Browsing by Author "Ceylan, Necmettin"
Now showing 1 - 14 of 14
Results Per Page
Sort Options
Item Besleme dönemlerine göre düşük enerji içerikli rasyonlarla beslemenin broyler piliçlerde performans ve karkas özelliklerine etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Pamukçu, Özge; Ceylan, Necmettin; ZootekniBu tez çalışması, broyler piliçlerde yem enerji içeriğinin besleme dönemlerine göre azaltılmasının performans ve karkas özellikleri üzerine etkilerini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada toplam 10640 adet Ross 308 broyler civciv, her bir grup 8 alt gruptan oluşacak şekilde rastgele dağıtılmıştır. 2 farklı yem enerji düzeyinin (%1.5-% 3 düşük enerji), 3 farklı besleme döneminde (başlatma, başlatma-büyütme ve başlatma-büyütme-bitirme) uygulanması ile oluşturulan 6 farklı grup 2x3 faktöriyel düzende Ross besleme önerileri doğrultusunda beslenen kontrol rasyonu ile de karşılaştırılarak rasyon enerjisi ve besleme dönemimin etkileri toplam 7 grupta test edilmiştir. Araştırmada büyütme döneminde %1.5 ve % 3.0 düşük enerjili rasyonlarla beslenen piliçlerin kontrole göre daha yüksek canlı ağırlık ve yem tüketimine sahip oldukları, ancak yemden yararlanmanın bu gruplarda azaldığı bulunmuştur (P<0.05). Keza bu dönemde enerji dönem interaksiyonu da önemli olmuş (P<0.05), % 3 düşük enerjnin tüm dönemler boyunca uygulandığı grupta canlı ağırlık; başlatma-büyütme ile tüm dönemlerde uygulandığı grupta ise yemden yararlanma sadece başlatma döneminde düşük enerji alanlara göre önemli düzeyde gerilemiştir (P>0.05). Araştırmada nihai performans parametreleri yönünden %1.5 ve %3.0 düşük enerji ile beslenen piliçlerin canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranlarında kontrol grubuna benzer performans elde edilmiştir (P>0.05). %1.5 ve % 3.0 düşük enerji ile besleme canlı piliç üretim yem maliyetini de önemli düzeyde azaltmıştır (P<0.05). Deneme sonunda elde edilen veriler genel olarak değerlendirildiğinde; günümüz Ross broyler piliçlerinin %3' e kadar düşük enerjili rasyonlarla beslenmesinin büyüme ve gelişmede bir zafiyet yaratmaksızın yürütülen deneme koşullarında mümkün olabileceği ve bu sonuçların hammadde seçimi ve yem maliyetinin azaltılmasında değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.Item Beyaz ticari yumurtacı tavuk hatlarında farklı lizin seviyelerinin performans, yumurta kalitesi ve barsak morfolojisi üzerine etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2023) Evrenkaya Gültein, Esra; Ceylan, Necmettin; ZootekniYumurtacı tavukların yumurta üretimi ve yem verimliliği son birkaç on yılda artmıştır. Bu nedenle, tam genetik potansiyellerine ulaşmak için tavukların amino asit ihtiyaçlarının doğru tespit edilmesi önemlidir. Bu tez çalışmasında 3 farklı ticari yumurtacı tavuk hattında farklı lizin seviyelerinin performans parametreleri, yumurta kalite parametreleri ve bağırsak morfolojisine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmada, 27 ile 67 haftalar arasında 240 adet Bovans, 240 adet Lohmann LSL-Lite ve 240 adet Hy-Line W80 ticari yumurtacı hatları tesadüfi olarak 3 farklı sindirilebilir lizin içerikli yemle, 2 dönem şeklinde (685;650, 767;730, 850;810 mg/tavuk/gün) 16 tekerrürlü olarak gruplara dağıtılmıştır. Artan lizin seviyesiyle birlikte yumurta kütlesi ve ağırlığı da artmıştır (P < 0.05). Farklı lizin seviyelerinin yumurta verimi üzerine etkisi görülmemiştir (P > 0.05). Artan lizin seviyesi yem tüketimini istatiksel etkilemez iken (P > 0.05); yemden yararlanma oranını iyileştirmiştir ( P < 0.05). Farklı lizin seviyeleri; ölüm oranı, yumurta kırık-çatlak oranı, yumurta çift sarılı oranı ve yumurta kan lekesini etkilememiştir (P > 0.05). Aynı zamanda ırka bağlı olarak yemden yararlanma oranı, yumurta kırık-çatlak oranı ve ölüm oranı değişmemiştir (P > 0.05). Azalan lizin seviyesi ile birlikte yumurta kabuk mukavemeti, kabuk kalınlığı ve kabuk oranı artmıştır (P < 0.05). Artan lizin seviyesiyle villus yüksekliği artarken, genişliği azalmıştır (P < 0.05). Genel olarak, bu tez çalışmasında farklı lizin seviyelerinin yumurtacı hatlar üzerinde önemli etkileri olduğu görülmüştür. Yumurta endüstrisinin ihtiyacı doğrultusunda yumurta yemlerinde lizin seviyelerini daha düşük tutarak düşük yumurta gramajlı üretim sağlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.Item Damızlık yumurta tavuğu yemlerine farklı seviye ve formda bor ilavesinin performans, kemik gelişimi, yumurta kalitesi ve bazı kan parametreleri üzerine etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008) Cengizhan, Mızrak; Ceylan, NecmettinBu