Browsing by Author "AKIN, Levent (Tez Danışmanı)"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item SAĞLIK SİGORTASI(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK (İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU) ANABİLİM DALI) PUSATLI, Ayşen (Yazar); AKIN, Levent (Tez Danışmanı)Sosyal güvenlik kisiyi ekonomik risklerle çevrili hayat ve çalısma sartlarına karsı korur. Sosyal güvenlik, sosyal devlet ilkesini olusturan temel kavramlardan biridir ve varolus nedeni kisiye yarınlara karsı güvence saglamaktır. Anayasa da kisilerin karsılastıkları riskler nedeniyle yoksulluga düsmelerini engellemek için asgari yasam seviyesini amaçlayarak sosyal güvenligi bir hak olarak kabul etmistir. Hastalık sigortasının sosyal güvenlik rejiminde temel bir rolü vardır. Hastalıkların önlenmesi ve kisilere tedavi imkanı saglanması saglık politikasının temel unsurudur. Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından saglanan saglık yardımlarından sigortalı, sigortalının esi, geçindirmekle yükümlü oldugu çocukları, ana ve babası ile gelir ve aylık almakta olanlarla aile bireyleri yararlanır. Yapılacak saglık yardımlarının amacı 506 sayılı kanununun 33. maddesinde sigortalının saglıgını koruma, çalısma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme yetenegini artırmak olarak belirtilmistir. Hastalık halinde maruz kalınan geçici gelir kayıpları da geçici is göremezlik ödenegi ile karsılanır. Uzun zamandır tartısılan Genel Saglık Sigortası sistemi sosyal güvenlik reformu çerçevesinde ülkemizde uygulanmak istenmektedir. Bu sistemin yerlesebilmesi için, ön çalısma olarak degerlendirilebilecek düzenlemeler yapılmıstır. 1.1.2004 tarihinde “Saglık Bakanlıgı - Sosyal Sigortalar Kurumu Saglık Tesislerinin Ortak Kullanım Protokolü” yapılmıs, ardından Sosyal Sigortalar Kurumu’na ait saglık tesisleri 20.2.2005 tarihinde Saglık Bakanlıgı’na devredilmistir. Aynı tarihte “Saglık Bakanlıgı - Sosyal Sigortalar Kurumu Saglık Hizmetleri Protokolü” yürürlüge girmistir. Bunun yanısıra Tıp Fakülteleri ile yapılan protokol ve özel hastanelerle yapılan sözlesmelerle sigortalılara bu tesislerden yararlanma olanagı saglanmıstır. 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Saglık Sigortası Kanunu” ile saglık hizmetlerini, Türkiye’de yasayan herkesi kapsayacak biçimde esit ve tek bir yapıya kavusturmak öngörülmüstür. Bu sistem ancak sevk zincirinin saglamlıgı ve devlet bütçesinden yeterli kaynak aktarımı ile verimli ve basarılı olabilecektir.Item SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA SAĞLIK SİGORTASI(ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ) OLKUN, Elvan (Yazar); AKIN, Levent (Tez Danışmanı)Olkun, Elvan, Sosyal Güvenlik Hukukunda Sağlık Sigortası, Yüksek Lisans Tezi, Danısman : Doç. Dr. Levent Akın, 260 s. ÖZET 1970’li yıllardan itibaren dünya ekonomisinde yasanan daralma ve artan issizlik, büyüyen sosyal güvenlik sistemlerinin tartısmaya açılmasına sebep olmustur. Sosyal güvenliğe aktarılan kamusal kaynaklar azaltılmıs, kisisel katkılar artırılmıs, özellestirme uygulamaları gelistirilmistir. Türkiye de dünyadaki gelisme ve eğilimlerden etkilenmistir. Türkiye’de sosyal güvenlik kurumları 1980’li yıllardan itibaren finansal dengelerinin bozulduğu ve sağlanan hizmetlerdeki farklılığın esitsizliklere sebep olduğu gerekçesiyle elestirilmislerdir. Elestiriler doğrultusunda sosyal güvenlik sisteminde yapısal değisiklik ihtiyacı gündeme getirilmistir. Yapısal değisim 2000 yılında baslatılmıs, 2006 yılında sosyal güvenlik kurumlarını lağvederek tek bir kurumu hayata geçiren 5502 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” ile sosyal güvenlik hükümlerini tek bir yasa ile düzenleyen 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun çıkarılmasına kadar devam etmistir. Kanunlasma sürecinin dikkat çekici özelliği Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası sermaye kuruluslarının yönlendirme ve müdahaleleri olmustur. 243 5510 sayılı Kanun Anayasa Mahkemesince kısmen iptal edilmistir. Dptal kararı ile memurlar ve diğer kamu görevlileri kapsam dısına çıkarılmıslardır. Gerekli düzenlemenin yapılabilmesi için Kanunun yürürlüğü 01.06.2008 tarihine ertelenmistir. 5510 sayılı Kanun ile genel sağlık sigortası kurulmus ve sağlık hizmetlerinin sosyal sigorta esasına göre tüm nüfusa ulastırılmasının amaçlandığı açıklanmıstır. Muhtaç kisilerin primleri ilgili kamu kurumları tarafından karsılanacaktır. Ancak muhtaçlık durumunun tespit edilmesinde uygulanacak kriter çok sayıda dar gelirli kisiyi genel sağlık sigortası primi ödeme yükümlülüğü altına sokacaktır. Prim ödeyemeyecek durumda olan kisiler genel sağlık sigortasından yararlanamayacaklardır. Sağlık hizmetlerinin bütünüyle “sağlık hizmeti sunucuları”ndan satın alma yoluyla gerçeklestirilecek olması sebebiyle sağlık hizmetleri giderlerinde bir artıs olması beklenmektedir.