Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
Repository logo
  • Communities & Collections
  • All of DSpace
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Kulakoğlu, Fikri"

Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Kültepe'de bulunan taş aletler
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : Sosyal Bilimler Enstitüsü : Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi : Arkeoloji Ana Bilim Dalı, 2020) Ay, Cihan; Kulakoğlu, Fikri; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    "Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Kültepe'de Bulunan Taş Aletler" başlıklı tez kapsamında Kültepe'de bulunan 161 tane taş alet incelenmiştir. El baltası, sap delikli balta, el taşı, havaneli, baskı aleti, biley taşı, perdah taşı, topuz başı gibi taş aletler bu kapsamda ele alınan alet grubunu oluşturmaktadır. Aletlerin yapımında hammadde olarak farklı türde taşların kullanılmış olması hammadde çeşitliliğini göstermiştir. Yapılan çalışmada taş aletler tipolojik olarak incelenmiş ve her aletin çeşitli alt tiplere sahip olduğu anlaşılmıştır. Kültepe dışında Acemhöyük, Alaca Höyük, Alişar, Boğazköy ve Kaman-Kalehöyük yerleşimleri de incelenmiş ve bu merkezlerde de benzer çeşitlilik gözlemlenmiştir. Kültepe'de bulunan aletlerin madencilik, tarım, ahşap işçiliği, seramik üretimi gibi faaliyetler esnasında kullanılmış olabileceğini söyleyebiliriz. In this study, a total number of 161 stone tools found in Kültepe have been examined. Stone tools such as hand axes, axes with handles, hand stones, pestles, pressure tools, sharpening stones, polishing stones and mace heads constitute the group of tools in this context. The fact that different kinds of stones were used as raw materials in the construction of the tools showed the variety of raw materials. In this study, stone tools were examined typologically and it was understood that each tool had various subtypes. Apart from Kültepe, Acemhöyük, Alaca Höyük, Alişar and Boğazköy settlements were also examined and similar diversity was observed in these centers. It can be said that the tools found in Kültepe may have been used during mining, agriculture, woodworking and ceramic production.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Orta Anadolu'da bulunan kurşun külçe ve halkalar
    (Ankara : Ankara Üniversitesi : Sosyal Bilimler Enstitüsü : Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi : Arkeoloji Ana Bilim Dalı, 2020) Rıdvanoğulları, Yılmaz; Kulakoğlu, Fikri; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    "Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Orta Anadolu'da Bulunan Kurşun Külçe ve Halkalar" başlıklı tez çalışmasında ele alınan merkezlerde Koloni Çağı'na ait tabakalardan ele geçirilen altmış üç adet kurşun külçe ve iki yüz altmış iki adet kurşun halka belirli metodlar dahilinde incelenmiş ve belli bir tipolojik sınıflandırmaya gidilmiştir. Çeşitli tipler altında incelenen kurşun külçeler sahip oldukları yapısal ve biçimsel özellikler göz önünde bulundurularak fonksiyonlarına dair hipotezler geliştirilmiştir. Bu bağlamda ulaşılan kesin bir sonuç olmamakla beraber bunların metal obje üretmek için kullanılan külçeler, ağırlıklar veya takas araçları oldukları yönünde hipotezler geliştirilmiştir. Kurşun halkalar ise herhangi bir form vermediklerinden dolayı tipolojiye dahil edilmemiş ve bunlar tamamen sahip oldukları ağırlıklar bakımından değerlendirilmişlerdir. Bunların dönem içerisinde hangi amaçla kullanıldıkları yönünde hipotezler geliştirilmiş ve bunların birer ucuz para, külçe, ağırlık veya süs objesi olabilecekleri yönünde yorumlanmıştır. Sixty-three lead ingots and two hundred sixty-two lead rings dated to the Colony Period were examined and classified by some methods in this study called Lead Ingots and Rings Discovered in Assyrian Trading Colony Period in Central Anatolia. Lead ingots examined under various types have been hypothesized about their functions considering their structural and formal characteristics. Although there is no definite conclusion reached in this context, hypotheses have been developed that these are ingots, weights or exchange tools used to produce metal objects. Lead rings were not included in the typology because they did not give any form and they were fully evaluated in terms of their weights. Hypotheses were developed for the purpose of using them during the period and the possibility of these being cheap money, ingots, weights or ornamental objects were interpreted and evaluated.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Güneydoğu Anadolu bölgesi Orta Tunç Çağı seramiği