araştırmada, damızlık yumurta tavuğu yemlerine farklı düzeylerde organik veya inorganik bor ilavesinin, tavukların performans değerleri, kemik gelişimi, bazı kan parametreleri, yumurta bor, kolesterol ve yağ asitleri içeriği ve kuluçka sonuçları üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü’nde yürütülmüş ve araştırmanın hayvan materyalini Barred Rock I yumurtacı hattı oluşturmuştur. Denemeye 48 haftalık yaşta başlanmış ve 16 hafta sürdürülmüştür, yeme farklı seviyelerde (25, 50 ve 75 ppm) organik veya inorganik bor ilavesi yapılarak 7 deneme grubu oluşturulmuştur. Gruplar arasında yaşama gücü, canlı ağırlık, yumurta verimi, yem tüketimi, yem değerlendirme sayısı, yumurta ağırlığı ve yumurta kütlesi gibi performans değerleri bakımından önemli farklılıklar tespit edilmemiştir (P>0.05). Yumurta kalite kriterlerinden ak yüksekliği yeme 25 ppm organik ve 75 ppm inorganik bor ilave edilen gruplarda kontrol grubuna göre önemli düzeyde daha yüksek; kırık-çatlak yumurta oranı 25 ve 75 ppm organik bor ilave edilen gruplarda kontrol grubuna göre önemli düzeyde daha düşük bulunmuştur (P<0.05). Deneme sonunda yapılan ölçümlerde, serum toplam HDL, LDL kolesterol ve trigliserid seviyeleri, tibia kemik mukavemeti, tibia kemiğinin ham kül ve kalsiyum içerikleri ile kuluçka parametreleri bakımından gruplar arasında önemli farklılıklar belirlenmemiştir (P>0.05). Bununla birlikte, 25 ppm organik veya inorganik bor ilavesi femur kemik mukavemetini artırmıştır (P<0.05). Yeme bor ilavesi tibia fosfor; femur ve yumurta kabuğu kalsiyum ve fosfor; kan, kemik, yumurta ve yumurta kabuğu bor içeriklerini önemli düzeyde artırmıştır (P<0.05 ve P<0.01). Borun organik formu, inorganik formuna göre kemik, yumurta ve yumurta kabuğunda önemli düzeyde daha yüksek bor birikimine sebep olmuştur. Sonuç olarak, yumurta tavuğu karma yemlerine inorganik veya organik bor ilavesinin performans kriterleri üzerine önemli bir etkisinin olmadığı, yumurta kabuğu kalsiyum seviyesi, kemiklerin kalsiyum ve fosfor içeriği ile kemik kırılma mukavemetini artırdığı tespit edilmiştirItem Effects of Herbal Vitamin D3 and Phytase Supplementation to Broiler Feed on Performance, Bone Development and Serum Parameters of Broilers(Ankara Üniversitesi, 2020-06-04) Yavaş, İsmail; Çenesiz, Ali Anıl; Ceylan, Necmettin; Ziraat FakültesiA trial was conducted to assess the effects of phytase supplementation and substitute Vitamin D3 resource with Panbonis - a herbal vitamin D3 source- (PAN) on performance, some carcass characteristics, tibia and serum parameters of broiler chickens. For this purpose, 11200 one-day-old, mixed sex (5600 male, 5600 female) Ross-308 chicks were administered 7 different diets based on corn, soybean and wheat throughout the 41-day trial. Dietary treatments; control group as T1 (5000 IU vitamin D3), T2 (T1 + 500 FTU g-1 phytase), T3 (3000 IU vitamin D3 + 500 FTU g-1 phytase + 100 mg kg-1 PAN) and T4 (3000 IU vitamin D3 + 500 FTU g-1 phytase + 200 mg kg-1PAN) were prepared to contain recommended levels of Ca-P however T5, T6 and T7 were formulated from T2, T3 and T4, respectively, by reducing 18% of Ca and P concentrations. When overall results considered, there was no significant difference among treatments in terms of final live weight, mortality, weight gain, European Production Efficiency Factor (EPEF) and carcass parameters and mortality (P>0.05). While birds consuming diets containing phytase exhibited better FCR than control group without phytase (P<0.05), no additional improvement was obtained with PAN supplementation compared to other treatments without control group. Additionally partial replacement of PAN for synthetic form had no significant effect on tibia parameters and serum Ca, P levels even though serum Mg (in chicks fed sufficient Ca-P) and calcitriol were increased. These results indicate that PAN could replace some part of synthetic vitamin D3 without any adverse effect in broiler chickens. However, substitution rate of PAN in Ca and P deficient diets should be carefully studied more due to possible adverse effects on feed intake (12-41d) and weight gain (12-41d) as observed in the present study.Item Etlik piliç karma yemlerine ilave edilen zeytin yaprağının performans, bazı kan parametreleri ve bağırsak mikroflorası üzerine etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yavaş, İsmail; Ceylan, Necmettin; Fen FakültesiBu çalışma etlik piliç karma yemlerine ilave edilen zeytin yaprağının performans, bazı