Browsing by Author "Soofizadeh, Abdolvahid"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Selçuklu Devleti Döneminde Horasan’ın Önemi(Ankara Üniversitesi, 2023) Soofizadeh, AbdolvahidHorasan bölgesi Orta Çağ’da İslamiyet’in yayıldığı bir coğrafya olarak önem arz etmektedir. Özellikle X. asırdan itibaren Hazar Denizi çevresi ve Mâverâünnehir dolaylarında yaşamakta olan Oğuz/Türkmenlerin İslamiyet ile tanışmalarının ardından, eski Horasan bölgesine doğru yoğun bir göç hareketi başlamıştır. Bu bölgeler o sırada Gazneli Devleti’nin etki sahasında idi. Bir yandan Karahanlılar, Sâmânoğulları (Sâmânîler), diğer yandan Gazneliler ve Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Oğuz Türkmenleri farklı stratejiler izleyerek Horasan bölgesine hâkim olmaya çalışmışlardır. Abbâsîler döneminde İslam’ın bölgeye gelmesinin ardından Horasan bölgesi içerisinde yer alan Merv, Herat, Nişabur gibi şehirler neredeyse Bağdat’a kadar önemli birer Orta Çağ İslam kentine dönüşmüşlerdi. Özellikle Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş sürecinde Horasan bölgesi ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan önemli bir ağırlık merkezi hâline geldi. Daha önceden yerleşik hayata geçmiş olan Horasan halkı İslam’ın gelmesiyle birlikte temelde sosyal bir değişim yaşadı. Horasan bölgesi halkı sosyo-kültürel bakımdan ikinci bir değişim dalgasını Oğuzların (Türkmenlerin) bu bölgeyi ele geçirmesiyle yaşadı. Horasan bölgesinin siyasi açıdan ne derece önemli olduğu, bu bölgeye Çağrı Bey, Alparslan ve Sencer gibi önemli hanedan üyelerinin atanmasından anlaşılmaktadır. Coğrafi olarak bakıldığında Nişabur başta olmak üzere Merv, Tus gibi bilim dünyasının önemli şehirlerini bünyesinde bulunduran Horasan bu bakımdan da ayrı bir öneme sahipti. Ekonomik olarak bakıldığında ise İpekyolu’nun bir kısmının da bu bölgeden geçmesi Horasan’a yine önemli bir nitelik katmıştır.Item Tarih'te horasan'ın yeri (islâmiyet dönemi)(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2018) Soofizadeh, Abdolvahid; Other; OtherHorasan, tarihte ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Geniş bir coğrafyaya sahip olan büyük Horasan'ın, Ceyhun bölgesinden başlayan, Rey civarına kadar süren, İran'ın diğer yerlerine göre farklılıklar ve değişikler gösteren bir durumu vardır. Horasan'ın farklı ve kendine münhasır bir diğer özelliği de; buraların geniş ve düz bir coğrafyaya ve stratejik bir öneme sahip olması; şehirler, köyler ve ticari bölgeleri kapsamasıdır. Bu durum, özellikle İslâm sonrası İran tarihini ve kültürünü derinden etkilemiştir. Bu coğrafyada ilk olarak İranlı unsurların hilafete karşı isyanı gerçekleşti ve mezheple ilgili ayaklanmalar baş gösterdi. Bu nedenlerden dolayı her tarihçi, İslâm sonrası Horasan bölgesini dikkate almak durumundadır. İslam'ın kabulünden hemen sonra Horasan ve civarı sakinlerinin yaşam tarzlarında radikal değişiklikler yaşanmış; yeni bir ekonomik sınıf doğmuş ve Arapların bölgeye yerleşimi, Horasan bölgesinde yaşayan halkın, Araplık ve Perslik kültürü etkisinde kalmaları gibi sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Böylesi bir ortamda ilmi araştırmaların, edebi ve kültürel eserlerin ortaya çıkışı da bir rastlantı değildir. Ancak, Horasan'da yaşayan insanlar gelenek, kültür ve dillerini korumaya çalışmışlardır.