    (Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Ezer, Sabahattin; Kulakoğlu, Fikri; Arkeoloji
    This study named as ? Middle Bronze Age Period Pottery at Southeastern Anatolia Region?, is conducted on the research of Middle Bronze Age pottery assemblages in Southeastern Anatolia Region settlements. The pottery findings of Saraga Höyük is taken as the main data resource. Within the framework of this study, the pottery group of Saraga Höyük is taken into consideration as the main data material. The data of the other settlements is researched on the relevant literature in order to make a collective assessment of the pottery found at the region.In section II: The geographical location and the structure of the Southeastern Anatolia Region , the political apperance during the 2nd millenium B.C. and the general information on the settlements of the region has revealed. There is no written evidence on Middle Bronze Age (2000- 1600 B.C.) Southeastern Anatolia Region till recently. The tablets found at Syria, Iraq and Central Anatolia (Kültepe) gives some indirect information on the said Region. While conducting this section, the written evidence of the neighbouring settlements of the Southeastern Anatolia Region is taken into consideration.In section III: The mainlines of the widespread pottery groups in Southeastern Anatolia Region is revealed within the neighbouring regions. A short history of the pottery resarchs on the region is demonstrated and the general knowledge on the widespread pottery of the said period is revealed.In section IV: The inventory and the typological classification of the pottery on the Southeastern Anatolia Region is conducted within the evidence from Şaraga Höyük. The data on the neighbouring settlements is obtained with the help of the related literature and is evaluated.In section V: The evaluation and the presentation of the spread, the relation with the neighbouring regions and the dating of the pottery is taken into consideration.It is observed that during the Middle Bronze Age Period, there are different cultural regions in the Southeastern Anatolia Region. The tradition on pottery production has a continuity during the Early Bronze Age Period. The pottery of Saraga Höyük is the product of local productions and the core region of this pottery group is the Euphrates Walley.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kızılırmak kavsinin güneyinde yeni bir ölü gömme geleneği: Kültepe inler dağı extramural mezarlığı
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2019) Kulakoğlu, Fikri; Arkeoloji; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    Kültepe'de 70 yıldır sürdürülen kazılar Anadolu'nun Erken Tunç Çağı'ndaki kültür ve ticareti hakkında büyük ölçüde hayati bilgiler sunarsa da, özellikle Erken Tunç Çağı'nın ölü gömme gelenekleri hakkında çok az bilgi elde edilmiştir. Erken Tunç Çağı evlerinin tabanları altında basit toprak mezarların yanısıra hem taş sanduka hem de küp mezarlar kaydedilmiştir. Buna karşın, civarda herhangi bir yerleşim dışı mezarlık tespit edilememiştir. Esasen, önceleri Kültepe'nin içinde bulunduğu Kızılırmak yayının güneyindeki alanda yerleşim dışında ölü gömme geleneğinin olmadığı farzedilmekteydi. 2014 yılında, Kültepe'nin 2 km güneydoğusundaki İnler Dağı civarında kaçak kazılar tespit edildi. İnler Dağı sırtlarındaki 100 metrelik bir alanda yüzeye saçılmış kap parçalarından ve kaçak kazı çukurlarından, burada çok sayıda küp mezarın kazıldığı ve yağmalandığı anlaşıldı. Bakanlıktan alınan izinler sonrasında 2014 Kasım ayında hemen kazılara başlanmış ve bu kazılar 3 sezon boyunca sürdürülmüştür. 2014-2016 yılları arasında sürdürülen kazılarda çoğu tahrip edilmiş veya aşınmış toplam 67 mezar kazılmıştır. İnler Dağı Mezarlığı'nın keşfi, yerleşim alanı dışındaki gömü ve ölü gömme geleneklerinin incelenmesi için çığır açıcıdır. İlk inceleme sırasında görüldüğü gibi, mezarlık muhtemelen İnler Dağı ile sınırlı değildir. Yaklaşık 500 metre batıda, kaçak kazı izleri ve mezar küpü parçaları bulundu ki bunlar da çok daha geniş bir alanı kapsayan bir mezarlığa işaret etmektedir.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Larican Kurganları'nın seramik buluntuları ışığında İran Azerbaycanı'nın çevre kültürlerle ilişkileri