kan parametreleri ve bağırsak mikroflorası üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Denemede karışık cinsiyette ve günlük yaşta toplam 320 adet (Ross-308) etlik civciv 5 tekerrürden (16 hayvan/tekerrür) oluşan 4 muamele grubuna (80 hayvan/grup) rastgele dağıtılmıştır. Oluşturulan 4 muamele grubu sırasıyla; zeytin yaprağı içermeyen (kontrol), 5, 10 ve 20 g/kg zeytin yaprağı içeren yemlerle beslenmişlerdir. Deneme altı hafta devam etmiştir. Muamelenin 28. ve 35. gün canlı ağırlık ve 21-28. günler arası canlı ağırlık artışı ile yem tüketimi üzerine etkisi önemli düzeyde (P<0.05) saptanmıştır. Söz konusu dönemlerde yeme 5 g/kg zeytin yaprağı ilavesi canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışını, 5 g/kg ile 20 g/kg zeytin yaprağı ilavesi ise yem tüketimini kontrol ve diğer muamele gruplarına göre önemli düzeyde arttırmıştır. Muamelenin yemden yararlanma ve yaşama gücü üzerine etkisi önemsiz düzeydedir (P>0.05). Denemenin 0-21, 22-42 ve 0-42 günleri itibariyle zeytin yaprağının performans özellikleri üzerine etkisi saptanmamıştır (P>0.05). Karkas özellikleri (karkas randımanı, göğüs oranı, but oranı ve abdominal yağ oranı) organ (karaciğer, dalak, bursa fabricius, taşlık) ve bağırsak (ince, kör ve kalın) ile kan parametreleri (ALT, AST, albümin, toplam protein, trigliserit, toplam kolesterol, HDL, LDL) zeytin yaprağı ilavesinden önemsiz düzeyde (P>0.05) etkilenmiştir. İleum Lactobacillus spp. ve Escherichia coli O-157 sayısı muameleden önemli düzeyde (P<0.05) etkilenirken Clostridium perfringens, ve Staphylococcus aureus sayısı muameleden etkilenmemiştir (P>0.05). Yeme 10 ile 20 g/kg düzeylerinde zeytin yaprağı ilavesi kontrol grubuna göre ileum Lactobacillus spp. sayısını arttırmış ve Escherichia coli O-157 sayısını düşürmüştür. Her bir muamele grubundan alınan hayvanların ileumlarında Salmonella spp. tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, etlik piliç karma yemlerine 10 ve 20 g/kg düzeylerinde zeytin yaprağı ilavesi performansı ve incelenen diğer parametreleri etkilemeksizin bağırsak mikroflorasını iyileştirmiştir. The study was conducted to investigate the effects of olive leaf supplemention to broiler diets on performance, some blood parameters and intestinal microflora. In trial, three hundred and twenty one-day-old mixed sex broiler chicks (Ross 308) were used and randomly assigned to four treatment groups (80 birds/group), each consisting five replicates (16 birds/replicate). The 4 treatment groups formed in trial were fed diets; unsupplemented with olive leaf (control) or supplemented with 5, 10 and 20 g/kg olive leaf, respectively. The trial was maintained 6 weeks. The effect of treatment was determined for body weight at 28 and 35 days of age, for body weight gain and feed intake from 21 to 28 days of trial at significant level (P<0.05). The dietary supplementation of 5 g/kg olive leaf caused to significant increase in body weight and body weight gain, and also 5 and 20 g/kg olive leaf supplementation caused to significant increase in feed intake compared to the control and other treatment groups at mentioned periods. The effect of treatment was not at significant level on feed conversion ratio and livability (P>0.05). No significant (P>0.05) differences were determined on performance criteria at 0-21, 22-42 and 0-42 days of the trail. The carcass parameters (carcass yield, relative weight of thigh and breast, and abdominal fat), organ (liver, spleen, bursa of fabricius, empty gizzard weight) and intestinal weights (small and large intestines, caecum) and blood parameters (AST, AST, albumin, total protein, triglycerides, total cholesterol, HDL and LDL) were not affected by dietary olive leaf supplementation (P>0.05). While ileal Lactobacillus spp. and Escherichia coli counts were significantly (P<0.05) affected by treatment, Clostridium perfringens and Staphylococcus aureus counts were not affected (P>0.05) by treatment. The dietary supplementation of 10 g/kg and 20 g/kg olive leaf significantly (P<0.05) increased Lactobacillus spp. count and decreased Escherichia coli count in ileum as compared to the control group. The absence of Salmonella spp. was determined in ileum of birds from each treatment groups. As a result, the supplementaion of 10 and 20 g/kg olive leaf to broiler diets improved intestinal microflora without affected the performance and the other examined parameters.Item Etlik piliç yemlerinde 9-Fitaz enzimi kullanım etkinliğinin değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Yavaş, İsmail; Ceylan, Necmettin; Ziraat