Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.

Recent Submissions
Tasavvufta iletişim: Anlam, metot ve uygulamalar üzerine nitel bir araştırma
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Uzgur, Mustafa
İnsan varoluşunun temel unsurlarından bir tanesi olan iletişim olgusu, bireyler arası ilişkilerin kurulmasından toplumların şekillenmesine kadar geniş bir yelpazede kritik rol oynamaktadır. Tasavvuf ise İslam düşüncesinin derin manevi katmanlarını açığa çıkararak, bireyin ruhsal dünyasına dair kapsamlı bir keşif imkânı sunar. Bu iki alanın kesişim noktasını araştırmak hem iletişim disiplinine hem de tasavvufun anlaşılmasına yeni bir boyut kazandıracaktır. Tasavvuf, insanın kendisiyle, diğer insanlarla ve nihayetinde Allah ile kurduğu iletişimin derinliklerine inen bir disiplindir. Tasavvufî düşüncede iletişim, sadece dilsel bir aktarım aracı olmanın ötesine geçerek, kalpten kalbe akan manevi bir etkileşim formu olarak görülür. Bu bağlamda, sûfînin zikir, rabıta, sohbet, halvet gibi nefsi tezkiye ve ruhu tasfiye pratikleri, içsel iletişimin araçlarıdır. Çalışmada, tasavvufta iletişimin nasıl anlamlandırıldığı ve bu anlamların modern iletişim kuramları ile nasıl örtüştüğü üzerinde durulacaktır. Günümüzde iletişim, teknoloji ve küreselleşme ile evrensel bir boyut kazanmışken, tasavvufun manevi iletişim anlayışı, bu çağdaş gelişmelere karşı alternatif bir perspektif sunacak niteliktedir.
Uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda çevrenin himayesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2025) Kahya, Zeynep
İşbu çalışma çevrenin himayesi için uygulanabilir kuralları tespit etmek amacıyla "uluslararası olmayan silahlı çatışma" kavramı ve bahse konu çatışmaların tasnifiyle başlanmıştır. Bu kapsamda 1949 Cenevre Sözleşmeleri Ortak Madde 3 ve Ek Protokol II'nin uygulanabilirlik şartları ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Çalışmanın tamamında himayeyi olabildiğince genişletmek ve uluslararası hukuk alanları arasında birliği sağlamak adına uluslararası insancıl hukukta bulunan "doğal çevre (natural environment)" kavramı değil "çevre" kavramı kullanılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda çevrenin himayesini düzenleyen normatif düzen ve uluslararası hukukun alanları arasındaki etkileşim incelenmiştir. Uluslararası hukukun birçok alanında çevrenin himayesini düzenleyen kuralların mevcut olduğu görülmüş ve bahse konu kurallar arasındaki etkileşimin nasıl olması gerektiğine odaklanılmıştır. Uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda kural olarak diğer uluslararası hukuk alanları uygulanmaya devam eder. Dolayısıyla, özellikle uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası çevre hukukunun lex specialis ilkesi gereğince uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda çevreye verilen zarardan uluslararası sorumluluk ve bireysel cezai sorumluluk ele alınmıştır. Ardından "ekokırım (ecocide)" suçuna ilişkin öneriler incelenmiş ve doktrinde ileri sürülen görüşlere değinilmiştir. Sonuç olarak, uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda çevrenin himayesi için uluslararası insancıl hukuk kurallarının nasıl yorumlanması ve dahası nasıl geliştirilmesi gerektiği ve bunun yanında diğer uluslararası hukuk alanlarının nasıl uygulandığı üzerinde durulmuş ve cevaplamaya çalışılmıştır.
Cemil Cahit Toydemir, askerî ve siyasi faaliyetleri (1883-1956)
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Keskin, Alev
Cemil Cahit Toydemir 1883 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. 6 Aralık 1902'de Harp Okulu'ndan mezun olduktan sonra Beyrut ve Hicaz'da görev yapmıştır. 31 Mart İsyanı ve 1909'da Yemen İsyanının bastırılmasında görevlendirilmiştir. Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi'ndeki muharebelere katılmıştır. Müteakiben Kafkas İslam Ordusu ile Azerbaycan'da Ruslara ve Ermenilere karşı mücadele etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda çıkan iç isyanlardan Zile ve Pontus İsyanlarının bastırılmasında önemli görevler üstlenmiştir. Yine Kurtuluş Savaşı sırasında cereyan eden İkinci İnönü Muharebesi, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesi'ne komutanı olduğu 5'inci Kafkas Tümeni ile katılmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın sona ermesi ile birlikte Trakya'nın devir tesliminde görevlendirilmiştir. Cumhuriyet döneminde önemli üst düzey askerî görevlerde bulunmuştur. Şeyh Sait İsyanının bastırılmasında görev almıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cenaze töreninde 1'inci Ordu Komutanı Fahrettin Altay Paşa'nın yardımcısı olarak görevlendirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nda bir grup komutanla Almanya'ya giderek Hitler'le görüşmüştür. Orgeneral rütbesinde iken kendi isteği ile emekli olmuş ve siyasete girerek 1946 seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçilmiştir. Bir süre Millî Savunma Bakanlığı yapmıştır. 1950 yılına kadar milletvekilliğine devam etmiştir. 1956 yılında İstanbul'da vefat etmiştir. Ankara'da Devlet Mezarlığına defnedilmiştir. Millî Mücadele Anıları ile sonrasında Şeyh Sait İsyanında yaşadığı süreci kaleme almıştır. Anılarının Zile isyanına ilişkin kısmı Abdullah Kehale tarafından 1997 yılında "Millî Mücadele'de İç İsyanlar ve Cemil Cahit'in (Toydemir) Anıları" adıyla yayımlanmıştır.
