Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:

  • Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
  • Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
  • Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar

Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.

Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:

  • Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
  • Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
  • Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
  • Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.
  • Daha binlerce kaynak açık, ücretsiz, bir tık yakınınızda...
  •  

    Communities in DSpace

    Select a community to browse its collections.

    Now showing 1 - 5 of 8

    Recent Submissions

    Item
    Impatiens glandulifera. bitkisinden elde edilen ekstraktın bal arısı Apis mellifera üzerindeki toksik etkileriüzerine araştırmalar
    (Ankara Üniversitesi, 2024) Şahin,Büşra
    Bu çalışmada PRIMA 2021 Programı çerçevesinde TÜBİTAK 121N259 Sürdürülebilir Tarım Ürünü Üretimi Için Biyo-Pestisit Ve -Herbisitlerin Geliştirilmesi projesi kapsamında Münih Teknik Üniversitesi'nden (Almanya) temin edilen Impatiens glandulifera Royle (Ericales: Balsaminaceae) bitkisel ekstraktının (Ig), Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünden temin edilen Bal Arısı (Apis mellifera) (L.) (Hymenoptera: Apidae)'ya karşı farklı dozlarda kontakt ve oral olarak toksik etkileri incelenmiştir. Bitkisel ekstraktın kontakt toksisitesi 2,73¬/ 0,273/ 0,0273 µg Ig/arı konsantrasyonlarında topikal aplikasyon yöntemiyle çalışılmıştır. Bitkisel ekstraktın oral toksisitesi ise 2,73¬/ 0,273/ 0,0273 µg Ig/arı konsantrasyonlarında sükroz solüsyonu ile arıların beslenmesi yöntemiyle çalışılmıştır. Dimethoate ve Aseton ise sırasıyla pozitif ve negatif kontrol olarak kullanılmıştır. Kontakt tosisite denmelerinde, uygulamadan 48 saat sonra hesaplanan ölüm oranları doza bağlı olarak artmakla (%5,0-%21,67) birlikte tüm Ig dozlarında pozitif ve negatif kontrolden daha düşük olmuştur. Denemelerde oral uygulamadan 48 saat sonra hesaplanan kümülatif ölüm oranları da benzer şekilde doz artışına paralel olarak artmış (%26,67-%45,00) ve en yüksek Ig dozu dışındaki diğer Ig dozlarında pozitif ve negatif kontrolden daha düşük bulunmuştur. Şubat 2024, 37 Sayfa In this study, hydro-distilled essential oil (Ig) of Impatiens glandulifera Royle (Ericales: Balsaminaceae) obtained from Munich Technical University (Germany) within a project supported by TUBITAK by Project Number 121N259 as a subproject of a PRIMA project entitled "Development of Bio-Pesticides and -Herbicides for Sustainable Agricultural Product Production" was tested on Honey Bee (Apis mellifera) (L.) (Hymenoptera: Apidae) in terms of its contact and oral toxicity. The contact toxicity essays were performed using topical application method at the concentrations of 2.73, 0.273, and 0.0273 µg Ig/bee. The oral toxicity tests were done by feeding the bees with sucrose solution at the concentrations of 2.73, 0.273, and 0.0273 µg Ig/bee. Dimethoate and Acetone were used as positive and negative controls, respectively. In contact toxicity tests, mortality rates calculated 48 hours after topical applications increased dose-dependently (5.0%-21.67%), and were lower than both positive and negative controls in all Ig doses. Similarly, mortality rates calculated 48 hours after oral test trials increased parallel to dose increase (26.67%-45.00%), and were lower than positive and negative controls in all Ig doses except the highest one, 2.73 µg Ig/bee. February 2024, 37 pages
    Item
    Cahiliyye çağı Arap şiirinde hikmet
    (Ankara Üniversitesi, 2024) Birinci,Ahmet