FakültesiBu araĢtırma mısır- soya küspesi ağırlıklı etlik piliç yemlerinde 6-fitaz enzimi kullanılmasının performans ve tibia parametreleri üzerine etkilerinin incelenerek enzim etkinliğinin değerlendirilmesi amacıyla gerçekleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢmada 672 adet Ross 308 erkek etlik piliç, her grupta 6 tekerrür ve her tekerrürde 14 hayvan olacak Ģekilde 8 gruba tesadüfi olarak dağıtılmıĢtır. Bu amaçla deneme grupları; ihtiyaç doğrultusunda hazırlanan standart yem (PK- %0.80 Ca, % 0.40 yP) yanı sıra, yP ve Ca seviyesinin sırasıyla %0.15 e ve %0.65’e düĢürülmesi ile düzenlenen negatif kontrol (NK0) ile NK0 yemi üzerine DCP ilavesi ile yP düzeyi %0.15 ve 0.25 düzeylerinde arttırılan gruplar (NK1 ve NK2) ve fitaz enziminin 4 farklı dozunun (NK0+250, NK0+500, NK0+750, NK0+1000 FTU kg/yem) NK0 yemine ilave edilmesiyle oluĢturulmuĢtur. Yapılan değerlendirmede yP ve Ca seviyesinin düĢürülmesi performans, ölüm oranı ve tibia parametrelerini önemli derecede olumsuz etkilemiĢtir (P<0.05). yP seviyesinin arttırılması veya fitaz enzim ilavesi performans parametrelerini olumlu etkilerken NK2 grubu düĢük kalmasına karĢın PK grubuna benzer performans değerlerini yakalamıĢ, en yüksek doz (NK0+1000) fitaz enzim muamele grubu iyileĢmeler sağlamasına karĢın YDS hariç PK’dan önemli derecede düĢük (P<0.05), NK2 grubuna ise benzer performans ortalamaları göstermiĢtir. Performans bulgularına benzer Ģekilde yemlere en yüksek doz fitaz enzimi ilavesinin tibia kırılma mukavemeti, tibia kül ve fosfor oranlarını iyileĢtirdiği ancak kırılma mukavemeti hariç PK’e benzer değerleri yakalayamadığı belirlenmiĢtir. (P<0.05) . Sonuç olarak etlik piliç yemlerinde kullanılan fitaz enzim kaynağının 750 ve 1000 FTU düzeyinde ilavesinin incelenen performans parametreleri bakımından iyileĢmeler sağladığı ancak beklenen aktivitenin düĢük kalması ve yP ve Ca seviyesinin düĢürülmesinin beklenen etkinliği ve hayvan performansını sınırlandırdığı değerlendirilmektedir. The aim of this study was to investigate the efficiency of 6-phytase enzyme by examining the performance and tibia parameters of broilers fed with corn -soybean meal based broiler diets. For this, 672 Ross 308 male broiler chickens were randomly distributed to 8 groups with 6 replicates in each group and 14 chicks in each replicate. To test efficiency, 8 dietary treatments including a recommended Ca and avP level positive control (PK- % 0.75 Ca, % 0.40 yP), negative control (%0.60 Ca, % 0.15 avP-NK0), NK0 plus avP groups (NK1-% 0.30 avP and NK2- %0.40 avP) and NK0 plus different level phytase supplementation groups (NK0+250, NK0+500, NK0+750, NK0+1000 FTU kg/feed) groups were used. Reduction of avP and Ca level significantly decreased performance and tibia parameters in addition to significantly increased mortality compared to other groups (P<0.05). Increasing the level of avP or the addition of phytase enzyme improved performance parameters. While birds fed NK2 treatment (numerically low) improved performance similar to birds fed PK treatment, birds fed high dose phytase (NK0+ 1000 FTU) didn’t increase performance parameters as much as these of PK (P<0.05) except for FCR, but similar performance parameters were determined compared to NK2. Similar to performance results, high dose phytase supplementation improved tibia breaking strength, tibia ash and tibia P compared to NK0 but not as much as PK except for tibia breaking strength. It is concluded that the addition of phytase enzyme used in this trial at 750 and 1000 FTU level improves performance and tibia parameters. However, it was also considered that the expected activity of phytase supplement treatments remained low and reduction in the avP and Ca level limits phytase efficiency and animal performance.Item Etlik piliç yemlerinde guanidinoasetik asit kullanımının performans ve enerji yararlanımına etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Yavaş, Emine; Ceylan, Necmettin; ZootekniBu tez çalışmasında etlik piliç rasyonlarına kreatin öncülü olarak kullanılan organizmada enerji metaboliti olarak görev alan guanidinoasetik asit katkısının farklı enerji seviyelerinde kullanılmasının etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla toplam 11400 adet günlük yaşta etlik piliç 6 farklı muamele grubuna her grupta 10 tekerrür, her tekerrürde 190 civciv olacak şekilde tesadüfi olarak dağıtılmıştır. Muamele grupları, soya küspesi-mısır esaslı standart düzeyde enerji seviyesi içeren