    (Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Ghouchı, Alıreza; Kulakoğlu, Fikri; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    Tez kapsamını oluşturan bu çalışma, "Larican Kurganları'nın Seramik Buluntuları Işığında İran Azerbaycan'ının Çevre Kültürlerle İlişkileri" başlığı altında sunulmaktadır. Bu kapsamda, 2007-2010 yılları arasında kurtarma kazılar kapsamındaki araştırmada, Larican Kurganları'ndan elde edilen tüm orijinal seramikler tez çalışmasına dâhil edilmiştir. Söz konusu mezarlıkta çok sayıda kurgan mezarın tespit edilmesine rağmen şimdiye kadar sadece 28 kurgan kazılabilmiş ve bunlarda toplam 116 adet seramik kap ele geçmiştir. Bu tezde, çalışmamızın asıl malzemesini seramikler oluşturmaktadır ancak söz konusu Kurganların tarihlendirmesine ışık tutan tunç eserler ve az sayıdaki diğer küçük buluntu da değerlendirmeye alınmıştır. Çalışmada konu, iki yönden ele alınarak irdelenmiştir. Bunlardan ilki, malzemenin detaylı tanımı, ikincisi ise bilinen örneklerle karşılaştırılarak kronolojilerin belirlenmesidir. Bu çalışmada amaç, Larican Kurganları'nın seramiğini, malzeme ve teknik açıdan inceleyerek tanımlamak, sınıflandırmak ve tipolojik açıdan değerlendirmektir. Ayrıca bu seramik gruplarını, bölgeler arası karşılaştırmalar aracılığıyla da relativ ve absolut olmak üzere kronolojik açıdan ele almak ve tarihlendirme sorunlarına değinmek amaçlanmıştır. İran Azerbaycanı'nın çevre kültür bölgeleri ile olan bağlantılarını belirleyerek; kronolojik, kültürel, işlevsel farklılık ve benzerlikleri olup olmadığını açığa çıkarmak hedefler arasında bulunmaktadır. Araştırmanın ilk bölümü, Giriş, ikinci bölümünde kuramsal çerçeve, üçüncü bölüm ise İran Azerbaycan'ının genel coğrafi özelliklerine değinilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde, İran Azerbaycanı'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve Transkafkasya'nın kronolojisine değinilmiştir. Beşinci bölümde Kurganlar ve genel özellikleri tartışılmış, bu bölümde kurgan isminin etimolojik açıdan değerlendirilmesi, Kurganların yapımı ve genel özellikleri ve kurganlarla ilgili sunulan tezler ve hipotezlere değinilmiştir. Tezin altıncı bölümünü, Larican kurgan mezarları oluşturur, bu bölümde Larican da kazıları yapılmış Kurganların tanımı ve buluntuları ana başlıklar altında detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Bu bölümün önemli bir kısmını seramik kaplar oluşturmaktadır. Seramikler öncelikle malzeme ve teknik açıdan ele alınarak, hamur nitelikleri, yüzey görünümleri, fırınlama, bezeme biçimleri ve kap tipleri ile ilgili bir tanımlamaya ve sınıflandırmaya gidilmiştir. Seramik gruplarıyla ilgili tanımlamaları kap tiplerinin analizi takip etmiş ve tipolojik çalışmada, belirli kriterlere göre ayrılan kaplar tanıtılmıştır. Seramiklerin tanımında önemli bir faktörü oluşturan istatistiki bilgilerle tamamlanmıştır. Bu çalışmanın verdiği değerlendirmelere göre Larican seramiklerinin %53'lük bir oranı ince, %38'lik bir oranı orta ince ve %9'luk bir oranı da kaba seramik gruplarına ayrılmaktadır. Çalışmanın değerlendirme kısmında, seramik grup ve kap tiplerinin diğer merkezlerle karşılaştırması yapılarak kronolojik açıdan relativ tarihlendirmesine çalışılmıştır. Böylece kurgan seramiklerinin verdiği kronolojik düzeni belirli bir zaman dizinine oturtulması da yapılmıştır. Böylelikle Larican Kurganları'ndan elde edilen buluntular, bu mezarlığın tarihini olasılıkla M.Ö. III. Binyıl'dan M.