Browsing by Author "Sevim, Seher Aydemir"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Bilişsel davranışçı terapiye dayalı bireysel psikolojik danışmanın sosyal kaygı, özyeterlik ve psikolojik iyi oluş üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Avşar, Volkan; Sevim, Seher Aydemir; Rehberlik ve Psikolojik DanışmanlıkBu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal kaygıyla başa çıkmalarında Bilişsel Davranışçı Terapi'ye (BDT) dayalı bireysel psikolojik danışmanın etkisinin belirlenmesidir. Belirlenen amaç doğrultusunda; araştırmacı tarafından BDT'ye dayalı olarak yapılandırılan 12 oturumluk bireysel psikolojik danışmanın sosyal kaygılı üniversite öğrencilerinin sosyal kaygıları, genel özyeterlikleri ve psikolojik iyi oluşları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Karma yöntemde tasarlanan bu araştırmanın nicel bölümünde deneysel desenlerden tek grup ön test-son test araştırma deseni kullanılmıştır. Nitel bölümünde ise durum çalışması yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'de yer alan bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesinde öğrenim gören sekiz üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın veri toplama araçları; Sosyal Kaygı Ölçeği, Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği, Genel Özyeterlik Ölçeği ve Psikolojik İyi Oluş Ölçeği'dir. Nicel verilerin analizinde Friedman Testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Ön test ile son test, izleme 1 ve izleme 2 ölçümleri arasında gözlemlenen değişimin klinik anlamlılığı, hesaplanan kesme puanı ve Güvenilir Değişim Endeksi (GDE) ile analiz edilmiştir. Araştırmanın nitel verileri ise içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada BDT'ye dayalı olarak yapılandırılan bireysel psikolojik danışmanın üniversite öğrencilerinin sosyal kaygılarının istatistiksel açıdan anlamlı ve geniş etki büyüklüğünde azalmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin sosyal kaygılarında gözlemlenen bu azalma, üç ay ve altı ay sonraki izleme ölçümlerinde de istatistiksel açıdan anlamlı ve geniş etki büyüklüğünde devam etmiştir. Öğrencilerin sosyal kaygı ön test-son test, ön test-izleme puanları arasında gözlemlenen değişimler, kesme puanı ve GDE ölçütlerine göre istatistiksel olarak güvenilir ve klinik olarak anlamlıdır. Ek olarak yapılan psikolojik danışmanın öğrencilerin genel özyeterliklerinin ve psikolojik iyi oluşlarının artmasında etkili olduğu belirlenmiştir. Danışan görüşlerinin araştırmanın nicel verilerini desteklediği görülmüştür.Item Farklı yaşlardaki gençlerin benmerkezlilik eğilimleri ve akılcı olmayan inançlarının karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi, 2019) Sevim, Seher Aydemir; Laçin, Betül Gökçen Doğan; Önal, Aslı Aşçıoğlu; Avşar, Volkan; https://orcid.org/0000-0002-4914-2486; https://orcid.org/0000-0001-7697-3341; https://orcid.org/0000-0002-1701-5423; https://orcid.org/0000-0001-9427-9425; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, farklı gelişim dönemindeki bireylerin akılcı olmayan inançlarının ve ergen benmerkezliliğinin yaş ve cinsiyete göre değişip değişmediğinin belirlenmesidir. Araştırmaya ortaokul, lise ve üniversitelerin çeşitli sınıflarında okuyan 747 öğrenci katılmıştır. Katılımcılar gelişim dönemlerine göre, erinlik (12-15), ergenlik (16-18) ve beliren yetişkinlik (19-24) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Akılcı Olmayan İnançlar Ölçeği Yetişkin ve Ergen Formu, Benmerkezlilik Ölçekleri Yetişkin ve Ergen Formu kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, kişisel söylence düşüncesinin yaşa ve cinsiyete göre anlamlı farklılık gösterdiği ve bu özelliğin en yüksek ergenlik döneminde olduğu saptanmıştır. Beliren yetişkinlik döneminde ise bu özelliğin azaldığı belirlenmiştir. Hayali seyirci düşüncesine sahip olma düzeylerinin sadece cinsiyet ve yaşın ortak etkisinde anlamlı olduğu görülmüştür. Akılcı olmayan inanç ortalamalarının cinsiyete göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak farklılaşmadığı, ancak yaşa göre anlamlı olarak farklılaştığı saptanmıştır. Beliren yetişkinlik dönemindeki katılımcıların akılcı olmayan inanç ortalamalarının, erinlik ve ergenlik dönemindeki katılımcılardan anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir. Ergenlerin akılcı olmayan inançları ile hayali seyirci ve kişisel söylence düşüncelerinin olumlu ilişki gösterdiği, yani hayali seyirci düşüncesi arttıkça ergenlerin zihinlerinin kişisel söylence düşüncesiyle meşgul olma düzeyinin de arttığı ve ergen benmerkezliliğinin bu iki türü arasında olumlu ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.