kontrol rasyonu ile sırasıyla enerji seviyesinin 50 ve 100 kcal/kg AMEn düşürülmesi ile oluşturulan 3 enerji seviyesine, ilave edilen 0.00 veya 0.06 g/kg düzeyinde guanidinoasetik asit muamelelerinden oluşacak şekilde 3x2 faktöriyel düzende oluşturulmuştur. Denemede hayvanlar deneme başı, 11. gün, 25. gün ve 41. günlerde tartılarak performans parametreleri ölçülmüştür. Deneme sonunda her alt gruptan canlı ağırlık ortalamasına yakın 2 adet hayvan seçilerek karkas parametre ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, guanidinoasetik asit ilavesinin enerji seviyesine bağlı olarak dönem sonu canlı ağırlık artışı ve yem değerlendirme sayısını olumlu etkilediği (P<0.05) belirlenmiştir. Ayrıca enerji seviyesinin düşürülmesi yem tüketimini önemli derecede arttırırken, muamelelerin ölüm oranı üzerine herhangi bir önemli etki oluşturmadığı belirlenmiştir. Performans parametrelerinin aksine incelenen karkas parametreleri üzerine muamelelerin etkisi önemsiz bulunmuştur (P>0.05). Sonuçlar değerlendirildiğinde, kontrol rasyonu üzerine yapılan ilavenin enerji metabolizmasını olumlu etkileyerek performansı iyileştirebileceği, ayrıca 50 kcal/kg enerji düşürülmesi ile kullanımda herhangi bir olumsuz etki oluşturmaksızın enerji tasarrufu sağlayabileceği anlaşılmaktadır.Item Kanatlı hayvan yemlerinde protein ve fosfor yararlanımını artırmaya yönelik ekonomik ve çevre dostu besleme uygulamalarının geliştirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2017-12-21) Ceylan, Necmettin; Çiftçi, İbrahim; Yavaş, İsmail; Çenesiz, Anıl; Taşkesen, OzanMevcut projemizde kanatlı hayvanlarda protein ve fosfor yararlanımını artırmak ve çevre kirliliğini azaltmak amacıyla 1 adet yumurta tavuğu ve 2 adet broyler araştırması olmak üzere 3 adet besleme çalışması yürütülmüştür. Yumurta tavuğu araştırması 288 adet Nick Chick beyaz ve 288 adet Nick Brown kahverengi yumurta tavuğu ile 30 hafta sürdürülmüş ve araştırmada normal ve amino asit yoğunluğu % 5 azaltılmış yemlere proteaz ilavesi ile oluşturulan mısır soya küspesi ağırlıklı 4 farklı yem kahverengi ve beyaz yumurta tavuklarında denenmiştir. Araştırma sonunda Gerek kahverengi ve gerekse beyaz yumurta tavuklarından elde edilen yumurta verimi, ağırlığı, yem tüketimi, yumurta kütlesi üretimi ve yemden yararlanma bakımından yem amino asit ve protein yoğunluğunun %5-6 aralığında aşağı indirilmesi ile elde edilen değerler normal yoğunluklu yemleri tüketen gruplara son derece benzer olmuştur(P>0.05). Yumurta kalite kriterleri bakımından da farklı yoğunluktaki besleme uygulamaları arasında önemli bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Buradan sindirilebilir amino asit esasına göre formüle edilip, esansiyel amino asit ihtiyaçlarının karşılandığı durumda yemlerin protein ve amino asit yoğunluğunun yaklaşık %5-6 oranında düşürülmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. Araştırmada proteaz enzimi ilavesi ile ekstra bir iyileşme sağlanamadığı değerlendirilmiştir. Kanatlı yemlerinde protein yararlanım etkinliğinin iyileştirilmesi amacıyla yapılan 2. Araştırmada 4 farklı amino asit ve protein yoğunluğu (normal, -%3, -%6 ve -%9) proteaz ilaveli ve ilavesiz olarak 480 adet Ross 308 civciv üzerinde denenmiştir. Rasyon yem yoğunluğunun düşürülmesi yem tüketiminde istatistiki olarak önemli bir değişikliğe yol açmazken, canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma amino asit yoğunluğundaki düşmeye paralel olarak önemli oranda kötüleşmiştir.Item Mısır, soya ağırlıklı etlik piliç yemlerinde DL-metiyonin ve metiyonin hidroksi analoğun biyolojik etkenliğinin belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013) Eisabeiglou, Reza; Ceylan, Necmettin; ZootekniItem Mısır, soya küspesi ağırlıklı büyütme dönemi etlik piliç rasyonlarında farklı valin ve lösin düzeylerinin performans, karkas parametreleri, kemik dayanıklığı ve bağırsak gelişimi üzerine etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014) Golzar Adabı, Shahram; Ceylan, Necmettin; ZootekniBu araştırma mısır ve soya ağırlıklı etlik piliç büyütme rasyonlarında valin (Val) ve lösin (Leu) seviyelerinin performans, karkas parametreleri, kemik ve bağırsak gelişimi üzerine etkilerini araştırmak üzere; 2 farklı sindirilebilir Leu (1.07, 1.50%) ve 3 farklı sindirilebilir Val (%0.64, 0.74, 0.84) düzeyi 3×2 faktöriyel düzende 6 grup(G1-G6) ve G3 yemine Glisin+Glutamik asit ilavesi dahil toplam 7 grupla, 840 adet Ross 308 erkek civciv kullanılarak yürütülmüştür. Büyütme döneminde Leu×Val interaksiyonu yemden yararlanma için önemli bulunmuş (P<0.05), düşük Leu düzeyinde %0.84 Val yemden yararlanmayı önemli oranda iyileştirirken, yüksek Leu seviyesinde artan her iki Val düzeyi de iyileşme ile sonuçlanmıştır. Glisin ve glutamik asit ilavesinde de yemden yararlanma iyileşmiştir (P<0.05). Tibia kemik külü, kemik yoğunluğu ve kırılma mukavemeti bakımından Leu×Val interaksiyonu (P<0.05) önemli bulunmuştur. Kemik yoğunluğu %1.07 Leu içeren yemlerde artan Val düzeyi ile önemli düzeyde iyileşmiş (P<0.05), kemik kırılma mukavemeti ise her iki rasyon Leu seviyesinde de artan Val oranı ile yükselmiştir. Glisin+glutamik asit ilavesi de kemik kırılma mukavemetinde önemli düzeyde iyileşmeye yol açmıştır (P<0.05). Villus yüksekliği, kript derinliği ve goblet hücre sayısı rasyon Leu×Val interaksiyonundan önemli düzeyde etkilenmiştir (P<0.05). Sonuç olarak; broyler büyütme yemlerinde rasyon Leu ve Val düzeyleri arasındaki ilişkinin büyüme performansı yanında kemik ve bağırsak gelişimini açısından önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca %1.07 sindirilebilir Leu ve 0.84 Val içeren yemlerde glisin+glutamik asit ilavesinin olumlu bulunması, rasyon protein düzeyi düşürüldüğünde bu iki amino asitin de dikkate alınması gerekebileceğini ortaya koymaktadır.Item Türkiye'de üretilen proteince zengin yem maddelerinin değerleri üzerinde araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Ceylan, Necmettin; Akyıldız, A. RemziTürkiye'de üretilen proteince zengin yem maddeleri nin protein değerleri incelenmiştir. Araştırma, biyolojik ve laboratuvar çalışması olmak üzere iki aşamada yürütül müştür. Biyolojik aşama günlük yaşta Ross PM3 erkek broyler civcivlerle, 7 tekerrür İÜ 12 grupta, 21 gün süreyle çevre kontrollü deneme odasında devam etmiştir. Protein kaynağı yemler yaygın olarak üretildikleri bölgelerden üretim teknolojileri de incelenerek alınmış lardır. Ayrıca örnek alınacak fabrikaların seçiminde fabrikaların üretim kapasitelerine de dikkat edilmiştir. Araştırmada kullanılan yarı-sentetik rasyonlarda protein sadece test yeminden sağlanmış; enerji ihtiyacı nın tamamlanmasında nişasta veya bitkisel yağ kullanıl mıştır. Bu rasyonlar, bir hafta ticari broyler başlatma yemi ile beslenmiş civcivlere, 2 hafta süreyle yedir il- miştir. Bu süre sonunda eter ile öldürülen hayvanlarda direkt vücut analizi yapılarak protein birikimi tesbit edilmiştir. Protein kalite kriteri olarak P.P. D (Prodüktif Protein Değeri) ve P.E.R. (Protein Etkinlik Oranı) esas alınmıştır. Protein kaynağı yemlere ait P.P. D. ve P.E.R. değer leri sırasıyla Giresun balık ununda 45.66, 2.29; Trabzon balık ununda 49.66, 2.44; Sinop balık ununda 49.76, 2.25; Ankara tam yağlı soyasında 45.76, 2.42; Adana tam yağlı soyasında 45.19, 2.49; Adana soya küspesinde 48.95, 2.46; Ceyhan soya küspesinde 45.68, 2.59; Adana pamuk tohumu küspesinde 38.17, 2.16; İzmir pamuk tohumu küspesinde 40.46, 2.22; Bursa ay çiçeği tohumu küspesinde 35.45, 2.30; Tekirdağ ayçiçeği tohumu küspesinde ise 38.40, 2.33 olarak tesbit edilmiştir. Civcivlerin kan unlu rasyonu tüketmeyi reddetmeleri nedeniyle kan unu' nun protein değeri belir lenememiştir. Aynı protein kaynaklarına ait protein kalite değerleri arasında istatistiki önemli farklılık bulunma mıştır (P>0.05). Abstract Twelve samples of Turkish protein feedstuffs have been fed to day-old male Ross PM chicks to determine their protein quality. Protein feeds were taken from widely produced region in considering the technologies of the factory Furtheremore, it has been considered the production capasity in factory selection. Samples were fed in semi-synthetic rations as single protein source in amounts to give the equal percentage of protein between samples. The rations were prepared isocaloric and isonitrogenic; starch and sunflower oil were used to cover energy requirements. Chicks were kept in individual cages in temperature and humidity controlled room for 3 weeks period. Chicks has received commercial broiler feed for first week and received the experiaental diets up to end of third week. End of this period, chicks were articulated with ether and protein retention in the chicks body was determined with direct-body analyse method. P.E.R (Protein Efficiency Ratio) and P. P. D (Productive Protein Value) were considered as protein quality criterions. The P. P. D and P.E.R values of the protein feeds are respectively as fallows: 45.66, 2.29 for Giresun fish (anchovy) meal; 49.66, 2.44 for Trabzon fish (anchovy) meal; 49.76, 2.25 for Sinop fish (anchovy) meal; 45.76, 2.42 for Ankara full-fat soybean; 