Eşrefzâde Necîb Abdülkâdir b. İzzeddîn ve İlâhiyât Dîvânı (İnceleme-tenkitli metin)
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Coşgun, Gökhan
Eşrefzâde Abdülkâdir Efendi (m.1703-1788), XVIII. yüzyıl Bursa'sının canlı tasavvufî ortamında doğmuş ve yetişmiş mutasavvıf bir şairdir. Abdülkâdir Efendi, Türk tasavvuf tarihi ve Türk İslam edebiyatının önemli simalarından olan Eşrefoğlu Rûmî'nin soyundan gelmektedir. Eşrefoğlu Rûmî'nin tasavvufi ve edebî alanda önemli takipçilerinden biri olan Abdülkâdir Efendi'nin hayatı ve İlâhiyât Dîvânı hakkında günümüze kadar yapılmış bütüncül bir akademik çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma, şimdiye kadar etraflı bir araştırmaya konu olmayan Abdülkâdir Efendi'nin hayatı, eserleri, ilmî/edebî/tasavvufi görüşleri hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Çalışmada Abdülkâdir Efendi'nin şiirlerinin Türk tasavvuf edebiyatındaki yeri ve önemi tespit edilmeye çalışılmış, tasavvuf dilinin Abdülkâdir Efendi'nin şiirlerine nasıl yansıdığı ele alınmıştır. Çalışmada Abdülkâdir Efendi'nin bazı şiirlerinin Sultan III. Ahmed'e atfedilmesi meselesi ele alınmış, karıştırılan şiirlerin Abdülkâdir Efendi'ye aidiyeti kanıtlanmıştır.
Profesyonel futbolcu sözleşmesi
(ANKARA ÜNİVERSİTESİ, 2024) Kutlu, Göktuğ
Spor, insanlığın varoluşuyla birlikte ilk zamanlarda hobi amaçlı olsa da zaman içerisinde belirli kurallar çerçevesinde sürekli var olan bir disiplindir. Geçmişten günümüze tüm coğrafyalarda çok farklı spor alanları doğmuş, yaşamış ve yok olmuştur. Günümüzde de ülkelerin karakteristik özelliklerine göre çok farklı spor dallarının bulunduğu görülmektedir. Bu çeşitlilik içerisinde yüzyıllar boyunca yok olmayan ve sürekli gelişim gösteren spor dallarının başında futbol gelmektedir. Futbolun doğuşu çok eskilere dayansa da günümüz modern futbolunun geldiği nokta onu bir hukuk alanı içerisinde ele almayı gerektirmektedir. Günümüz modern futbolunda meydana gelen değişim ve gelişim, dolayısıyla futbol hukukunun en önemli sözleşme tipi olan profesyonel futbolcu sözleşmesinin aktörlerinde meydana gelen değişimlere dayanmaktadır. Futbolcular ve futbol kulüpleri bu aktörlerin başında gelmektedir. Zira bu tezin konusu olan profesyonel futbolcu sözleşmesinin iki tarafından birisi futbol kulüpleri diğeri futbolculardır. Futbolcular, amatör ve profesyonel futbolcular olarak iki tipte sporlarını icra etmektedirler. Çoğu spor dalında amatör sporcular ilgili spor dalını icra etseler de futbol gibi ekonomisi gelişmiş ve ulusal bazda yaygınlaşmış spor dallarında profesyonelliğe geçişler artış göstermektedir. Bir özel hukuk sözleşme tipi olan profesyonel futbolcu sözleşmeleri her iki tarafa da karşılıklı borç yükleyen rizai akit niteliğinde hizmet sözleşmesi olarak futbol hukuku literatüründe önemli bir yer tutmaktadır.