Cilt:12 Sayı:01 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:12 Sayı:01 (2021) by Author "Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi"
Now showing 1 - 4 of 4
Results Per Page
Sort Options
Item BİR AGRO-ARKEOLOJİK MİMARLIK ÖRNEĞİ OLARAK GÜVERCİNLİKLER VE GESİ-DEĞİRMENDERE VADİSİ'NDEKİ GÜVERCİNLİKLER ÜZERİNE BAZI GÖZLEMLER(Ankara Üniversitesi, 2021) Bilici, Kenan; Sanat Tarihi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKayseri'nin Gesi beldesinde ve Kayabağ mahallesi sınırları dahilindeki Değirmendere Vadisi'nde yer alan ve güvercinlik olarak bilinen bina örnekleri, özgün bir vadi topoğrafyası ile kaya formasyonlarının arasına dağılarak doğal ortamla bütünleşmiş zikî görünümleriyle, olağanüstü ilgi çekici bir tarımsal ticaret yapısı grubu oluşturmaktadırlar. İçinde yer aldığı vadiye âdeta bir hayalet şehir görünümü kazandıran yapıların neredeyse tamamı, giderek işlevlerini yitirmelerinin ardından, zamanla az ya da çok tahribata uğramakla birlikte, mimari karakterleri ve kimi işlevsel/dekoratif elemanlarıyla in-situ olarak korunarak günümüze ulaşabilmişlerdir. Bu bağlamda, zamanla yıkılarak ortadan kalkan ya da eksilen duvar ya da strüktürel elemanlarının, restitüsyon projeleri hazırlanarak, plastik tamamlamalar da içeren tarihselci bir yaklaşımla özgün formlarına kavuşturulmaları mümkün ve elzemdir. Değirmendere Vadisi'nin pitoresk görünüme sahip doğal ortamında ve âdeta fantastik bir açık hava heykel sergisi izlenimi yaratan olağanüstü siluetleriyle topografyanın eğim çizgilerine anlamlı bir şekilde dağılmış agro-arkeolojik nitelikteki bu tür pastoral ve ekolojik yapıların, sürdürülebilir ve kontrollü bir turizm planlaması dahilinde değerlendirilerek, bütün vadinin, sınırları belirlenmiş (protection zone) çağdaş koruma-kullanma ilkeleri çerçevesinde işlevlendirilmesi, sadece doğal hayat ve yapıların/yapı kültürünün korunması ve tanıtılmasını sağlamakla kalmayacak; hiç kuşkusuz, yöre insanını, bu gelişmenin merkezi konumuna getirecek yeni bir ekonomik canlanma modeli ve pazarın geliştirilmesine de imkân tanıyacaktır. Bu bağlamda, ülkemizin kültür tarihinin bir parçasını oluşturan bu ilgi çekici yapı grubunun canlandırılmasına yönelik her türlü planlama ve uygulama aşamalarında, doğal hayatın “turizme rağmen” korunması ve bu sessiz doğa parçasında insan ögesinin ısrarla pasif bir izleyici konumunda tutulması şarttır.Item PRIMO LEVI'NİN ŞİİR YAZAN MAKİNESİ VEYA LEVI'DE BİLİMKURGUNUN İZLERİ(Ankara Üniversitesi, 2021) Ayyıldız, Bülent; Batı Dilleri ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiPrimo Levi II. Dünya Savaşı sonrası İtalyan edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Özellikle “tanıklık” temelli eserleri ile yalnızca bir edebiyatçı değil, aynı zamanda da toplumun tarihine ışık tutan bir tanıktır. Eserleri aracılığıyla insanın kötülüğünü aktarır. Eserlerinin özünü Auschwitz Toplama Kampı deneyimi ve bu kötü deneyimin insanda yarattığı acılar oluşturur. Bununla birlikte, Primo Levi edebiyatı topluma seslenmenin, gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakabilmenin yegâne yolu olarak görür. Tanıklık merkezleri eserlerinin yanı sıra bilimkurgu türünde kaleme aldığı öyküleri ile de İtalyan edebiyatında zaman içerisinde sağlam bir yer edinir. Bir tanık olarak tanımlanabilecek hem bir yazar hem de bir düşünür olarak Primo Levi, bu çalışmanın konusunu oluşturan Il Versicatore öyküsünde de açıkça görüleceği üzere bilim-insan, teknoloji ve iyilik/kötülük ilişkilerini irdeler. Bu çalışmada, Levi'nin Il Versicatore öyküsünden yola çıkarak, İtalyan Bilimkurgu edebiyatıyla Levi'nin ilişkisine, konumuna ve tanıklık, teknoloji, bilim, ahlak ve iyilik-kötülük unsurlarına dayanan bir inceleme sunmak amaçlanmıştır. Bu noktada, İtalyan kuramcılar Enzo Traverso ve Franco Bifo Berardi'nin tanıklık, teknoloji, bilim ve insan ilişkilerine dair kirlerinden faydalanılmış ve Levi'nin edebi anlayışına dair kuramsal göndermeler yapılmıştır.Item YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE BİLİŞSEL DİLBİLİME GENEL BİR BAKIŞ(Ankara Üniversitesi, 2021) Şener, Buket Şener; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiYabancı dil öğretiminin tarihine bakıldığında, farklı ilkelere dayanan pek çok kuramın ortaya çıktığı görülmektedir. Verilen çabaya rağmen yabancı dil öğretiminde nihai hedeere ulaşılmadığı düşüncesi araştırmacılar tarafından kabul görmektedir. Son zamanlarda, bilişsel dilbilim uygulamalarının yabancı dil öğretimine yönlendirilmesiyle bu sorunların çözümlenebileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada, yabancı dil öğretiminde bilişsel dilbilim ele alınmış ve bilişsel dilbilim ilke ve kuramlarına yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir.Item YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE GELENEKSEL METİN SADELEŞTİRME YAKLAŞIMINA KARŞI METİNDİLBİLİMSEL SADELEŞTİRME ÖNERİSİ: BAĞLAŞIKLIK VE BAĞDAŞIKLIK KAVRAMLARI(Ankara Üniversitesi, 2021) Ay, Sıla; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiYabancı dil öğretiminde okuma-anlama becerisine katkı sağlaması için özgün metinler, temel ve orta düzeydeki öğrencilere yönelik uygun sözvarlığı ve sözdizimi çerçevesinde sadeleştirilmektedir. Bu çalışmada, özgün bir metni sadeleştirmenin sözvarlığına ve sözdizimine uygunluktan çok daha fazlası olduğu düşünülmektedir. Bu bakımdan sadeleştirme sürecinde, özgün metinde var olan sözcüksel- dilbilgisel bağlaşıklık (cohesion) ve bağdaşıklık (coherence) görünümleriyle paralel çizgide ilerlemek, özgün metne olabildiğince en yakın sadeleştirmeyi gerçekleştirmek adına önemlidir. Bu nedenle, metin sadeleştirme işlemi sadece söz varlığını dil düzeyine uyarlama veya tümceleri kısaltma işi olarak görülmemeli, metinsellikle ilişkili bağlaşıklık ve bağdaşıklık ölçütleri çerçevesinde hareket edilmelidir. Çalışmada söz konusu kavramlar dikkate alınarak metin sadeleştirmenin nasıl yapılabileceğine ilişkin öneride bulunmak amaçlanmıştır. Bu yaklaşımla yapılacak sadeleştirmenin özgün metne uygun ve bilimsel bir nitelikte olacağı düşünülmektedir