45.19, 2.49 for Adana full-fat soybean; 48.95, 2.46 for Adana soybean meal; 45.68, 2.59 for Ceyhan soybean meal; 38.17, 2.16 for Adana cottonseed meal; 40.66, 2.22 for izair cottonseed meal; 25.45, 2.30 for Bursa sunflower meal; 38.40, 2.33 for Tekirdağ sunflower meal. The protein value of the blood meal has not been determined because of chicks were refused to consume the diets included blcod meal. It has not been found a significant differences (P>0.05) among protein sources in the point of view of the protein quality.Item Yumurta tavuğu rasyonlarına farklı düzeylerde probiyotik ilavesinin performans ve yumurta kalitesine etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2007) Koçak, Yasin; Ceylan, NecmettinBu araştırmada, yumurta tavuğu rasyonlarına farklı düzeylerde probiyotik (DI-A-ZYME 256) ilavesinin performans ve yumurta kalitesine etkileri incelenmiştir. Araştırma Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünden sağlanan kahverengi yumurta tavuklarında 9 hafta sürdürülmüştür. Denemede % 0, 0.05, 0.1 ve 0.15 probiyotik ilavesi ile oluşturulan 4 farklı grubun etkileri tesadüf blokları deneme düzenine göre test edilmiştir. Gruplar her birinde 3 tavuk bulunacak şekilde 12 tekerrürlü olarak düzenlenmiştir. Araştırma yemleri izonitrojenik ve izokalorik olarak hazırlanmış ve deneme süresince serbest olarak verilmiştir. Araştırma sonunda tüm deneme verilerini içeren ortalama yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yem değerlendirme sayısı (YDS) bakımından muameleler arasında istatistiki olarak önemli bir farklılık bulunmamıştır (P>0.05). Bununla birlikte 1. ve 6. haftalarda yumurta üretiminde % 0.1 probiyotik ilavesi ile kontrole göre önemli düzeyde iyileşme tespit edilmiştir(P<0.05). Denemede ortalama yem tüketimi yemlerine % 0.1 probiyotik ilave edilen tavuklarda yemleri ile % 0 ve 0.05 düzeyinde probiyotik verilenlerden önemli miktarda daha yüksek bulunmuştur (P<0.05). Araştırmada yumurta kalite kriteri olarak incelenen, yumurta ağırlığı, kırılma mukavemeti, ak ve sarı yüksekliği, kabuk kalınlığı ve kabuk ağırlığı değerleri muamelelerden önemli seviyede etkilenmemiştir (P>0.05). Yumurta sarı rengi ise % 0.1 ve % 0.15 probiyotik ilavesiyle % 0.05 probiyotik ilavesine göre önemli düzeyde iyileşmiş (P0.05). Sonuç olarak araştırmadan elde edilen veriler, yumurta tavuğu rasyonlarına farklı düzeylerde probiyotik ilavesinin performans ve yumurta kalitesi üzerine önemli düzeyde bir etkisinin olmadığını, ancak yem tüketiminin probiyotik ilavesinden olumlu yönde etkilendiğini göstermektedir.Item Yumurta tavuğu rasyonlarında amino asit yoğunluğu ve proteaz ilavesinin performans, yumurta kalitesi ve azot atılımı üzerine etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017) Taşkesen, Hulüsi Ozan; Ceylan, NecmettinBu tez çalışmasında farklı sindirilebiliramino asit yoğunluklarında yumurta tavuğu rasyonlarına ticari proteaz enzimi ilavesinin performans, yumurta kalite kriterleri ve azot atılımı üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışma, Kahverengi Nick ticari ırkına mensup 26 haftalık yaştaki 336 adet hayvan ile 30 hafta sürdürülmüş, her muamele grubu 7 hayvan içeren 12 tekerrür ile 4 grupta, 2x2 faktöriyel düzende (normal veya % 6 düşükamino asit yoğunluğu ve 2 enzim seviyesi; var veya yok), tesadüf blokları deneme deseninde yürütülmüştür. Proteaz enzimi ilavesinin kahverengi yumurtacılarda yumurta verimi, yumurta üretimi, yumurta ağırlığı, yem tüketimi, yemden yararlanma, yumurta kalite kriterleri ve azot atılımı ve sindirilebilirliği üzerine önemli bir etkisi olmazken (P>0.05); amino asit yoğunluğunun yumurta verimi, yumurta üretimi, yumurta ağırlığı ve yem tüketimi üzerine bazı haftalar bazında etkisi olsa da bu etkilerin üretimin geneline yansımadığı tespit edilmiştir (P>0.05). Amino asit yoğunluğu ve proteaz enzimi ilavesinin Haugh birimi üzerine interaksiyonu önemli bulunmuş (P<0.05), normal amino asit yoğunluğuna sahipyemlerle beslenen tavuklarda proteaz ilavesi Haugh birimini önemli ölçüde iyileştirirken, düşük yoğunluklu yemlerde öenmli bir farklılığa yol açmamıştır. Tüketilen her birim azota karşı atılan azot oranı, proteaz enzimi ve amino asit yoğunluğu interaksiyonundan önemli seviyede etkilenmiş (P<0.05) ve normal yemlerle beslenen tavuklarda proteaz enzimi ile atılan azot oranı artarken düşük yoğunluklu yemlerle beslenenlerde değişiklik gözlenmemiştir. Mevcut araştırma sonucunda ideal amino asit profiline göre sindirilebilir esansiyel amino asitler minimum ihtiyaç düzeyinde karşılandığında