    İnsan, dil yetisi sayesinde düşünebilen, düşündüğünü uygulayabilen, sorgulayan, araştıran ve elde ettiği sonuçlarla birlikte yaşamı boyunca yaptığı etkinliklerin bir bölümünü çeşitli yollarla gelecek kuşaklara ulaştırabilen bir varlıktır. Bu doktora tez çalışması bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, insanoğlunun yeryüzünde varoluşundan bu yana gerek tarih öncesi gerek tarih çağları boyunca sürekli bir çaba içinde olduğu ve bu çabalarının bir bölümünü, sözlü ya da yazılı olarak bir biçimde gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştığı, Arap Yarımadası ile onu çevreleyen coğrafyalarda birçok uygarlığın yaşamış olduğu, bu uygarlıkların çoğunun dilleri arasında akrabalıkların bulunduğu, Arap Yarımadası'nın kuzeyinde ve güneyinde milattan önceki yüzyıllarda Arap kökenli birçok devlet kurulmasına rağmen Arapların M.S. 500 yılından İslamiyet'in doğuşuna kadar geçen yaklaşık yüz elli yıllık dönemi içerisinde göçebe (bedevî) ve yerleşik (ḥażarî) olarak yaşamlarını siyasi bir birlikten yoksun bir biçimde kabileler halinde sürdürdükleri ve Cahiliyye adı verilen bu döneme ilişkin nazım ve nesir ürünlerinin rivayet yoluyla aktarılarak hicri ikinci yüzyılda yazıya geçirildiği yönündeki hususlar ele alınmıştır. Birinci bölümde, "hikmet" sözcüğünün anlamıyla ilgili olarak klasik Arapça sözlüklerde kapsamlı bir araştırma yapılmış ve elde edilen bilgiler ışığında sözcüğün kazandığı anlam çerçevesi bütün yönleriyle ortaya koyulmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde, Cahiliyye çağı ile Cahiliyye ve İslam çağlarının her ikisinde de yaşamış Arap şairlerin şiirlerinde dağınık bir durumda bulunan hikmet içerikli beyitler belirlenerek konu içeriklerine göre sınıflandırılmış ve Türkçeye çevrilerinin yanı sıra içerik analizleri yapılmıştır. Üçüncü bölümde, söz konusu beyitler dil ve üslup yönlerinden incelenerek beyitlerde bulunan eş dizimler, deyimler, atasözleri, künyeler, arkaik sözcükler, yeminler, dualar ve beddualar, emir kipleri, mecazlar, teşbihler, kinayeler, istiareler ve tıbaklar belirlenmiş ve bunlara ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Human is a being that can think, implement what he/she thinks, question, research, and convey a portion of the activities he/she has done throughout his/her life to future generations through various ways thanks to his/her language ability. This doctoral dissertation consists of an introduction and three following chapters. Humankind has always strived to preserve its knowledge and culture, both in prehistory and in historical times. Many civilizations have lived in the Arabian Peninsula and its surrounding regions. There are kinships between languages of most of these civilizations. Although many states of Arab origin were established in the north and south of the Arabian Peninsula in the centuries before Christ, Arabs as nomads (beduins) and settled (ḥażarî) people lived in tribes during the approximately 150 years from 500 after Christ to the rise of Islam. This period, known as the Jahiliyyah, was characterized by a lack of political unity and a strong oral tradition. In the introduction part, the aspects related to the period called Jahiliyyah and the poetic and prose works of that period, were discussed, highlighting that they were transmitted through narration and later documented in the second century of the Hijri calendar. In the first chapter, a comprehensive research was conducted on the meaning of the word "wisdom" in classical Arabic dictionaries and the meaning framework of the word was attempted to be revealed in all its aspects in the light of the information obtained. In the second chapter, the couplets containing wisdom scattered in the poems of Arab poets who lived in the Jahiliyyah period and in both the Jahiliyyah and Islamic periods, were identified and classified according to their subject contents and content analyzes were made in addition to their translations into Turkish. In the third chapter, these couplets were examined in terms of language and style and collocations, idioms, proverbs, tags, archaic words, oaths, prayers and curses, imperative modes, metaphors, similes, allusions, tropes and antonyms words were determined, and explanations were made regarding them.
