Repository logo
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
Repository logo
  • Communities & Collections
  • All of DSpace
  • English
  • Català
  • Čeština
  • Deutsch
  • Español
  • Français
  • Gàidhlig
  • Italiano
  • Latviešu
  • Magyar
  • Nederlands
  • Polski
  • Português
  • Português do Brasil
  • Srpski (lat)
  • Suomi
  • Svenska
  • Türkçe
  • Tiếng Việt
  • Қазақ
  • বাংলা
  • हिंदी
  • Ελληνικά
  • Српски
  • Yкраї́нська
  • Log In
    New user? Click here to register. Have you forgotten your password?
  1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Teber, Serap"

Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
  • No Thumbnail Available
    Item
    Birincil baş ağrısı (gerilim tipi ve migren) ile başvuran hastalarda fonksiyonel gastrointestinal bozuklukların araştırılması
    (Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Dünya, Betül; Teber, Serap; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
    Birincil Baş Ağrısı (Gerilim Tipi ve Migren) ile Başvuran Hastalarda Fonksiyonel Gastrointestinal Bozuklukların Araştırılması Amaç: Migren ve gerilim tipi baş ağrısı olan çocuklarda fonksiyonel gastrointestinal bozuklukların eşlik etme oranlarını belirlemek. Baş ağrısı tipi, sıklığı ve şiddeti ile fonksiyonel gastrointestinal bozuklukların eşlik etme oranlarını belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Veriler, AÜTF Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı'nda 2015-2016 tarihleri arasında birincil baş ağrısı tanısı alan ve/veya takip edilen ancak ilaç tedavisi kullanmayan/kullanmamış olan hastalara poliklinik ziyaretleri sırasında uygulanan anketler ile toplandı. IHS 2013 kriterlerine göre toplam 111 hastanın 56'sına migren, 55'ine gerilim tipi baş ağrısı tanısı konuldu. Ağrının şiddeti VAS, NRS ve pedMİDAS ölçekleri ile değerlendirildi. FGID türleri ise ROME-III pediatrik gastrointestinal bozukluklar anketi kullanılarak sınıflandırıldı. Bulgular: Hastalarımızın yaş aralığı 5,5 yaş ile 18 yaş arasında değişmekte olup, ortalama 13,32±3,19 bulundu. En az bir FGID eşlik etme oranı hasta grubunda %45,9, kontrol grubunda %28,1 saptandı. Bu yükseklik istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0,05). Hasta grubunda en sık görülen FGID türleri sırası ile; %14,4 aerofaji, %9,9 abdominal migren, %8,1 huzursuz bağırsak sendromu idi. Kontrol grubunda en sık görülen FGID türleri sırası ile; %13,2 fonksiyonel kabızlık, %6,1 abdominal migren, %5,3 huzursuz bağırsak sendromu idi. Aerofaji hasta grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek idi (p<0,05). Kontrol grubunda hasta grubuna göre yüksek olan tek FGID türü; fonksiyonel kabızlık idi. En az bir FGID eşlik etme oranı GTBA grubunda %32,7, migren grubunda ise %58,9 saptandı. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0,05). Migren grubunda en fazla görülen FGID türleri sırası ile; %17,9 aerofaji, %14,3 abdominal migren, %12,5 huzursuz bağırsak sendromu idi. GTBA grubunda en fazla görülen FGID türleri sırası ile; %10,9 aerofaji, %7,3 fonksiyonel kabızlık, %5,5 abdominal migren idi. FGID olanlarda başvuru öncesi ağrı süresi olmayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı uzun idi (p<0,05). Sonuç: Çalışmamızda Rome III kriterlerine göre belirlenen FGID'ler; birincil baş ağrısı olan çocuklarda normal popülasyona göre daha sıktır; migreni olan hastalarda da GTBA olanlara göre daha sıktır. Baş ağrısının şiddetiyle FGID sıklığı arasında ilişki yoktur. FGID olan hastalarda başvuru öncesi ağrı süresi olmayan hastalara göre daha uzundur. Anahtar Kelimeler: Birincil baş ağrısı, FGID, GTBA, migren,
  • No Thumbnail Available
    Item
    Kardiyopulmoner bypass yapılan hastalarda nörolojik sekellerin, klinik ve laboratuvar parametreleri ile ilişkisinin incelenmesi
