Browsing by Author "Canpolat, Emre"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Enformasyon Toplumu Teorilerinin Üç Çelişkisi: Teknoloji, Enformasyon ve Akıl Fetişizmi(Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2022) Canpolat, Emre; Other; OtherBu çalışma, özellikle 1980’li yıllardan itibaren düşünsel alanda etkisini arttıran ve enformasyon teknolojilerinin artan önemini odak noktasına alan teorilerdeki fetişizm sorununu incelemektedir. Enformasyon toplumuyla simgeleşen bu teoriler, yalnızca düşünsel dünyada etkili olmamış, 1980’li yıllardan itibaren uygulamaya konan ve küresel ölçekte neo-liberal politikalar olarak da bilinen politikalar zincirine de kaynaklık etmiştir. Enformasyon toplumu teorileri, genel olarak, teknolojiyi toplumsal bağlamından kopuk ve topluma dışsal bir şey statüsünde değerlendirmiştir; emek-değer teorisine karşı, insan emeğine dışsal bir bilgi-değer teorisini ileri sürmüştür ve bu yolla, aklın bölünmesini derinleştirerek aklı teknokrasinin kullanımıyla sınırlandırmıştır. Tüm bunlar, fikirsel düzeyde, teknolojinin, enformasyonun ve aklın birer fetiş unsura dönüştürülmesinin ifadeleri olarak karşımıza çıkmaktadır.Item İletişim, yabancılaşma ve meta fetişizmi: Akıllı telefonlar üzerine inceleme(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017) Canpolat, Emre; Atılgan , Gökhan; İletişim FakültesiYabancılaşma, modern insana dair bir sorun ve temas ettiği toplumsal olguların çeşitliliğine koşut olarak, günümüzde de önemini korumaya devam ediyor. İletişim teknolojilerinin gelişmesi, akıllı telefonların yaygınlaşması ve sosyal medyanın yükselişi, yabancılaşma konusunu, gündelik bir ilgi düzeyinde gündemde tutuyor. İnsanlar, gün boyunca, sabah gözlerini açtıktan gece kapayana dek, hemen her yerde akıllı telefonlarını kullanıyorlar ve sosyal medyada zaman geçiriyorlar. Ancak bu durum çoğunlukla bağımlılık, fayda-zarar veya sanallık-gerçeklik ikilemleri etrafında dönen tartışmalarla, oldukça yüzeysel ve çarpık bir şekilde ele alınıyor. Marksist yabancılaşma teorisi ise bu konuya farklı bir bakış getirmemize olanak veriyor. Marx ve diğer Marksist düşünürlere göre, yabancılaşma, en genel düzeyde, insana dair her şeyin insanlık dışı bir gücün denetimi altına girmesini tanımlar. Kapitalist üretim tarzı ve ilişkileri, sözü edilen insanlık dışı gücün günümüzdeki ifadeleridir. Bu üretim tarzına özgü toplumsal ilişkiler, o ilişkilerin eyleyeni olan insanlara kendilerinden bağımsızmış gibi görünür. İnsanın toplumsal varlığı, o üretim ilişkilerinde yer bulduğu ölçüde ve o üretim tarzının kültürel mantığına uyarlandığı ölçüde anlamlı olur. Bu çalışma, birer meta olarak insanlara sunulan akıllı telefonlarda yabancılaşmanın gündelik görünümlerine odaklanıyor: Akıllı telefonları ortaya çıkaran teknolojik gelişmeler ve üretim ilişkileri, Marksist bir perspektifle ele alınıyor ve akıllı telefon kullanım pratikleri, insanların kendini gerçekleştirme olanakları açısından değerlendiriliyor. İnsanların kendilerini gerçekleştirme olanaklarını kaybettiği kapitalist bir toplumda, teknoloji, bilgi ve akıl, birer fetiş unsur olarak onların karşısına dikilir. Gündelik hayat ve toplumsal ilişkiler, metaların türdeşleştirici dünyasına tâbi olur ve akıllı telefonlar aracılığıyla sömürgeleştirilir