Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
Repository logo
  • Communities & Collections
  • All of DSpace
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "YILMAZ, Havva (Yazar)"

Now showing 1 - 1 of 1
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Klasik Urdu şiiri (Galib ve Zouk dönemi)
    (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Urdu Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı) SOYDAN, Celal (Tez Danışmanı); YILMAZ, Havva (Yazar)
    Urdu Dili, Hint alt kıtasında fetihler sonucu hâkimiyet kurmuş ve beraberlerinde kültürlerini de getiren topluluklarla yerel dillerin bir kaynaşması sonucu ortaya çıkmış, adını Türkçe “Ordu” kelimesinden almıştır. Urdu Dili bir etnik dil değil, bir kültür dilidir; içinde Türkçe, Hintçe, Farsça, Arapça ve yerel dillerin öğelerini barındırır. Başlangıçta “Rihta”, “Hindvi” gibi isimlerle anılan Urdu Dili Dekkan’da “Dekkani”, Gucrat’ta “Gucri”, Pencab’da “Pencabi” gibi isimler de almıştır. Edebi anlamda ilk dönem Urdu Dili Emir Hüsrev Dehlevi, Veli Dekkani gibi önemli şairlerin yazdıkları şiirlerde görülmüştür. Keza 11.y.y.’dan itibaren Hint alt kıtasında kurulmuş bazı Müslüman-Türk hükümranlıkların da Urdu Dili’ni zaman zaman resmi dil olarak kullandıkları görülür. Urdu Dili bünyesinde çok sayıda şiir türünü barındırır. Bunlara gazel, mesnevi, kaside, mersiye, hiciv, rubai gibi örnekler kolaylıkla verilebilir. Özellikle edebi anlamda Farsça ve Fars şairlerden etkilenmiş olması Urdu Dili’nin gelişimine katkı yapmıştır. Fars şairler Urdu Dili ile eserler vermiş, bu tutum Urdu Dili’nin revaç görmesi adına olumlu olmuştur. Keza dilde yaşanan gelişmeler ve aynı zamanda buna bağlı olarak ayrışmalar Urdu Dili’ne önemli katkı sağlamış iki farklı ekolün oraya çıkmasına da sebep olmuştur. Delhi ve Lakhnov Ekolleri burada önemli rol oynamıştır. Her iki ekol de farklı tarz ve üslup ile bir yandan birbirleriyle mücadele içine girmiş ama diğer taraftan da Urdu Dili’nin gelişimi adına bu mücadele dilde çok önemli yeniliklere ve ilerlemeye sebep olmuştur. Urdu Dili’nde Fars şairlerinin ve dilinin etkisi büyüktür. Özellikle dile giren sözcükler, tamlamalar ve akımlar Urdu Dili’ne önemli ölçüde yön vermiştir. Keza aynı şekilde Urdu Dili’nde hâkim bir diğer önemli akım da Sebk-i Hindi’dir. Galib ve Zouk Dönemi öncesi bir diğer önemli dönem “Klasik Urdu Şiiri” olarak nitelendirilen “İlk Dönem”dir. Bu dönemin en meşhur şairleri arasında İbni Neşati, Moulana Vecihi, Cüneydi, Ebul Hasan Kutb Şah, Nuri, Faiz gibi isimler yer alır. Aynı zamanda bu dönem içerisinde Adil Şahlar Hükümdarlığı dönemi de edebiyata katkılarıyla önemlidir. Adil Şahlar Döneminin en önemli şairleri arasında “Aliname”, “Gulten-i Aşk” ve “Guldeste-i Aşk” gibi eserleri bulunan Nusrati, “Navrasnamah” ile II. Ibrahim Adil Şah, “Han-e Halil” ile Zuhuri, Şahi, “Yusuf ile Zuleyha” ile Haşimi, Rustam, Doulat, Şah Malik, Şah Emin bulunmaktadır. Daha sonra Lakhnov ve Delhi Ekolleri ve Şairleri dilde gelişime ön ayak olmuşlardır. Bu dönem “Eyham Go’i” sanatı ön plana çıkmıştır. Laknov Ekolü döneminin önemli şairleri arasında Şah Mubarek Abru, Siracuddin Ali Han Arzu, Şah Hatem, Miyan Mazmun Matufi, Mirza Mazhar Can Canan, Naci, Taban, Yekreng, Figan Matufi, Nasih ve Atiş yer alır. Orta dönemde ise eserleriyle dile ve şiire katkılarıyla Mir ve Souda’nın ismi önemle vurgulanmaktadır. Delhi Ekolü şairleri arasında Mumin, Şeyifte, Teskin, Nesim Dehlevi, Şah Nasir, Zahir Matufi, Enver’in ismi öne çıkmaktadır. Son bölümde ise Galib ve Zouk Dönemi ele alınmıştır. Hem