ticari kahverengi yumurta tavukları için önerilen amino asit yoğunluğunun % 6 düşürülmesinin performans ve yumurta kalitesinde herhangi bir olumsuzluğa neden olmaksızın mümkün olabildiği, proteaz ilavesinin ise ilgili amino asit yoğuluklarında önemli bir katkı sağlamadığı sonucuna varılmıştır.AbstractIn this experiment, effects of commercial protease enzyme supplementation to different digestible amino acid level diets on performance, egg quality parameters and nitrogen excretion of laying hens. The study was conducted with 336 Brown Nick laying hens which were at 26 weeks of age until 56 weeks of age. Each treatment was assigned to 12 replicate pens with 7 animals per pen. 4 dietary treatments in a factorial arrangement (2 amino acid levels; normal or 6 % lower x with or without enzyme supplementation) were randomly assigned to experimental blocks. It was determined that while protease supplementation to Brown Nick laying hens had no significant effects on egg production, egg weight, feed intake, feed conversion, body weight, eqq quality and nitrogen excretion (P>0.05); amino acid levels has significant effects on egg production, egg weight, and feed intake weekly, though these effects did not change the whole experiment results (P>0.05). Interaction between amino acid levels and protease supplementation was significant for Haugh unit in such a way that; while Haugh unit is significantly improved by protease supplementation on standard amino acid diets; there were no significant changes with low amino acid level diets. Interaction between amino acid levels and protease supplementation was significant for excreted nitrogen / ingested nitrogen ratio (P<0.05). While excreted nitrogen is significantly improved by protease supplementation on normal amino acid diets; there were no significant changes with low amino acid diets. It was concluded thatwhen digestible essential amino acid requirements are met according to ideal amino acid profile, it is possible to reduce recommended protein and amino acid levels by 6% without adversly effecting performance and egg quality in commercial Brown layers. Also there is no significant effect of protease supplementation on hen performance or egg quality of Brown layers at the mentioned amino acid levels.Item Yumurta tavuğu yemlerinde gama ışınlanmış buğday ve arpa kullanılmasının performans ve yumurta kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010) Yıldız, Turgay; Ceylan, NecmettinBu çalışmada yumurta tavuğu yemlerinde 0, 10, 100 kGy düzeyinde gama ışınlanmış arpa ve buğday kullanılması ile enzim ilavesinin performans, yumurta kalite kriterleri, bağırsak viskozitesi, incebağırsak mikfolorası ve yumurtada radyoaktif kontaminasyon riski üzerine olan etkileri incelenmiştir. Çalışma 36 haftalık yaşta 324 adet Brown Nick kahverengi yumurtacı tavuk kullanılarak 10 hafta sürdürülmüştür. Deneme 6 tekerrürlü olarak her bir alt grupta 6 adet tavuk olmak üzere 9 grupta tesadüf blokları deneme düzeninde yürütülmüştür.Gama ışınlamanın yumurta ağırlığı üzerine etkisi önemsiz bulunurken; arpa ağırlıklı rasyona enzim ilavesi yumurta ağırlığını arpa kontrole göre önemli miktarda artırmıştır (P<0.05). Arpa ağırlıklı gruplarda enzim ve 100 kGy dozunda gama ışın uygulamasının yumurta üretimini arpa kontrole göre önemli düzeyde iyileştirdiği bulunmuştur (P<0.05). Yemden yararlanmanın gama ışınlanmış arpa ve enzim kullanılan tavuklarda arpa kontrol yemi ile beslenen tavuklara göre önemli düzeyde iyileştirdiği tespit edilirken (P<0.05), buğday ağırlıklı gruplarda muamelelerin etkisi önemsiz bulunmuştur(P>0.05).Bağırsak viskozitesi üzerine arpa ağırlıklı yemlerde enzim ya da gama ışını uygulamasının etkisi görülmezken (P> 0.05), buğday ağırlıklı yemlerde viskozitenin önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir. Özellikle buğdayın 100 kGy dozunda gama ışınlanması viskoziteyi önemli ölçüde düşürmüştür( P < 0,05). Araştırmada üzerinde durulan diğer kriterlere gama ışınlama uygulamasının önemli bir etkisinin olmadığı bulunmuştur. Ayrıca arpa ve buğdayın 10 ve100 kGy düzeyinde gama ışınlanmasının yem ve yumurtada herhangi bir radyoaktif kontaminasyona yol açmadığı tespit edilmiştir (P>0.05)Sonuç olarak gama ışınlamanın mevcut araştırma koşullarında yumurta tavuklarının performans ve yumurta kalite kriterlerinde bilhassa buğday için çok belirgin bir katkıya yol açmadığı, arpada kısmen etkili olduğu ve günümüz koşullarında uygulamasındaki zorluklar nedeniyle başarısının sınırlı olacağı sonucuna varılmıştır.