Ö. I. Binyıl'ın ilk çeyreği sonuna kadar kullanıma devam ettiğini göstermektedir. Kuzeybatı İran'daki kültürlerin oluşumunda hiç şüphesiz çevre kültür bölgelerinin de katkıları olmuştur. Bu bağlamda Kuzeybatı İran ve civarı olmak üzere, çevre kültür bölgeleri de kültürel etkileşim açısından incelenmiş ve böylece Kuzeybatı İran ile kültürel bütünlük gösteren ve farklılık taşıyan özellikler değerlendirilmiştir. Larican Kurganları'ndan ele geçen seramikler karakteristik form ve bezeme stili açısından İran Azerbaycan'ından Aras havzası ve Urmiye Gölü havzasındaki merkezlerin yanı sıra Transkafkasya'dan Azerbaycan'ın, Nahçıvan'ın, Ermenistan'ın, Gürcistan'ın ve Türkiye'den Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun çeşitli merkezlerinin buluntuları ile karşılaştırılabilecek malzemelere rastlanılmıştır. This study, which constitutes the scope of the thesis, is presented under the title "In the Light of the Ceramic Findings of Larican Kurgans the Relations of Iranian Azerbaijan with Environmental Cultures". In this context, all the original ceramics obtained from Larican Kurgans during the rescue excavations carried out in 2007-2010 were included in the thesis study. Although many kurgan tombs have been identified in the cemetery, only 28 kurgans have been excavated so far, yielding a total of 116 ceramic vessels. In this thesis, the main material of our study is ceramics but however, bronze artifacts that shed light on the dating of these kurgans and a few other small finds were also taken into consideration. In this study, the subject has been examined by considering two aspects. The first one is the detailed description of the material and the second is the determination of the chronologies by comparing the known examples. The aim of this study is to identify, classify and evaluate the Larican Kurgans ceramics by examining them in terms of materials and techniques. In addition, it is aimed to evaluate these ceramic groups in chronological terms as relative and absolute by means of interregional comparisons and to address the problems of dating. By identifying Iranian Azerbaijan relations with the surrounding regions culture; revealing the chronological, cultural, functional differences and similarities are among the objectives. While the first part of the research is introduction, the second part is theoretical framework. In the third part the general geographical characteristics of Iran Azerbaijan are mentioned. In the fourth part of the thesis, chronologies of Iranian Azerbaijan, Eastern and Southeastern Anatolia and Transcaucasia are mentioned. On the fifth chapter, the Kurgans and their general characteristics are discussed, in this section the etymological evaluation of the name "kurgan", the construction and general characteristics of kurgans, and the theses and hypotheses about kurgans are discussed. The sixth part of the thesis consists of the Larican Kurgan tombs. In this section, the description and the finds of the kurgans excavated in Larican are explained in detail under the main headings. An important part of this section consists of ceramic vessels. The ceramics were firstly handled in terms of materials and techniques, and a description and classification was made regarding their pulp qualities, surface appearance, furnacing, decoration forms and vessel types. The definitions of the ceramic groups were followed by the analysis of the pot types and in the typological study; the pots separated according to certain criteria were introduced. It is completed with statistical information which is an important factor in the definition of ceramics. According to the evaluations of this study, 53% Larican ceramics are thin, 38% medium thin and %9 of them are rough. In the evaluation part of the study, chronological relative dating of the ceramic groups and pot types were compared with other centers. Thus, the chronological order given by the kurgan ceramics was placed in a certain time series. Finds from the Larican kurgans show that this cemetery was used from 3rd millennium BC until the end of the first quarter of the 1st millennium BC. Undoubtedly, the surrounding cultural regions also contributed to the formation of cultures in northwestern Iran. In this context, northwestern Iran and its vicinity, including the surrounding cultural regions, were also examined in terms of cultural interaction and thus, culturally differentiating features with Northwestern Iran were evaluated. Characteristic form and decoration style of ceramics recovered from Larican kurgan has similarities with, in addition to those in the centers of the Aras basin and the Urmiye Lake basin in Iranian Azerbaijan, the ceramics found in Transcaucasia, Azerbaijan, Nakhchivan, Armenia, Georgia and the various centers of the East and Southeast Anatolia of Turkey.