Galib’in hem de Zouk’un dil üzerinde yaptıkları yenilikler, şiirde sadelik ve derinliğin mücadelesi, akılcılık öne çıkmıştır. Eş zamanda Hint alt kıtasında baş gösteren İngiliz sömürgesi ve katı rejim, rejimin olumsuz yansımaları ve dile etkileri, Galib’in tutumu ve mektupları diğer önemli ayrıntılardır.AbstractThe Urdu language was born with Muslim Arabian’s conquers on Indian sub-continent which brought Arabic cultures together and integrated them into the local culture and languages. It took its name from the Turkish word “Ordu”. The Urdu language is not an ethnic language, rather it is a cultural language which includes Turkish, Hindi, Persian, Arabic elements as well as borrowings from other local languages. In the beginning, the Urdu language was known as “Rihta”, “Hindvi” and “Deccani” in Deccan, “Gujarati” in Gujarat, “Punjabi” in Punjab. The first period of Urdu in a literary meaning can be related to Amir Khusrow Dehlavi and Wali Deccani’s poems. Besides some Muslim-Turk regions of Indian sub-continent used Urdu language as state language. Urdu language has many types of poetry: for example ghazal, eulogy, dirge, satire and other. Urdu language has been affected especially by Persians and Persian poets in literary meaning and insofar as they have helped the Urdu Language to develop. Persian poets were writing their works in Urdu and this stimulated the interest to the Urdu language. Moreover, the improvements of the Urdu and different ideas such as decomposition has contributed to the Urdu language and determinated the emergence of two different schools which are Delhi and Lucknow. These schools are of the particular importance: both challenged themselves, facilitated the creation of new styles and wording and secured the renewal of the Urdu language. The impact of Persian and its poets in Urdu is obvious. The newly entered words, clauses and currents gave important directions to the Urdu language. The other important current is “Sebk-i Hindi” which gave a new trend to the Urdu language. The other significiant period is “First Period” known as “Classical Urdu Poetry” before the Galib and Zouk. The most popular poets of this period are İbn Neshati, Moulana Vejihi, Junaid, Abul Hassan Qutb Shah, Nuri and Faiz. At the same time Adil Shahi Reign is important due to the Urdu literature of “Aliname”, “Gulten-i Ask” and “Guldeste-i Ask” works by Nusrati, “Navrasnamah” work of Ibrahim Adil Shah II, “Han-e Halil” work of Zuhuri, “Yusuf and Zuleyha” work of Hashimi, Shahi, Rustam, Doulat, Shah Malik and Shah Emin. Later, Lakhnow and Delhi poetry were the leading schools in the development of the Urdu language. “Eyham Go’i” art became the most influential in the literature of this period. The most popular poets of Lakhnow school are Shah Mubarak Abro, Siraj Al-Din Ali Khan Arzu, Shah Hatem, Miyan Mazmun Matufi, Mirza Mazhar Can Canan, Naci, Taban, Yakrang, Figan Matufi, Nasih and Atish. One can name Mir and Souda as emerged in mid period and influenced Urdu. Some of the most popular Delhi school poets are Mumin, Shifta, Teskin, Nesim Dehlavi, Shah Nasir, Zahir Matufi and Anvar. Finally, the period of Ghalib and Zauq is studied in details. Both Ghalib’s and Zauq’s works, renewship, simplicity, depth of the struggle, cleverness of Urdu poetry has been emphasized. Moreover hard English political regime in Indian sub-continent and its negative impact on the language; Ghalib’s standpoint and his letters are also examined.

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback