YALAN TANIKLIK SUÇU (TCK m. 272) VE ETKİN PİŞMANLIK
No Thumbnail Available
Date
2021
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Abstract
Ceza muhakemesinin maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına ilişkin amacına ulaştıran en etkili yol, adil yargılanma hakkı temelinde güvenilir-sahih delil teminidir. Bu bağlamda, tanık beyanı en önemli delillerden biridir. Hatırlayamamak ya da öyle olduğu zannıyla konuşmak gibi insani sebepler haricinde bilerek, isteyerek, kasten gerçeğin değiştirilerek veya saklanarak ifade edilmesi, halk arasında “yalancı şahitlik” olarak tabir edilen yalan tanıklık suçunu oluşturmaktadır. Bu suçun ağırlaşmış halleri olabileceği gibi, failin cezasının azaltılmasını gerektiren ve hatta şahsi cezasızlık halleri de mümkündür. Yalan ile adalete verilen zararı önlemek veya en aza indirmek için suç sonrasında pişmanlık duyulması hali de etkin pişmanlık hükümlerini gündeme getirmektedir. Bu hususlarla birlikte etkin pişmanlık hükümlerinin Kanunun lafzına itibar ederek sadece aleyhe tanıklıkta uygulanmasını savunan görüşe karşın, bizim de savunucuları arasında yer aldığımız, lehe aleyhe ayırımı yapılmaksızın yalan tanıklıktan pişman olan kişilerin tümüne etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği görüşü, yargı kararlarındaki değerlendirmeler ile birlikte bu makalede ele alınmaya çalışılmıştır.
Description
Keywords
Tanık Beyanı, Etkin Pişmanlık