent stylistic features that contribute to the hybrid nature of the poem. In Parenthesis embodies the stylistic features associated with lyric, narrative and drama. Stylistic reading of the poem proposes that the generic hybridity of the poem is supported by the style variations, graphological deviations and other internal deviations that foreground the generic and stylistic varieties in the text. Stylistic analysis of the poem is important so as to define the long narrative poetry as a hybrid form