  • No Thumbnail Available
    Item
    M.Ö. II bin Anadolu Kıbrıs ilişkileri
    (Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Babacan, Nilüfer; Kulakoğlu, Fikri; Other
    With my study entitled ?Anatolian-Cyprus Relations in the 2nd Millennium B.C.?, the connections between the two regions are examined with the help of written documents and archaeological finds.?White slip? and ?base-ring? vessels, which are produced in Cyprus, are discovered at many settlements in Anatolia, especially at Troy.The Anatolian ceramic called as ?North-Western Anatolian Grey Ceramic?, pilgrim flasks, and small objects are found at settlements in Cyprus.When the written documents are studied, we see the efforts of each nation as well as Anatolia in every period to conquer Cyprus, since Cyprus has an important situation for sea trade.We can also receive information from these documents about the interest of the Hittites to the island and about the people sometimes exiled to the island.Briefly, Cyprus maintained its importance during every age due to its location and established relations with other states through sea trade.
  • No Thumbnail Available
    Item
    Yeni kazılar ışığında MÖ 3. binyıl'ın sonunda ve MÖ 2. binyıl'ın başında Kültepe mühür ve mühür baskıları
    (Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Öztürk, Güzel; Kulakoğlu, Fikri; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
    Eski Yakındoğu'nun mühürleri ve baskıları, sanatsal değerlerinin yanı sıra, sundukları zengin görsel malzeme ile ait oldukları toplumu yansıtırlar. Mühürlerdeki betimlemeler aracılığıyla dönemin dini inanışları, dünya görüşü, kültürü, ikonografisi, mitolojisi, gündelik hayatı, hatta teknolojisine dair bilgiler edinilmekle birlikte, farklı coğrafya ve dönemlere ait toplumlar arası kültürel etkileşimler hakkında da fikir sahibi oluruz. Kültepe'de 1948 yılından itibaren kesintisiz bir şekilde sürdürülen sistemli kazılarda açığa çıkartılan arkeolojik materyallerin yanısıra satın alınma yoluyla müzelere kazandırılan farklı nitelikteki eser grupları Yakındoğu arkeolojisine önemli katkılar sağlamıştır. Özellikle de MÖ 3. Binyıl'ın son çeyreğine tarihlendirilen silindir mühürler hem mühür tipi hem de sahne, kompozisyon ve üslup açısından tamamen Anadolu mühürcülüğüne yabancıdır. Post-Akad ve III. Ur dönemi üslup özelliklerini taşıyan bu mühürler Anadolu'nun sınır ötesi ilişkilerine yeni ve önemli bir boyut kazandırmıştır. Bu bağlamda, Kültepe'nin 11 b tabakasında açığa çıkartılan ve Mezopotamya kronolojisinde III. Ur dönemi ile çağdaş olan bir mezar ve bunun içerisinden ele geçen silindir mühür Kültepe'nin uluslararası ilişkilerine yeni bir boyut katmıştır. Mezar ve içerisinden ele geçen tüm bu bulgular, Asurlu tüccarlardan öncesinde de Kültepe'ye yabancı tüccarların gelerek burada bir süre konakladığını ve hatta gömüldüğünü ortaya koyan tek örnek olması ile Anadolu arkeolojisinde önemli bir yere sahiptir. MÖ 2. Binyıl'ın başlarına tarihlenen Koloni Çağı (yak. MÖ 1974-1720) Anadolu kronolojisinde Orta Tunç Çağı'na paralel gelmektedir. Koloni Çağı ile birlikte Anadolu ve Mezopotamyalı tüccarların ticari faaliyetleri nedeniyle değişik kültürlerin birbirleriyle karşılaştığı, kaynaştığı ve farklı nitelikleri bünyesinde barındıran kozmopolit bir toplum yapısı ile karşılaşılır. Bu etkileşimin yansımaları mühür ve mühür baskıları üzerinde görülen farklı sanat üsluplarının varlığı ile ve ele geçen diğer arkeolojik eserlerle de net bir şekilde görülmektedir. Bu çalışmada değerlendirilen ve Koloni Çağı'na tarihlenen mühür ve baskılarında Anadolu, III. Ur, Eski Suriye ve Eski Babil dönemi mühür üslupları tespit edilmiştir. Bu dönem mühür sanatındaki üsluplar arasında çoğunluğu "Anadolu üslubu"nda kazınmış damga mühür ve baskıları oluşturur. Koloni Çağı mühür ve baskıları arasında Anadolu üslubunun yansıtan en karakteristik kompozisyon konuları çeşitli hayvan sıraları ve mücadele sahnelerinin işlendiği örneklerdir. Koloni Çağı damga mühürleri üzerinde görülen bu basit stilin yanısıra Anadolu insanı damga mühürlerini yontarken, Mezopotamya ve Suriye'den ithal edilen kompozisyon konularından ve motiflerden bazılarını ödünç alarak bunları yerel zevklere göre modifiye etmiştir. Bu bağlamda, sık kullanılan bu motifler; merkezde yer alan çift başlı kartal, sfenks, kuş