    (Tıp Fakültesi, 2020) Cümşüdov, Laçın; Teber, Serap; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
    Kardio Pulmoner Bypass yapılan hastalarda nörolojik sekellerin, klinik ve laboratuvar parametreleri ile ilişkisinin incelenmesi Amaç: Kardio Pulmoner Bypass yapılan hastalarda nörolojik sekellerin, klinik ve laboratuvar parametreleri ile ilişkisinin prospektif olarak incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: 2017 - 2018 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümünde konjenital kalp hastalıkları nedeni ile KPB kullanılarak opere edilen 1-42 ay arasında 26 hastada nörolojik sekellerin, klinik ve laboratuvar parametreleri ile ilişkisinin prospektif olarak incelenmesi yapıldı. Hastalarımızın nörolojik ve gelişimsel değerlendirilmesi, cerrahi girişimden 1-3 gün öncesinde Gelişimsel Pediatri Bilim Dalı tarafından aile merkezli yöntemler ve standart araçlar (Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi, Bayley Bebekler ve Çocuklar İçin Gelişim Ölçeği) kullanılarak ve tarafımızca nörolojik muayene ve Pediatrik Serebral Fonksiyon Skalası uygulanarak yapıldı. Postoperatif dönemde ilk 48 saatte arteriyel kan gazı değerleri, inotropik destek gereksinimi, FOUR skoru, GKS, klinik nöbet varlığı tarafımızca değerlendirildi. Hastaların aynı zamanda ekstübasyon süresi, postoperatif yoğun bakım ve hastanede kalış süreleri de değerlendirildi. Hastalara, cerrahi girişimden 6 ay sonra tekrar nörogelişimsel etkilenme acısından Gelişimsel Pediatri Bilim Dalı tarafından gelişimsel değerlendirme yapıldı ve tarafımızca nörolojik muayene ve Pediatrik Serebral Fonksiyon Skalası uygulandı. Bulgular: Konjenital kalp hastalığı olan çocuklarda kardiyopulmoner bypass'ın nörogelişimsel etkilenme üzerine etkisi olduğu görülse de istatistksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sendromik tanıya sahip olan hastaların nörolojik etkilenmesi anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Ancak siyanotik kalp hastalığı olan dokuz hastanın üçünde (%33,3) ve asiyanotik kalp hastalığı olan 15 hastanın dördünde (%26,7) nörogelişimsel etkilenme olsa da gözlenen bu farklılık anlamlı saptanmadı. Operasyon sonrası 6. ayda nörolojik etkilenme ile solunum cihazında ve yoğun bakımda kalma süresi aynı zamanda, 48.saatte bakılan FOUR ve Glaskow koma skoru arasında anlamlı düzeyde korelasyon olduğu gözlendi. Hastaların 12 ay ve daha küçük yaşta olanların yoğun bakımda kalma süreleri, 12 aydan daha büyük olan hastaların yoğun bakımda kalma süresinden daha uzun görülmüştür ve anlamlı bulunmuştur. Operasyon sonrası 6. ayda nörolojik etkilenmesi ile bypass – pompa ve kros klemp süresi arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 6.ayda bakılan Serebral fonksiyon skalasına ve GİDR bulguları karşılaştrıldı ancak nörolojik etkilenme acısından anlamlı bir ilişki gözlenmedi. Sonuç: Ameliyat öncesi çocuğun nörogelişimsel açıdan değerlendirilmesi, yoğun bakımdakı akut dönemdeki klinik parametrelerin sıkı monitorizasyonu ve kayıt edilmesi prognozu öngörmede ve aileye çocuklarının karşılaşabilecekleri sorunlar veya olumsuz süreçler veya kaygılarını giderecek olumlu süreçler açısından bilgi vermede önemli olduğu düşünülmektedir. Anahtar sözcükler: Konjenital kalp hastalığı, kardiyopulmoner bypass, Nörogelişimsel etkilenme
  • No Thumbnail Available
    Item
    Two children with steroid-responsive nephrotic syndrome complicated by cerebral venous sinus thrombosis.
    (2015-07-21) İnce, Elif; Tıp Fakültesi; Kurt Şükür, Didem; Özçakar, Birsin; Fitöz, Suat; Yılmaz, Songül; Teber, Serap; Ekim, Mesiha; Yalçınkaya, Fatoş

DSpace software copyright © 2002-2025 LYRASIS

  • Cookie settings
  • Privacy policy
  • End User Agreement
  • Send Feedback