    Item
    Ortalama eğrilik akışında öteleme solitonları
    (Ankara Üniversitesi, 2024) Yalçın, Buse
    İlk bölüm giriş kısmına ayrılmıştır. İkinci bölümde, tezin ilerleyen bölümlerinde kullanılacak temel tanım ve kavramlara yer verilmiştir. Üçünçü bölümde, hiperbolik Einstein'ın statik evrenindeki ortalama eğrilik akışının dejenere olmayan öteleme solitonları verilmiştir. Uzaysı ve zamansı grafikleri olan öteleme solitonları için kısmi diferensiyel denklemler (KDD) elde edilmiştir. Daha sonra, limit küreleri tarafından oluşturulan bu solitonlar sınıflandırılmıştır. KDD nin adi diferensiyel denklemlere (ADD) indirgenmesi gösterilmiştir. ADD nin solitonları üzerine yapılan bir tartışma önceki sınıflandırmayı gerçeklemiştir. Dördüncü bölümde, hem uzaysı hem de zamansı rotasyonel değişmez öteleme solitonları sınıflandırılmıştır. Ardından, bir ADD elde edilip tüm çözümleri üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Beşinci bölümde, uzaysı öteleme solitonları için teklik teoremi gösterilmiş ve bununla birlikte basit koşullar altında, bir alanın sınırının izometrisinin tüm öteleme solitonlarına genişletilmesine dair bir sonuç elde edilmiştir. Bunun bir uygulaması olarak, bowl (kase) bir yuvar ile sınırlandırıldığında ki karakterizasyonu elde edilmiştir. Ayrıca, sınırı bir dikdörtgen olan limit küreleri tarafından oluşan belirli öteleme solitonları karakterize edilmiştir. Son bölüm çalışmanın analizine ve tartışmaya ayrılmıştır. The first chapter is devoted to the introduction. In the second chapter, the basic definitions and concepts that will be used in the following chapters of the thesis are contained. In the third chapter, non-degenerate translating solitons of the mean curvature flow in the hyperbolic Einsteins's static universe are given. The partial differential equations (PDE) for translating solitons which are graphs, both space-like and time-like, are obtained. Afterwards, those foliated by horospheres are classified. Indeed, the PDE is reduced to an ordinary differential equation (ODE). A discussion on the solutions to the ODE provided the previous classification. In the fourth chapter, rotationally invariant translating solitons, both spacelike and timelike, are classified. Subsequently, an ODE is obtained and a study is conducted on all its solutions. In the fifth chapter, for spacelike translating solitons, a uniqueness theorem is shown, as well as a result to extend an isometry of the boundary of the domain to the whole translator, under simple conditions. As an application, a characterization of the bowl is obtained when the boundary is a ball. In addition, certain translating solitons foliated by horospheres whose boundary is a rectangle are characterized. The final chapter is devoted to the discussion and conclusion of the study.
    Item
    Heidegger'in düşünmüyoruz savının temellendirilmesi
    (Ankara Üniversitesi, 2024) Aydan,Emre
    Bu tez, Martin Heidegger'in "düşünmüyoruz savını incelemek" üzerine tertip edilmiştir. Bu savın geniş bir içeriği kapsaması, incelenmenin hem felsefî bakımdan, hem de gündelik yaşam içindeki bağlamıyla yorumlanmasını gerekli kılmıştır. Heidegger bilinenlerin bir tarafa bırakılarak, yeni bir düşünme biçimine geçilmesini salık vermiştir. Bu sav Varlık düşüncesi açısından yeni bir paradigma isteminin cüretkar bir dışavurumudur. Tezde Heidegger'in düşünmeye atfettiği önem ve ayrımlar temellendirilerek, düşünmenin karşısında duran engeller yorumlanmıştır. İlk bölümde düşünülmeyenin ne olduğuna ilişkin soru, Varlık ve Hiçlik kavramları üzerinden yorumlanmıştır. İkinci bölümde niçin düşünmediğimiz konusuna eğilerek, düşünmekten alıkoyan sebepler açımlamıştır. Yine özlü düşünme ve hesaplayıcı düşünme arasındaki fark, dil ve poetik düşünme bağlamında ele alınarak yorumlanmıştır. Üçüncü bölümde yurtsuzluk, çölleşme ve çerçeveleme bağlamında, düşünmemenin muhtemel tehlikeleri irdelenmiştir. Sonuç bölümünde ise Heidegger'in savının, çağımız bakımından çeşitli yansımaları, değerlendirmeye tâbii tutulmuştur. This thesis, has been organized to examine the "we don't think" argument by Martin Heidegger. Covering a wide content of this thesis necessitated the interpretation of the study both in terms of philosophy and in its context in daily life. Heidegger recommended leaving the known to one side and moving to a new way of thinking. This argument is a daring expression of the demand for a new paradigm for the thought of Being. In the thesis, the obstacles to thinking are interpreted based on the importance and distinctions Heidegger attributes to thinking. In the first part, the question about what is unthinkable is interpreted through the concepts of Being and Nothingness. In the second part, he focused on why we do not think and explained the reasons that prevent us from thinking. Again, the difference between meditative thinking and calculative thinking has been interpreted in the context of language and poetic thinking. In the third chapter, the possible dangers of not thinking in the context of homelessness, desertification and framing are examined. In the conclusion part, various reflections of Heidegger's argument in terms of our age have been evaluated.
    Item
    Mukâtil B. Süleyman'ın tefsirinde ilk muhataplar -Al-i 'İmrân suresi örneği-
    (Ankara Üniversitesi, 2024) Ergün,Fatıma
    Tezimiz giriş (konu, önem, yöntem ve kaynaklar, söz-muhatap-anlam ilişkisi, Mukâtil'in yöntemleri) ve iki ana bölümden (1: Mukâtil'e Göre Âl-i 'İmrân Suresinin İlk Muhatapları: Bireyler; 2: Mukâtil'e Göre Âl-i 'İmrân Suresinin Muhatapları: Gruplar) oluşmaktadır. Birinci bölümde Mukâtil'in ayetlerde muhatap olarak zikrettiği bireyler iki kısımda incelenmiştir. Birinci kısımda doğrudan hitap edilmiş tek birey olan Hz. Muhammed, ikinci kısımda ise dolaylı olarak muhatap gösterilmiş mümin, Yahudi, kafir, Hristiyan, mürted, münafık ve diğer bireyler incelenmiştir. İkinci bölümde Mukâtil'in ayetlerde muhatap olarak gösterdiği gruplar iki kısımda incelenmiştir. Birinci kısımda doğrudan hitap edilen mümin, Yahudi, Hristiyan, ehl-i kitap, münafık ve kafir gruplar incelenmiştir. İkinci kısımda ise dolaylı muhatap olarak kendilerinden bahsedilmiş mümin, kafir, Yahudi, Hristiyan, ehl-i kitap, münafık, mürted ve diğer gruplar incelenmiştir. Sonuç bölümünde araştırmada ulaşılan bulguları anlatılmıştır. Ek1 bölümünde Âl-i 'İmrân suresinde Mukâtil'in muhataplarını gösteren bir tablo verilmiştir. This disertation consists of an introduction (subject, importance, method and sources, word-interlocutor-meaning relationship, Muqâtil's methods) and two main parts (1: First Addressees of Surah Âl-i 'Imrân according to Muqâtil: Individuals; 2: First Addressees of Surah Âl-i 'Imrân according to Muqâtil: Groups). In the first part, the individuals mentioned by Muqâtil as addressees in the verses are examined in two sections. Hz. Muhammed, who is the only individual addressed 74 directly, examined in the first section. Believers, Jews, infidels, Christians, apostates, hypocrites and other individuals who are indirectly addressed are examined in the second section. In the second part, the groups that Muqâtil refers to as the addressee in the verses are examined in two sections. In the first section, the groups of believers, Jews, Christians, People of the Book, hypocrites and unbelievers that are addressed directly are examined. In the second section, believers, infidels, Jews, Christians, People of the Book, hypocrites, apostates and other groups, who were mentioned as indirect interlocutors, were examined. In the conclusion part, the findings of the research are explained. In Appendix 1, a table showing the addressees of Muqâtil in Surah Âl-i 'Imrân is given.