adam ya da boğa adam tasvirinin işlendiği örneklerdir. Koloni Çağı'nın erken evresine tarihlenen bir mühür baskısı üzerinde III. Ur dönemi üslubunda kazılmış oturan tanrıya tapma sahnesi yer alır. III. Ur döneminde ilk kez kullanım görmüş bu eserlerin Koloni Çağı'na aktarımı ve ikinci kez kullanımı sırasında mühür yazıtı değiştirilmiştir. Bu mühür baskısı Koloni Çağı'nın erken evresinde yaşamış olan Anah- ìlí'nin oğlu Tab-şili-Aššur'a ait olduğu anlaşılmıştır. Sınırlı sayıda mühür baskısı üzerinde tespit edilen Eski Suriye üslubu mühür baskılarında görülen konular; birbirini tekrar eden insan başları ve tapan bir erkek figüründen oluşmaktadır. Tek bir örnekle sınırlı olan Eski Babil üslubuna ait mühür baskısı üzerinde de aslan ve kahraman mücadele konusu işlenmiştir. The seals and seal impressions of the Ancient Near East reflect the society to which they belong, as well as their artistic values, and the rich visual material they offer. Through the descriptions in the seals, information on religious beliefs, world view, culture, iconography, mythology, daily life, and even technology of the period is obtained, and an understanding of intercultural cultural interactions of different geographies and periods is also observed. In addition to the archaeological materials unearthed during the systematic excavations that have been carried out uninterruptedly since 1948 in Kültepe, different groups of artefacts brought to museums through purchasing have made significant contributions to Near Eastern archaeology. Especially cylinder seals dated to the last quarter of the 3rd millennium B.C. are completely new to Anatolian seals in terms of both seal type and scene, composition, and style. These seals, which bear the stylistic features of Post-Akkad and Ur III period, gave a new and important dimension to the cross-border relations of Anatolia. In this context, a tomb and the cylinder seal unearthed in the 11th layer of Kültepe contemporary with the Ur III period in Mesopotamian chronology added a new dimension to the international relations of Kültepe. The grave and all the findings recovered from it have an important place in Anatolian archaeology with the fact that foreign merchants came to Kültepe before the Assyrian traders, stayed here for a while and were even buried. The Colony Age (ca. 1974-1720 BC), dated to the beginning of the 2nd millennium BC, is parallel to the Middle Bronze Age in Anatolian chronology. As a result of the commercial activities of the traders of Anatolia and Mesopotamia during the Colony Age, a cosmopolitan society structure, where different cultures meet each other, fuse and contain different qualities is encountered. The reflections of this interaction are clearly seen with the existence of different art styles seen on the seals and seal impressions and other archaeological artefacts. In this study, Anatolian, Ur III, Old Syrian and Old Babylonian seal styles were determined in the seals and seal impressions dated to the Colony Age. The majority of the styles in the seal art of this period consist of stamp seals and impressions engraved in the "Anatolian style". Among the Colony Age seals and impressions, the most characteristic composition subjects reflecting the Anatolian style are examples of various animal rows and combat scenes. In addition to this simple style seen on Colony Age stamp seals, Anatolian people borrowed some of the composition subjects and motifs imported from Mesopotamia and Syria when carving stamp seals and modified them according to local tastes. In this context, a commonly used example of the motifs are double-headed eagle, sphinx, birdman or bull-man in the center. A seal impression dated to the early phase of the Colony Age features a worshipping scene to a sitting god carved in Ur III style. The seal inscription has been changed for the second use in Colony Age. This seal was found to belong to Tab-şili-Aššur, son of Anah-ìlí, who lived in the early phase of the Colony Age. The subject seen in the seal impression of Old Syrian style, which was determined on a limited number of seal prints is human head rows and a worshipping male figure. On an only Old Babylonian style seal impression the struggle of a lion and hero was depicted.

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback